Şurada gördüğünüz, kırgın çiçekler'in serkanı, başarılı bir aktör.
Ben sarışın ve renkli gözlü insanları sevmem derdim, ta ki bu çocuğu görene kadar. Dizideki rolünden midir nedir ayrı bir karizması var, sempatik geliyor hem de. Başarılar dilerim kendisine.
Kur'an bana inanılmaz derecede zengin bir adamın bir fiyasko (Firavun), evsiz bir adamınsa başarılı (Hz. ibrahim) olabileceğini öğretiyor. Bana başarının zenginlikle, başarısızlığın da fakirlikle hiç ilgisi olmadığını öğretiyor.
mekke'nin fethi'nden sonra değil hudeybiye antlaşması'ndan sonra indirilen bir ayettir. aslına bakılırsa, hudeybiye bizim aleyhimizedir, bu ayetin burada inmesi bakıldığında garip durabilir.
ama aslolan şudur ki; insanların en yoğun duyguları yaşadığı bir anda, herkes sinirli, kaç ay süren bir yoldan gelmişler, hz. osman'ın haberi.. öfkeliler, yorgunlar.. ve bu oradaki tüm müslümanlar için geçerli. ama tam bu haldeyken bile efendimiz'i (sav) dinleyip, o ne yaparsa onu yapıyorlar. işte apaçık bir fetih ümmet için budur.
en büyük fetih en zor anımızda, en sinirli, en güçsüz, en çaresiz anlarımızda islam'a uygun hareket etmektir.
ülkemin %60'ı memnun değil sizden. sebeplerine gelince; üniversite harçlarını kaldırdınız, geri getirin hatta mümkünse dolara endeksleyin. yıkın yaptığınız bütün köprüleri, tünelleri, duble yolları. en kestirme yol, en iyi bildiğin yoldur. 2002'ye kadar bütün çukurları ezberlemiştik biz..
Aile hekimliği de neymiş? 100 kişi 1 doktorla idare ediyorduk pekala. geceden beklerken sıra almak için; yeni dostlar ediniyorduk sabah ayazı kuyruklarda.. evlerimizin damı akıyordu, betonu yıkılıyordu. olsun varsın. kentsel dönüşüm de neymiş? biz depreme karşı müteyakkızdık gecekondularımızda..
çocuklara tablet verdiniz, okullara bilişim sınıfı açtınız; ne gerek vardı? çayır, çimen, çiçek, park da neymiş? biz alıştık yıkıntılarda oynamaya.
geri getirin paramızdaki 6 sıfırı. ekmek alırken bile matematik zekamız gelişiyordu. af getirdiğiniz bütün bağkur, ssk, vergi borçlarını borçlandığımız dönemdeki faiz oranlarıyla yeniden borçlandırın. borç yiğidin kamçısıydı benim ülkemde..
işsizlik maaşı diye menem bir şey çıkardınız. işsize maaş mı olurmuş?! Ne kadar ekmek; o kadar köfte!..
ve son olarak; açtığınız tüm havalimanlarını kapatın.
Türkiye Askeri DARBE anayasası ile yönetiliyor yıllardır. Ve bunun korunması gerektiğini söyleyen bir ingiliz gazetesi oluyor. "Aksi halde Türkiye Ortadoğu'da tehlikeli bir devlet olacak" diye yazıyor altına da... Evet tehlikeli olacağız. Çünkü bu ülkede sivil Anayasa yapılırsa, Ortadoğu'da Türkler daha çok çıkacak karşılarına.
Bu nedenle ingilizler'in ASKERi DARBE ANAYASASI'na sahip çıkmasını anlıyorum. Adamlar ülkelerini çıkarları için bunu yapıyorlar. Ödleri patlıyor sandıktan Anayasa'yı değiştirecek Oy oranı çıkacak diye. Onun içindir aylardır içimizdeki iTTiFAKLARA müthiş destek veriyorlar Londra'dan. HDP aşkıyla yananlar kervanına katılıyorlar sayfalarında.
Bu ülkeyi yıllarca uzaktan kumandayla yönettiler. Hatta içimize kadar girip neredeyse DEVLET oldular.
Bu ülkede "israil aşkına" darbeler yaptığını söyleyen general gördük. O dönemlerde israil gizli servisi en muhafazakar illerimizden birinde OFiS açıyordu. O ofisten EL-Kaide'ye adam taşınıyordu bir çok insanımız kandırılarak.
Bu oyunları deşifre eden, MOSSAD AJANI yakalayan Türk istihbaratçılar da dünyanın bir ucuna SÜRG ÜNE gönderiliyordu.
Allah'a şükür o SÜRGÜN günleri bitti artık. Üstelik işi daha da büyüttük. ingiliz ajanını da DHKP-C hücre evinde toplantı yaparken yakalıyoruz.
ingiliz valisinin yönettiği Kanada aracılığı ile Büyük Britanya imparatorluğu'na çalışan AJANLARA, IŞiD'e militan gönderirken de suçüstü yapıyoruz. O yakalanan Kanadalı Ajan için kem küm ettiler. "Vallahi ajanımız değil, sıradan bir vatandaş" diye geri istemeye geldi Kanadalılar.
Önlerine bir Kanadalı Ajan daha koyduk "Şeyy" diyerek ve boyun bükerek gittiler.
YENi TÜRKiYE'den o kadar rahatsız ki birileri, bugüne kadar görmediğimiz sayıda ajan doldurdular her yeri. Bu ülkeyi geri istiyorlar. Sadece Hatay sınırımızda Mültecilere yardım ayağına tam 176 yabancı yardım örgütü gizli ajandayla ofis açmış durumda. Bunların sadece 30'u kayıtlı kurum, diğerlerinin ne idüğü belirsiz.
IŞiD çok önemli adamlar için. Suriye'de iç savaşı DiRi tutuyor, Irak'ta nereye gönderirlerse oraya gidiyor. ÜST AKIL Esad'ı da tutuyor makamında. iran da nasılsa hem Esad'ın yanında, hem Yemen'de ve Irak'ta Bağdat hükümetinin yanında savaşıyor.
Bu savaşa sokamadıkları bir YENi TÜRKiYE kaldı.
Biz de girsek tam istedikleri gibi olacak. Paramparça olmuş, birbirini yiyen Ortadoğu ülkelerine döneceğiz. Bizi iran'la bile savaştırmayı hayal ediyorlar. Böylece parçalanmış Türkiye üzerinden PASiFiK'e inecek WASHiNGTON Baronları. Her yolu deniyorlar doğal olarak.
Seçim önemli bir silah onlar için.
Tek engel Erdoğan'ı aşmaları lazım. Onun için Paralel'e MiT TIRLARI üzerinde fotoğraf çektirip, solcu gazeteye yayınlattırıp, muhalefeti ayağa kaldırarak oyuna dahil ediyorlar.
Bizim zavallıların Suriye'de tam 30 BiN Bayır Bucak Türkmeni ŞEHiT olmuş umurlarında değil.
Onların Türkiye'den gelecek TIR'lara ihtiyacı varmış-yokmuş hiç önemli değil. Her yer yabancı Ajan kaynıyor ama yerli gönüllü ajanlar da pek az değil ülkedemizde.
Onun için Erdoğan'a tıpkı Menderes'e yaptıkları gibi akla hayale gelmeyecek iftiralarla saldırıyorlar.
Son gelinen noktada Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde ALTIN klozetler varmış. Öyle dedirtiyorlar ana muhalefet liderine. Halbuki yıllar önce Kocaeli Valisi Ercan Topaca için "Altın kaplama klozet kullanıyor" diye manşet atmışlardı. Olay mahkemeye taşındı, o altın kaplama denilen klozetler nalburdan herkesin alabileceği sıradan bir malzeme olarak çıktı BiLiRKiŞi raporlarında.
Altın'ın "A"sı yoktu ortada.
Aynı Vali şimdi Hatay'da görev yapıyor, geçtiğimiz günlerde Kocaeli'ne mitinge geldi diye yine "Altın Klozetli Vali" diye iFTiRAYLA saldırdılar. Hem de paralele dönen aynı Solcu gazeteyle...
Tutturamadılar ve aynı ÇiRKiN YALANI bu defa Cumhurbaşkanlığı Külliyesi için kullanma acziyetine düştüler.
Unutmayın... Menderes'e alınan MEKTUP AÇACAĞI için "Sevgilisine manikür için devlet parası ile CIMBIZ aldı" manşetleri attı bu zihniyet!