maalesef gercektir. ulkemizde gurultu ile alakali hicbir onlem alinmamaktadir. yapilan yeni binalarda daireler arasi ses yalitiminin olmamasi veya ozen gosterilmemesi bu konuda hassas olmadigimizin kanitidir. komsu gurultu yapar. polis cagirirsin uyarir gider. ihtar cekersin komsu sallamaz. dava acarsin ispat ister. polisi yine cagirirsin bu sefer komsu gurultu yapmaz. sacma sapan seyler. ne yapariz bu konuda bilemiyorum.
Cok can sıkıcı bir durumdur. Ciddi bir sabirla bitmesi beklenir ama nafile. Gecenin 1 inden 4 e kadar evin icinde kilometrelerce yorulmadan yuruyen, esyalari bir buraya cekip duran bir komsuya sahibim. Uyarmakta kar etmiyor. Cahile laf anlatilmiyor.
1 yıl önceydi sözlük. askerden döndüm ve uzun yıllar hayalini kurduğum ofisimi açtım sonunda. Ofis açmadan 4 yıl boyunca çalıştığım firmanın teklif ettiği maaş günümüz şartlarına göre gayet iyiydi. Ama yapacak birşey yoktu. Bi kere gelmişim gaza. 15.000'e kadar kredi 3-5 sağdan soldan borç bularak iki ortak koyulduk işe. ilk başlarda herşey yolundaydı. Sağlam bir çevrem vardı ve bunu sonuna kadar değerlendirmiştim. cirom giderek yükseliyordu. ama ne zaman "tamam ulan bu ay kazandım" dediysem kdv çıktı. Ne zaman kazandım dediysem stopaj çıktı, damga vergisi çıktı, defter tastiki çıktı. iş için babamın arabasını kullanıyordum. tam kazandım derken arabanın bakımları çıktı ve 1 yılın sonunda baktımki cebime ortalama 800-900 tl para girmiş. gece gündüz çalışmama rağmen kazandığım para ortalama buydu. ardından ortağım zamanla işi boşlamaya başladı. bunu uzun bir süredir yaptığı için yol vermek zorunda kaldım. iş yüküm çoğaldı. biryandan tasarımlar bir yandan evrak işleri, müşteri görüşmeleri ve en büyük dert tahsilat işleri. tasarımcı mıydım, nakliyeci miydim, muhasebeci miydim sekreter miydim patron muydum bilememiştim.para dönmemeye başladı. toplayacağım para 50.000 tl'ye ulaşmıştı. bir gece otururken ben napıyorum dedim kendi kendime. bu andan itibaren kontrolü tamamen yitirmiştim. heyecanım gitti. önüme koyduğum bütün hedefler bulanıklaştı. büyüsü bozuldu derler ya tam olarak öyle birşey. düşündüm, en niteliksiz personeli alsam yanıma aylık 2000 tl masrafı olacak. ne maaşını düzenli ödeyebilirdim ne sigortasını. eğer sıfırdan hatta borç alarak eksiden başlıyorsan yanında mutlaka fedakar birileri daha olmalı. bu işte en önemli marifet gününde tahsilat ve sorunsuz nakit akışı. bunu sağlayamazsan ne personel alabilirsin ne para kazanabilirsin. sıkışıp kalmıştım kendi kurduğum hayallerin arasında. batmıyordum belki, gelir giderimi karşılıyordu fakat eriyordum işte günden güne. ticaretin bambaşka birşey olduğunu en sonunda anladım. eğer babadan kalan bir işyeri değilse bu işin sermaye işi, ekip işi olduğunu anladım. zamanla olur dedim ama olmadı.
sanıyorum önümüzdeki haftalarda eski çalıştığım yere cv mi göndereceğim. kalbim güp güp atarak o soruyu soracağım: teklfiniz hala geçerli mi ?
Çevremdeki birçok insanın uyarılarına rağmen eşiğine geldiğim durum. Fakat gördüğüm kadarıyla ortalıkta dolaşan bir cümle olmuş "dostla iş yapma" cümlesi. Adam gibi tecrübeli kimseler yok. Bu cümleyi kurmakla yetiniyorlar yalnızca. Hak belli hukuk belli neden problem olsun diyorum kendi kendime. Ortaklık sürem boyunca tecrübelerimi bildiririm artık sözlükte. Hele bi başlayalım.
332 gun sonra gelen edit: olmuyormus beyler. Gercekten olmuyormus. Ne yaparsaniz yapin ne kadar caba gosterirseniz gosterin olmuyormus. Uzak durun.
eski sevgilisini mi unutamadı lan yoksa tepkisine neden olabilecek ürkütücü eylem. o eski deli aşık mazide kaldı artık iletisini gördüğünde ne alaka diyor insan. mazide olan birşey yok, ben burdayım dersiniz.
ortada bir evlilik söz konusudur. öğretmen kızımız evlenmek için sevgilisinin atanmasını beklemektedir. bu bekleyişin sağlıklı geçebilmesinde sadık olmanın önemi çok artacaktır. seven bekler mi sorusunu akıllara getirir.
psikolojisini bir türlü çözemediğim kız tipidir. azımsanmayacak kadar fazladır bu hatunlar. hatta bir değil birden fazla erkeği bu şekilde idare eder. dikkatinizi çekerim sevgili olmuyor hiçbiriyle.
afyonkarahisar da 60 yıldır reklam ve matbaa üzerine faaliyet gösteren bir firma. ofislerini gördüğümde çok şaşırmıştım. beyaz ve siyah renkler üzerinde dekor edilmiş çok şık bir ofisleri var. tasarımları ise enfes nitelikte.. afyonkarahisarda da böyle işletmelerin olduğunu görmek mutluluk verici elbet. reklamcılık konusunda " büyük şehir iyidir yeaa oraya verelim işleri " mantığını tokat gibi cevaptır işte bu adamlar. tebrik ediyoruz..
skrotum içerisinde testis üzerinde bulunan ağrısız kitle(ler). geçenlerde sol testis ağrısı ile hastaneye başvurdum. ultrason sonucumda sol testiste varikosel, sağda kistik lezyon saptanmış. genelde sorun çıkartmayan bir kist çeşidi imiş.
o şeyin orada olduğunu bilmek ve her yoklamada size "burdayım!" demesi çok morel bozucu. kendiliğinden geçen birşeyde değil.
düzleştirir evet. hemde dümdüz yapar. üniversitede bir ömür süreceğine inandığınız ve kurduğunuz bütün hayaller siz fark etmeden ardınızda kalır ve ardından düzlük başlar.
ee hani metal dinliyodun asiydin lan ? yok yeaaa akşam evde oturup tv izlemek bana göre değil diyodun ?
noldu olum ? neyse hadi siyah çizgili pijamalarını giy ve uyu artık.
1917 de çekilmiş ilk sinema filmidir. o sıralar zamanla hasara sebep olan nitrat maddesi ile yapılmıştır film makaraları. ve bu yüzden zamanla hasar gördüğü veya dikkatli olarak korunamadığı için kaybolmuştur. bir diğeri için (bkz: cleopatra)
bazı kişilerin bu işlemi yapmadığı gün kendini eksik hissetmesi durumudur. mutlaka yapması gereken birşeydir çünkü. ama artık aşırı gülünç duruma gelmeye başladılar. özellikle kesilip oynanan videoların internette dolaşması, tayyip erdoğanın ağzından çıkmayan bazı sözleri söyledi demesi falan filan. tv de internette falan denk gelirse bakıyorum ve bol bol kahkaha atıyorum.
hekimzade ürünü olan kilo aldırıcı kapsül. tamamen bitkisel imiş. internet sitelerinde hiçbir yan etkisi yoktur yazmasına aldanmayın. uzun süreli kullanımlarda ellerde kaşıntı yapıyormuş.
yılların eskitemediği, ancak durum itibariyle "eski" olan sevgilidir. evet aradan yıllar geçmiştir. onun ellini tuttuğunuzda hissettiğiniz heyecanı başka bir sevgiliyle hissedemediğinizi anlayabiliyorsanız o sevgili hala unutulmamış demektir. (bkz: takıntı) (bkz: acizlik)
çoğunluğu oturmasını, kalkmasını ve konuşmasını bilmez. patavatsızdırlar. aralarında iyisi çıkıyordur elbet. fakat onlarda üretim hatası olarak kabul edilir aralarında.