ne yazak ki sıkça karşılaşılan, karşılaşıldığı vakit "ya bu böyle olmayacak. bu adamalara bi bilinç getirmek, aydınlatmak gerek" diye iç geçirilen yazarlardır.
evet. sözlükte birçok düşünce geliştirme, yorumlama ve sonuca varma konusunda oldukça yetersiz, kendini bilmek, ne amaç uğruna bu ortamda olduğunun farkında olmayan insanlar mevcut. kabaha aslında onlar değil ya. onları bu şekilde topluma salan, serbest bırakan kendilernden üstün bireylerindir.
ya bu ortama ayak uyduracak seviyeye ulaşın ya da ortamın seviyesini aşağılara düşürmeden terkedin lan ortamı. anlıyor musunuz? aksi takdirde hakaretler eşliğinde rencide etmek zorunda kalacağım her birinizi, teker teker. kendinize çekidüzen verin ve bi nebze olsun sorgulayıcı olun. tamam mı lan?
rock ve metal müziği sırf metallica olarak görüp, bu amaç doğrultunda hareket edip, karizma yapmak uğruna kendine eziyet olarak gelen bi müziği dinlemekten hiç de gocunmayan tuhaf ve bir o kadar da d.llama insanlardır.
ulan özün ne ise, onu dinle. sktir git. elit ve nezih ortama haiz insanların imajlarını zedeleyici davranışlarda bulunma. orhan mı, müslün mü, hakiki özün ne ise o yolda devam eti. varoşluğunu içten içe yaşamanının getirdiği ezikliği büyük bi mutlulukla sürdür. yanlış evet, lakin sürdürdüğün bu davranış çok daha yanlış lan. belli birikime, kültüre haiz insanların zan altında bırakmaktan başka ne işe yarıyorsun g.t oğlanı?
anlamıyorum ya. insanların belirli bi sosyal statü uğruna çaba sarfetmemesine rağmen özentiliklerine anlamıyorum.
sözlüğün çıkarlarını düşünmeyen, sadece kendi şahsi amaçları doğrultusunda birtakım hıyarca duygularla sözlüğü kullanarak kendini tatmin eden, bi konuyu anlama ve yorumlama yeteneği inanılmaz bi şekilde güdük kalmış olan tuhaf yazardır.
ulan madem ki sözlük yazarı olmak konusunda bi adım atmış, bu ortama girmişsin, bu amaç doğrultusunda hareket edecek, çeşitli düşüncelere yorumlama kabiliyetinle yaklaşıp değerlendirmelerde bulanacaksın. bu saygıdan ve adab-ı muaşeret kurallarının özelliğinden gelen bi davranıştır. bilhassa bu davranışı belirli bi bilgi birikime haiz insanlar sergiler. lakin sadece gösteriş meraklısı insanlar bu davranıştır çok uzaktır. onların .mına koyiyim ben desem ayıp olur. değil mi? onun için demiyorum. size de demeyin. lakin edepli olsunlar. çaba sarfetsinler biraz lan.
kendini var ettiği ve kanıtladığı bi sözlüğe, ortama ihanet ederek, sırf popülarite uğruna hakiki ve öz sözlüğüne sırt çevirip, popülarite olmuş sözlüğe yazıp, duygularını tatmin etmekten haz alan topluluktur.
ulan madem ki ilk olarak kendinizi geliştirip, gösterdiğiniz ve birtakım özellikler kazandığınız sözlük burası, burada devam edeceksiniz. sözlük arkadaşlarınıza ve bu sözlüğe gönül verip, takim etmekten mutluluk duyan insanlara ihanet etmekten kaçınacaksınız. bunun ilk şartı da tabii ki insan olmaktır. lakin siz insan değilsiniz .mına koyim.
gidin popülarite uğruna kendinizi şebek durumuna düşürererek, rezil yorumlarınızla orada boy göstermeye devam edin. bu sizin karakterinizi, beliri bi bilgi birikime ve kültüre haiz bireyler olmadığınızı gösterir. d.llamalığın birinci şartlarından biridir bu yaptığınız. yürüyün gidin lan.
tuhaf ve anlamsız sözlerle bezenmiş şarkıları icra etmekten büyük bi haz alan grubu ilginç bi şekilde dinleyen tuhaf insandır.
anlamıyorum arkadaşım. sözlerinde hiçbir şekilde tutarlı bi mana olmayan ve felakat bi şekilde gelişigüzel yazıldığı bariz olan şarkıları beste diye piyasaya sunan bi müzik grubunu dinlemenin mantığını anlamıyorum. toplum için yararı, yol göstrerici olan bi müzik grubunu dinler, sever ve sayarsın. lakin bu arkadaşlar neder bu kadar çok tutuluyor bi türlü nedenini bulamıyorum.
toplumumuzun müzik zevki çok tuhaf bi yol izliyor. sonu hayrolsun.
o huzurlu, nezih ortamı berbat etmek için inanılmaz bi uğraş veren, çevredeki insanların kendilerine içten içe ettikleri hakaretlerin ve hakaret dolu bakışların farkında değilmişçesine yaptıkları saygısızca eylemi devam ettirip, üzerine bir de "gayet eğleniyoruz" imajı vermek istercesine kahkahalar atan d.llamalardır.
çekmek zorunda mıyız lan biz o kadar insan sizi? meşgul olduğunuz gereksiz işin başka yerleri vardır? top oynama mekanı mı evladım plajlar? insanlar mutlu mesut bi şekilde dinlenmenin, yorgunluğu atmanın keyfini doyasıya çıkarırken, sizin gibi rezil rüsva, kendinibilmez, saygısız insanlarla karşılaşmaz zorunda değil. efendi olun lan.
bu nezih ortamın hoş, keyifli atmosferine resmen kasteden, aynı ortamda bulunduğu insanların neşesini bi anda kaçırıp, moralleri altüst eden terbiyesizdir.
lan gayet seviyeli bi şekilde, adab-ı muaşeret kuralları çerçevesinde yemeklerini yiyen insanların konsantrasyonunu bozmaya ve muhteşem sessiz atmosferi bi anda yerlebir etmeye ne hakkın var senin? it. illa uyarılman mı gerekiyor? gidersin efendi gibi tuzluğunu kendin alırsın, sonra da aynı şekilde, efendiliğini koruyarak, yemeğine devam edersin. sen kimsin lan? masadaki diğer insanları uşağın, hizmetçin filan mı sanıyorsun?
hakikaten de anlamakta güçlük çektiğim insandır. ya bi insan yürürken nasıl olur da konuştuğu, konuya, kişiye odaklanabilir? hayır, ya karşısındaki insanı s.klemeyip, bahsi geçen konu hakkında sadece geçiştirice laflar ediyorsunuz ya da zekanızda problem var .mına koyim.
lütfen abuk subuk tepkilerden önce olayı objektif bi şekilde akıl ve mantık süzgeciden geçirin. bi kenara çekilip, konuya konsantre olarak konuşmak yerine yürüyerek bu eylemi sürdürmek de ne oluyor lan? çok karizmatik, marjinal bi hareket mi olduğunu zannediyorsunuz, yoksa hakikaten zekanızda ciddi problemler mi var, bilemiyorum. düşünüyorum, hala araştırıyorum konuyu.
diğer insanların kendisi hakkında ne gibi düşünceler içerisinde olacağını düşünmeyip, son derece gevşek ve y.vşak bi tavır sergileyerek, dilediğince yaşamanın bi getirisi olduğunu zannetiği d.llamaca bi tavır eşliğinde tüm saygısızlığıyla dondurma yiyen ahlaksızdır.
geçenlerde yine böyle bi manzarayla karşılaştım. bi müddet bu şahsı inceledim, izledim. gözlerinin içine bi süre sert bi şekilde baktım ki, yaptığı hareketin yanlışlığını farketsin. lakin etmedi. yanıma çağırdım. eliyle "ben mi" işareti yaptı. o anda daha da hiddetlenerek "gel lan buraya it" dedim. koşa koşa geldi. "sen ne yaptığının farkında mısın evladım? ne bu saygısızlık. bi daha dondurma yemeyeceksin lan böyle ortamlarda" dedim. "ama abi" filan çekti ama herkesin içinde sessimi daha fazla yükseltince, iyice rezil olmamak adına kapadı çenesini.
işte, aynı davranışı sergileyen diğer insanlara söylüyorum; siz de bu duruma mı düşmek istiyorsunuz lan? he? ahlaksızlığınız, saygısızlığınız iyice zıvanadan çıktı. bi an önce kendinize gelin, ahlaki kurallar çerçevesinde hareket etmeyi öğrenin.
insanlar tarafından yarattıkları o tuhaf görüntü sayesinde epey bi dışlanacak olan, lakin buna aldırış etmeden hayvan eylemini sürdürmeye devam eden tuhaf ve varoş insandır.
yaptığı eylem hem sağlıksız, hem de seviyeyi tamamiyle aşağı çeker. bu kadar düşüncesiz olabilmeniz hiç mantıklı değil. zeka geriliği filan mı var evladım sizde? sergilediğiniz o vahim tabloyu diğer insanlar görmek zorunda mı? amacınız ne yahu? aldığınız kültürü bari ulu orta sergilemeyen. biraz olsun örtbas edebilmeye çalışın da o rezil manzarayla karşılaşmasın insanlar.
son derece nezih bi ortamda bulunan keyifli, neşeli insanların huzurunu kaçırmak için elinden geleni yapan, plajın varoluş nedenini kayramamış, h.dükçe hareketler sergilemekten büyük bi keyif duyan, hakaretler eşliğinde ağzına ağzına vurulması şart olan tuhaf insandır.
lan insanlar girmiş, denize, plajın ve denizin anlamını kavramış olduklarından dolayı ahlaki ve saygı kuralları çerçevesinde denizden çıkıp, güneşlenme gibi özenti bi hareket içine girmeden eğlenerek gezen ya da evlerinin yolunu tutan insanların keyfine kaçırmak senin ne haddine? g.t.
amacınız yoksak kendinizi o şekilde görünür kılarak "hey bakın ben de burdayım" izlenimi vermek mi? eğer cidden buysa içten içe yaşadığını ezikliği tüm plaj ahalisine göstermiş oluyorsunuz, farkında mısınz? şahsen ben sizi tuhaf sesler eşliğinde koşarak görmek zorunda değilim. eğlence anlayışınıza da sıçarım sizin. rezil rüsva d.llamalar.
etrafına kendince "çok bilgili, kültürlü bi insanım. inanılmaz farklıyım lan ben hepinizden" mesajı vermek isteyen tuhaf insandır.
ya hakikaten de anlamıyorum. metro gibi bi ortamda bu şekilde hareketler sergileyerek ne kadar yükselebilirsin ki lan? birazdan o ortamdan geçip gideceksin. neyi kanıtlamanın, ispat etmenin peşindesin yahu?
o ortamda belirli bi birikime ulaşmış insan görüntüsü vermeye çalışmak yerine, hakikaten de bu yönde çaba sarfeden gerçekçi bi insan ol. şapkanı önüne koy ve şimdi yaptığın d.llamalığı bi süre düşün. emin ol yaptığın hatanın farkına varıp, doğru yolu bulacaksın.
toplumun bu tuhaf gidişatı hiç de iç açıcı değil. bir şeyler yapmak lazım.
çevresindeki insanlara kendince "bakın hiçbirinizi takmıyorum. çok rahat bi insanım. siz kimsiniz lan" mesajı vermek isteyen ama sergilediği and.valca davranışlar sayesinde rezil olan lakin bunun farkına varamayıp, hıyarca hal ve hareketlerini sürdüren saygısızlardır.
şimdi gerçekçi olalım. metroda normal bi insan 15 dakika boyunca reklam panolarını izlemez. öyle başını dik tutup, ufka doğru derin bakışlar atıyormuş gibicesine abuk subuk hareketler sergilemen seni farklı kılmaz evladım. aksine seviyeni çok daha fazla düşürür, hakaretlerle anılır olursun.
son derece mühim bi şahısla gönlünüzce eğlenmeden önceki son durak olan restaurant keyfini adeta bi anda yerle bir eden, saygısız tavırlarının farkına varamayacak kadar bilinçsiz bi yapıya haiz olan, içten içe yaşadığı ezikliği bi nebze olsun kapatabilmek uğruna türlü şaklabanlıklara başvuran garsondur.
şimdi hepimiz objektif olalım. belirli bi bilgi, birikim yakalamış her insan farketmiştir bu garsonlardaki saygısızlığı. yahu kız arkadaşımı almışım, girmişim nezih bi ortama, lakin gelin görün ki bu d.llama bi anda tüm keyfimi kaçırdı. ne arzuladığımızı sordu, bizde kendisine belirttik. bi peki efendim deyip de teşekkür bile etmeden hıyarca gitti. lan sana paranı kim ödüyo orda? bizim gibi insanlar olmasa nasıl maaşın ödenecek, nasıl geçineceksin? hiç bunları düşündüm mü he? kimsin evladım sen? müşterilere bu şekilde yaklaşmanı mı söylüyorlar sana?
isteğimizi sana ilettikten sonra kafanı öne eğecek, teşekkür edecek ve siparişimizin en kısa sürede geleceğini belirterek, tebessüm eder bi halde uzaklaşacaksın yanımızdan. lakin artisvari bi tavır takınıp, tek kelime bile etmeden saygısızca ortamdan uzaklaşman çıldırttı ben. puşt herif.
herhangi gayet mühim, mutlaka yapmaları gereken bi uğraşları, işleri olmadığından ötürü vakitlerini bi hiç uğruna, son derece saygısızca, rezil harcayan ve bunu farkedecek kapasiteye hiçbir zaman sahip olmamış, olamayacak, belirli bi bilgi, birikim, kültür seviyesini yakalayamadığından dolayı da her daim ikinci sınıf insan olarak yaşamını sürdürecek olan h.dük tayfa.
ya hakikaten de anlamıyorum. nesiniz siz lan? seviyeniz ne yazık ki epey bi düşük olduğundan dolayı toplumdan dışlanmışsınız. tamam, lakin bu durumu düzeltebilmek adına en ufak bi çaba bile göstermeyip, bi kaçış olarak sizin gibi insanların toplanma mekanı olarak görülen bi ortama girmek, bence büyük bi and.vallık örneği.
ya ne bileyim biraz çabalayın. bi şeyler öğrenin, saygınlığınızı arttırabilecek işlerle meşgul olun. hayır, ondan sonra toplum olarak dışarıya karşı imajımıza da zarar veriyorsunuz. kimse sizin bu yükünüzü ve imajınızı kabullenmek zorunda değil. kendinize bi an önce çekidüzen verin lan. nereye kadar böyle yok maça gidelim, yok bağıralım. reziller topluluğu
son derece rahat bi insan imajı vermek isterken rezilliğin doruk noktalarında defalarca turlama şerefine nail olabilmiş saygısız, gevşek, d.llamadır.
lan sonuçta toplum içine çıkıyorsun. belirli bi saygınlık seviyesi yakalamak istemeyebilir, felaket salaş, kendinden geçmişçesine rahat, rezil bi insan olabilir. lakin başkalarına, toplumun diğer bireylerine saygı göstermek zorundasın. şort, altında sandalet. ee ne bu mına koyim? aklın sıra "ben çok rahatım. kimseyi de takmıyor. ne saygısı baba ya" mesajı vermek istiyorsun ama skerler adamı.
bi gün yapılan uyarılara aldırmamaya devam etmen neticesinde dayak yiyebilir, ağır hakaretler eşliğinde rezil olabilirsin. bunu mu istiyorsun? hayvan.
her fırsatta belirli bi artistvari tavrı sergilemekten zevk alan, "vay metroda bile laptop tanıyor. işte başarılı, hırslı, sınır tanımaz bi insan" tepkileri duymayı çok arzulayan lakin "bak bak artist d.llamaya bak." şeklinde başlayan cümleleri dışardan olmasa da, içten içe ifade etmek için yanıp tutuşan bi sürü insanın olduğunu farkedemeyecek kadar da bilinç olan tuhaf, h.dük, artisttir.
geçen yine bu tür bi manzarayla karşı karşıya kaldım. yine öfkelendim. yine çıldıracakmış gibi oldum. yahu nedir bu toplum içerisindeki şov, gösteri merakı? diğer insanlar aslında senin ne kadar paspal ve kendini bilmez olduğunu bilmiyor, anlamıyor mu zannediyorsun? "kendime biraz meşgul insan görüntüsü vereyim. lan napsam ki. neyse şurda abuk subuk belgeleri karıştırayım da bi şey yaptığım sanılsın" şeklinde bi düşünceye sahip olman çok yüksek ihtimal. hıyar. adam ol lan.
yaşamı tamamiyle beliri, tuhaf kalıplar üzerine kurulu olan, yaşadığı anlardan zevk almasını en ufak şekilde bile bilemeyen, işin diğer boyutu incelediğinde her daim ortamlarda dışlanması söz konusu olan tuhaf insandır.
hakikaten de ne kadar tuhaf bi davranış. bi insan girdiği her ortamda nasıl hep aynı tavrı sergiler lan? idrak etmekte cidden güçlük çekiyorum. amaç tamamiyle sade ve girdiği her ortamda aynı çizgide devam edebilen tutarlı bi insan olduğunu göstermek için d.llamalığın doruk noktalarında gezinmek mi? ya da tamamiyle, tam bi saflıkla odun ve yaşamı belirli bi amaç uğruna ilerlemeyen bi birey olduğunu farkedemeden hayatı sürdürebilme derdi mi? hangisi olursa olsun, bana çok ilginç geliyor bu davranış.
şahsen benimle her ortama girme şerefine erişmiş bi insanın sürekli çay içmesine göz yumamam. "sktir git. mına koduum" deyip ağzına korniş sopasıyla bi iki kere vurduktan hemen sonra muhtelif hakaretler eşliğinde ortamda rencide eder ve ağlatırım. mına korum adamın. yaparım bunu. bundan dolayıdır ki, umarım sadece dışardan gözlemlediğim ve fazla samimiyet kurmadığım insanlar olarak kalır bu tür arkadaşlar. aksi takdirde başına ne gibi olayların gelebileceğini açıkladım yeterince. anladınız mı lan?
kimi insanlara ilk bakışta artist değil, gayet normal bi insan olarak gelebilecek, aslında içten içe yaşadığı aşağılık kompleksini bi nebze olsun hafifletmek isteyen ve bu uğurda sayısız şebekliğe adını altın harflerle yazdıran tuhaf, artist ve şov peşinde koşturan d.llamadır.
ben bi insanın yolda yürürken artistvari hareketlerinii ancak aşağılık kompleksine sahip ve görgü kurallarından bihaber bi birey olmasıyla açıklayabilirim. "ya güneş var işte ne yapsın" gibi abuk subuk laflar bu olay savunulmaz, aksine kişinin tam bi artist olduğu tamamiyle kanıtlanmış olur. çünkü güneş var diye her insan gözlük takmıyor. pekala güneşli günlerde de insanlar, her zaman olduğu gibi en doğal ve normal haliyle dışarı çıkabiliyor. e peki sen neden gözlük takma ihtiyacı hissediyorsun g.t? senin ne gibi farklı özelliklerin var ki, böyle bi arayış içerisindesin? çünkü ezikliğini, toplumdan dışlanmışlığını ve de d.llamalığını kendine marjinal bi görüntü vererek, insanlara da bunu tamamiyle hissetirme kaygısı güderek örtbas etme peşindesin. lakin iyice rezil rüsva ve insanların her daim hakaretler eşliğinde andığı bi h.yar olduğunun farkında değilsin.
şimdi git ve kendini tüm samimiyetinle sorgula. emin ol sen de anlayacaksın ne kadar d.llama, artistlik uğruna yapmayacağı hiçbir şey olmayan, rezil ve tuhaf bi kişi olduğunu. hadi sktir git şimdi.
bir iddia. ilk bakışta "neden zeka geriliği varmış lan" diye cevap verebilir kimi hırslı, hevesli ve atik arkaşdaşlar. lakin onlara diyeceğim tek laf, "bi dinleyim .mına koyim" olur, başka da hiçbir şekilde cevap verme zahmetine girmem. ona göre.
şimdi olaya biraz mantıklı yaklaşalım ve konuyu objektif bi şekilde değerlendirelim. bi insan neden strateji oyununu sever ve de oynar? çünkü, strateji oyunuyla zekasını geliştirme derdindedir ve tüm çabası bunun içindir. lakin bu çabayı içten içe yaşıyordur ve kesinlikle çevresine belli etmeyecek bi tavır içerisindedir. varolan zeka geriliğini bi nebze olsun örtbas edebilmek, çaba göstermek ve de bu zeka geriliğini belki de yok edebilmek amacıyla gösterdiği çabadan dolayı bu arkadaşı şahsen kutlarım ben. lakin 6-7 strateji oyunlarıyla sürtüp, zekasını geliştirmek isterken de bir d.llama olduğunu kanıtladığının da farkında mıdır, merak ediyorum? farkında mısın lan, he? değildir tabii ki muhtemelen. 6-7 saat lan, bir and.val olduğunu kanıtlamanın en etkili yollarından biri.
peki bu arkadaş strateji oyunuyla yatıp kalkarken, zekasındaki geriliği kamufle etmek ya da tamamiyle ters yönde ilerletmek isterken, strateji oyunlarının kendisine yararlı olabileceği fikrini nereden duymuştur ya da kendisine tavsiye edilmiştir? bence, kendisi gibi zeka geriliğine sahip olan diğer arkadaşından. ve bu noktadan sonrası da iki h.düğün tuhaf fikrinden oluşmuş şapşallıkları silsilesi.
bi an önce kendine gelmesi lazım bu tür insanların. tamam toplum için çekilemeyecek, tahammül gösterilemeyecek bireyler olabilirsiniz ama sizi öylece, olduğunu gibi kabul edecek başka d.llamalar da bulabilirsiniz. neden olmasın?
ahlaki kuralları hiçe sayıp, insanları önemseyemeyen bi tavırla zaman, mekan dinlemeden her ortamda şarkı mırıldanan saygısız, d.llama, bilinçsiz insandır.
yarattığı bu vahim tabloyu en ufak bi şekilde sorgulama ihtiyacı hissetmez mi lan insan? senin bu d.llamalıkla yoğunlaşmış havanı illa ki tekme tokat dalarak bozmak mı gerekir, yoksa birtakım şeylerin bi önce farkında vararak akıllı olacak mısın? işlerini güç bela, zorluklar altında yapan, yetiştiren insanlar o nezih ortamda toplanmış, kafa dağıtmak üzere bi araya gelmişken, meydana gelen sessizlikten faydalanıp, sesini skimsonik bi şarkı eşliğinde piyasaya sunmak ne kadar and.valca bi davranış değil mi evladım?
yeter artık lan. kendinizden geçercesine, denyo tavırlarınız eşliğinde o rezil hareketlerinizi görmek, berbat sesinizi işitmek istemiyoruz lan. biraz ahlak yahu. kendinizi savunma ihtiyacı hissetmeden direk söylenenlere kulak verin lan biraz. insanlar arkanızdan küfürle, hakaretle anıyor sizleri.
ahlaki kuralları öğrenmek yerine hayatını tamamiyle boşa geçirmiş olan, saygısız ve bilinçsiz davranışlarıyla toplum içerisinden en kısa sürede dışlanması an meselesi olan, d.llama, h.dük ve puşttur.
yemek yerken gazete okumak senin neyine evladım? efendi gibi yemeğini ye, sonra tüm varoş aktivitelerini en içten duygularınla gerçekleştir. kendini ne sanıyorsun ki sen? ahlaki kurallar hiç mi öğretilmedi sana lan? masadaki diğer insanlara zerre saygın yok mu? ortamda sıcak, samimi bi hava oluşması gerekirken, bunun tam aksine davranışlar sergileyip, kendini o ortamdan soyutlaştırma cesaretini bulman hakikaten de çok ilginç.
kısacası yemek yerken gazete okuyan insanlar hem saygısızdır, hem de çevresine karşı duyarsızdır. rezil insanlardır.
adab-ı muaşeret kurallarından bihaber, gördüğüm yerde tekme tokat dalıp ayağımın altına almak istediğim lakin ahlaki kurallar çerçevesinde hareket ettiğimden dolayı kendisine böyle bi tavır sergileyemediğim, ezik, hıyar, d.llamadır.
artistliğin doruk noktalarında dolaşıp ezikliğinin zerre farkında olmayan bu tür insanlar en sert dille uyarılmalıdır. aksi takdirde bu ve benzeri insanlar gittikçe çoğalacak, her yerde karşımıza çıkıp, rezil rüsva hareketlerine hepimizi şahit edecek, ayrıca da bu tür d.llamalıkların önü alınamaz olacaktır.
güneş gözlüğü ile herhangi bi kapalı mekana girmek, he? neyin peşindesin evladım sen? topluma taşıma aracının içindesin. ne güneş gözlüğü .mına koyim? hiç mi görgü kurallarından haberin yok?
saygısızlık dizboyu lan. ne görgü ne de ahlak kaldı toplumda artık.
idrak etmekte güçlük çektiğim, mıy mıy bütün gün tuhaf melodiler barındıran ve normal insanların tahammül edemeyeceği bi müzik türüne gönül vermiş, depresif, ilginç, ebleh tayfa.
hayır hakikaten de klasik müziği inanarak, haz alarak ve de tamamiyle kendinizi vererek dinliyor musunuz lan? öyleyse eğer, emin olun ki eblehsiniz arkadaş. kendinizi bu şekilde sanatla haşır neşir bi insan olarak tanıtma arzusundaysanız da eğer, boşa çaba sarfetmiş olursunuz, d.llamalar sürüsü. zira klasik müziği gerçekten de belirli bi bilgi birikime haiz, kültürlü ve nezih ortamların seçkin insanları dinlemez. sadece öyleymiş gibi davranıp, bu amaç doğrultusunda hareket eden h.dükler dinler. klasik müzik lan. hep aynı skimsonik tempoyla giden, boş ve de anlamsız bi tür.
neticede klasik müzik dinlemeyin. cidden diyorum eblehleşir ve de denyo hareketler sergileyen bi bireye dönüşürsünüz.
tek amacı şov ve artistlik olan, toplumun belirli bi üst seviyesine yerleşememiş olmanın getirdiği d.llamalığı metrobüse gitarla binerek gösteren, aslında görüldüğü yerde ağzına ağzına vurularak hakaret edilmesi şart olan zübüktür.
metrobüse gitarla binmek öyle hemen, basitçe karar alınıp yapılabilecek bi eylem değildir lan. kimsin sen g.t? hem gitarın kapladığı alanla iyice rezil oluyor, insanların sinirlerini oynatıyorsun, hem de artistvari hareketlerle tamamiyle seviyeni düşürüyor ve inan ki insanların sana içten içe hoş karşılanamayacak çeşitli hakaretlerine maruz kalıyorsun. ama bunun böyle olmasını sen istedin evladım. metrobüs gibi insanların bi yere ulaşmak için kullandığı bi vasıtayı kendi puştlukların için kullandın.
ya bırakın artık bu tür hıyarlıkları. biraz olsun saygınız, sorumluluğunuz olsun topluma karşı. nesiniz ya? he kendinizde bu kadar cesaretli davranabilme güvenini nereden alıyorsunuz? sktirin gidin.
toplumdan dışlanmanın verdiği hüzünle kendi içine kapanan, buna bağlı olarak da metrobüsün en arka tarafını gözüne kestirip, insanlardan kendini ayrı bi yere konumlandırarak ezikliğini had safhaya çıkaran tuhaf insandır.
genellikle bunların bir de mp3 playerları ve de bir adet mizah dergileri olur. insanlarla pek sıcak bi şekilde iletişim kuramazlar ve kendi kabuğuna çekilmiş bi şekilde yaşayarak telef olur giderler. metrobüsün en arka bölümünü tercih etmiş olmaları bunun en açık kanıtıdır.
bu tür insanlar ya eğitimden geçirilmeli ya da tamamiyle toplumdan dışlanmalıdır. belli sınırlar dahilinde dışlamak, hor görmek, hakaret etmek yetmez yani. adam gideceksin, toplumun bi parçası olduğunu belli ederek o en arka bölümden ayrılarak önlere geçecek, insanlarla kaynaşacaksın it.
hemen oracıkta elimdeki korniş sopasıyla ağzına ağzına vurup, muhtelif hakaret içeren sözler eşliğinde aşağılayarak ayağımın altına almak istediğim ama adab-ı muaşeret kurallarından dolayı hiçbirini yapamadığım, masadaki diğer kişileri zerre düşünmeyen, saygısız, toplum içerisinde nasıl davranması ve hangi kurallar çerçevesinde bir yol izleyerek ilermesi gerektiğini bilmeyen, kendisine anlatılmak için yoğun bir çaba harcansa da durumu bi türlü idrak edemeyen, en ufak bi zeka kırıntısı barındırmayan ve d.llamalık konusunda olağanüstü yeteneklere sahip saygısız puşttur.
ya kimsin lan sen? o muhteşem, harika sohbetlerin döndüğü ve kahkahaların alabildiğince yoğun olduğu bi ortamda hıyarca, d.llamaca telefonla konuşmak, ortamı bi anda gererek, soğuk rüzgarların esmesini başarıyla sağlamak senin ne haddine lan g.t
önce masadakilerden özür dileyecek, sonra da izin isteyerek masadan kalkacak ve ortamda bulunanların konuşmaları duyamayacağı bi yöne doğru ilerleyerek ne halt edeceksen edeceksin. hıyar.
toplumun ahlaki değerlerine birer saldırıdır bunlar. yozlaşmanın en büyük belirtileridir. acilen bir dizi önlemler almak artık kaçınılmaz bi hale gelmiştir.