thedondraper
-3 (düz adam)
on ikinci nesil yazar 6 takipçi 34.01 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    zeytinyağlı biber dolması ve köfte yapamayan kadın

    0.
  1. beni bulsun. birlikte siparişini verir yeriz.
    1 ...
  2. covid aşısı olanlar ölecek mi

    17.
  3. cevabı zincirlikuyu mezarlığı girişinde yazıyor bunun.
    1 ...
  4. kaslı bir erkeğe sahip olmanın dayanilmaz hazzı

    6.
  5. tüm insanlar kaslı, kassız olsanız yaşayamazsınız; az yağlıdır o diyor ve 78 kilo, yüzde 9'luk yağ oranımla göz kırpıyorum.

    kıps.
    2 ...
  6. sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri

    1134.
  7. eskiamaeksik

    öncelikle özgüvenin takdire şayan. biraz incelediğimde birbirine çok benzer fotoğraflar gördüm, yaratıcılık arttırılabilir. bunun yanında epey gençsin ama ayvaya yol almaya meyilli görüntü 30'dan sonra başına bela açar. az biraz mekikle ve dikkatle ortadan yukarı çıkan bir çizgi yaratır akılları alabilirsin. bunu bir düşün derim.

    upss, senin üstüne gelmen her daim tokat gibi olur, divasısın buraların neticede. okuyorsan öperim.
    2 ...
  8. sözlük kızlarının götünü kaldırdığınız yetmedi mi

    4.
  9. arabada sevişmek

    248.
  10. heyecan verici bir fantezi gibi çılgın attırsa da pek keyifli ve konforlu bir şey değil. gözünü seveyim yatak.

    ama tabii araba demek bir anda spontane gelişen bir olay demek, samanlığın seyran olması demek. işin heyecanı orada.
    1 ...
  11. eşcinselliğin tedavisi

    44.
  12. (bkz: homofobinin tedavisi)

    siz nasıl iğrenç yaratıklarsınız ya. size ne olm? bırakın kim kimle ne istiyorsa yapsın, kim kimi seviyorsa sevsin. ulan amma korkuyorsunuz ''aman biz de eşcinsel oluruz'' diye. bu içinizden gelirse gelir korkmayın, netflixte iki dizi izlemekle falan olmaz.

    boşa dememişler eşcinsellerden nefret edenlerin çoğu gizli, bastırılmış eşcinseldir diye. öyle bir şey varsa da korkmayın, yaşayın hayatınızı rahat rahat. (bu kadar homofobik yavşak varken ne kadar rahat olursa tabii, o da ayrı)
    1 ...
  13. seks yaparken vajinada yangın çıkması

    5.
  14. amatörlüğünüzü ve kadına zulmettiğinizi gösterir. çünkü benim kafamda o kadar ıslak yer nasıl yanıyor diye bir soru oluştu mesela?!?!
    1 ...
  15. rakı

    1306.
  16. --spoiler--

    yemekle giden bir içki değildir esasen. ızgaraları rakıyla sürdürmek zordur, damağı da yorar, yağlı sıcak ızgaralarda özelikle damakta kekremsilik bırakır, dondurur.

    rakı, sadece soğuk ve mümkünse zeytinyağlılara uygundur.

    --spoiler--

    sadece yemekle içilen cümlesi; sadece, yemekle içilen (aslında içilebilen diyebilirmişim) şeklindeydi. yalnızca yemekle içilen demek istemedim yani.

    bir de illa ızgara da demedim. diğerleri de yemek neticede. buradaki kıyaslama diğer sert içkilerin (viski, tekil, votka vs.) yemek içkisi olmamasına nispeten artısı olması. bir de rakı sofrasında hatta alkol olmasa bile sofrada mezeler, ara sıcaklar, ızgaralar sonra da tatlı ya da meyve gelir. bu sürecin içinde süresi en kısa olan ızgaralardır. ya da ana yemekler. çünkü soğumadan tüketilmeliler. ana yemekler geldiğinde de zeytinyağlılar sofrada varlığını sürdürür.

    bunun yanında performanslı rakı içebilmek için mideyi yağlamakta fayda var. yani ızgara rakıya yardımcı bir bakıma.

    duayenler rakıyı sek içer. damakta yağ donduran aslında sudur. anason ve alkol yağı çözer.

    haklılık şurada, rakıyı sadece ızgara etle içmeye kalkınca düşünülenin aksine o kadar keyifli olmayacaktır. rakının ilk eşlikçisinin löp etli balıklar olmasının sebebi de o. somon bir başka ortamda çok daha iyi bir balıkken rakı sofrasında bildiğin çipura bile somondan daha iyi.

    ayrıca rakı her türlü overrated...
    1 ...
  17. mert alaş

    38.
  18. hayatı yaşamayı çok iyi bilen biri. kıskandığım nadir insanlardan.
    1 ...
  19. viski

    431.
  20. uzak durulması gereken iki insan türü:

    1- viski deyince aklına Jack Daniels gelenler
    2- kalite viskiyi chivas regal sananlar.

    yok olması gereken insan türü:

    kaliteli viskiyi chivas regal sanıp onu bir de enerji içeceğiyle içenler.

    single malt olanların dışında ateş suyu denilmesi gereken içki. viski adına haksızlık oluyor.

    kalite arıyorsanız lagavulin falan için. ha öyle paramız yok diyorsanız dimple bir alt fiyat segmentinde iyidir. hadi o da yoksa talisker'in 10 yıllığına falan inin. daha da küçültmeyin kendinizi.

    red label falan içeceğinize kolonya için. daha ekonomik.
    1 ...
  21. rakı

    1303.
  22. overrated.

    yunanistandaki sek shot içilen versiyonu daha iyi.

    rakı muhabbeti başkadır yeaaa edebiyatları komik. sadece yemekle içilen bir içki olduğu için lezzetli sofra olabiliyor. onu şarapla da yapıp öpüjem kıvamına gelir, sonra siyaseti ve en son dini kurtarabilirsiniz. rakının bir ekstra olayı yok yani.

    anason ne aq zaten.

    yine de içecekseniz en iyisi beylerbeyi göbek'tir. aslında prototip rakıdır ama bulması zordur. sikko yeni rakıyı içip dünyanın en gurme içkisini içiyormuş muhabbeti yapmayın, yormayın.
    1 ...
  23. cum kissing

    1.
  24. bunu tecrübe eden erkek artık hayatta diğer şeylerden çok daha az zevk alacaktır. tek dezavantajı bu.
    1 ...
  25. araban yoksa bu ilişki yürümez diyen sözlük kızı

    4.
  26. buralarda hakkında ''orospu'' gibi nitelendirmeler yapmadan önce ilişki nedir onu düşünmek lazım. ilişkiye başlayıp tartarken karşıdaki insanın hayatına ne gibi kazanımlar ya da kayıplar getireceğini düşünürsün. direkt artılar eksiler hesabı yapmasan bile zihnin bunu yapar duygularını oluşturur.

    bence ne istediğini bilen ve bunda açık olmakta beis görmeyen doğru kadındır. bu mala mülke tamah etmek değil, o olsaydı arabayı benim üstüme yap derdi. bu hayat kalitesi ile ilgili. doğru bul ya da bulma, samimi olanı bunu isterken dile getirebileni.
    2 ...
  27. farah zeynep abdullah ın giydiği kıyafet

    9.
  28. ulan modanın m'sinden anlamayan herkes doluşmuş. o hep bildiğiniz risksiz, güvenli alan içindeki ''güzel'' kavramının dışında da dünya var. neyse vazgeçtim uğraşmayacağım, ne derseniz deyin.
    1 ...
  29. mercedes i boykot etmek

    9.
  30. bu tavşan dağa küsmüş seviyesinde kalabilecek bir boykot olmakla birlikte komik.

    zaten bu boykot moykot kafasına giren, bulduğu fırsatta dolar yakan ya da coca cola'yı boykot etmek için marketten satın alıp sokağa döken zihniyet mercedese pek kolay binebilen zihniyet değil. zaten satın alamayacağın şeyi boykot etmek kolay.
    1 ...
  31. kafaya iğneyle uyuşturucu ilaç zerk etmek

    2.
  32. sözlük kızları kardeşimdir

    10.
  33. ilk buluşmada kıza libidon yüksekmi diye sorulurmu

    10.
  34. o anlaşılır. sorulmaz.

    çok amatörsünüz.
    2 ...
  35. sözlük yazarların instagram keşfet ss leri

    5.
  36. mac larda enter tuşu olması

    1.
  37. return'dür onun adı. enter olsa duramazsın.
    1 ...
  38. üstteki yazar hakkındaki fikrini söyle

    6184.
  39. sözlük kızlarının penis değmiş dudakları

    1.
  40. kutsal ve haz jeneratörü uzuvlardır. korunması, sevilmesi, saygı gösterilmesi gerekir.
    1 ...
  41. güzel kız götü görünce ne yapıyorsunuz

    28.
  42. Kaldırıyorum.

    Güzel götler kaldırılmalı, kalkık olmalı.
    2 ...
  43. yazarların starbucks a gitmeme nedenleri

    20.
  44. Kahvelerini sevmemem. Menşei çok da sikimde değil. Ama tabii ortalıktaki ikameleri de çok farklı değil. istanbul’da yine north art, petra, kronotrop falan gibi butik kalite kahveciler var ama diğer köylerde starbucks ve alternatiflerine razı kalınıyor.

    En güzeli avrupa. Her minik cafenin mi kahvesi kaliteli olur…
    1 ...
  45. orgazm taklidi

    70.
  46. ''hepi topu bir kadın orgazmı yarım dk bu kadar uzun yazma luzumsuzsa kapat.
    anlayamayan öküzlere tüyo verme bırak öküz kalsın.''

    işte o yarım dakikayı vermeyi beceremeyenler yüzünden var bu başlık. bu alışkanlık tüm erkeklere de zarar.
    1 ...
  47. orgazm taklidi

    67.
  48. 'happy ending' isimli filmi izledikten sonra beni derin düşüncelere gark etmiş eylem.

    öncelikle filmi izlemek istiyorsanız spoiler kısmını atlayın, ya da filmi izledikten sonra okuyun, yorumlarınızı duyalım. spoiler kısmını atlayıp okumaya devam ederseniz de filmin tadı kaçmaz. yorumlarınızı merak ediyorum. (özellikle kadınlar)

    spoiler

    - ilişkileri boyunca sürekli orgazm taklidi yapmış bir kadın sevgilisiyle threesome yapmaya karar veriyor. bunu bir kadınla yapıyorlar, kadın orgazm olmasını sağlıyor, sonra erkek arkadaşından habersiz bu kadınla görüşmeye devam ediyor, seks içinde orgazm olmanın tadını aldıkça ve yaşadıkça erkek arkadaşını yola getirme isteğiyle doluyor ve bir seks esnasında onu sürekli yönlendirip adamın şaşkın bakışları arasında ''zaten beni hiç orgazm edemedin'' gibi kezbanca bir çıkışa yöneliyor. herif de bugüne kadar söyleseydin, 6. hissim yok niye bir anda patladın böyle diyor. film hakkında bu kadar indirgeyici olmak istemezdim, neticede karakterlerin kurgusu ve ilişki dinamikleri vs. burada çok etkili ama konunun özeti de bir bakıma bu. -

    spoiler bitti. ama yine film üzerinden bu eyleme dair okuma yaparak devam etmek istiyorum.

    şimdi, tek gecelik ilişkilerde, ayda yılda bir denk gelinen takılmalarda orgazm taklidini anlayabilirim. çünkü erkeklerin anatomik farklılıkları boşaldıktan sonra devam etme konusunda erkekleri zorluyor, toplumsal kodlar sürekli kadının orgazm edilmesi gerektiği (ki bence de öyle olmalı) şeklinde ve erkek zaten her şekilde boşalır şeklinde. ki bu da çoğunlukla doğru. kadının orgazm olmadığını anlayan erkeklerin zıvanadan çıkması da cabası. erkekler illa da boşaltacağım kafasıyla hele ki tecrübesizse kadına daha büyük zulümler yaşatıyor. böyle birlikteliklerde zaten seksin son evresine kadar geçen süre güzelse gecenin güzel sonlanması adına kadının önce kendine sonra da erkeğe yaptığı bir kıyak diyelim.

    ama filmdeki gibi uzun süreli ilişkilerde bu alışkanlık haline gelince erkek kadını tatmin etmeyen hareketler üzerinden sürekli olumlanarak bunları belliyor ve vücut dili, refleksleri böyle sabitleniyor. bunları zamana yaya yaya, bir suçlama ya da negatif bir duygu yüklemeden konuşmak mümkün değil mi? çoğu kadının şunu dediğini duyar gibi oluyorum; erkeklere beceriksiz olduğunu kırılgan egolarına zarar vermeden söylemenin yolu yok! haklı senaryolar var tabii ki ama bahsettiğim seksin konuşulabileceği medeniyete sahip ilişkiler ve bence bir yolu olmalı.

    sekste partneri yönlendirmenin karşı tarafı tahrik eden bir yolu da var. karşıdakinin bedenini tanırken o bedenin sahibinden yardım almak gerçekten faydalı. yani hayır, öyle değil, yok olmuyor şöyle yap, böyle yap gibi bir üslup yerine aldığı zevki karşıdakine hissettiren ve başka manevralarla bunun katlandığını gösteren bir vücut dili uzun vadedeki ilişkiyi onarmak için doğru olan bence.

    aman ya, kırılgan egolarınızla mı uğraşacağız, orgazm taklidi yapıp geçiyor keyfimize bakıyoruz gibi bir mantıkta hata var çünkü keyfinize bakamıyorsunuz kadınlar. olan sizin tatmininize oluyor. erkek yine boşalıp sağa sola sperm saçıyor ve pişmiş kelle gibi sırıtarak götünü dönüp uyuyor. uykuya dalmadan önce de son düşündüğü tamamen yalan üzerine kurulu bir ''nasıl da siktim ama'' oluyor.

    şimdi ben erkek perspektifinden -ki filmi referans almam çok yaşanan senaryolar üzerinden bir senaryo yazılması yüzündendir- konuyu yorumladım. kadınlar adına ahkam kesmek istemem, kesinlikle o perspektiften benim ya da erkeklerin göremediği çok fazla değişken vardır. bu yüzden bu konuda özellikle kadınların yorumlarını duymak isterim.
    1 ...
  49. kız isteme kültürü nasıl ortaya çıktı

    3.
  50. kadına kocasının, kocasının olana kadar babasının malı gibi bakan sikko zihniyetten çıktı tabii ki. bunun daha fenası başlık parası, bilmemkaç koyun vs. gibi adetler.

    bir de babaların evlendikten sonra ''hah artık senin sorunun bu eheheheh'' gibi iğrenç espriler yapmaları yok mu...

    bunlar hep kadınlardan korkmuş ilkel erkeklerin dünyanın başına açtığı problemler. özgüvenli insan özgüvenli özgür kadın ister hayatında. ister eşi ister kızı olsun.

    ama bitecek. gün gelecek bu aptal adetlerin hepsi bitecek. matbaaya bir yere kadar karşı koyabilmiş zihniyet dünyanın gittiği bu yöne de en fazla bir yere kadar karşı koyabilecek...
    2 ...
  51. fuck me baby one more time

    1.
  52. 2016 yazı. Bodrum kalesi tadilata girmeden önceki son sezon sanıyorum. bu arada tekrar ziyarete açılmış diye duydum ama gitmedim. çok ören yerine gittim ama bodrum kalesi ve su altı arkeoloji müzesinin yeri bende ayrı. bu anlatacağım tecrübe bunu sadece perçinledi.

    iskandinav olduğunu düşündüğüm üç kadın ve bir erkekten oluşan bir grupla denk geldik. aynı tempoda yakın bir mesafeyle yürüyorduk. içlerinden biriyle bir sergilenen eserlere bir birbirimize bakıyorduk. bakışları ilk anda etkiledi. daha sonra erkek olan elimdeki filmli kamerayı gördü ve sohbet etmeye başladık. yok işte ne marka film kullanıyorsun, nerede yıkatıyorsun vs. dedim filmlerimi kendim yıkıyorum, kimseye güvenmiyorum. gözleri açıldı. meğer bunlar da nothingham'da mı middlesex'te mi neydi fotoğraf okuyorlarmış. iskandinav da değil ingilizlermiş. sohbet uzadı, bir yandan da birlikte geziyoruz. tam bazı batıklardan çıkmış amforalara bakarken ağzımdan bakla çıktı. buradan sonra senin ekipten ayrılabilir misin? birlikte bir şeyler yapalım.

    birlikte geldik, birlikte geziyoruz bilmem ki vs. gibi kaçamak ama bir yandan da olacağı var havası veren cevaplardan sonra zorlamadım. arkeoloji müzesini de beraber gezdik daha sonra benim ayrılmam lazım, yarın neler yapıyorsunuz diye tüm gruba sordum. denizde olacağız dediler. nereden giriyorsunuz dedim, anlamadılar. yani burada kalıyor ve buradan mı denize giriyorsunuz dedim, yine anlamadılar sanıyorum ama evet vs. dediler. dedim sizi yarın bu yarımadanın en güzel yerine götüreceğim, iletişim alalım. benimki tam niyetlenecekken çocuğa gittim, numaramı verdim ve çağrı yaptı.

    ertesi sabah mesaj attım. gelmek istediklerini söylediler. dün ayrıldığımız yerden sizi alayım dedim. oradan aldım ve aspata götürdüm. bilen bilir, aspat'ta (şu an oraya bir otel dikildi gerçi) hizmeti ve yemeği çok kötü olan dandik bir işletme ama Türkiye'nin en iyi denizlerinden biri vardır. dedim burası biraz salaş vs. ama buralarda başka böyle deniz yok. ne kadar farkedebileceğini idrak edemediler o an için.

    vardığımızda denize girilmek için üstler çıkarıldı. gördüklerimden büyülenmiştim ama onun da bakışlarının benden başka bir yerde olmadığının farkındaydım. denize girdik, şok oldular. cam gibi tertemiz su, denizin dibindeki yatan yassı balıklar görünüyor. dedim Bodrum'un merkezi böyle bir yer değil. keyifli geçti deniz seansı. onla birlikte yalnız açıldık, suda sohbet ettik. her şey tıkır tıkır işliyordu.

    sonrasında pansiyonlarına gitmek istediklerini söylediler. yemek yiyebileceğimizi konuştuk. yanlarında eşya varsa misafirim olabileceklerini söyledim ama bunu söylerken gözlerim bir kişiye bakıyordu. artık mesajı net almıştı. otele gidip duş alıp buluşabileceğimizi söylediler.

    yemek için alternatifler düşünülürken son derece kısır baktıklarını gördüm. dedim adettendir size rakı içireyim. agora meyhanesinde tabii ki. o şiirsel şiirsel anlatılan yabancılar rakı içti bayıldı, yok şöyle oldu böyle oldu gibi şeyler yaşanmadı pek. rakıyı tanıtırken göstermek için bir kerelik ilk buz attım, kristalleşti çocuğun aklı gitti. iki tekten sonra kafayı da yapınca tüm gece kristalleşen rakıyı izleyip şaşırdı. biraz mal olduğunu söylemeliyim.

    sonrasında n'apıyoruz dediler. artık tamamen durumu bana bırakmış sürükleniyorlardı. rakıdan düşündüğüm kadar etkilenmediler. ancak sofrada tamamen birbirimize kenetlenmiş ve durum ortadayken bir diğeri gereksiz yakınlaştı gibi oldu. bunun ortamda herhangi negatif bir şey yaratmamış olması kafama bazı tilkiler çağırmadı değil ama dedim oğlum sakin ol, ortalığı karıştırma. olacağına varır.

    çıkıp maviye bir uğradık, bir yerlerde daha soft bir şeyler içmek gerekiyordu. berbat bir müzik vardı ama mekanı sevdiler. dedim boşverin. mandalin'e bakalım. orası neresi diye sordu saftirik çocuk. içtikçe boş yapmaya çok meyilliydi. içimden sanki şu ana kadar her yeri biliyordun da dedim. ama dışımdan yakın yakın, gelin dedim.

    iyi bir müzik vardı. yanlış hatırlamıyorsam Melis dağ. ekip de iyiydi, maviden falan iyi kötü tanışıklık olan tipler. hafiften bir kafa selamlaşması yaptık. etkileyici bir giriş olmuştu. orada artık yüksek sesten de sohbet edebilmek için birbirimizin kulağının dibine girer olmuştuk.

    oradan çıktığımızda saat 2'ye geliyordu. dingil fazlaca sarhoş olmuş, onun sevgilisi onu toparlamaya çalışıyor, flörtleştiğimle kolkolayım, diğeri de konu threesome'a mı gidiyor diye düşüncelere gark edip kafa karıştırmakla meşguldü. ne yapmayı düşünüyorsunuz dediğimde dingilin sevgilisinden tam beklediğim cevap geldi, bence biz otele gidelim, siz devam edecekseniz edin.

    işte şimdi üç kişi kalmıştık; o noktadan sonra doğrudan bu saatten sonra her yer çok gürültülü ve yorucu. balkonum deniz görüyor, bir şeyler içelim mi dedim. doğrudan gittik. evde bir kaç içki vardı, dilediğinizi alın dedim, bira almış vizyonsuzlar. ben de uydum, açtım bir tane. bir yandan da bir sigarayı birlikte içiyorduk. (anlayana) daha bir kaç yudum aldıktan sonra üzerimi değiştirmek için içeri girdim; merdivenlerden çıktım ve giyecek bir şeyler çıkardım. arkama döndüğümde oradaydı. dudaklarımız anında kenetlendi. hızlı ve hırçın hareket ediyorduk. her şey tutkulu ve şehvetliydi. tıpkı önceki gece hayal ettiğim gibi. karyolaya oturdum ve içime sıcaklık kaplatan o hamle geldi. yana uzanıp abajuru açtıktan sonra bir önceki gün müzede serçelimanı batığının orada uzaktan bana keskin keskin bakan o renkli gözleri bacaklarımın arasından daha kısık ve daha çekici şekilde bakıyordu. çıkardığı sesler iştahını görselliğin yanında işitsel olarak da içime işliyor beni delirtiyordu.

    epey seviştik, inlemeler, çığlıklar. bir ara karyola başını tutarken parmakları duvara sıkıştı, bu tempoyu bozsa da toparlandık. tüm geceki kibarlığım yerini hayvansı bir duruma bırakmıştı, o da bundan fazlasıyla memnun ve sürekli fazlasını ister durumdaydı. kalçalarındaki kızarıklıklar morluğa doğru yol alıyor, saçlarını daha sert çektikçe yüzünün aldığı o müthiş ifadeyi aynadan görebiliyordum.

    birlikte titredik. inanılmazdı. bir süre sessiz uzandıktan sonra odadaki lavaboya gitti. daha sonra döndü ve tekrar hamle yaptı. konsantre olacaktım her şey çok güzeldi. ta ki

    ''fuck me baby one more time'' diyene kadar.

    işte mandaline girerken yandaki catamaran'dan çalan o Britney Spears şarkısı o kafanın ve adrenalinin de etkisiyle kafamda saçma şekilde çalmaya başladı. o absürt duruma takıldım ve komiğime gitti; şarkıyı kafamdan atmaya çalışmakla ve o komik hissiyattan uzaklaşmaya çalıştıkça daha da saplandım. günün yorgunluğu, alkol vs. ve 10 dakika önceki sevişmeden sonra da ereksiyon olamadım.

    uğraştı, gerçekten uğraştı. olmamasını çok da anlayamadığım bir şekilde kişisel karşıladı, canı sıkıldı. kıyafetlerini alıp odadan çıktığında esas yıkımla karşılaştım. diğeri de odaya gelmekteydi ve ''boşver, gidelim'' dediğini duydum. toparlanıp aşağı indiğimde ''taksi çağırabilir misin'' dediler.

    ilk mff tecrübem alkol vs, apaçi müzikleri çalan bir catamaran bar ve Britney Spears yüzünden direkten döndü.

    beyler size tecrübem, bazı günler vardır; kendini hissettirir. kendinizi fazla yormayın, az için. Britney Spears da kafanızda dönerse çok takmayın. şarkının ritminde takılın gitsin. tecrübeyle sabit.
    1 ...
  53. bayern münih in trabzonspor u hiç yenememesi

    1.
  54. evet bir baktım da bayern Munich türk bayan voleybol takımını, türk milli futbol takımını, olimpik yüzme takımını ve Efes pilsen'i de hiç yenememiş.

    bence trabzon büyük değil, bayern küçük.
    1 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük