bu ara sinirimi bozmaktadır.
yeni fotoğraf yükledikçe eski fotoğrafları silmektedir. limit olayı olsa tamam diyeceğim ama sekiz dokuz fotoğraf var onları da siliyor. bir garip olay...
fenerbahçe'nin 1000. galibiyetini twitter hesabından kutlayış şekli ile beni benden etmiştir. hele sahada takımı sahiplenişi yok mu... iyi ki varsın, hep ol kaptan.
yönetimi, teknik heyeti, sporcuları ve taraftarları birlik beraberlik örneği göstermektedir. bu sadece futbolda değil, her branşta görülmektedir. eşi benzeri olmayan bir durumdur. burada en büyük pay taraftarındır. bu süreçte fenerbahçe hâlâ dimdik ayaktaysa taraftarın sayesinde olmuştur. yönetimi resmen ateşlediler ve artık fenerbahçe yönetimi de sessiz kalmamaktadır. ne düşünüyorlarsa çıkıp açıklıyorlar. toplantıda başka, medyada başka değiller. ilk günden beri netler; adil bir yargılama olmalı.
bugün ali koç ve nihat özdemir bir programa katıldılar ve önemli açıklamalarda bulundular. ali koç'u biliyorduk ama bu sefer nihat özdemir de konuşmaya başladı. tff- uefa ile yaşanan süreci açıkladılar. şampiyonlar liginden men sürecini anlattılar. tazminat davaları hakkında bilgi verdiler.
açıklamalardan bazı bölümler:
- ali koç: "federasyonumuzun ise söylem ve eylemlerinde çelişkiler, tutarsızlıklar var. yargı beklenecek dendi, iddianame beklenecek dendi, sezon sonu dendi, en son play-off öncesi dendi. tff pek çok kez uefa baskısını önümüze çıkardı. birçok konuda görüşmeler belli gazetelere sızdırıldı. bununla beraber yaptığımız görüşmelerde aldığımız bilgiler zamanla değişti. 58. maddenin aynın kalmasına bununla beraber bir defaya mahsus bir karar çıkmasına karar verildi. biz fenerbahçe olarak suçsuzuz, adil yargılama istiyoruz ve bunu bu federasyonun yapmasından kuşkumuz var. tffnin karar alma ve sorumluluklarını yerine getirme vasfını ciddi bir biçimde yitirdiği için endişeliyim"
- nihat özdemir: "bizim endişemiz şu: etik kurulu bir inceleme yapıyor. bu kurulun yaptığı inceleme tff disiplin kuruluna gidecek. en basitinden fenerbahçe-buca maçı iddianamede tek kelimeyle geçiyor, kimse suçlanmıyor. ama etik kurul ve disiplin kurulu bu maçı da inceliyor ve sorular soruyor. eğer bir yargılama söz konusuysa ve mahkemeye intikal etmişse ve söz savunmanın denilen yerde, masumiyet karinesi de düşünüldüğünde; etik kurul 70 klasör ve eklerini ve tapeleri tek tek inceleyip bununla ilgili görüşleri alıp vereceği rapor sonrasında, disiplin kurulu savunma isteyecek. birçok kişi de tanıklık yapacak. bunları kim yapacak. 4 nisana kadar bunların yetişmesi gerekir. çünkü play-offlar bu zamanda başlıyor. çünkü tff play-offlardan önce cezaların verileceğini açıkladı. bir de bu sürede tahkim kurulu süreci işleyecek. bunların yetişeceğine, adil yargılama neticesinde bunlara karar verileceğine, tüm kararların yetişeceğini ve tüm bunların sonucunda doğru karar verileceğine inanmıyoruz."
efsane çubukluyla gitti ustaların ustası lefter'in elini öptü. o gün lefter'e "10 numara ve kaptanlık bandı sonsuza dek sizindir." demişti. lefter ise "sen varsan ben 8 numara da giyerim, formamı sana veririm. ben senle oynasam daha çok gol atardım" demişti. iki efsane yan yana gelmişti müthiş bir mutluluktu bizim için.
bugün üzücü haberi aldıktan sonra şöyle demiştir kaptan: "başımız sağolsun. rahat uyu lefter, çubuklu bize emanet..."
efsanemiz, gurur kaynağımız, büyük futbolcu, büyük insandır. vefat etmiştir. bu haber canımızı çok yaktı çok. fenerbahçe formasını öperken döktüğü gözyaşları, başkana yazdığı ve helallik istediği mektup ve daha niceleri... seni unutmak mümkün mü be ordinaryus.
efsaneler ölmez. lefter hep bizimle yoğurtçu parkı'nda, kadıköy'de ve çubuklunun olduğu her yerdedir.
mekanın cennet olsun lefter küçükandonyadis.
"içimdeki fenerbahçe aşkını tarif etmem imkansız. 'kalbini sök ver' deseler, fenerbahçe için şu anda çıkartır veririm."
cas davasında yaptığı hukuki mücadeleyle uefa'yı da, tff'yi de zor durumda bırakmıştır. yapılan son hamle bunun kanıtıdır. eskilerin "adalet dağıtıcısı" şimdilerin "yalancısı" cornu'nun yazdığı raporun davadan geri çekilmesi talep edilmiş. bunun yerine cas'a iddianame verilecekmiş.
bu olayı zavallı tff bir zafermiş gibi lanse ediyor ve qtm'ye (kaliteli türk basınına) bu haberi 2 saat öncesinden veriyor. bu adamlar sosyal paylaşım sitelerinde bu haberi "fenerbahçe'ye şok" olarak yayıyorlar. saat 6'da tff bir açıklama yapıyor. hemen sazanlar habere atlıyor falan. cornu'nun o ifadeyi çekmiş olması ne lütfi'yi ne de ilhan'ı kurtarmıyor. hatırlarsanız cornu'ya dava açacaklardı ama hâlâ bir hamle gelmedi. bu arada lütfi arıboğan'ın ve ilhan helvacı'nın uefa kurullarında göreve başladığını da unutmayalım.
olayın içeriğine gelirsek; fenerbahçe bu davayı şike var veya yok diye açmadı. usulsüz bir şekilde şampiyonlar liginden men edildiği için açtı. tff topu uefa'ya attı ama uyanık uefa "bütün sorumluluk tff'nin" dedi. o zamanların yücesi cornu bir rapor verdi ve buna göre fenerbahçe men edildi. bugün cornu o ifadeyi çekiyorsa fenerbahçe niye men edildi? daha yazılmamış olan ama gelecekte yazılacak bir iddianameye göre mi men edildi? o zaman gizlilik diye bir şey yoktu ve herkes iddianameyi gördü. bu durumda da gizliliği ihlalden dava gelir. sıfır toleransı hatırlarsak eğer o iddianamenin içinde beşiktaş ve trabzon da yer alıyorlar. fenerbahçe zaten avrupa'da yer almadığı için ceza açısından bir sorunu yok.
özetle tff'de, uefa'da son hamlelerini yapıyorlar. ikisi de topu birbirine atmaya çalışıyor, parayı kim verecek kavgasına döndü bu iş. avukat emin özkurt şunu dile getiriyor; "bu hamle bizim elimizi daha da kuvvetlendirdi."
hissettiklerinizi gidin söyleyin, demiştir. son bölümüyle herkesin damarına basmıştır.
--spoiler--
halbuki aşk, başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi. *
--spoiler--
yeri geldiğinde gazeteci, yeri geldiğinde savcı, yeri geldiğinde hakim olan yeni devrin kişisidir. o her şeyi bilir, her işin ustasıdır. yaptığı haberler yalan çıksa da asla utanmaz, yüzünde en ufak kızarma bile olmaz. her söylediğinin ayet gibi doğru olduğunu düşünür. bir de bunun kankası var; rok.
arada konuşurken "pensilvanya'nın gücü adına" derseler şaşırmamalı.
fenerbahçe'nin zorlu bir gruba, efes ve galatasaray'ın ise aynı gruba düştüğü kuradır. fenerbahçe'nin gruptan çıkması yine son maça kalır gibi geliyor bana. eğer bir sakatlık olmazda ve koç saçmalamazsa gruptan çıkabiliriz. ancak fenerbahçe'ye transfer şart, eğer final-four istiyorsa bu mecburi. gruptan lider çıkmak gerekiyor ki çapraz eşleşmeden barca gelmesin. çaprazdan gelebilecek rakipler barca veya siena olacak.
ben galatasaray'ı ise şanslı görüyorum. bu gruptan çıkabilir. efes ile olan maçlar önem kazanıyor burada da.
ayrıca galatasaray ölüm grubunda, fenerbahçe ballı diyenlere ise ne desem bilemedim, sadece gülüyorum.
f grubu ise çok değişik oldu, 3 ispanyol aynı grupta. sanki bir değişiklik yapılır gibi geliyor.
neyse hayırlısı olsun artık. fenerbahçe'me ve türk takımlarına başarılar diliyorum. hazır final-four buradayken olsun bir güzellik.
gururla söylediğim cümledir.
her sene futbolda, basketbolda, voleybolda, yüzmede, kürekte ayrı takımları değil, sadece fenerbahçe'mi desteklerim.
25 aralık tarihinde gerçekleşen büyük fenerbahçe mitinginde evren topaloğlu, sinan demir ve emre çakmak müthiş bir video hazırladılar. taraftarı, sanatçısı, futbolcusu, efsanesi herkes var videoda.
ben fenerbahçeliyim;
sarı-lacivert renklere gönül vermiş,çubukluyu üniforma kabul etmiş,saraçoğlunu mabed bilmiş birisiyim. takımımı sonuna kadar destekleyen,cebimde ki son parayla bilet alan,5 atsa da 5 yese de "fenerbahçe buraya" diye bağıran taraftarım. salon salon, stad stad gezip, gerektiğinde kaldırım da bile destek veririm.
2 kez son maçta şampiyonluğu, defalarca finalde kupaları kaybetmeme rağmen şikeci damgası yerim. gittiğim her şehirde sebepsizce küfür yerim. bilet kuyruğunda veya deplasman tribününe girerken itilip, kakılırım. hakaretler işitirim. 3 saat boyunca kapıda bekletilirim.
yasalar benim için vardır. cezalar, yasaklar benim üstümde denenir. her zaman suçlu gösterilirim. ama bunların hiçbiri beni sevdamdan uzaklaştıramaz.
topuk yaylasında, caddede, salonlarda, stadlarda ve kaldırımda her yerde ben varım. üzerimde çubuklu forma ile armanın peşinden giderim. beni pek sevmezler. düşmanım da boldur. rakibim kim ise onun tarafında olurlar.
benim ise tarafım tektir. fenerbahçe'dir. ve tarafı fenerbahçe olmayan bertaraf olur.
ben çubuklu'ya ruh veren kişiyim. tribünde haykıran taraftarım.
sahada "onur mücadelesi" veren futbolcuyum. emeklerine leke sürülmeye çalışılan "kocaman yürekli" aykutum. ben lefterin elini öpen alexim. ben ordinaryus lakaplı lefter'im. ben şeytan rıdvanım, serkan acarım, alpaslan eratlıyım, oğuz çetinim. ben çubukluyu onuruyla, gururla taşıyan binlerce sporcuyum. ben fenerbahçe' nin kurucusuyum. ben fenerbahçe'nin "tek" sahibi olan taraftarıyım.
ve ben tribünde avaz avaz bağırıp "kanaryasın sen bizim canımız" diyen on binlerce insandan biriyim.
büyük bir gururla gittiğim (hatta ailece gittiğimiz) miting olmuştur. tarihe geçmiştir. yanılmıyorsam bugüne kadar bir taraftar mitingi olmadı. ilk kez böyle bir miting organize edilmesine rağmen sıkıntı yaşanmadı, ufak tefek aksaklıkları olmuştur belki ama alnımızın akıyla bitti olay.
peki, fenerbahçe taraftarı niye böyle bir miting düzenledi? çünkü 3 temmuz gününden beri herkes konuştu, yalan yanlış her haber servis edildi. rok, baransu, çakar, erman, serhat vs. bir anda kanal kanal parsellenmiş şekilde fenerbahçe'yi suçladılar. uzman oldular, savcı oldular, hakim oldular. bir hukuk kitabı gördüğünde onu başka bir şey sanacak durumdakiler profesör kesildiler. hukuk profesörü "şeriatın kestiği parmak acımaz" dedi, tff ülke takımını kendine düşman belledi, önce fenerbahçe'yi şikayet etti, sonra cas davası ciddi boyutlara ulaşınca kıvırmaya başladı. savcı iddianamesine yanlış bilgi koymaktan çekinmedi (fenerbahçe-bjk maçı), savunmaları değiştirmekten çekinmedi, insanların özel hayatını hiçe saymaktan çekinmedi, tek derdi 'itibarsızlaştıma' oldu. bunlar kısa bir özet. daha çoğunu yaşadık biz.
yazdan beri her gün öldürmeye çalıştılar ama yıkamadılar. işte artık bizim konuşma vaktimiz geldi, artık söz savunmanın... bugüne kadar ağız ishali olanlar, klavye taraftarı olanlar, yandaşlar, lobiler konuştu artık söz bizim. adalet için, fenerbahçe için doldurduk o meydanı. fenerbahçe taraftarının olması gereken yerde olduğunu gösterdik. can bartu, ogün altıparmak, veselinovic ve daha niceleri oradaydı. yaşlı teyzeler, aileler çocuklarıyla oradaydılar.
kocaman yürekli adam çok zor konuşuyordu, gözler dolu dolu. rıdvan desen o da öyle. alpaslan akkuş ve gürman timurhan bir konuştular hepimizi ağlattılar. alpaslan abi çok güzel bir noktaya dikkat çekti "saat 19.00 olduğunda 19.07 olmasını bekleyen bu manyaklar yaşatılanları unutmaz" dedi. çok doğru unutmadık, unutmayacağız. tıpkı gürman timurhan'ın dediği gibi sarının üstünde adalet, lacivertin üstünde isyan var ve biz bu durumun hesabını soracağız.
kimisi orada takımını destekledi, kimisi ise bilgisayar başında sayıma kalkıştı. emniyetin verilerine göre 35bin üstünde taraftar varken, at gözlüklerini çıkarmayan için bin, 3bin, 3yüz veya 5 kişi vardı. sorun değil zaten topuk yaylasına da 10 kişi gitti onlara göre. size bilgisayar başında fenerbahçe taraftarını sayım hayatınızda başarılar diliyorum.
babasından bu sevdayı miras alan bu kişi oraya sevdası için gitti. omuzlarında büyüyen bu sevdayla fenerbahçe için, yöneticilerine ve ailelerine destek için, adalet için gitti. bir gün hepimize lazım olacak adalet için.
--spoiler--
sevdamıza kimse engel olamaz
bazen hüzün vardır, bazen mutluluk
fener sevgisinin adı konamaz
ne kupa büyüklüğü ne şampiyonluk
--spoiler--
fenerbahçe için orada olacağım mitingdir. todor veselinoviç, ogün altıparmak, can bartu, tanjevic, alpaslan akkuş, ebru köksaldı, duman, nejat işler, murat şeker, selçuk yöntem, uğur dündar ve daha niceleri orada olacaktır.
ergen kafalardan çıkmamıştır, gerekli işlemler yapılmıştır.
adalet bir gün herkese lazım olacak ve bizler de adalet için orada olacağız.
euroleague'de grup lideri olmuştur. yaşanan onca olumsuzluğa rağmen başarılıdır.
evet eksikleri vardır ancak inancını yitirmemesi çok önemlidir. burada söz mirsad'a ve ömer'e düşüyor. engin'in dönüşü çok iyi oldu. umarım daha çok süre alır. emir ve bojan ise mükemmel işler yapıyorlar.
başkanın çok uğraştığı salona çocukları lider geliyor. gurur duy başkan.
