üçtür başıma gelen durumdur. bir tanesi yüzüme "rabbim sana yardım etsin" deyip arkadan kuyumu kazıyor. her fırsatta çaktırmadan zarar görmem için uğraşıyor. diğerleri de ona benzer durum sergiliyor. dini kullanmak diye buna denir dostum. velhasıl kelam birisi rabbim diyorsa kaçıyorum o insanlardan. sürekli din, allah, kitap diyen insanlar hep zararlı gelmiştir bana. tamamen kendi tespitimdir, tecrübeyle sabittir.
son zamanlarda hep bu tarz sıkıntılar yaşıyorum ya ben de bi sıkıntı ya da piyasa cidden bozulmuş.
salı günü bi arkadaşla eşine aynı gün doğdukları için onların fotosunu içeren doğum günü pastası yaptırmak istedik. fotoğrafı yolladım watsaptan mahallemizdeki meşhur pastaneye gidip. bu arada bursada bir börekçi burası ama son yıllarda inanılmaz büyüdü. ismi börekçi sezgin usta diye geçiyor. yeri yunuselide kadın tamam aldım resmi dedi. ama kadın inanılmaz suratsız, mendebur bi kadındı o gün sinir oldum hatta kendi kendime. neyse perşembe günü pastayı almaya gittik pastayı yapmamışlar. aradılar taradılar pasta yok. ve ne bir özür ne başka bir şey. adam sadece pasta yok maalesef dedi. siparişi alan kadın zaten çok ilgisizdi çalışan mı dedim hayır patron dedi kasadaki adam. kasadaki adam da siparişi alan kadının eşiymiş meğer. eşim demiyor da hayır patrondu diyor. telefonla aradı kadın hayır öyle bi sipariş almadım dedi watsaptan gönderdiğimi gösterdim. kabul ettiler. en çok canımı sıkan da insan bi der ki çok üzgünüm bi yanlışlık oldu sanırım buyurun telafi edelim vs. yok arkadaş hiçbir şey yok.
güzel bir jest olacaktı ama canımız sıkıldı akşam akşam. iş ahlakı sıfır bıktım artık böyle durumları yaşamaktan.
saatler 00:30 u gösterdiğinde bile tiyatroda bulunan, sanata ve sanatçıya böylesine düşkün biri adına başlık açılmadığı için sözlük yazarları adına özürü bir borç biliyor ve hoşgeldin diyorum.
istanbul da hiç kimsesi olmayan biri olarak, bana özgürlük parkının yerini bulmam da büyük yardımlarda bulunmuş, üşenmeden evime yol krokisini göndermiş, hoşgelmiş çiçeği burnunda kadıköylü, pis fenerli yazar.
tanrım buda oldu işte, yıllardır bir yazarın nick altına ilk entrymi ne zaman döşerim diyordum.
unutmadan sözü var taksime gidicez beraber hoplaya, zıplaya. selam ederim.
Saat 8 olmuştu. elimi yüzümü yıkadım, işe gitmek için hazırlanma vakti. Sabah ilk yaptığım üzerimi giyerken televizyonda müzik açmak, rutine bağladım artık . Çamaşır makinesinde akşamdan kalan çamaşırlar vardı onları alıp asmak için oturma odasına yöneldim.
Aman tanrım oda ne biricik oturma grubumun üstünde kocaman siyah bir kedi vardı. Bildiğin denizde mayosuyla güneşlenen hatunlar gibi uzanmış, bana bacak kombinasyonunu gösteriyordu. Tabi pipisi aradan sırıtıyordu bana. dişi olsa belki bi nebze nazik davranabilirdim. Kola fanta ikram ederdim belki ama bi erkeğe tahammülüm yoktu.
ben Odanın kapısında oda oturma grubumun üstünde donakaldık. Dillerimiz lal oldu, sadece birbirimize bakıyorduk. Şaşkınlıkla korku karışımı göz bebeklerimiz büyüdü. Sanki o hiç insan görmemiş, bende hiç kedi görmemiştim .
Aman Tanrım yoksa yoksa bir aşk mı doğuyordu ?
Gece açık bıraktığım camdan girmiş olacaktı. Ya gece odama girip bana sahip olmaya kalksaydı… ne diyorum lan ben! Oramı buramı mıncırsaydı, yanımda sevgilimle uyanmayı isteyen ben, bi kıl yumağıyla sarmaş dolaş güne merhaba diyebilirdim belki de . Korkudan değil de şanssızlıktan kafayı yerdim herhalde.
Saçma sapan düşüncelere gark eylemiştim kendimi.
iç monologlar yükselmeye başladı. ilk adımı kedi attı
-ne bakıyonn yarrağam
*Tırstığımı belli etmemek için sert yapmak istedim, piç bi kediye benziyordu*
+nölüyoğğ lan burda
- gece üç kedi beni zikmeye çalıştılar, camı açık görünce dalıverdim mina goyim
*Acımıştım kediye, temiz bi yüzü vardı*
+hımmm, süt var içer misin?
- zıgara var mı zıgara?
+yok be bro
-Dur abi ben bi zıçam şuraya.
Ama piçti işte. o cümlesiyle çıldırmıştım. evime şimdiye kadar erkek sinek bile girememişti, adam zıçmaya cüret edecekti oturma grubuma. kedinin evimi parsellemek istediğini düşündüm, bu pire yığınını evden atma vaktiydi. Kimse benim koltuğuma sıçamazdı.
"az bekle orda, ananı zkicem" dedim
çok sinirlendim. Hemen dış kapıya yöneldim. Apartman kapısı da dahil bütün kapıları açtım. Tuvaletten çalı süpürgesini kaptım. kıllı bir ev arkadaşına ihtiyacım yoktu. Bütün gücümle odaya daldığımda kedi çoktan kayıplara karışmıştı. oturma grubunda yeller esiyordu.
Pişmanıyedit: Canım sıkıldı sonra ...Evime izinsiz girmesinden hoşnut olmasamda, vedasız gidişi içimde burukluğa neden oldu sözlükte badisi bile olmayan biri olarak.
Harun kolçağın yıllar öncesinden gitme seviyorum şarkısı çalıyordu televizyonda.
ey gidim yıllar ey . ne olur biraz zaman verse yıllar yıllanmışlıklarından aşınırlar mı acaba?
şimdi ki gibi bol keseden bedava mesaj yoktu ki eskiden. uzun yıllar geçmiş olmasada flört teknolojinin el verdiği ölçüde daha zordu. o gün hiç konuşamamışsındır +1 kontörün vardır. oda çağrı atmalık . gün boyunca çağrını atarsın oda karşılık verir.
cevap gelmedi mi tutuşursun. "ya acaba görmedi mi" "yok yok gördü kıllık yapıyor mahsus" "dur bi daha atayım" "ahanda karşılık verdi" " eee niye ozaman ilk çağrımda cevap gelmedi" daha bunun gibi bir sürü paranoyalar. olm sevgilim beni terk etti lan zamanında çağrı atmadım diye. bildiğin ayrılık sebebi olarak gösterip sktirdi gitti. yani sktirmeden gitti .
neyse salakçada olsa azizim mühim meseleydi bir zamanlar çağrılaşmak. huzurla uyumaktı umut dolu sabahlara.
sana misafirliğe gelmesi ve daha sonra "kanka sana bi şarap getiricem birazdan"diyerekten siz mutfakta bulaşıkları yıkarken apar topar çıkıp o 1.5 litrelik şarköy şarabını uçarak getirmesi.
ee hani şerefsizlik nerde sensin lan o şerefsiz deyişini duyar gibiyim hocu.ama adam sizin cüzdanınızdan kaşla göz arasında aşırdığı parayla almıştır şarabı...bir de masayı donatışı vardı ki evlere şenlik,senin evinde sana hizmet eden biri.meğersem benim paramla bana jest yapıyormuş çükü düşesice.
orospu çocukluğu parayla değil diycem sana ama gördüğün gibi orospu çocukluğu parayla,paran olmasa ne sen,o karaktersizle arkadaş olurdun ne de onun orospu çocuğu olduğunu öğrenirdin.
çok mutluydum birileri beni yaşatmak için mücadele veriyor diye.yanılmışım.
bu akşam çok küfrettim,ağzım yamulmaz umarım.
edit:eksileyen ibne parayı sen mi çaldın yoksa?topsun olm.
elleri büzüşesicedir.sen kaç yaşındasın ki sırf bir malo senden böyle bir şeyi istedi diye arkadaşlarını silersin.düpedüz arkadaş satmaktır yaptığı.üstelik bu nasıl bir sevgilidir ki arkaşlarından koparır seni.insanı ifrit eder bu hadise.tamam arkadaş anladık ben sevgilime sahip çıkarım her türlü sarıp sarmalarım diyorsun da bu kadar da egoist olamazsın.
buradan küçük kızımıza sesleniyorum:büyüyeceksin daha,serpileceksin.kimler gelip kimler geçecek hayatından.kıytırık bi sevgili yüzünden arkadaşlarını satmamayı öğreneceksin.hayatın sadece sevgiliden ibaret olmadığını öğreneceksin...işte o gün budaya ulaşacaksın,buda seni kucaklayacak.
ibreyi tamamıyle koparmış,manyaklığının bedelini sizin üstünden tekrar tescil ettiren,her türlü tedavilerinde etki etmeyeceği,kesinlikle geçmişinde büyük şoklar yaşamış bir garip insan olarak hafızalarımıza kazınmıştır *
-lan bu saatte babam beni hayatta eve almaz
+bende kal kanka
-müsaitmisin?
+tabi len
(eve gidilir)
+şu sırtıma bi masaj yap be dostum
-aman be olum ben ne anlarım masajdan
+çok ağrıyo hadii
-tamam
+acıtıyosunn ama
-böyle nasıl?
+of,ayyyy böyle iyi tamam
-ay mı,sikerim bak seni ne ay'ı olum
+sikermisin gerçekten?
-lafın gelişi olum yaa
+çok istiyorum ama,ben ibneyim kanka
-cengiz ne diyosun!biz seninle sırt sırta verip ne hatunlar siktik bu evde
+ben ibneyimmm dostum.
ceketinizi bile almadan gidersiniz o gece o evden,hayal kırıklıkları içinde.
-zall bizi eksiliyor abi
+nerden çıktı lan
-olum beş dakkada bir entry giriyom hemen ardından eksileniyo,bence zall ın parmağı var
+sen malsan zall ne yapsın olum.
-git ya,sana bişiy söyleyen de kabahat.
artık bu durumu alışkanlık haline getirmiş kızdır.adeta telefonunu kulağına yapıştırır,işyerine kadar böyle gider.tabi bu kızların sadece bir çeşididir.bir de bunların level atlamamış halleri vardır onlar da otobüs tıklı tıklım bile olsa ayakta cep telefonunu elinden düşürmez habire mesaj atar.
yeni açılan,taze fidan başlıkların sözlüğün hacklenmesiyle ortadan kalkması durumunda arakçı yazarlar tarafından çalınıp yeniden aynı başlığı açması itibariyle mağdur yazarların söylediği söz.