Her aklımıza gelen şeylerlerden ziyade, memlekete, millete, ahlaka, iyiliğe, güzelliğe faydası olan, katkısı olan konular her zaman temel dayanağımız olmalıdır. Unutulmamalıdır k, özgür fikirler dişe dokunur değerler üzerinde yükseldiği zaman anlam kazanır.
Konya da emekli 55 yaşındaki lokman Yıldız ve eşi haftanın üç günü hastane önünde bedava çorba ekmek dağıtıyor emekli maaşından başka gelirleri olmayan çiftin gönlü bol örnek davranışı.
Bursa da yaşayan gariban vatandaşa kesilen 1055 TL ceza, ey görevli bu kadıncağız garip bir ev hanımı yol bilmez iz bilmez anket yapacak kimse bulamadın mı, bu garibanı buldun insan bir sorar bir bileni var mı, eşine bir danışır eşini sorar arar yoklar, yardımcı olur, olmaya çalışır, be izansız memur, bence bu ceza iptal edilmeli aynı zaman da memur ve yönticisi de cezalandırılmalıdır.
kimi sanatçılarımız veya sanatçı denilen kişiler, bu tepkili güruhu teskin edeceklerine bizatihi katılarak veya verdikleri mesajlarla desteklemişlerdir, şimdi onlara soruyorum, çok güzel paralar kazanıyorsunuz, ne yaptınız bu memlekete ve millete hizmet olarak, kaç aç doyurdunuz, hangi vakfı kurdunuz da kaç kişi okuttunuz, hangi aşevini finanse ettiniz, kendi camianızdan bile sanatçı olarak bir çok mağdur insan olmasına rağmen onlara dahi sahip çıkmayan sizler, sosyal demokrasiden, haktan bahsediyorsunuz, duyarlı olduğunuzu söylüyorsunuz, böyle duyarlılık olmaz, sanatçı öncelikle sağduyulu olmalı, barışı ve kardeşliği savunmalıdır, yıkıp dökmeyi değil, şimdi siz duyarlı değil, duyarsızsınız, sizi duyarlı olmaya davet ediyorum, sayın sanatçılar.
sözlüklere belli bir düzey gelsin, bilgi dağarcığımızı geliştirsin, bildiklerimizi paylaşalım, bilmediklerimizi öğrenelim, genel görgü kuralları içerisinde, ahlak ve edep sınırları çerçevesinde bir bilgi, kültür ve tecrübe ansiklopedisi olmasını isteyenler hep beraber yürümeliyiz.
genelde tüm sözlüklerde egemen olan sermaye, bel altı muhabbetler ile, incir çekirdeğini doldurmayan, laf ebeliğinden başka da bir marifet gerektirmeyen cümlelerdir.
koca bir seneyi geride bırakıyoruz, geride biraktigimiz yılı degerlendirmek önemli olduğu kadar, geniş bir bakiş açisi gerektirmektedir, insan değişimi bizzat yaşadığı, içerisinde olduğu için, etrafindaki olaylarin ne kadar hızlı değiştiğini göremiyor. Geriye dönüp arkamıza baktığımızda 2012 yılında yaşanmış bir çok acı ve tatlı olayın cerayan ettiği ve mazi mezarlığına gömüldüğü görülecektir, herkese iyi seneler.
hali hazırda devam eden dizilerin bir çoğu için konuşacak olursak, yazık o emeğe, masrafa ve zamana diyelecek türden diziler, örnek türkün uzayla imtihanı, çok şükür çocuklar duymasın bitiyor, aslan kral gibi, güzel dizi yok mu, var seksenler gibi.
her aklımıza gelen konuda başlık açmanın neticesi olarak, ahlak, edep, insaf ve ideolojik çatışmaya aldırmamanın sonucu olarak, başlıklar açmanın neticesinde, insanı dumura uğratan başlıklardır.
bir kere en başta özü sözü biri olacan, nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyeceksin, çizgin ve yönün dosdoğru olacak, aynı zamanda da için ve dışın da aynı olacak.
hürriyet gazetesinin kelebek eki yazarı melis Alphan' a göre, artık rakı bir statü içkisi özelliğine sahip olarak türkiye'deki kadınların bir yılda rakı içme sayısında %24 oranında artarak rakı içen kadın sayısının 2 milyon 161 bin kişiye ulaştığını belirtmiştir.
31 yaşındaki Yusuf ipek 7 yaşından beri çöplerden topladığı atıkları satıp geçimini sağlayarak bugünlere geldi. şimdilerde adana'daki hacı sabancı organize sanayi bölgesi'nde 7 kişinin çalıştığı geri dönüşüm faaliyetli bir işletme kurdu. boşuna "ne oldum deme, ne olacağım de" dememişler, azim ve sabır ne güzel sonuçlar ve başarılar ortaya koyuyor.
Yüz'de ısrar etme, "Doksan da olur".
insan dediğinde, "Noksan da olur".
Sakın büyüklenme, "Elde neler var".
Bir ben varım deme, "Yoksan da olur".
Hatasız Dost Arayan, Dosttan da olur.
Hz.Mevlana.
--spoiler--
--spoiler--
Bin bahar gelip geçse taşın yeşermesi ne mümkün kabahat baharda değil, senin kibirle taşlaşmış gönlünde. Sen toprak gibi alçak gönüllü olmaya bak, gör o zaman o gönül toprağından nasıl renk renk güller açılıyor, baharlar yeşeriyor.Hz.Mevlana
herhangi bir sanatçının bir rolü oynaması, bir sanat eserini çok başarılı bir şekilde icra ederek, geniş kitleler tarafından tanınıp sevilmesi olabilir, mümkündür, ancak bunun devam etmesi o ününü pekiştirmesi, devam ettirmesi de kolay değildir,erdemlilik olgusu içerisinde başarılı çalışmalarına devam etmelidir ve bu da kolay değildir; çalışma, alın teri, sabır, şöhret denizinde boğulmamak önemli etkenlerdir ve sadece bu durum sanat alemiyle uğraşanlar için de geçerli değildir; toplumun hemen her kesimindeki değişik mesleklerle uğraşan, başarılı olup tanınmış, çeşitli ünvan ve payelere sahip olmuş herkesi de kapsamaktadır.Aslında zirveye çıkmak, yani ünlü olmak, usta olmak, bir yere gelmek, bir ünvana sahip olmak onu elde etmek de gerçekten zordur ve önemli bir emek ve çabanın sonucudur, bunlara sahip olmak yetmez bir de bunların muhafazası gereklidir, onun içinde gayret, sabır ve emek önem arzetmektedir.
ne güzel şey aşk,aşk güzel şey, gerçekten aşk güzel ve özeldir.Aşkı aşk gibi, saygı duyarak, bir şeyler hissederek yaşayınca aşk güzel şeydir.aşk, güzeldir, güzelin güzeli, en güzelidir hayatın, tadını alınca; acısıyla ve tatlısıyla ne güzel şey aşk.
yine koca bir seneyi geride bırakıyoruz, geride biraktigimiz seneyi degerlendirmek iyi bir bakiş açisidır, insan değişimi bizzat yaşadığı, içerisinde olduğu için, etrafindaki olaylarin ne kadar hızlı değiştiğini göremiyor. Geriye dönüp arkamıza baktığımızda 2011 yılında yaşanmış bir çok olayın cerayan ettiği ve mazide kaldığı görülecektir.
Beden dili ve etkileri üzerine yapılan son dönem araştırmaları, erkeklerin bir bayanla tanıştıktan sonraki ilk 20 saniye içinde onunla ilgili hatırı sayılır sayıda veri elde ettiklerini ortaya koyuyor.erkekler, karşılaştıkları bayanlar hakkında ipucu sayılabilecek işaretleri çok çabuk okuyor, değerlendirip, analizini yapabiliyor.aslında bayanlar kendilerini istedikleri gibi gösterebileceklerini sanırken, hakikatte çok büyük oranda kendilerini ele veriyorlar. erkeklerin, bayanlarla tanışma anı ve sonrasında ki 20 saniye içerisinde bayanlar hakkında epey bir bilgiye sahip oldukları söyleniyor.
Mutluluk;hiç usanmadan beslediğimiz umutlarımızdadır; belki de güzel bir öğüt, veciz bir sözün defalarca tekrarlanmasındadır; ya da sabahın aydınlığında, gecenin son karanlığındadır; yoksa yorucu ve sıcak bir günün akşamında esen serin yeldemi dir?kısaca; hayatın acısına, hüznüne, zorluklarına karşın, azimle direnip mücadele ederek yaşayabilmektedir.Dahası mutluluk gördüğümüz veya görmeyi başarabildiğimiz her yerdedir, yeter ki biz görüp, yaşayabilelim.
uludağ üniversitesi iibf çeko bölümü doç.dr. ünvanlı öğretim üyesi, bilgili, çalışkan, karizmatik bir hoca olmakla birlikte, çok iyi bir hoca ve insandır.
Pakistan da şimdilerde 83 yaşında olan Edhi'nin annesi parasızlık yüzünden hastalıktan öldü, fakir olan edhi dilenerek yaşamını sürdürürken aynı zamanda dilencilikten biriken paralarıyla yoksullara sağlık dağıtacak yerler kurdu.Edhi hastanelerin harap, doktorların az olduğu Pakistan'da yaşıyor. Edhi' yi Karaçi'nin sokaklarındaki basit bir dilenciden kahramana dönüştüren hikâyeyse parasızlıktan doktora götüremediği annesini kaybetmesiyle başlamış.Kendi söylediğine göre;ülkesinde her yıl kolayca tedavi edilebilecek hastalıklar yüzünden on binlerce kişinin yaşamını yitirmesi, o dönemde genç bir adam olan Edhi'yi isyan noktasına getirmiş.Dilenerek kazandığı paraları kuruşu kuruşuna biriktiren Edhi, 1951 yılında ufak bir dispanser açmış,toptancılardan aldığı ilaçları piyasa fiyatının altında ihtiyaç sahiplerine satan ve yoksulların dispanserde ücretsiz sağlık hizmeti almasını sağlayan Edhi, toplumun güvenini kazandıkça, hayırseverler ona daha yüklü bağışlarda bulunmaya başlamışlar.Dilencilikten kazandığı parayı topladığı bağışlarla birleştiren Edhi, kısa süre sonra Pakistan'ın ilk ambülansını satın alarak yoksulların hizmetine sunmuş, onu sokakta dilenirken görenler, amacını bildikleri için sadakaların miktarını artırmış.Bugün 83 yaşında olan Edhi, halen yoksul bir adam olarak yaşıyor ve eskisi kadar sık olmasa da dilencilik yapmayı sürdürüyor. 50 yıldır topladığı sadaka ve bağışları hastalar için kullanan Edhi'nin kurduğu vakıf, yıllar içinde ücretsiz hizmet veren 250'nin üzerinde hastane, dispanser ve bakımevinin sahibi haline geldi. Dünyanın en büyük ücretsiz hava ve kara ambülans filosu da yine bu vakıf tarafından işletiliyor.Zenginlerden "çalıp" yoksullara dağıtan ingiliz halk kahramanı Robin Hood'dan farkının, insanların kendi rızalarıyla verdiği parayı dağıtmak olduğunu söyleyen Edhi, neden "iyilik meleği" olarak adlandırıldığını şöyle anlatıyor: "Yoksul bir adam olduğum doğru, ancak paraya benden çok daha fazla ihtiyacı olan insanlar var. Bu nedenle kazandığım paraları onlara vermekte bir an olsun tereddüt etmedim. 20 yıldır aynı şalvarı ve aynı terlikleri giyiyorum. iyi bir Müslüman böyle davranmalı. Çünkü din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanlığa hizmet etmek en büyük cihattır." diyor.
Türkiye'nin, Mavi Marmara olayı nedeniyle özür dilemeyen israil'le diplomatik ilişkilerinin düzeyini düşüreceği yolundaki açıklamalarına, israil hükümeti henüz resmi bir tepki vermezken, israil'deki koalisyon ve muhalefet milletvekillerinden farklı tepkiler oldu, bunlardan biri olan ulusal birlik milletvekillerinden Michael Ben-Ari ise, israil Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'a, "Türkiye'yi düşman devlet olarak ilan etmesi" çağrısında bulundu, cahil cesareti denen şey herhalde bu olsa gerek.
herkes her aklına eseni söylüyor, söylenenler ve düşünülenler genelde ötekileştirici ve ayrıştırıcı bir tarzda seyrediyor, ancak günümüz dünyasının entegrasyonu ve şartları bölünmeyi değil, güçlü olmayı gerektiriyor, hem tarihsel misyon hem de fırsat ve menfaatler açısından birlik ve beraberliğimizi perçinleyecek tarzda bir söylem, eylem ve davranış biçimleri göstermeli; birlik ve beraberliğimizi en üst seviyeye çıkarmalı, dünyaya güzel bir örnek olmalıyız ve böylelikle de tüm sorunlar kendiliğinden elimine olacak ve çözülecektir.