altinci bolumu fevkalade olmus dizi. ilk bes bolum de cok guzeldi eyvallah, ancak altinci bolum bir baska olmus. tam onur unlu kafasi olmus. melis ve tayfur'un "biz de mutsuz olalim" diyalogu, gazeteci nuh koklu'ye selam cakilmasi gibi ufak ayrintilar izlerken keyif verdi.
akibetini merak ettiğim, her dinlediğimde burnumda buram buram canım izmir'i tüttüren grup. dağıldılar mı dağılmadılar dağılmadılar ise üçüncü stüdyo albümleri ne zaman geliyor?
bir windows 95 yahut 98 kullanmış insan değildir. kişisel bilgisayar kariyerime windows 98 ile başladım, nfs - midtown madness ii -ki bence hala en güzel bilgisayar oyunları- bir de yanlış hatırlamıyorsam delta force diye bir oyun vardı onları oynuyordum. 98 kullandıktan yaklaşık bir dört-beş sene sonra da xp ile devam etmiştim.
sosyal medya mecralarında iki üç tane beğeni almak için yapılan aşağılık hareket.
ne ara bu kadar vicdan, ahlak, terbiye yoksunu olduk ben hala anlayamadım. hadi genç kadın gençliğinden cahilliğinden yaptı diyelim -ki bu da asla kabul edilebilir bir şey değil- yaşını almış koskoca adamsın, hiç yoktan bir kere ölümün acısını yaşamışsındır.
yazık. konuşacak, anlatacak kelime bulamıyorum. tek kelime ile yazık. ben böyle insanların olmayan vicdanını da seveyim...
siraya aldik hazirlayinca e-posta veya mesaj atacagiz dediler, gece dort civarinda mesaj gelmis alt-ust soy bilgileriniz hazirdir diye. giriyorum bu sefer de e-devlet tarafindan uretilmemektedir, en yakin ilce nufus mudurlugune gidiniz diyor. daha once basina gelip goruntuleyebilen varsa mesaj kutuma bekliyorum.
aralıksız beş dakika boyunca kahkaha attıran film. bence son yılların da en komik filmi kendisi. ali atay, feyyaz yiğit, aziz kedi, volkan sümbül ve ali demirel harika bir senaryo ve harika bir film koymuşlar ortaya. oyuncular rollerine çok yakışmış. özellikle özgür emre yıldırım'ı uzun uzun izlemeyi çok özlemişiz.
feyyaz yiğit otelde dayak yediği sahne 10/10 puanlık bir sahneydi. son olarak doğu demirkol'u da beyaz perdede daha sık görmek istiyoruz bundan sonra. mümkünse aynı ekiple devam filmi de çekilsin hatta.
yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. eğer gülmek istiyorsanız gidiniz, izleyiniz ve izlettiriniz efendim. pişman olmazsınız
ilk bolumu biraz once bitirdigim dizi. gorunen adam gibi guzel bir diziden sonra, onur unlu ve serkan yilmaz'dan bu isi seyretmek cok keyifliydi. ayrica erkan can ve guven kirac babalar da diziye cok guzel bir hava katmis. setteki genc oyunculardan birisi olsaydim pacalarini birakmaz, ne koparabilirsem koparirdim.
dudullu postasini dergiden duzenli olarak takip etmiyordum fakat dizide belirli periyodlarla gozuken pert olmus bir kirmizi dodge as 250 kamyon var. nedense bana bes kardes dizisinin final sahnesindeki kamyon gibi geliyor.
vizyondayken izleyemedigim ve acayip izlemek istedigim film. popcorn time'a dusmemis simdi baktim da. torrent'i varsa bir zahmet link isteyecegim. simdiden tsk.
ikinci sezona ibrahim selim beycigim ile degil umit erdim ile devam eden youtube programi.
ne bileyim, beni kaybetti gibi. stolk'u sadece anlatilanlar, espiriler icin degil ayni zamanda ibrahim selim'in mimikleri icin, tepkileri icin de izliyorduk. ibrahim selim'in olmadigi bir stolk, stolk degildir.
dunyadan elini etegini cekmis bir kimse icin anadolu'nun bu ucra kosesinden daha uygun neresi bulunabilir? ben, burada diri diri, bir mezara gomulmus gibiyim. hicbir intihar bu kadar suurlu, bu kadar iradeli, bu kadar surekli ve cetin olmamistir.
az once ilk bolumu bitmis, arkadasimi ne kadar ozledigimizi fark ettirmis sov. dekor cok guzel olmus, gule gule kullanilsin. ilk konugun hulya avsar olmasi nedeniyle sanirim talk show kismindan pek zevk alamadim.
haftaya c.tesi konuk olarak kayinbirader cem yilmaz varmis. firat parlak yandi gibi gozukuyor, bakalim.
forever - zaten ikinci sezon onayı alamamış reytinglerden ötürü ama on numara beş yıldız bir dizi, sherlock'u seven bunu da sever.
utopia - izledikçe bir tuhaf oluyorum ama izlemeden de duramıyorum, öyle psikopat bir yapım.
the man in the high castle - philip k. dick romanından uyarlama bir dizi. ii. dünya savaşı'nı naziler ve japonlar'ın kazandığı dünyayı anlatıyor. (romanı da kesinlikle okuyun derim)
gangland undercover - charles falco isimli muhbir'in vagos ve mongols isimli motosiklet kulüplerine muhbir olarak sızmasını anlatıyor. gerçek bir hikayeden alınma oluşu izlerken sizi daha sıkı bağlıyor ekrana. mini dizi olarak bir sezon çıkacak denmişti ama şuan iki sezon mevcut.
the big bang theory - geek kafası güzel bir amerikan sit-com'u. öyle aman aman yeni bölüm çıksın da izleyelim diye beklenmez bence ancak yemek yerken ya da bir şeyler atıştırırken ne bileyim ses olsun biraz da güleyim falan derseniz bakılabilir.
silicon valley - eski sevgilimin başlattığı, hayatımda izlediğim ve hala daha izlemekte olduğum en sağlam komedi dizilerinden. bir de benim gibi bilgisayar programcısı iseniz diğer izleyicilere göre 4x daha komik geliyor sanırım.
blutv'de son beş gün kaldığını görünce boş bir vakit yaratıp izlediğim film.
bir kaç sahnesi gerçekten kahkahalara boğuyor. zaten ekranda zach galifianakis'i görmek başlıca bir kahkaha sebebi bence. yer yer de catch me if you can filmini buram buram burnumda tüttürmedi değil. sanırım hikayelerin birbirine benzer olması ve gerçek hikayelerden yola çıkılarak çekilmiş olmaları yüzünden.
her neyse, hafta sonunuzda ya da mesai bitimi yorgunluğunuzda gülmek istiyorsanız güzel bir seçenek. puanım, 6.5/10
arif v 216 filminde ayhan ışık ile bir bağlantısı, akrabalığı çıkacak karakter. büyük resmi gördüm, at fav'a bekle. *
dikkat ettiyseniz bıyık - saç kesimleri büyük oranda benziyor. e soyadı da öyle. ben giriyi buraya park ediyorum, filmi izleriz de dediğim gibi çıkarsa kupon işlerine de gireceğim, tşk.