dostoyevski, cervantes, puşkin vs vs bizim insanımız değil. bizim içimizde büyümedi, bizim hakkımızda ne düşündüğü, bizimle yaptığı savaşlar ya da politik düşüncesi tamamiyle onların sorunu. Dostoyevski türk düşmanı faşist bilmem ne imiş. banane ya ondan. ben adamın yazdını okurum, aydınlanırım olur biter. Keza heralde ahmet kaya ile ilgilide benzer şeyleri söyleyebiliriz (sesi güzel, şarkıları güzel falan filan) ama ekmeğini yediği, kendisini ahmet kaya yapan memleketi doğrudan yada dolaylı yolla bölmeye çalışan bir kişiliğe bürünmüşse hele hele terörist başını falan özlediyse hiç kusurabakmayın babam dahi olsa allah belasını versin.
Borç herzaman parayla ödenmiyor. Büzük yemediği için vicdani olarak kendini kandırmaya çalışan insanlardır. Dersenki -tuvalet temizlicez, izmarit toplucaz, ot bok vs.- ne işimiz var haklısın, keşke böyle yürümese işler ama bu demek değilki herkes bu pis işleri yapıyor. Orada canını veren, vermeye hazır olan insanlarında varlığından bihaber olmamak gerekir. insan vücudu bile direnci düştüğünde hasta oluyor. Askerlikte böyle birşey işte. Her zaman kuvvetli, dik olmak zorunda bu ülke ve bu ülkenin askeri. Hala "vicdani red" olayından bahseden insanlara bende "vicdani ped" yolluyorum. Özel günlerinde kendilerini daha rahat, daha huzurlu ve daha güvende hissederler.
Nerde o eski Emre demek geliyor içimden. Fakat düşünüyorumda Emre'den daha iyi oynayan ortasaha oyuncusu,bir kaç tane, pek gelmedi aklıma. Haa karakter dersen heralde Hagi'den sonraki en sorunlu isimdir. Oynadığı takımıda kendisinide sevmem ama sanki canı acıyanların saldırması gibi geldi bana.
Otobüste sizin için kart basmanızı isteyen kişiden para almamak,
Bakımlı kızlar,
Kordonda boyoz ve yumurta yemek,
Ülkenin kıymetini bilen insanlar vee
Oscar goes to GÖZ-GÖZ GÖZTEPE
Madem 18 yaşına kadar yaptıklarımız bilinçsizce yapılan hareketler olduğu için bazı engellemelerle karşılaşıyor(24 yaşı saymıyorum bile, gerek yok yani) o zaman camiye,tekkeye, zaviyeye hatta kiliseye sinagoga giriş yaşıda belirlenmeli. Ben belki 17 yaşındayım, aklım tam basmıyor alma beni oralarada.
Anlayamadığım birşeydir. Yani iş üstündesin anladım, gaza da geldin onuda anladım ama neden birşeylerin ağzına girmesi ihtiyacı duyarsın, hadi diyelim ağzına birşeyler almak istiyorsun neden emiyorsun. Senmi hatunu beceriyorsun yoksa hatunun seni becermesini mi istiyorsun sorularını aklıma getiren ayak fetişi bir hareket.
Futbolu bıraktıktan sonra gerek futbol bilgisi gerekse karakterindeki düzgünlük nedeniyle önce Fenerbahçenin altyapısında çocukları ve gençleri eğitmesi gereken, daha sonrada A takımın başına geçmesi gereken futbol virtüözü.
Özellikle TRT Radyo 1 de maçları dinlerken sıklıkla duyduğumuz ve markette her görüşümde yolumu değiştirdiğim "Tahsildaroğlu benim peynirim" diye çığıran birkaç ablamızın olduğu reklam.
Kütüphanesinin alt katını öğrencilerin alışkın olmadığı birşekilde çok daha işlevsel hale getiren, rahat koltuklarda derginizi, gazetenizi okuma imkanı sağlayan yönetime sahip olan üniversitedir.
Adı Bilgi ve Belge Yönetimi olarak değişmesine rağmen, kardeşim sen kütüphanecilik yapıyorsun, bölümün adını kallafi birşeymiş gibi göstermekle olmuyor bu işler. 2 yılda bitmesi gereken bölümü 4 yıl olsun diye fazladan 2 yıl aptal aptal derslerle geçiştiren bölümdür.
An itibariyle Hacettepe'yi 4-1 yenerek Bank Asya 1. Lige yükselmek için çok büyük hamle yapmış izmir'in en köklü takımlarından biridir. Karşıyaka'ya besledikleri sevgi en yüksek seviyededir. *********
Olmadık zamanlarda dışarı çıkmak istediğinde, kulak çeperinde kulağa sanki ot sokulmuş hissi uyandıran ve hatta zaman zaman kulağınıza sinek kaçtığını zannettiren, elinize bulaştığında silseniz bile o turuncumsu renk tonunun elinize işlemiş olduğunu gördüğünüz pislik.