ülkemizde çoğu kişiyi etkileyemeyecek olduğunu belirtmek isterim. cezayı uygulamak istediğiniz insanların yarısının boş çıkması üzülmenize sebep olabilir.
yalnız olan insanın bu durumu diğer insanlara her ele geçirdiği fırsatta belirtmek istemesi durumu. insanlara göre yalnızlık süreleri, dereceleri ve hissettirdikleri değişebilir. kişinin bu içinde bulunduğu durumdan kurtulmak istemesi, farklılık olmasını istemesi veya bu durumu kaldıramaması, kişiyi fark edilme isteğine yönlendirir. her sonuçsuz çabalayış, kişiyi gittikçe tüketmekle beraber daha ileri seviyede tepkiler vermesine ve çirkeflik seviyesine ulaşmasını sağlayabilir ya da kişiyi tamamen pasifleştirebilir. sonucu olan çabalayışlar ise yaşanılan yalnızlığın seviyesine göre bir birliktelik sağlar. ne kadar ileri seviyede bir yalnızlık seviyesi geçirilmiş ise karşı tarafı kabullenip, üstün görme ve itaatlarlık seviyesde o derece öne çıkar. bu durumda kişi için kaybetme korkusu kaybetmekten daha yıkıcı sonuçlar doğurmuş olacaktır. yaşamımızda yalnızlık bizlere bir kusur olarak idrak ettirilmiştir. oysa ki her bir insan kusurlarını hiçbir şekilde dile getirmeden yaşamını sürdürür. bu durumda insanın her fırsatta söylediği ben yalnızım ve sizin bunu farketmenizi istiyorum cümlesi insanın kendisiyle çeliştiğini gözler önüne sermektedir. size bir kusur olduğu aşılanan bir şeyi açıklayarak yalnızlığınızdan kurtulmak için yaptıklarınız, diğer kusurlarınızı neden farkında bile olmadan gizlediğinizi düşünememekte olduğunuzu anlaşılır kılıyor. bazı insanların yalnız kalması gerekliliğinin anlaşılması gerekiyor. sizlere göre ise bir insanın yalnız olamayacağı düşüncesi hayatlarınızı berbat edip, çabalayışlarınızı boşa çıkararak sizleri mahvediyor ve umutsuzluğa kapılmanızı sağlıyor. kaynak ben.
her günün yalnızlık içinde geçmesi bir yerden sonra sıradanlaştığı için böyle özel günlerle nasıl bir durumda olduğumuzu hatırlatmak istiyoruz. buruk yaşamlarınızın başlangıçlarının yıl dönümlerini kutlama arzusu, yaşanılan durumun öne çıkan en içler acısı belirtisidir. kaynak ben.
bugün iş için arayan thy numarası. aylar önce iş başvurusu yapmak istediğimde siz ve sizin gibi firmalar değil miydi kriterlerinde askerlik ile ilişiği olmayan yazan. tecil bozdurup psikolojisini askerliğe hazırlamış ve bir hafta sonra askere gidecek insana bu yapılır mı?
kalınan yurt odasında sigara izmaritlerini içinde bir miktar su bulunan şişeye atarak söndürmek, sonrasında ise gece su içmek için uyanıldığında su şişesi yerine sigara izmariti dolu şişeden bir yudum almak.
mükemmel bir tespit. insanın kendisinin de yaşadığı bu şekilde kötü hissettirmiş olan duyguları bir başkasınında yaşamış olup dile getirmesi bir yandan üzücü olsa da bir yandan da bu duyguları yaşamış olan kişiye karşı bir samimiyet doğuruyor. bu duruma karşı artık hiçbir şey yapamayacağımızı düşünüyorum. toplum toplum insanları sınıflandıracak olursak bizler en silik topluma girerek bildiğimiz şeyler ile ilgili durumlarda bile bilmiyorum diyerek direk aradan çekilme isteği hissederiz. bu durumu ileri derecede benimsemiş olarak ben diğer insan toplumlarında kendimi düşünerek uyum sağlayıp sağlayamacağımı düşündüğümde her defasında olumsuz sonuç alıyorum.
"doğuştan gelen bir kusurumuz var; hepimiz mutlu olmak için dünyaya geldiğimizi sanıyoruz. bu kusurumuzu gidermedikçe, dünya gözümüze çelişkilerle dolu bir yer görünecektir. çünkü her adımımızda, ister büyük ister küçük bir şey yapmış olalım, dünyanın ve insan hayatının, mutlu bir yaşam sürdürmeye olanak verecek biçimde tasarlanmadığını anlayacağız. işte bu yüzden bütün yaşlıların yüzlerinde aynı ifadeyi, yani düş kırıklığını görmek mümkündür."