-melike ne hissediyorsun?
+biraz acı..
-nasıl yani?
+akşam yemeği biraz acıydı
-peki anladım. peki içinde ne hissediyorsun?
+biraz gaz var sanırım
-senin ben ... aç lan kutuyu..
sözlükten uçup uçup gelen yazarların geçmişlerini anlatan kısa söz. hikayeye en başından başlarken o nesil senin bu nesil benim dödüm durdum demesi çok normal. adamı burda öyle döndürürler... top ederler valla.
yazarlara göre muamele yapan gammazlardır. kimi yazarı sevmiyorsa onu daha çok gammazlar. sonuç olarak moderatörler de ya siler ya da siler. hal böyle olunca bazen bedevi yazar çaylak bile olabilir.
kiloları ile sorunları yüzünden hep bol şeyler giymeye çalışan erkektir. her zaman gizlemek istese de hep fışkırıverir ya da giydiği şeyin üstünden iki tepecik belli olur.
sözlük içerisinde öyle bir organizma oluşmuştur ki bu sözlükte yazanların çoğu ya padişah olur ya da perişan. sözlük yazarını önce bulutların üstüne çıkarırlar sonra unuturlar ya da direkt ezmeye çalışır diğer yazarlar. böyle bir önyargı içersinde bulunan yazarlara sahip olan uludağ sözlüğün yazarlara ettiğidir bu. aslında kendi kendilerine etmektedirler.
ardı ardına birbiri ile alakalı başlıklar açarak sol frame i kimilerine göre kirleten yazarlardır. küfürleri tanımlarsınız çaylak olursunuz kabak tadı verirsiniz ne olursunuz onu tam bilmiyoruz.
erkekler ağlamaz diye küçüklükten beri söylenir durulur. öyle koşullandırılmıştır ki artık bir acı hissetse ya da duygusal anlamda çöküntüye uğrasa da bunu belli etmemek için ıkınır. artık ağlasalar da gözlerinde onca yaşta olsa bir duygusallık sezemezsiniz. bunları söylüyorum ama tercihimi de değiştirmiyorum elbet. izlenimdir sadece.