En gerizekalı bankacılık uygulaması. Kartım yok. TC kimlik no ve kimlik doğrulama özelliğininden girmeye çalışıyorum. SMS onay kodu göndereceğine dönüp dolaşıp kartınızın son dört rakamı diyor. Kartınız yoksa kimlik doğrulama seçeneğinden devam edin diyip yine dönüp dolaşıp kartınızın son dört rakamı diyor. Hay Allah belanızı versin.
Türkiye'nin devlet yapısının ve toplumun ahlaki değerlerinin çürümesinde katalizör olmasıdır. Öyle ki AKP'den önce devlet o hantal dediğimiz bürokrasisi sayesinde körfez savaşına dahil olmamıs, ( Özal dönemi) yine 1 Mart tezkeresine hayır demiştir. Akp'den önce beş vakit namaz kılan bir insanın dürüstlüğü konusunda toplum hemfikirdi. Şimdi öyle bir duruma geldik ki besmele çekene oy vermem diyen emekli din görevlilerimiz var. Bu başarı değil de nedir? Türkiye'ye can taşıyan bütün hayat damarları Akp iktidarları tarafından itina ile bir cerrah hassasiyeti gösterilerek kesilmiştir. Geriye bir fiskelik canı kalmıştır. Bakalım o fiskeyi kim vuracak.
Kötüymüş, cahilmiş; bunlar hep peşin hüküm…
Dolmabahçe’ye yanaşın da –eğer yanaşabilirseniz-
iyi niyetle şöyle bir kolaçan edin:
Adam oturmuş memleketi düşünüyordu;
Ama önü havuzmuş da yelpazelenirmiş,
Ama yediği önünde, yemediği ardında,
Ama…
Nankör herifler, aması yok bu işin;
Adam oturmuş bal gibi memleketi düşünüyordu:
Dalaman çayı hazin akar, diyordu;
Onu biraz delişmen akıtmalı.
Istıranca dağlarında bir eşek
Güneşe karşı işer;
O eşeğin de icabına bakmalı…
Bizim Hacı haram yemez,
Pelvan ibrahim kıçını yumaz,
istanbul çocukları askerlik edemez…
Açlığa muska lazım,
Sadrazama tasma lazım…
Ah, her şey düzelecekti ama,
Devletlimin sol kalçasında
Bir zalim çıban!
Ulan Baltacı Mehmet,
Ulan Yedisekiz Hasan Paşa
Ulan 1914 savaşı;
Ulan Nasrettin Hocanın kuşu…
Bu arada sanat işleri de gelişti
Tekke ilahileri, Minakyan tiyatroları,
Bilmemkimin fırçasında
Manolyalar ölmezleşti..
Hele bir Yahya Kemal yetişti ki
Yahya Kemal derim sana!
Tanzimat, Servetifünun, Fecriâti…
O dehşetli yazarlar bir olup
Bunca gerçeği tefe kodular.
Bülbüle mehtabın hakkını,
Heceyle aruzun şerefini korudular.
Bu memleket başka türlü nasıl kalkınsın?
Yaşasın,
Vallah billah yaşasın!
O değilde 2023'e pek birşey kalmadı. Yıllardır bu güruhta inanç haline gelmiş olan, lozan'ın yüzünden şunu yapamıyoruz bunu yapamıyoruz söylemi artık pek duyulmuyor nedense. Hani 2023'te gökten dolar-molar yağacaktı 72 saatten az vakit kaldı bilesiniz.
Güney Sırbistan sancak bölgesinde nüfusunun tamamına yakını müslüman olan küçük bir şehir. Ahalisi müslüman sırplardır, Boşnak veya Bosnalı adlandırmalarından hazzetmezler. Türkçe adı seniçe dir.
Bosna Hersek konfederasyonu'un doğusunda sırp kantonu (sırp Cumhuriyeti) bölgesinde bulunan tarihi şehirdir. Drina nehri kenarında yer alır ve bu nehir üzerine mimar Sinan'ın Sokullu Mehmet paşa adına yaptığı tarihi köprüsü meşhurdur. Bugün çoğunlukla Sırpların yaşadığı şehirde müslüman çok azdır. Gazanfer bey camii günümüze kadar ulaşmış türk eserlerinden biridir.
23 Nisan 1920'de açılan TBMM'nin 29 Nisan 1920'de kanun numarası 2 olarak çıkardığı hıyanet-i vataniye kanunu, 12 nisan 1991'de anap hükümeti tarafından ( başbakan yıldırım akbulut, Cumhurbaşkanı Turgut Özal) kaldırılmıştır.
Meali: temel bir hukuk kaidesi olan, yasayla suç olarak tanımlanmayan fiillerin suç sayılamayacağı, dolayısıyla cezasının olmayacağı durumu göz önünde tutularak denilebilir ki: Türkiye'de ne yaparsanız yapın vatan haini olmazsınız. Çünkü kanunda böyle bir suç yok. Bu ülkeye bu kadar kolay kötülük yapılmasının temel nedeni budur.
Gereksiz binalidir. Anayasa referandumu öncesinde şehir şehir dolaşıp bulunduğu makamın ne kadar gereksiz olduğunu anlatmıştır. Düşük profillidir. Bir de ismet Paşa'nın Demirel için söylediği "fuzûli şâgil" sözü en çok binali'ye uyar
Büyük Britanya kendini dünyanın merkezi gördüğü için (başlangıç meridyeni mesela) Yunanistan,Batı Anadolu ve Kıbrıs'ı yakın Doğu, Anadolu, Mezopotamya ve Arap yarımadası'nı orta doğu, Hindistan ve Çin'i uzak doğu olarak tanımlamıştır.
Zamanında 6. Filo'nun denizcileri için karaköy kerhanesini allayıp pullayıp hazırlayan devlet ricali aklıma geldi. Peşkeş çekmek bizim devletin genetiğinde var herhal.
Hangi dinde olursa olsun mabetler dokunulmazdır. Insanlar mabette iken polisten de devletten de azade olmalı. Kaldı ki insanlar ramazanın son 10 günü itikâfa girmek için camiye kapanmışlar. Zaten dışarıyla temasları yok gibi. Bilmiyorum beterin beteri fütursuzca kapımızı çalıyor.
Evet babası da bugünkü israil'in temellerini atan kişidir. 1. Selim roma imparatorluğu'nun yahudilere koyduğu kudüs'e yerleşme yasağını kayzer-i rum (roma'nın sezarı) ünvanıyla kaldırmıştır. Her atadığı valinin yahudi maliyecisi olmasını şart koşmuştur. Muhtemelen osmanlı tahtındaki ilk yahudi padişah kendisidir. Oğlu ise zaten tatbikatta çok çok ileri seviyeye geçmiştir.
Meraklısı için link:
Ağaç yaşken eğilir sıkıntılı bir atasözü. Hattâ eğitim kelimesi de bu söze atfen uydurulmuş, kökeni eğmek. Çocuk fıtratı icabı yalanı bilmez büyüklerinden öğrenir. Onun bir bilgiyi toplum kriterlerinden geçirmek gibi bir derdi yoktur. Olduğu gibi söyler. Bu yüzden çocuktan al haberi demişler. Şimdi bu çocuğu kendi haline bıraksak dosdoğru kalacak ama toplum olarak işimize gelmediğinden eğip büküp bir şekle sokuyoruz.