bu olay ateş böceğinden ziyade denizde ki yakamoz(tek hücreli bir canlı) ve benzeri canlılarında bir özelliğidir. yakamoz(bu denizin üstünde ki görsellik), bu canlılar sayesinde oluşur. bu canlıların fazla bulunduğu yerlerde gece yüzerseniz arkanızda ışıktan oluşan bir iz bırakırsınız. gece vakti geçen bir okyanus belgeseli izlerseniz ne dediğimi daha net anlarsınız.
ramazan ayıyla birlikte ailesi oruc tutan herkezin çocukken yaptığı eylemdir.
çocuklar sırf dikkat çekmek içinde yapar. mesela ben evde oruc tutuyorum diye dolanıp masa altına stokladığım un kurabileyelerini yerdim. tabi benim oruc tuttuğumu kimsenin yediğini sanmıyorum. zira ağzı un bulaşığıyla "ben oruç tutuyorum leann" diye dolaşan birine kimse inanmaz. bazen çocuğun oruç tutcam diye paralanmasına aile büyüklerinin *** gönlü razı olmaz. bu durumda ortalığa daha komik durumlar çıkabilir, normaldir. mesela; "bak patlıcan yemeği orucu bozmuyormuş" "su orucu bozmaz" tarzından palavralarla çocuk hâk yolundan ayırılır. günahtır, ayıptır.
tüm küçük yaşta ki çocukların tek düğüne gitme sebebi.
bu tür düğünler zaten olabildiğince kalabalık olduğundan, eğer gelin veya damat'ın birinci dereceden akrabalarından birinden torpiliniz yoksa size tek lokmalık pasta düşer. ama olsundur. bütün gece boyunca o tek lokmalık pasta beklenir. anneye; "pastayı ne zaman kescekler", "pasta kaç katlıymış","kestiler niye getirmiyolar", "doru söyleyin yedinizde benden mi saklıyonuz" tarzında binlerce soru sorulur.
çocukların pastayı gözünde büyütmelerinin sebeblerinden biriside budur. tek lokma için onca saat bekleyince çocuğun bilinç altına "lan demek ki çok değerli bişey bu" düşüncesi adeta kazınır.
küçük yaşlarda insanların beyninde bu ikili öyle bir yer edinir ki 70 yaşına bile gelinse "düğün" denilince akla ilk gelen şey pastadır.