O saf, temiz insan ayaklarını iyi yediren içten pazarlıklı kadınlardır. Arkadaşı olun, ilk beraber gezdiğiniz erkegin yanında ne mal olduğunu anlarsınız. Bir anda kişiliği değişir. Her türlu erkeğin içine düşer. Kendini ovmek, üstün göstermek için sohbet anında bin tane yalan saymaya başlar. Bozarsaniz size salak bir bakış atıp inkar eder.
Sohbet hep onunla ilgili olsun hep onu konuşalım ister. Bütün konuşması "ben, bende, benimdee" diye gider. Ortamdaki erkek için bin takla atabilecek potansiyeldedir.
Normal erkek arkadaşlarının çoğunu potansiyel yedek olarak gorur. Öyle gariptir ki gider sevgilisiyle bile tanıştırır yedeklerini, psikolojik olarak sevgilisini de hazırlar bunlar zararsız gibisinden. Ama öyle değildir.
Sizinle sevgili olması, sizinle eğlenip gulmesi, sizi sevdiğini söylemesi gerçekten sizi sevdiği anlamına gelmez. Eski sevgilisine hala aşık olup onu beklerken sizi kullanıyor bile olabilir. Sadakatsizdir çoğu zaman ama aassla çaktırmaz. Canlı örneğini gördüm, bu kadar da kişiliksizleşebilirler. Ancak başkalarini bu konularda eleştirmeye bayılırlar.
Yakın arkadaşı aslında yoktur. Bütün yakın arkadaşlarinin dedikodusunu yapabilecek kapasitededir. Bir şey onun kafasına göre değilse yanlıştır. Herkes hayatı onun gördüğü gibi yasamalidir. Bu yüzden arkadaşlarının arkasindan çok konuşur.
Sürekli kendinden bahsetmek istediği için muhabbeti çok boştur. Aynı ortama düştüğünuzde muhabbeti kendi üzerine çekme çabasını görebilirsiniz.
Sizin için bir çok şey yapıyormuş gibi görünür, evet yapar da. Gözünüzü boyayana kadar yapar, istediği kıvama gelince egosunu göstermeye başlar. .
Kafasında kurar kurar kurar, olmayan şeyleri abartir. Anlattıklarının tutarsizligini fark etmeye başlarsınız bir süre sonra.
Saçma sapan huysuzluklari vardır. Yeterince içine girmeden asla göstermez. Erkeklere zaten kolay kolay göstermez genel davranislari göz boyamak üzerine olduğu için.
Bunlardan cook tanıdığım var, hatta bir tanesi teyzem. Hepsinde yok bu özellikler fakat hayatımda 3 kişi tanıdım girdiği ortamda yalan söyleyerek dikkat çekmeye çalisan; 3u de koctu.
hazırlık sınıflarının birinde ruh hastası bir öğretim elemanının bulunduğu üniversite.
ciddi anlamda haksızlığa uğruyorum ve bölüm başkanı bu hasta ruhlunun yakın arkadaşı. bu nedenle hiçbir şey yapamıyorum.
nereye şikayet edilir, ne yapılır biliyorsanız lütfen bir el atın. *
medyanın etkisinden, bir çoğunun arasındaki yarıştan, erkeklerin boya küplerine bayılmasından çıka gelen bir imtihandır. işin ilginç tarafı ciddi ciddi "aii makyajsız dışarı mı çıkılır" kafasında kızlar var. hadi ilk ikisini geçelim, makyajlı bir kız ile makyajsız bir kız arasındaki ayrımı makyajlı kızın "bakımlı" olması olarak yapıyor bir çoğu. evet, çok bakımlı... tıpkı yüzündeki fondötenin cildini mahvettiği gibi. keşke bakımlı olmanın sadece güzel görünmek olarak algılandığı bir dünyada yaşamasak.
Altyazili dizi ve filmleri uzun sure izlemek pratikte yararlidir. En azindan benim icin oyle olmustu. Ama 10-15 bolum izliyip degil uzun bir sure gerekli.
şaka gibi olan karşılaştırma. twilight ve harry potter 16 yaşının altındaki kesime hitap ediyor sanardım hep. çünkü ikisi de ölesiye saçma ve gereksiz arkadaşım. git lords of the rings izle, ne diyelim. sözlükte cevherler var gerçekten.
isminin neden denizanası olduğu hakkındaki tahminimi bir alıntı yaparak açıklamak istiyorum.
"dünya üzerinde yasayan en eski canlilardir. 600 milyon yildan fazlaca bir süredir dünya üzerinde bir cok dogal afetlere karsi koymuslar ve yasamislar, günümüze gelmislerdir."
bunu da geçersek, şu meymenetsizleri gördüğüm an beni bir sinir kaplıyor içimde küfür etme isteği oluşuyor. tek bir fotoğraf bile yeter. sizi yaratıp denizlere atanı bulmak lazım.
safı bulmuş bir garip insan topluluğu. üç katlı iş yerini sattırabilecek kadar inandırıcılarmış demek ki. insan ister istemez üzülüyor fakat "ben allahım" diyen birine inanmak da nedir?
akıllara yıllar önce "barış mançoyum ben" diye dolanan küçük çocuğu getirmedi değil. insan çeşitliliği işte.
bağımlılık yapan bir tip. kendisiyle yağmurlu bir günde kahve içip koltukta oturmak gibi asla gerçekleşemeyecek planlarım var.
ama yapıyor: https://www.youtube.com/watch?v=JnmZdTiyE-Q
"hiç bir neden babaya duyalan aşkın bitmesine sebep değildir."
bazı yorumları yapmak gerçekten de çok kolay insanlar için. sen benim, onun, bunun ne yaşadığını nerden bilebilirsin arkadaşım?
anne ve baba bambaşkadır, kişiliğimizi etkileyen, bizi büyüten iki insandır. ve eğer ki onlardan biri sevilmiyorsa, bunun geçerli bir nedeni vardır. eften püften bir neden olması mümkün değil ve tek bir şey ile olacak bir şey de değil.
yani ben kısaca diyorum ki babayı sevmemek 2-3 huydan kaynaklanamaz. altında o kadar çok şey yatar ki...
önemli olan deneyimlerimizden yola çıkarak kendi çocuklarımıza yaşatmamak!
Zoguldak eregliyi gorunce beni gulduren haber.
Duz mantikla 'icki yasaklatilmali, tayyip hakli' bidi bidilarini soylemek yerine bir insan da cikip demiyor ki gencler meraklilar ve bilgilendirilip bilinclenmeliler. Cok kolay oturdugunuz yerden yasaklatilsin demek.
dün gece rüyama giren çığlık. hayırlısı.
kendisinin dansı çocukları çekmiş ve bir daha islam yollarından dönmemek üzere dine kenetlemiştir. http://youtu.be/HKtiq6I8oFs?t=1m29s
hayatı keşfetmek için adımlar atmaktadır. gerçekten düşünüp sorguluyorsa adımlarını atmakta çekinmemesi gereken kişidir. ve kendisi düşünebilen bir bireydir. ergenlikte olmanın verdiği şeylerin ve keşfetmenin tadını çıkarmalıdır.
tepki almak, tartışmak, dikkat çekmek bu dönemde yapmak istenilen şeydir fakat bazı insanların ateist olmayı bu şekilde yorumladıklarını görmek şaşırtıyor.
tabi herkes aklının yettiği kadar düşündüğü için onlara da saygı duymak gerek.
parfümler tabiki. çakması olmayan parfüm gördünüz mü? gerek mağazalardan gerekse de sokaktaki satıcılardan en pahalı parfümün çakmasını 10-20 tl ye almak mümkün. ve bazıları * gerçekten orjinalinden ayırt edilemiyor koku olarak.
günde en az bir kaç şarkısı dinlenmesi gereken grup. gerçekten de söylendiği gibi son albümü hariç herhangi bir şarkısını dinlediğiniz zaman 60lardan 70lerden sanıyorsunuz. bu grubu anlatmaya kelimeler yetmiyor.
şarkıları her türlü ruh haline hitap eder, ve bir şarkısını dinlemeye başladığınızda ruh haliniz o şarkıya uyum sağlar. biraz hüzünlü şarkılarında bile "bak yine de hayat güzel, üzülmek bile zevkli" havası vardır.