son reklam filminin bariz olarak stranger than fiction filminden araklandığını düşünsemde bence çok başarılı olmuştur. insanın uçağa atlayıp gidesi gelmektedir.
BURDUR'un Bucak ilçesi'nde oturan 3 aylık evli 18 yaşındaki Fatma Tekin evinin yüklüğünde ölü bulundu. Başında darp izine rastlanan ve yazmasıyla boğularak öldürüldüğü belirlenen Fatma Tekin'in eşi gözaltına alındı.
Bucak’ta bir mermer fabrikasında işçi olarak çalışan 25 yaşındaki ibrahim Tekin, dün akşam eve geldiğinde eşi Fatma Tekin'i evde bulamadığını söyleyerek komşuları ve yakınlarına telefon etti. Tekin, daha sonra polise eşinin kayıp olduğu ihbarında bulundu. Bucak Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası ekipleri eve gelerek genç kadını aramaya başladı. Arama yapan polis, Fatma Tekin’in cesedini yatakların konduğu dolap olan yüklükte, üzerine yorganlar yığılmış olarak buldu. Fatma Tekin’in başında darp izlerine rastlanırken, yazmasıyla boğulduğu belirlendi. Fatma Tekin'in cenazesi, kesin ölüm nedeninin anlaşılması için Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Fatma Tekin'in eşi ibrahim Tekin'i gözaltına alan polis olayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor.
Fatma Tekin, geçen yıl ibrahim Tekin ile nişanlanmış, daha sonra evlenmek istememişti. 22 Nisan 2008'de mermer fabrikasında çalışmak için evden çıkan Fatma Tekin, ibrahim Tekin ve 6 arkadaşı tarafından kaçırılmıştı. Burdur’un Ağlasun ilçesi'ne bağlı Çamlıdere Köyü'nde 3 gün boyunca ibrahim Tekin'in tecavüzüne maruz kalan Fatma Tekin, polisin ısrarlı takibi sonucu bulunmuş, Bucak Devlet Hastanesi'nde tedavi görmüştü. Fatma Tekin’i kaçıran ibrahim Tekin ve 6 arkadaşı tutuklanmıştı. Cezaevine giren ibrahim Tekin, ailesi ve çevresinin baskıları üzerine Fatma Tekin ile evlenmeyi kabul ederek cezaevinden çıkmış, 2008 yılı Ekim ayında da evlenmişti.
Bu ülkede yaşayan her insanın bu olay karşısında şapkasını önüne koyup nerede yanlış yaptığını düşünmesi gerekir. insanlığımdan utanıyorum...
--spoiler--
istanbul'dan başlayıp Diyarbakır'da sonlanan yolculuk aklıma yılmaz erdoğan'ın o meşhur şiirinde * bahsettiği otobüsü getirdi. Hani şu bir ülkeden bir iç ülkeye taşıyan varya. Film etnik bir propaganda yaparak bölünmeye zemin hazırlıyor gibi hissettim. Belki gizli belki açık: doğu iyidir, batı kötüdür propagandası. Mahsun kendi geçmişini kendi kültürünü izleyenlere benimsetmek çabasında olmuş film boyunca....
--spoiler--
an itibariyle 56. entryi girerken halan yazılmamıs ve kimsenin aklına gelmemiş olmasına şaştığım ikileme...
(bkz: before sunrise)
(bkz: before sunset)
Seyredin hayatınız seyrettikten önce ve seyrettikten sonra olarak ikiye ayrılsın...
Sözleri şakir askan a bestesi burhan bayar a ait olan şarkıdır. şarkıyı bir kenara bırakın sözleri tek başına okunduğu zaman bile insanı derin düşüncelere sevkeder.
Geceyi yaşarım doğmaz güneşim
Zamansız küllendi yanan ateşim
Yarına çıkarmı bilmem gidişim
Zamansız sarardı benim hayatım
Mevsimsiz sarardı benim hayatım
Yukarıdaki beşliği yazıya dökebilenin hayatında neler yaşadığını merak etmeden duramaz insan...
bugün yayınlanan bölümü "olmuş"tur. Son haftalarda seyrettiğim en iyi bölümdür. Deniz'in gözyaşları, Aslı ile Efe'nin ayrılmaları kolay kolay unutulmaz. Ayrıca ev basma sahnesi 10 numara idi. Öyle bir yerde bıraktılar ki küfürü hakettiler...
apple firması tarafından yapılan bir tv reklam serisidir. mac ve pc ye karakter kazandırılmıştır. Her bölümünde inceden inceden pc ile t..k gecilse de benim favorim orta yaşlı hafif göbekli birazda kel olan pc karakteridir. Bilgisayar ile ilgili herkes mutlak seyretmelidir.
izlemek isteyenler için link ;
izlerken bana insanlığın ve insanların ne kadar garip olduğunu düşündürtmüştür. Ulan çok değil daha 100 sene önce biz birbirimizi boğazlamıyor muyduk? Ne oldu şimdi?
hakkında neden bu kadar az entry girildiğini anlayamadığım köşe yazarı. kendisi günlük olarak takip ettiğim az sayıdaki yazarlardan birisidir. özellikle t.s.k içerisinde yapılan haksız uygulamaları kimseden çekinmeden gündeme getirmesi ve çoğu kimsenin sormaya cesaret edemediği sorulara düzgün ve akıcı türkçesiyle cevap araması takdire şayandır.
kötü yönetilmiş, sahneler arası geçişleri oldukça kopuk olan, hikayesini anlatamamış, beklentilerimi boşa çıkarmış, zeki demirkubuz'un kaderini taklit etmeye çalışmış fakat onu da başaramamış vizyon filmidir. vakit kaybıdır.
senaristlerinin eski türk filmlerinin etkisinde kaldığını düşündüğüm dizi. kimse mutlu olamayacak mı bu hastanede allah aşkına? ne istediniz ulan abby ile lukanın bebeğinden ha ne istediniz?
yusuf hayaloğlu'nun hem yazdığı hem de seslendirdiği şiirdir. Her dinlediğimde beni benden alır götürür. Sözleri aşağıdaki gibidir.
Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...
Ah güzelim,
incinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bitin bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...
Biz bu sonucu hak etmedik,
Hayır etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.
Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...
Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...
Ah bebeğim, ah.. .
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca fark edersin.
içindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi
Dolanır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...
Biz bu aşkı sürdüremezdik,
inan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.
Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...
komik olmaya başlamış dizidir. maddi imkansızlık nedeniyle polatın hücresine kamera tesisatı konulmamıştır. ama gelecek senenin bütçesinde yer almaktadır...