marmara üniversitesi hukuk fakültesi ders notlarını satan fotokopi şeysi. argon denen çirkin yerden, dökümanevi maddi kazığından mühf öğrencilerini kurtaracağını düşünüyorum.
hem içeride adamlarımız var bu sefer, öğrencinin hakkını yedirmezler kimseye bu sefer.
ayrıca a5 boyuttaki fotokopileri enfes. vapurda falan ders çalışmıyorum, keyif yapıyorum resmen.
ne reklamlarını yaptım be kardeşim, para aldım sanki. epey dolmuşuz önceki fotokopicilere.
nöt: ölüm bizim böyle teknolocilerimiz var, sizin gibi not için birbirimizi yemiyoruz. gidiyoruz efendi gibi alıyoruz, şaşırmayın.
çok domates yiyip, çok şarap içerek vücuttaki kan miktarını yükseltmek gerekliliği; kanın aynı anda hem beyne hem penise yetmemesinden kaynaklanır. erkeklerin üzerinde çalışması gereken bir konu.
hırstan gözü dönen insan evladıdır bunu yapan. bre hayvan nasıl bir gözü dönmüşlüktür bu?
4. oyundan sonra kaçınılmaz sonu görüp bilerek yenilmek isteseniz de o oyun mars olur, sevgilinin asık suratı ile başbaşa kalırsınız. bi' daha da tavla falan oynayamazsın.
"aşkta benden fazla kazanıyosun demek ki aşkım keh keh keh" cıvıklığıyla kurtarabilirsiniz durumu.
izmir' den 1 m2 lik toprak satın almak. bir tabelaya "ceren seni seviyorum" yazdırmak; fakat ceren' in bundan haberi bile olmadan aldattığın için sana tekmeyi basması. o tabela sonsuza kadar orda kalacak, yeteri kadar param olunca ceren heykeli yaptırcam oraya.
başlığın açılmak istenen hali (bkz: otomatik kağıt havlu makinasının restaurantlara getirdiği statü) olmalıydı aslında.
bazı mekanlar vardır ki; onlar cimridirler, küçük hesaplar yapan yüzeysel patronlar işletmektedir. kağıt havlu çok gitmesin diye az az verir kağıt havluyu bu mekanlardaki aletler. 40 saat çırpınırsın o kağıt havluyu alabilmek için.
bazı mekanlar vardır ki; onlar candır. elini uzatırsın, kocaman bir kağıt havluyu "bıııııııııııııııııııııııızt" diye verirler. sonra bi' daha istersin yüzsüz ve fütursuzca yine uğraştırmadan verir.
işte bu ilk sözü edilen mekan tırttır, gitmeyin bi' daha. ben gitmem şahsen. ikinci mekan ise candır. kahve olsa bile gidin, o patron çayın kalitelisini kullanmaktan da, suyun, sabunun kalitelisini kullanmaktan da çekinmez. küçük adam değildir.
eh, adı üzerinde, hukuk felsefesi ayrıca hukuk sosyolojisi derslerinin birleştirilerek evrimleştirilmiş hali olan derstir, hukuk felsefesi ve sosyolojisi.
marmara üniversitesi öğrencileri 1. sınıfta; anadolu üniversitesi öğrencileri 3. sınıfta alırlar bu dersi. bugün 14.00' da marmara üniversitesi hukuk fakültesi' ndeki zavallıcıkların finali var bu dersten. her şeye rağmen mutlular, hukuk felsefesi ve sosyolojisi ne ki diğerlerinin yanında, bi' günde hallolur. hatta ben 2 saatte halletmeye çalışmaktayım, bakalım kısfmet.
facebook denen zımbırtı hayatımıza girdiğinden beri arkadaşlarımızı ekleriz veya onlar bizi eklerler kabul ederiz. bazıları var ki, gerçekten efendi gibi işlerindeler güçlerindeler. yorum yaparlar, fotoğraf yüklerler, video paylaşırlar bunlar da her insan gibi; ama ayarında yaparlar. sevimlidir bunlar, seversin. beğenmediğin 3-5 videoyu ardarda paylaşsalar bile, eyvallah çekersin, seslenmezsin. ama bazıları da var ki insanı delirtmek için ordalar.
mesela eski mahalle arkadaşlarınız. silin onları hemen, valla bak başka kurtuluşu yok. adam porno paylaşıyor. bildiğin, porno böyle oral seksli filan. bide etiketlediğini düşünsene seni. sevgili, anne, kız arkadaşlar falan görse siki tuttun.
mesela sığ lise ve ortaokul arkadaşları, anne-babanın arkadaşları... sil, sil hepsini sil. neden bu haldeyim biliyor musunuz sevgili yazarlar? çünkü şu linkteki > http://www.facebook.com/l...3dyeuyqngybgl&h=b33a0
video tarzı, videoları paylaşan insanlar var. hakikaten yaşıyorlar, bunlarla eğleniyorlar. muhtemelen berber kalfası falanlar. hepsini yok ettim, siz de deneyin. çalışıyor.
iki ayağında havada olması. tek fark, koşarken iki ayağının aynı anda havada olması, yere basmamak. yürürken ise bir ayağını kaldırmadan önce diğer ayağını basarsın.
ilkokul öğretmenim söylemişti bunu, geçen gün evde bi' anda esti söyledim ev arkadaşlarıma. 2 tanesi inanmadı gecenin yarısı 4 tane üniversite öğrencisi mal gibi koridorda koştuk. alanın dar olduğundan şikayet edip aşağı indi gece 3 te mal mal koştuk. renklerinde değişiklik oldu deney sonucunda. dene ve gör, yüzde yüz çalışıyor!!11!
edit: sözlük yazarlarımızın fark bulma çabasını görünce editleme ihtiyacı hissettim. bahsettiğim şey fiziksel bi' fark, yani fiillerdeki tek fark ve gerçekten başka bi' fark yok yani fark aramaya gerek yok. olduğu gibi kabullensek de olur.
onun haricindeki farklara da açığız tabii, mesela ben de yazayım bi' tane koşmak yürümekten daha önce insan hayatına girmiş olabilir.
kaynak şöyle tırt bi' site: http://www.meleklermekani...e-kosmus-olabilir-mi.html
öncelikle başka bi' başlık altında incelenmiyor, aramaya inanıyorum, sadece benzeri var.
(bkz: klasik müzik dinleyen taksici)
enigma olmasının önemi nedir diye sorarsanız, bi' ayrıcalığı yok ama ben bu başlığın samet abi' me özel olarak açmak istiyorum. samet abi marmara işletme mezunu, hayatı beklediği yönde ilerlememiş bi' jedi. yani zamanında jedi imiş; ama artık padawan olarak taksicilik yapıyor. enigma, cranberries, enya dinliyor. nba takip ediyor. rihanna konserinden dolayı fazlasıyla ağır bi' kafayla eve geldiğimizden kaçırdığımız, boston vs lakers maçının sonucunu merak edip birbirimize sorarken sonucu söyledi. "niye izleyemediniz yoksa rihanna' ya mı gittiniz ehehehhe" dediğinde felç oldum ve numarasını aldım. isteyene verebilirim anadolu yakasında çalışıyor. abi seni seviyoruz.
şair ve fotoğraf sanatçısı akgün akova' nın oğlu. 22 mayıs 2010 itibariyle, ülkemizi türkiye felsefe şampiyonu olarak atina' da şu saatlerde temsil etmektedir. kendisine başarılar. çocukken sorduğu sorularla, bugün hatay' da bir tıp kongresinde, babası akgün akova anekdotlarını anlatırken tüm misafirleri şaşırtmıştır.
(bkz: gemiler batarken denizlerin canı acır mı baba?)
süpersonik güçleri olan, saksafon denilince ilk akla gelen, wax poetic' in eski saksafoncusu. marmara üniversitesi hukuk fakültesi' nde kimsenin konuşmaya, yanına yaklaşmasına cesaret edemediği, hatunların geçerken aşık olduğu; benim de omuzlarına hasta olduğum, koşarak vermek istediğim insan.
birçok derginin editörü, grafiker, yazar, çizer, karikatürist ve knight online gm' i ( benden duymuş olmayın), geleceğin yıldızı şahıs.
youtube' da 100.000 izlenmişliğe sahip uzun eşek videosunun da mimarıdır.
asıl hâli "yanımda osurmayan adamın samimiyetinden şüphe ederim" olup, 50 karaktere takılan, arkadaşımın güzel bir vecizesi.
insanların yanında osurmak, katiyen tasvip ettiğim bir hareket değil tabii ki de; fakat bunun bir problem oluşturmadığı insanlar için samimiyet göstergesi olabilir. aman samimiyet gösterisine dönüşmesin de.
eve eşya taşıyan bir adamın, taşıdığı bir dolabı yukarıya getirdikten sonra söylediği, hala anlamını merak ettiğimiz, çözemediğimiz söz.
hani kahvaltıda çorba içmek çok mu lükstür ki, ağır bir dolabı taşımak kahvaltıda çorba içmeye benzememektedir.
durock cafe altındadır. konya' da tarz cafe bir elin parmaklarını geçmez. eksik olan da bira değildir; bira her yerdedir. pavyonlar, birahaneler, akyokuş serserilerinin eli...
bira her yerdedir. önemli olan konya' da ortamı düzgün olan club, disco, bar etc. olmamasıdır. müstahaktır, açılsa da boku çıkacaktır nasıl olsa. 23093420932094930 erkeğe 1 kız düşecektir. her yer fahişe, pezevenk ve eğlenmeye gelmiş ama umduğunu bulamayıp taciz edilmiş kızlarla dolacaktır. en güzeli olmasın mnısikim, mal mal akyokuş'ta bira içsinler.
meraklı, işi gücü olmayan, bir o kadar da ev kadını olan insandır. araştırmacı gazetecilik anlayışıyla hareket edenlerini tenzih ediyorum. herkesin farklı eğlence anlayışı var tabii.
en asil duygunun insanıdır. eheeheh şaka lan, şaka. 1-2 gün önce kadıköy' de eminönü iskelesinden, beşiktaş iskelesine giden yoldaki parkta gördüm ben bu insanları. çekmişler arabayı, son sese dayamışlar, millette toplanmış bunları izliyor. merak ettim o insanların psikolojisini, ben de çembere katıldım izledim ve olayı çözdüm. bu 4 erkek 1 kızdan oluşan grup ecstasy atmış, horon tepiyorlar, maksat dikkat çekmek. işi gücü olmayan bir yığın insan ise mal gibi geçmiş bunları izliyor. neler oluyor şu hayatta, eğlence anlayışına bak. sokayım eğlence anlayışınıza.
(bkz: sokakta horon tepenleri izleyen insan)
kadının birey olma çabasına sonuna kadar destek veren, birey olduğunun bilincinde olan kadına tapan bir erkeğin kükreyerek haykırdığı sevgi cümlesidir. eğer bir kadın sümsük sümsük yanı başından ayrılmıyor, sürekli senin omuzlarında bir yük gibi asalak asalak yaşıyorsa tahammül etmek imkansız hale gelir. güzel ülkemde bu kadın tipine bayılan çünkü ezik ötesi kadının ezik bünyesine muhtaç olduğunu görüp, kendini güçlü hisseden (hissetmek için götünü veren) erkek bir yığın yok mu? evet var ama birey demişken, birey olan erkeğin cümlesidir diyerek düzeltelim. i love her because she doesn't need me
dünyanın en güzel kadınından önce incelenmesi gereken adamdır.
dünyanın en güzel kadınını sevgilisi olarak görenler çekilsinler bi kenara hemen kalkmasın götünüz.
