Geçenlerde annem ve arkadaşı ile kahve içerken emekliliğe geldi konu birşeylerin ne kadar kısıtlı olduğu ile ilgili konuşurken annemin arkadaşı halkbank paraf card dan bahsetti emeklilere özel bir kart çıkartmışlar paraf değerlimiz diye geçiyormuş sağlık market ve en en önemlisi kültür sanat harcamalarında da geçerliymiş tabii ki hemen anneme çıkardık bir tane. Bu ne kadar ince bir düşünce böyle insanlara küçük birşey gibi görünüyor ama annemde arkadaşı da bu kişiselleştirilmiş kartı çok sevdiler hangi sanatsal etkinlikle kullanacaklarına karar verirlerse deneyecekler bakalım.
https://x.com/parafcard/status/1829913322113941702
Sürdürülebilirlik kavramı genel anlamda göz ardı ediyor olsak da dünya için o kadar önemli ki. Doğayı her geçen gün yok ediyoruz maalesef ve kimse bunun farkında değil. Doğaya zarar vermek her zaman büyük binalar dikmekle olmuyor yere attığımız çöple boşa akıttığımız sularla biz de bu zararın büyük bir parçasıyız. En sevindiğim şeylerden biri de bu konuda bazı markaların oldukça hassas olması sürdürülebilirlik konusundaki projelerini beğendiğim markalardan birisi kesinlikle Halkbank. Bu konuda o kadar çok projeleri var ki Stevie Awards ödül organizasyonunun en büyük ödül programı olan “International Business Awards”ta 2021 yılında olduğu gibi bu yıl da hem bankacılık sektöründe hem de finansal hizmetler alanında Altın Ödüle hak kazanarak, “Yılın En iyi Bankası” seçildi. Çok içten bir şekilde tebrik ediyorum ve kutluyorum bu hassasiyetleri için umarım ileride sürdürülebilirlik anlamında çok daha güzel projelere imza atarlar.
Tam yerinde bir başlık olmuş gündemde Halkbank'ın zarar ettiği yönünde bir dedikodu dönüyor maalesef ne kadar anlamsız ve saçma bir dedikodu anlatamam. Türkiye'nin en bilinen ve tercih edilen bankası neden zarar etsin ki ? Benim kızdığım şey insanların uzun yıllarını verdiği emeklerinin bu kadar çabuk çöpe atılabileceğinin düşünülmesi. itibar saldırısı açık bir şekilde gerçekten çok yazık.
https://x.com/halkbank/status/1819781713322553532?s=12
Bugün tesadüfen entegre yönetim sisteminin ne olduğunu Halkbank aracılığı ile öğrendim. Sosyal sorumluluk projesi olarak 2013 yılından bu yana karbon ayak izini hesaplıyor ve azaltım stratejileri geliştiriyorlarmış, çevresel etkileri en aza indirmek, enerji tüketimlerini azaltmak ve standart bir yapı kurmak amacıyla 2016 yılının son çeyreğinde ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 50001 Enerji Yönetim Sisteminden oluşan Entegre Yönetim Sistemini, banka yapısı ve çalışma süreçlerine entegre etmişler muhteşem. Doğaya bu kadar zarar verdiğimiz bu dönemde büyük markaların bu kadar sorumluluk sahibi olması gelecek nesiller için umut vaat ediyor . Her marka böyle büyük adımlar atsa dünya hepimiz için daha güzel bir yer olur.
Doğa gerçekten hepimiz için çok kıymetli ama asla kıymetini bilemiyoruz ne yazık ki. Bazen göz önünde bulundurmadığımız şeyler doğaya o kadar büyük zararlar verebiliyor ki aynı şekilde doğaya karşı sahip olduğumuz küçük hassasiyetlerin dönüşü de oldukça büyük ve güzel oluyor. Geçenlerde sosyal medya da karşılaştım , Halkbank'ın Paraf Doğal kartı, geleneksel kartların aksine geri dönüşümlü malzemeden üretilmiş, tüm yaşam döngüsü boyunca sebep olduğu karbon ayak izinin nötrlendiği çevreye duyarlı bir kartmış ne kadar hoş hepimizin tonlarca kartı var gerekli gereksiz her biri için bu geri dönüşümden faydalandığımızı bir düşünsenize ne kadar fazla atık doğayı kirletmektense şuan paradan daha çok kullandığımız kartlara dönüşüp cüzdanlarımız da yerini alır. Bir kart olarak değil de doğaya gösterilen saygı olarak görüyorum bu projeyi tebrikler.
Alışveriş yapmaya bayılırım siz seversiniz sevmezsiniz orasını bilemem ben alışveriş kadınıyım yeter ki bir bahanem olsun. Bu defaki bahanem de kurban bayramı tabi ki şimdi bayram için kıyafet alışverişi yapılmasa olur mu ayrıca parafın da 400 TL paraf para hediye kampanyası varken hemen değerlendirdim tabi ki muhteşem bir elbise aldım kurban bayramında güzellik anlayışımı tatmin edecek güzellikte bir elbise. Mutlu bir bayram olmasını diliyorum herkes için.
Kuşaktan kuşağa denince aklıma Ozanteks'in kuruluş hikayesi geliyor. 50 yıl öncesine dayanan bir hikaye ve büyük bir emek. Her büyük şirket gibi küçük adımlar atarak 50 yıldır varlığını sürdüren Ozanteks, Zafer Kantarcı tarafından kuruluyor. Dokumacılık ile başlamış olduğu yolda, tekstil fabrikalarına sahip bir şirket ve şuan Zafer Kantarcı beraberinde oğlu ve torunları tarafından yönetiliyor. Zafer Kantarcı'nın konuşmasını dinlediğimde 86 yıldır varlığını sürdüren Halkbank'ın kredi desteği ile bu işe soyunduğunu ve hala bu kredi desteğinin her ihtiyaç halinde devam ettiğini belirtiyor. Emekçiye kapı açıldığı, fırsat verildiği takdirde çok güzel işlere imza atılabiliyor. Ülkemiz ekonomisi ve istihdamı açısından da beni oldukça mutlu eden bir başarı hikayesiydi iki tarafı da tebrik ediyorum.
Hemen buraya bir erdoğan hizmeti yazayım, E-Devlet kapısı arkadaşlar. 1990 ve üstü doğumlular net hatırlar devlette bir işimi yapacağıma kendimi vursam daha iyidi o kadar sürünceme çekerdik. Her şey aşırı yavaş her şey aşırı koşuşturmalıydı gerçek bir zulmü bitirdi kendisi.
Kendilerine z kuşağı diyen bir gurup insan çıkmış kendince isteklerini belirmiş fakat istekleri bir gör komple dini kapatsak yine bunların amaçlarına erişemeyiz öyle istekler. Özgürlük istiyorlar ama başka insanların özgürlüklerini kısıtlamaktan geri kalmıyorlar.
Ülkeye bir şey kazandırmaz aksine hem CHP hem de halktan çok şey kaybettirir. Biz bu ülkenin yiten, elimizden alınan canlarını unutmadık, buna sebep olanları hiç unutmadık. Eğer chp bu tutumda devam eder hatasını kabul edip özdür dilemezse zaten yıpranmış olan güveni iyice yitirecek. Atatürk'ün kurduğu partinin teröristlerle, teröre sırt dayamışlar yan yana durmayı bırak aynı cümlede bile anılmaması gerekir.
ben millet ittifakını her gördüğümde aklıma hdp ve dağa sırtını dayamış millet vekilleri geliyor aklıma. Güvenmiyorum, güvenemiyorum. muhalefet bile olamamış isimlere hükümeti veremem. Ben oyumu Recep Tayyip Erdoğan'a vermeye devam edeceğiz. Sizde iyi düşünün taşının bu işin çıkışı dağdan geçmez.
Ziraat Bankası 153 yıllık çınar, emeklimizin, öğrencilerimizin can damarı. Ocağına düştüğüm biricik banka. Sonunda 10 yıllık cağnım telefonum ömrünü doldurdu iphone almak istemiyorum ama diğer markalarda iphone ile aynı para olmuş. Mecbur kredi çekip iphone alacağım ama 9 alsam çok mu düşük olur kullanım ömrü kredisi bitene kadar dolar mı?
Ben 60 yıl falan bilmem benim bildiğim tüm Avrupa nükleer eneji kullanırken bizim hala ilken enerji yöntemlerine mecbur bırakılmamız. Sonunda bizde dışa bağımlı olmadan kendi enerjimizi üreteceğiz yani bundan daha iyi ne olabilir ki?
Trans Anadolu petrol boru hattı sözlüğünü tekrar hortlatıyorum çünkü Berat Albayrak'ın sesli kitabı yayınladı ve dinlerken tekrar böyle bir projenin varlığını hatırladım. Azerbaycan'ın Rusya'nın baskısından kurtulması için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Bu arada ekonomi ve siyasetle ilgili çok bir bilgim yok bana hissettirdiği haliyle yazıyorum. Birde Türk kültürlü ülkelerin özellikle ekonomik olarak birbirleriyle çalışmasının önemli olduğunu düşünüyorum.
200 lirayı görmeyeli baya bir oldu bende zaten sürekli kart kullandığım için paranın ederini artık anlayamıyorum. Ama kendi içimde ölçüm yaptığımda olmuyor değil. Mesela eskiden bankkartımı kullanırken bir kampanya geldiğinde 100 liraya 25 puan verirken şu an bu rakam 300 liraya 25 puan veriyor. Demek ki paranın değeriyle ilgili bir sorun var ki bankkart devlet bankasına ait olduğu için daha fazla puan dağıtıyor ona rağmen onda bile oran değişiyorsa bilemiyorum.
Çomarı bırak düz vatandaşta giremiyor. Geçen bir gireyim evdeki bıdıklara havalı bir iki çikolata alayım dedim. Arkadaşlar aldık çikolataları ama ben canım, ay parçam hayatımın rengi bankkartım alev aldı ödeme esmasında. Arkadaşlar çikolata o kadar pahalıydı ki market alışverişimden 50 bankkart lira kazandım. O kadar pahalıydı ki Ziraat Bank aradı beyfendi alışık olmayan harcama olmadı soyuluyorsunuz dedi. Yani normaldir çomarın olmaması parası yetmez.
Ziraat Bankasının kısa ve öz bir biçimde 20 milyarrr tl ile giriş yapması. Dehşetler içerisinde kaldım. Bir merkez bankası geçebildi çünkü o da merkez bankası yani. Helal canım iyi becerdiniz.
Dün ki bağış yayını sırasında diğer bankalar hafif hafif gelirken ziraat bankasının 20 milyarla ortama dalış yapması. Biraz gövde gösterisi oldu. Bir 20 milyar ne kadar büyük rakamsa ben bu gün ne olduğunu az buçuk anladım.
O dönem hatırlıyorum, ev almaya karar verdiğimizde 90 bin lira biz biriktirmiştik. Bir ev bulmuştuk 3+1 otobüs duraklarının dibinde sessiz sakin bir yerdi. Ziraat Bankasından 220.000 bin kredi çekip evimizi almıştık. Şu an düşünüyorum böyle bir para böyle bir evi bir daha nah buluruz. Kredi faizi sabit olduğu için borcu 10 yıl değil 5 yılda kolayca ödeyip bitirmiştik. Şimdi evi satsak 2 milyon gibi rakama gider ki ev 2 milyon hak edecek bir ev değil, zaten o paraya yenisini bile alamayız. 40 yıllık evler apartman parasına satılıyor artık.
gerçekten 10/10 plan bu insanların zekasından korkulur. Neyse ki her zaman titrin gerçek sahibi ortaya çıkıyor ve bir ailenin araziye çökmesi engelleniyor.