thebiggraywolf
548 (ordinaryus)
yedinci nesil yazar 734 takipçi 7320.88 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    20 yıl önce ilkokul bile yoktu

    7.
  1. sn. bakan doğru diyor.
    eğer akp iktidar olmadan önce ilkokul olsaydı meclis başkanı ilkokul eğitimi almış olup en hafif tabirle bu komik olan "Anayasada yer alan 'Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür' tabiri değiştirilmelidir." maddesi hakkında bazılarına göre saçmalama, bana göre komik ve bilgisizlik olan bu sözü etmezdi.

    https://x.com/militerenstitu/status/1954335279327690855

    aslında anayasal suç olan bu söylem, eylem suçu ikrar anlamına gelir. anayasal haklar (seçme, seçilme, idare vb) edinilen imtiyazlar, temsil edilen makamlar size anayasal suç işleme özgürlüğü ve hakkı vermez.
    aynı şekilde bu haklar size anayasayı ilga veya ihlal etme hakkı hiç vermez.

    anayasayı ilga veya ihlal etme durumunda...
    Anayasayı ihlal suçu tek faille işlenebilen bir suçtur. Ancak uygulamada
    çoğunlukla bu suçun, sağladığı kolaylıktan ötürü örgütlü olarak işlendiği görülmektedir.
    Ayrıca bu suç kamu gücünü, zor kullanma yetkisini elinde bulunduranlar,
    bir başka deyişle idare edenler tarafından işlenebileceği gibi idare edilen ve
    devletin cebir gücünü elinde bulundurmayanlar tarafından da işlenebilir.

    Devletin cebri gücünü elinde bulundurmayan kimselerin Anayasayı ihlal
    suçunu işlemeleri bu suçun özelliği gereği elverişli hareket bakımından
    değerlendirildiğinde, çoğunlukla manevi cebirden ziyade maddi cebirle
    mümkün olmaktadır.

    Diğer yandan görevleri gereği devletin kamu gücünü elinde bulunduran
    kimselerin, ör. Cumhurbaşkanının, Başbakan ve Bakanlar Kurulunun,
    milletvekillerinin, askerlerin ve güvenlik güçlerinin maddi ya da manevi
    cebirle söz konusu suçları işlemeleri halinde, sahip oldukları kamusal gücün
    suçların işlenmesinde kolaylık sağlayacağı aşikârdır.
    Siyasi gücü elinde bulunduran kimselerin kalkışma suçlarını işlemeleri için çoğu kez manevi cebir yeterli olmaktadır.

    tüm bunlara bakarak yapılan konuşmalar, tartışmalar tamamen devlet varlığı, tanımı, kuruluş ve işleyiş ilkeleri yanında anayasa tanımıyla anayasanın varlığına ve anayasal hakların ihlali ve ilgası kapsamındadır.

    unutmayınız ki kanunlarımızda olan örn; 765 sayılı Kanunun 146/2. fıkrasında ifade olunan; “…gerek yalnızca gerek bir kaç kişi ile birlikte kavli veya tahriri veya fiili fesat çıkararak veya meydan ve sokaklarda ve nasın toplandığı mahallerde nutuk
    irat veyahut yafta talik veya neşriyat icra ederek bu cürümleri işlemeğe teşvik edenler hakkında, yapılan fesat teşebbüs derecesinde kalsa dahi ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası hükmolunur.
    Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada gösterilenden gayri surette
    iştirak eden fer’i şerikler hakkında beş seneden onbeş seneye kadar ağır hapis
    ve amme hizmetlerinden müebbeden memnuiyet cezası hükmolunur” kanunlar vardır.

    hiçbir yapı, kurum, kuruluş, kişi ve inanç, kimlik, din, ırk anayasadan, anayasanın amir hükümlerinden üzeri bir konumda değildir. aynı zamanda devletin sahibi de değildir.
    devletin ve milletin bölünmez bütünlüğü derken...
    kendini türk olarak gören biri kendini kürt olarak görenden üstün değildir.
    kendini müslüman olarak tanımlayan bir kişi kendini hristiyan veya ateist inancı olan birinden üstün göremez.
    başka ülkede doğmuş olup başka bir anadili olan (din, dil, ırk, kültür, renk olarak farklı ols bile) başka bir kültüre sahip biri türkiye'de doğmuş birinden vatandaşlık yurttaşlık bağlamında daha aşağıda değildir.
    rengi, dili, dini, ismi farklı biri olsa ve pazartesi günü vatandaş olup vatandaşlığının 2. günü salı günü devletin nezdinde yüzlerce yıldır bu topraklarda yaşayan biri ile aynı hukuka hakka tanıma sahiptir.

    bundan neden rahatsızlık duyuluyor?
    0 ...
  2. gazze de açlıktan toplu ölümlerin başlaması

    37.
  3. mazlumun/masumun imanı sorulmaz, milliyeti sorulmaz, ideolojisi sorulmaz.
    ilk önce ölen çocuk israilli veya filistinli olsun milliyetine dinine bakmadan kınamalı ve buna neden olana lanet etmeliyiz.
    gazze'de çocuk bebek kadın genç vb sivil ölümlerin nedeni hamas ve israil'de siyonist yönetimdir.
    neden açlıktan ölen bebekler çocuklar batı şeria'da yok da gazze'de var?
    neden ilk hamas saldırıları israil'e olunca bu yaşanacak vahşeti ve hamas ile israil arasında insanlıktan çıkma yarışana dönen vahşeti öngören bir kaç lider (batı şeria yönetiminde olan filistin kurtuluş örgütü ile filistin devlet başkanı mahmud abbas) çıkıp "bu saldırılarla alakamız yok" demiş ve filistin davasının haklılıına gölge düşüren bu eyleme destek vermeyeceklerini, karşı çıktıklarını açıklamıştı.

    arap ülkeleri bir olup hamas saldırılarını kınasaydı,
    hamas kontrolünde olan gazze sokaklarında filistin halkı sevinç çığlığı atıp hamasa destek vereceğine; öldürülen yaralanan kaçırılan binlerce sivil masum çocuk bebek kadın genç israilli için protesto düzenleseydi, haması kınasaydı,
    israil bu katliamı yapıp yüz bine yakın filistinliyi öldürseydi aynı bosna savaşında sırpların bombalanması gibi israil birlikleri nato tarafından bombalanırdı, filistin devleti dünya'da tanınırdı.

    ama öyle yapmadılar.
    yeşil prensin dediği gibi "Yüzlerce çocuk bedel ödedi. Bu tür kişiler yaptıklarından paçayı sıyırmamalı. Kendilerini bir gün bile güvende hissetmemeli. Hamas'ın israil'e nefreti, kendi çocuklarına duyduğu sevgiden daha çok" kendi çocuklarını halkını canlı kalkan yapan terör örgütüdür hamas.

    edibüdü: yeşil prens, Hamas'ın kurucularından Şeyh Hasan Yusuf'un oğlu Musab Hasan Yusuf. 10 yıl israil'in bilgi kaynağı olup israil yurt içi gizli servisi şin Bet için ajanlık yapmıştır.
    ekim ayında hamas'ın israil'e saldırması sonrası "hamas, cehennem kapılarını açtı. filistin halkı hamastan kurtulmalı hamas ölecek olan filistinli sivilleri çocukları düşünmüyor" demişti ve israil'in gazze operasyonu başlamadan filistin halkını uyarmıştı.

    Hamas'ın kurucularından Şeyh Hasan Yusuf'un diğer oğlu Suheyb Yusuf'da israil'e sığındı. bu insanların açıklamalarını bir okuyun.
    1 ...
  4. türkiye yi çok güzel günlerin beklemesi

    6.
  5. güzel günler mi?
    güldürmeyin beni, hayalini bile kurmak için nörolojik bir travma yaşamak lazım.

    satın alma gücü yerinde, korunaklı sitelerde oturup çocuğu da özel okullara servisle veya özel şöförle-araçla gidip gelen, halkın içine çıkmayan, pazar market gezmeyen, gelecek kaygısı olmayan insanlar bile ihtiyacı olmadığı halde, kar marjı pazar payından feragat ederek şirketlerine yabancı ortak alıyor.
    karısını, kızını, gelinini doğumdan önce yurt dışına götürüp orada oturum ikamet izni alıp doğum yapmasını sağlayıp çocuğunun torununun geleceğini Avrupa birliği vatandaşlığı ile (hem doğumdan, hem de adına mülk alımıyla vatandaşlığı) garantiye aldığı düşünülürse...

    çalınan sorularla üniversitelere girmeyen, torpilli ve sahtekarlıkla alınan diploma ile makama mevkiye gelmeyen, akademik sıfat almayan pırıl pırıl gençler-insanlar çökmüş bu eğitimsizlik sistemsizliğinde imkansızı başarıp kendilerini yetiştirip yurt dışına kapak atıyor.
    beyin göçü inanılmaz seviyede, 5 yıl sonra ülkede kafası çalışan kalifiye eğitimli donanımlı insan kalmayacak.
    bu beyin göçünde ülkeden kaçarcasına giden, hali vakti yerindeyken ülke dışına çıkan vatandaşlık alan, şirketlerine yabancı ortak alan vb üstteki insanlar bu ülkeden kaçarcasına gitmelerine neden olan ekonomik gerekçeler mi?
    sadece para mı sanıyorsunuz?
    ister çadırda oturun, ister sarayda.
    ister yavan ekmek yiyin, ister bal kaymak.
    ne olursa olsun insan kendisi ve ailesi için birinci öncelik güven ve gelecek korkusu yaşamamak istemesidir. yaşamının, hakkının, hukukunun, canının güvencesi en önce gelir.

    zaten şu an 5-10 tane yarım yamalak elimizde kalan sanayide (iletişim, bilişim, mekanik, sağlık, beslenme vb üretim -teknoloji diyelim) hizmet veren katma değer ve istihdam sağlayan özel ve kamu kuruluşu ar-ge, kalite kontrol, üretim departmanlarına yetişmiş insan bulmakta zorluk yaşıyor.

    üniversite dekanlarına, rektörlerine, ders veren hocalarına bakın. kaç tanesinin kaç tane bilimsel makalesine atıf yapılmış?
    ekranlara bakıp "bu adam nasıl prof, doç. dr. ünvanı almış?" diye şaşırıp merak ettiğimiz o kadar çok insan var ki...

    tüm bunlar alt alta üst üste geldiğinde, sokaklarda insan manzaralarına bakıp "çok güzel günler" beklemek; çalıştığı, emekli olduğu halde karnını doyurmakta zorlanan, sağlıklı ve dengeli yeterli beslenemeyen, kent lokantalarında yemek yiyerek karnını doyuran, ucuz ekmek kuyruğunda bekleyen ama "dünya bizi kıskanıyor" diyen insandan farkı yoktur.

    evet, güzel günler gelecek...
    şu an "hadi yapalım" diyerek son 20 yılda yaptıklarımızın tam tersini yaparsak, bu günden başlarsak...
    şu an yeni doğan bir bebeğin büyüyüp, evlenip de çocuğu olursa; o çocuğun belki geleceğini kurtarırız, bugün doğan bebeğin anca çocuğuna güzel günler "belki" gösterebiliriz.
    1 ...
  6. kadınların çıplak dolaşması

    6.
  7. her gördüğü et parçasına ereksiyon olan cinsel dürtü bozukluğu olan ruh hastalarına dikkat ediniz.
    sürekli olarak cinsellik düşünen, kolay cinsel ilişkiye giren, cinsel davranışlarda seçici olmayan bu insanlar toplumdan ve aileden-akrabalıktan mümkün olduğu kadar uzak tutulmalı ve gözetim altında tedavi edilmeli.
    0 ...
  8. yelizin sahte diploması

    5.
  9. "Kadim bir geçmişe sahip Aziz Millet ve Büyük Devlet, kanlı 1923 darbesiyle hesaplaşmadan ve helalleşmeden, Yeni, Terörsüz ve Büyük Devlet yolunda ilerleyemez..! Bir düdük çalıp, yeni, onurlu ve beyaz bir sayfa açılmalıdır..!” diyen kişi.

    devam ederek "Bilahare getirilen de Cumhuriyet değil Çamuriyet'ti." diyen kişi.

    https://www.youtube.com/shorts/VaHh7tD1U_0

    bu adama diploması yok demek ne kadar ayıp? bu adamın tespitlerine thomas malthus ve adam smith gibi iktisadın ağa babaları mezarında ters dönürek "yok abi ya! biz hesap kitap bilmiyormuşuz" diye şu an ağlıyorlar.

    https://www.youtube.com/shorts/GFXY6jbGIMg

    aynı zamanda eşsiz tarihçidir kendisi.
    sn vekilimiz ahmet hamdi çamlı yanına ilber ortaylı'yı koysanız ortaylı asistan bile olamaz.

    https://www.youtube.com/watch?v=shiPQ6zJdpc

    bu sırada...
    matematikte sıfır kullanımını, sıfır rakamını dedem icat etti demesiyle kendisinin hindu asıllı olduğunu sanmayın.
    malumunuz, sıfır rakamının matematikte kullanımı hindistan'dan, arap dünyasına, oradan da Avrupa geçiş hattı akla gelirse sıfır hindistan-hindu kültürünün ürünüdür.
    tabi ki sıfır rakamı daha çok bir matematik probleminde gerçeklik işlem için değil de bir ayraç, tanım-inanç bazlı (kültür diye genelleyelim) kullanılması olmuştur.
    5yy ile hindistan sıfır olgusunu inanç ekseninden alıp matematik-problem alanına koymuştur.

    ezcümle: ahmet hamdi çamlı hindu değildir.
    dilomaları sahte değildir, ingilizce yanında arapça'da bilir ve diyanet işleri başkanından daha iyi arapça bilir.
    1 ...
  10. akıncı güç

    2.
  11. nasıl bir ülke olduk ya!
    ışığı gören geliyor, biz siz eksiktiniz zaten.

    yavru ibda-c'li bunlar.
    islami Büyük Doğu Akıncıları Cephesi veya kısaca iBDA-C, Necip Fazıl Kısakürek'in ortaya koyduğu Büyük Doğu ideolojisi doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti'ni kaldırarak yerine Orta Doğu'da "Başyücelik Devleti" adında bir federe Sünni islam devleti kurmayı amaçlayan silahlı örgüt.

    islam sizin tekelinize kaldıysa...
    yakında ateizm derneği sizin için de bir teşekkür yazısı yayınlarsa şaşırmayın.
    0 ...
  12. gaffar okkan ın katili olan teröristler serbest

    5.
  13. bundan 15-20 sene önce yaşadığımız bu günleri söyleyen, anlatan, uyaran insanları dinlemediniz.
    ne halde olacağımızı söyleyen ve bizi uyaranlara "statükocu, devletçi, geri kafalı, tutucu, demokratik türkiye'yi istemeyen tek parti zihniyeti, mon chere (monşer kelimesinin orjinali mon chere olarak yazılır. monşer diye insanları aşağıladığını sanan bazı cahiller bilmez de hatırlatalım dedik) askeri vesayet isteyen, darbeci 12 eylül anayasası savunucusu, demokrasi özgürlük karşıtı" vs dediniz.

    bundan 15 sene önce 1 dolar 1 tl diye sayıkladığınızda, türkiye dünya'nın en büyük 10 ekonomisi arasına girecek diye hayal görüldüğünde, kamu-özel en değerli şirketler zenginlikler yabancılara satılıp, dünya'da düşük faiz ve bol likitide olmasından kolayca borçlanıp adeta başımıza dolar yağarken "yapmayın, etmeyin, babasından kalan mirası satıp, harcayan ve çalışmayan hayırsız evlat gibi ülke ekonomisi yönetilemez. duvara toslayacağız, bu kaynakları har vurup harman savurmayalım. çoğu gereksiz, zamansız, yersiz, fahiş fiyata projelere şatafata israfa harcamayalım. üretim ve istihdama harcayalım, ithalata dayalı montaj sanayiye yönelmeyelim" dendiğinde, uyarılar yapıldığında ne dediniz?
    - türkiye'nin büyümesini istemiyorsunuz.
    - çok iyi işler yapanı kıskanıyorsunuz.
    - cehape zihniyeti.
    - siyaset yapıyorsunuz, ekonomiden anlamıyorsunuz.

    tek adam rejimi mi başkanlık sistemi mi vs adına ne diyorsanız bu sisteme rejime karşı olanı, şimdiye kadar yapılan anayasa değişikliklerine karşı çıkanı; demokrasi düşmanı, vatan haini, dış mihrak, ülkeyi bölmek ülkeyi güçsüz kalsın isteyenler, savaştan yana olup barış düşmanı, vs diye gördünüz.

    sosyal sorumluluk, hukuk, eğitim, vatandaşlık-yurttaşlık, güvenlik, hak ve özgürlüklerin tanımı-sınırı, seçme seçilme hakkı vb konularda eleştiri yapanları kafatasçı, ırkçı, din düşmanı gördünüz.

    alın size istediğiniz şartlar, istediğiniz yapılar; yasa, kanun, sistem, iktidar, partiler, idareciler...
    el birliği içinde ülke olarak bu durumu biz yarattık ve içinde yaşıyoruz, kimse masum değil.
    oturduğunuz binada alt kattaki dükkan sahibi iş yerini genişletmek için dükkan-mağaza-iş yeri duvarını yıkıp (duvarlar da taşıyıcı sistem içinde olan elemandır) kolon kesmese bile raf makine vb bağlantı için kolonları deler inceltir traşlar vb kolon bütünlüğüne zarar verecek hasara yol açacak işlem yaparsa bina deprem esnasında şansa çökmese bile (yan binalara yaslanma vb nedenle) ağır hasar alıp oturulamaz duruma geleceğine ses çıkarmayan, komşu diye susan, bizden diye şikayet etmeyen insanın ağlaması gibi komik gülünecek durum.

    peki ya bu gidişle 15-20 sene sonra neler yaşayacaksınız biliyor musunuz?
    eğer lübnan gibi veya suriye ya da ırak olmazsak bugün doğan bir bebek şu an eleştirdiğimiz babasının yaşam kalitesine asla sahip olamayacak.
    yeni doğan bir bebek gençline geldiğinde 1 trilyon dolar borç içinde olan bir türkiye'de yaşayacak.
    bu kadar borç içinde olan ülkenizin ne amazon ne apple ne microsoft ne intel, ne nvidia ne amd ne de google gibi şirketleri olmadığından...
    çölleşen ve kuruyan, değişen iklimi ile ölen denizleri yok olan tarım alanları, ormanları olduğundan...
    yetişmiş eğitimli kalifiye insan gücü ülkeyi terk ettiği için üretim yapacak ne insan gücünüz ne toprağınız ne deniziniz ne dereniz ne de ithal edecek değerli paranız olacak.
    depremler ile boğuşup şu an eleştirdiğimiz babasının yaşam kalitesini kıskanacak.

    nasıl ki ben evde tek çalışan babam olup 4 kardeşi okutup yetiştirip bizi hayata hazırlamış ise ve bunu da evde tek çalışan olarak yapması, bir işçi olarak şu an böyle bir yaşam maliyeti ayda en az 250 lira kazanıyor olmasını hesap ettiysem...
    babam yaşamından memnun değildi.
    ben de memnun değilim ve çocuğum da bana bakıp kendi yaşamıyla kıyaslayınca o da memnun olmayacak.
    istikrarlı olarak her alanda ve anlamda çöküyoruz.
    3 ...
  14. torpille işe girmek hoş değil ama kazanç helal

    12.
  15. bunu diyenin makamı, mevkisi ne/kim olursa olsun "kişisel görüşüyse bu kişinin dini islam olamaz" eğer kişisel değil de temsil ettiği kurumun görüşüyse "bu kurum temsil ettiği din islam olamaz" bu kadar net.
    öyle ya...
    "ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" diyen bir peygamberi olan islam inancına sahip biri bu lafı edemez.
    ahlakı olmayanın dini olmaz.
    kul hakkını allah bile af etmez-edemez. bunun için torpil yapıp bir işe girmek, bir şey elde etmek, sıra beklememek, herkesten önce işini halletmek vb herkese adil ve eşit derecede verilmesi gereken bir şeye benden bizden diye öncelik verilmesi insanlığa sığmaz.
    bizi hayvanlardan ayıran şey akıl değil, ahlak değerlerimiz olmasıdır.

    bunun için din insanlar için vardır. ahlakınız olmalı ki dininiz olsun.
    0 ...
  16. zengezur koridoru

    5.
  17. bir insanın nefes alması için ağzı ve burnu ne kadar önemliyse türkiye için zengezur koridoru denen yol/bölge de türkiye için o kadar önemlidir. zengezur koridoru denen yol türkiye için ağız demek veya burun demek gibidir.
    Azerbaycan ve türki cumhuriyetlerinin ellerinde olan petrol, doğalgaz başta olmak üzere enerji kaynaklarının ve cevherlerinin avrupa, abd ve türkiye'ye satışı bu pazarlara ulaşması için, asya'da türki cumhuriyetlerle türkiye'nin birleşmesi ticaret birlikteliği-sınırsız gümrüksüz fiziki iletişim için olmaz ise olmaz zengezur koridorudur.
    asya'da olan türk cumhuriyetleri mal satmak için, ticaret yapmak için rusya, çin, iran tarafından verilen izne bağlıdır.
    her zaman rusya, çin ve iran türkiye ve asya'da türk cumhuriyetlerinin önünde bir enel set olmuşlardır, bakınız; Azerbaycan ile ermenistan savaşına, iran'ın ermenistan desteği ile israil'in azerbaycan desteğine.
    abd trump'ın gümrük önlemleriyle, israil'de iran ve suriye ile ırak vb bölge ülkelerine güvenlik önlemleriyle yaptıkları eylemler türkiye ve asya'da türk devletleriyle türk dünyasına eşsiz bir nimet sunmaktadır.
    tabi ki bunu anlayacak zekada insanların azınlıkta olmasıyla bu fırsatları kaçırıyoruz.
    0 ...
  18. önü kel olmak mı daha kötü tepesi kel olmak mı

    2.
  19. ayakta mı tecavüz edilmek kötü yoksa yatarak mı tecavüz edilmek kötü sorusu gibi?
    kel olduktan sonra...
    0 ...
  20. influence

    4.
  21. kökeni latince olan ingilizce kelime, cümle içinde kullanımına göre rüşvetinden iltimasa, telekineziden yıldız falına, baskıdan mobbinge, etki altına almaktan torpil yapmaya, etkilenmeye vs kıl tüy için kullanılır.
    asla cinsler arasında kadın-erkek beğeni, aşk, seks, hoşa gitmede vs bu kelime kullanılmaz.
    tabi ki fransız değilseniz.
    unutmadan sosyal medya maymunlarının kendileri için kullandığı influencer tanımınım kökeni de latincedir.
    0 ...
  22. sahte diplomayla 400 akedemisyen atanması

    19.
  23. https://www.youtube.com/watch?v=LdVqX0I2B_s

    nasıl oluyor, ne yapmalı sorularının cevabı. vakti olan izlesin.
    0 ...
  24. ismet bin yaver i ekrem ibni müdahene el taşnakevi

    3.
  25. yaran yanlış okumalar "ismet bin yaver'i ekrem ibni müdahene taşakevi" kendimden utandım iyi mi?
    0 ...
  26. fatih altaylı nın kanalına erişim engeli gelmesi

    4.
  27. bu kadar da komiklik yapamazlar.
    oğlum bu ülkede sahte diploma mı sınav sorularında iyileştirme mi vs ne kadar hırsız uğursuz dolandırıcı varsa onların sitelerine hesaplarına erişim engeli getirilmiyor da kral'a çıplak diyen insanların mı haber paylaşımlarına erişim engeli getiriliyor?

    https://www.youtube.com/shorts/P6HOpj9Sbpw

    baktım, erişim engeli yok.
    0 ...
  28. yerli ve milli togg un almanyada daha ucuz olması

    22.
  29. valla kuş kadar beynimin olması yanında, pek anlamadığım kalabalık hesaplar da düşünülürse "almanya'da şu fiyat olacak-olur" diyemem, bilemem de ama şuna emin olun.
    türkiye'de satış fiyatından 850.000 lira (+/-) daha ucuza (elektrikli araç alıyorsan bu kadar da destek benden diyen alman hükümetinin katkısı dahil) almanya'da togg sahibi olabilirsiniz.
    bu togg aracı alıp 10 yıl türkiye'de kullanın. araç alımına verdiğiniz para ile yıllık vergileri, muayene, kasko, sigorta, bakım-servis vb hesap ediniz.
    aynı aracı almanya'da alın ve 10 yıl kullanın. orada da bu 10 yıl zarfında araç için ödediklerinizi hesap edin.
    sonra karşılaştırın diyeceğim de sakın böyle bir şey - karşılaştırma yapmayın.
    ne bileyim, örn; elin alman'ı duyar görür falan... zaten bizi kıskanıyorlar, bir de oranları görürse hepsi hasetliklerinden kıskançlıklarından orta yerinden çatlar.
    elin alman'ı inme, felç, kalp krizi falan geçirir de ondan sonra "türkler bize soykırım yaptı" diye dava falan açarlar.
    0 ...
  30. senden nefret ediyorum diyene ne cevap verilir

    19.
  31. kalp kalbe karşı derler, sizinle aynı hisleri taşıyorum.

    tercümesi: sen kimsin ki amk sığırı? ben kendimden nefret ederken sıranı bekle; sen de kim oluyorsun da yırtık dondan çıkar gibi çıkıp benden nefret ettiğini söylüyorsun?
    0 ...
  32. 2023 yılında şahlanıyorduk ne oldu o iş

    42.
  33. hamasın elindeki 30 40 kilo rehine canlı cesetler

    24.
  34. önce israil saldırdı, filistin-hamas saldırdı, israil-filistin haksız-haklı diyeceğinize her türlü saldırı ve tecavüzü ilk önce lanetleyin.
    filistin, hamas vs örgütlerin saldırılarına zafer diye sevinenler, filistini destekleyenler ölen her filistinli çocuğun katilidir.
    israil'in saldırına sevinenler, israili destekleyenler ölen her israil'li çocuğun katilidir.

    https://www.youtube.com/shorts/Ic1fBH-iKMc

    hamas denen insanlık düşmanı teröristler israil'e saldırıp kadın, çocuk, yaşlı, genç, sivil, masum demeden binlerce israil'li ve israil'li-yahudi olmayan sivilleri öldürüp, yaralayıp, gazze'ye kaçırdığında cehennemin kapılarını açtı.
    hamas israil ile insanlıktan çıkma yarışına girdi.
    hamas'ın insanlıktan çıkma yarışına özellikle gazzede bulunan filistinliler destek verdi.
    gazze sokaklarında israilden kaçırılan çocuklar kadınlar sivilleri arabalarda hamas tarafından ganimet diye dolaştırırken halk bunu zafer diye kutlayıp kaçırılan israilli sivilleri linç etmeye kalktı, taşladı.
    hiç unutmam, ailesi öldürülmüş 6-7 yaşında bir israilli çocuk gazzede filistinli çocukların arasına konmuş, filistinli çocukların israilli çocuğu tartaklaması, itiştirmelerine gülüyorlardı. israilli çocuk "anne" diye sızlanmasına gülüyorlardı.

    yukarıda kaçırılan çocuklar bebekler (muhtemelen aileleri öldürülmüş) israilli çocuğa su verirken hamas teröristin zorla çocuğa "bismillah" dedirtmesi, bunu da allah' ağbar diye zafer ilan etmelerine bakın.
    işte, ölen on binlerce filistinli çocuğun 1. katili bu hamas militanları ve bu hamas militanlarının insanlık dışı eylemlerine gazze sokaklarında zafer diye kutlayanlar.
    ölen on binlerce filistinli çocuğun ve binlerce masum sivil israillinin katili de filistin devletinin kurulması anlaşmasını imzalayan izak rabin'in suikastla öldürülmesinden sonra netanyahu tercihi yapan israil halkıdır.

    kimse masum değil.
    ölen filistinli çocuklar için ağlayanlar israilli çocuklar için de ağlamıyorsa kan ile beslenen vampirdir.
    ölen israilli çocuklar için ağlayanlar filistinli çocuklar için de ağlamıyorsa kan ile beslenen vampirdir.
    masum olanın imanı sorulmaz.
    gerçek katil mezalimi "benden-bizden" destekleyenlerdir.
    bu insanlar cehennemin kapılarını açanlardır, insanlıktan çıkma yarışına dönen savaşta taraf tutan şeytanlardır.

    bu filistinli anneler ile...
    https://www.youtube.com/shorts/-cu0TzCOhk8
    bu israilli dede arasında ne fark var?
    bu insanlıktan çıkma yarışına dönen savaş, insanlar çocuklarının daha fazla eziyet korku duymaması için ölmesini bile kurtuluş görür hale getirmiş.
    https://www.youtube.com/shorts/xZ3G8xlJC34

    edibüdü: mezalim, zulüm, haksızlık, kıyımın çoğunluk ifadesidir. sıradanlaşmış ve normalleşmiş ve de desteklenmiş zulümler, kıyımlar, haksızlıklar için mezalim ifadesi kullanılır.
    aynı zamanda da zulümü, kıyımı, haksızlığı bir din veya bir idari güç, yetki, makam, mevki ile yapanlar, bunu kutsallaştıran yasallaştıranlar için de bu tanım kullanılır.
    osmanlı'da mezalim divanı (divan-ı mezalim) diye bir yargılama mahkeme - hukuku da vardır. bu mahkemeler devlet veya güçlü kişiler tarafından zulme uğrayanların haklarının teslim edildiği hukuki müesseselerdir. günümüzde anayasa mahkemesi gibi desek yanlış olmaz.
    0 ...
  35. ömer fatih sayan

    6.
  36. https://www.youtube.com/watch?v=ZpbTGXU5j7s
    bu konuşmayı yapan kişidir..
    oxford eğitimi, münih teknik üniversitesi yüksek ön lisans sahibi olma yanı sıra toplamda 10 üniversite 4 lisans programı sahibi kişi.

    kendisi 18 yaşında liseyi bitirip belediyeye girecek kadar alçak gönüllü bir insandır.
    böyle bir cevherin tırnağı bile olamayacaklar kapağı yurt dışına atarken o müthiş yeteneklerini bu ülke için kullanmaya istanbul büyük şehir belediyesinden başlamıştır.
    daha sonra da devletin üst kademelerinde görev alarak...

    2007-2014 tarihleri arasında Başbakanlık Müşavirliği ve Başbakan Başmüşavirliği.
    Ocak 2014'te Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu'na kurul üyeliği.
    Ağustos 2015 tarihinden Temmuz 2018’e kadar Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumu başkanlığı.
    Eylül 2018'de Türk Telekom'da üye olarak görevli olup, Aralık 2018 tarihinden Haziran 2024 tarihine kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı.
    Haziran 2024 tarihinden beridir de türk telekom Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görevini sürmektedir.
    aynı zamanda da Temmuz 2018 itibari ile başladığı T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir.

    https://www.omerfatihsayan.com/ozgecmis

    1995 yılında 18 yaşında belediyeye girmekle start alan iş ve eğitim hayatında hem önemli ve zaman isteyen, neredeyse insanın boş vakti kalmadığı bir süreçte 30 yıl içinde 10 üniversite ve 4 lisans programını, buna zaman ayırmak insan üstü bir gayret gerektirir.
    üstelik aynı zamanda T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcılığı, Türk Telekom'da üye olarak görevli olup, türk telekom Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıp siyasal bilimler ve hukuk alanında aynı anda (izin var-yok, kabul edilir edilmez tartışmalarına girmeden) 2 doktora tezi birden yazmak...

    yok yani, einstein ile stephan hawking beynini salata yapıp celal şengör ile ilber ortaylı beyninden garnitür yapıp servis etseniz "eeh, belki" diyeceğimiz, kıskanılan bir başarı hikayesine sahip kişi.

    unutmadan... Bakan Yardımcısı Sayan, kişisel internet sitesindeki CV’sinden bazı lisans bilgilerini sildiği de haber yapılmakta.
    https://t24.com.tr/haber/...826369263#google_vignette
    1 ...
  37. sahte diplomayla psikolog olan halı yıkamacı

    12.
  38. iyi ki "ben ekonomistim" dememiş, psikoloğum demiş.
    2 ...
  39. islamcılara gerici denmesinin sebepleri

    17.
  40. bir hikaye, bir masal, bir roman, şiir vb (edebi bir yazı) resmi bir yazı (kurumlar arası veya kurumlar-kişiler arası, iktisat ve yargı vb alanında) teknik bir yazı, açıklama (mühendislik, tıp vb) inanç din kültür vb ne olursa olsun bir metni okuyabilirsiniz ama o okunan metni tam olarak anlamanız için anlatım tekniğini bilmeniz lazım.

    dikkat ediniz, bir metinde anlam ve manayı tam çözebilmeniz için dili anlamanız değil de anlatım tekniğini bilmeniz lazım.
    hangi amaçla, hangi konu ve içerikle ilgili olup ne anlatmak istediğini bilmenizde dile hakimiyetinizin önemin etkisi (+/-) %20'dir.
    bir metnin-yazının ne anlatmak istendiğini bilmenizde anlatım tekniğini bilmenizin etkisi artısı eksisi olmadan %80'dir.
    hiç bilmediğiniz bir dilde yazılmış eseri translat-çeviri ile okuyabilirsiniz ama anlatım tekniğine hakim olmadan ne demek istendiğini anlayamazsınız.

    basitçe fazla teknik konulara girmeden örnekleyelim...
    bir yazışmada kullanılan "arz ederim, rica ederim, önemine binaen dikkat edilmesi gerekir vb" ifadeleri yazım anlatım tekniğini göz ardı ettiğinizde bu ifadelerin arasında farkı bilemezsiniz. kimin amir hüküm verici olup kimin denetleme yaptırım gücü olduğu, kimin kimi tehdit ettiği, kimin hiyerarşide nerede olduğunu çözemezsiniz.
    dil bilgisi açısından amaç fiil olarak istenen bir işin yapılması demek doğrudur ama bu cehalet olur. bunda ısrar etmek ise aptallıktır.

    türkçe sözlüğü eline alan bir yabancı "allı turnam, bizim ele varırsan; şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle" dizelerini okuduğunda...
    "turna diye bir kuş varmış.
    bu kuş şeker kaymak bal yemeyi seviyor ya da haberleşmede kullanılıyor da canı şeker kaymak bal isteyenin siparişini veriyor. tıpkı güvercinin haberleşmede kullanılması gibi" diye anlar.
    dili bilmek budur.

    anlatım tekniğini bilmek ise "allı turna denen kuş bir flamingo'dur. burada ayrılık ve hasret anlatılıyor. göçmen bir kuş olan flamingo'nun göç ve konak yerlerine bakarsak bu türkü denizli, konya, ankara, bitlis vb iller-bölgelerin türküsüdür.
    flamingo için söylenen şeker söyle kaymak söyle bal söyle isteği; ben yaşıyorum, iyiyim, seni özledim anlamındadır" sonucunu çıkarırsınız.

    işte, bu gerici yobaz takımına bunun için islamcı denmez.
    oku, anla, düşün-akıl et, ibret al-sonuç çıkar, bilmeden inanma, sorgulamadan doğru yanlış ayırmadan kabul etme vb sayısız örneklerle iman etmeyi-inanmayı emreden ve adı da barış anlamına gelen bu dini cahil, akılsız, ahlaksız, düşünmeyen, doğru yanlış anlamayan kur'an tanımıyla "kitap yüklü eşeklere" bu dini yakıştırma yapmayın.
    siz cenneti ahır mı sanıyorsunuz da allah'ın verdiği en büyük nimet olan aklı inkar eden insanlara siz islamcı diyor dine ve allah'a hakaret ediyorsunuz?
    1 ...
  41. islamcılara gerici denmesinin sebepleri

    15.
  42. Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan elbette, “Allah”, derler.
    (Zümer/38)
    Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı, güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?” diye soracak olsan mutlaka, “Allah” diyeceklerdir. O hâlde nasıl (haktan) döndürülüyorlar?
    (Ankebut/61)
    Andolsun, eğer onlara, “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorsan, mutlaka “Allah” derler. De ki: “Hamd, Allah’a mahsustur.” Fakat onların çoğu bilmezler. (Lokman/25)

    din inanmak, bir inanç, allah'ın varlığını (yaratıcı inancı taşımak) bilmek değildir.
    işte dinini böyle inanç temelli yaşayıp, şekilcilikle ortaya koyan ve "biz böyle gördük, böyle bildik, böyle istiyoruz. sen atalarımızdan şimdiye kadar yaşanandan dinden, gelmiş olandan şüphe mi duyuyorsun, inkar mı ediyorsun, herkes yanılıyor da sen mi biliyorsun?" diyenlere allah; hani şu bakara makara yaptıkları ayette "Onlara, 'Allah'ın indirdiğine uyun.' denildiği zaman, onlar 'Hayır, biz ecdadımızı üzerinde bulduğumuz (dine) uyarız.' derler. Onların ecdadı hiçbir şey anlamamış ve doğruyu bulamamış (kimseler) olsalar da mı (uyacaklar)!" der.

    (Kâfirler Allah’a karşı yalan uydururlar ve çoğu da akletmez. Onlara, “Gelin Allah’ın indirdiği Kitaba ve Resule uyun” denildiğinde, “Atalarımızın yolu bize yeter” derler; ya ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolda olmayan kimseler idiyse?) [Maide 103, 104]
    1 ...
  43. islamcılara gerici denmesinin sebepleri

    13.
  44. din bir inanç değildir.
    din, unuttuğunuz ve var olan allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb çeşitli isimlerle anılan bir yaratıcıya inanın-hatırlayın diye gelmemiştir.
    din bir rejim, ideoloji, idari sistem hiç değildir.
    din bir matematik, iktisat, siyasal sistem - kamu oluşumu, devlet/toplum düzeni değildir.
    değildir de allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb yaratıcıyı nasıl anıyorsanız ya da biliyorsanız, inanıyor veya inanmıyorsanız; yaratıcı bu kadar din, inanç, peygamberi neden yollamış?
    yaratıcı durup dururken canı mı sıkılmış?
    insanlara iki de bir "alooo! ben burdayım" demek için, egoları yüzünden mi bu kadar din peygamber inanç çeşidi sağlamış?

    yaratıcı yerde mi ya da gökte mi veya her ikisinin arasında bir yerde de can sıkıntısından sanki odasında yalnız başına oyun oynayan çocuğun legolarından oyuncak yapıp sonra dağıtıp başka oyuncak yapması gibi ya da microsoft, apple, google program kod yazıcıları gibi her 2-3 yılda bir windows, ios, android sürümü yayınlar gibi "yok abi ya! bu olmadı, yetmedi, az geliyor" diye yeni din mi yolladı yaratıcı?
    hayır!

    bütün dinler istisnasız bir dine, bir inanca karşı gelmiştir.
    sen yola tükürüyorsan, komşunun kafasına halı çırpıyorsan, arabanı nizami olarak park etmiyor 2 arabalık yeri işgal ediyorsan, sıra beklerken başkasının önüne geçiyor veya adamını bulup işini hallettiriyorsan senin dilinde allah, tengri, rab, tanrı, odin, zeus, manitu, buda, ahura mazda vb çeşitli isimlerle anılan bir yaratıcı ölmüştür, yok sayılmıştır ve islam, hristiyan, yahudi vs diye de senin bir dinin yoktur.

    senin dinin ebu cehil'in hz. muhammed ile savaşmadan önce kabe'de ettiği dua (ebu cehil bedir savaşı öncesi kabenin örtüsüne yüz sürüp şöyle dua etmiştir. Allahım hangi taraf davasında haklıysa ona başarı nasip et) daha sonra bedir de "allah'ım muhammed denen bu kuluna karşı bizi galip kıl, yoksa bu muhammed atalarımızın hz ibrahim'in dinini yıkacak" demesi akla gelirse...
    allah kafir ve müşrikleri tarif ederken -onlara sorsanız "yerlerin ve göğün sahibi kim deseniz allah derler" demesini hesaplarsanız?
    din, yaratıcının varlığı ve yokluğu meselesi değildir.
    inanmak veya inanmamak hiç değildir.
    0 ...
  45. islamcılara gerici denmesinin sebepleri

    7.
  46. islamcı denmesi komik oluyor.
    bu yobaz gerici takımına islamcı demek için cahil olmak lazım.
    yok ya ne cahili, benden iyi mi biliyorsun diyen biri bunlara ısrarla islamcı diyorsa aptal veya kötü niyetlidir.
    örn; hırsız biri çıkıp kendine "dürüst" derse, namussuz biri "namuslu" derse, yalancı iki yüzlü biri "doğru olma budur " dedi diye hırsız, namussuz, yalancı iki yüzlü birine "dürüst, namuslu, doğru" mu diyeceksiniz?
    orospu biri yaptığı orospuluğu namus diye lanse ediyor diye kalkıp namusa karşı mı olacaksınız da namusu mu kötüleyeceksiniz?
    0 ...
  47. © 2025 uludağ sözlük