evet gençler 15 gün geçti ve yeni yıl beklentilerimizi hala karşılamadı.yine ölümler,polisler,protestolar,ikiyüzlü yürüyüşler... neyse 2016'da her şey daha iyi olacak ne kadar kaldi ki yeni bir yıla.
normalde bir yemeği elinizle yerseniz, ıyyy,iğrenc falan diyip dalga geçerler ama söz konusu malum yer oldu mu öyle medeni,modern bir yerde çatal mı kullanacaz görmemiş cahiller sizi.
herkesin bir gün öleceğine inanırız hatta annemizin, babamızın, en yakın arkadaşlarımızın ölmesi ihtimali bizleri çok derinden etkiler ama gel görki nedense kendi ölümümüzü pek düşünmeyiz ya da düşünmek istemeyiz. neden? ölüm korkusu mu?
Niye bu kadar kafa patlatıp didiniyoruz,uğraşıyoruz. Zaten ölmeyecek miyiz arkadaş? Azrail gelecek ışıkları açıp bizi uyandıracak elbet. O zaman mutlu olmaya bak. yok efendim bu olmadı, şu yapmadı... insan elinde olanla, küçük şeylerle mutlu olabilir.bize dayatılan gereksiz ihtiyaçlar,sınavlar,sürekli daha yukarıya... bizler yarış atı değilizki. bazı seylere hayatımız boyunca ulaşamayacagız bu bir gerçek. ulaşsakta daha fazla diyeceğiz. insan doyumsuzdur çünkü. hayat ciddiye alınması için fazla kısa.
bi insan tuvaletini yaparken nasil bir sey okuyabilirki? ancak amerikan filmlerine özenen zavalli insanlar yapar. tuvalet mekan ve işlev olarak zorunlu degilse uzun sure kalinacak bir yer degildir. yani bunu zevk haline getirip yok kitap okuma falan filan cok sacmadir. kitap okunacak yer ve vaktin kalmadi yani tuvaletten baska. zaten kitap okuyan birisi tuvalette asla kitap okumaz!