geçenlerde benim bile garipsediğim bir olayı sizlerle paylaşmanın utancı içinde olduğumu bildirerek anlatmak istiyorum.
standart günlerden birini yaşadığımı zannederek, elimdeki bütün simitleri satmanın vermiş olduğu sevinçle evime doğru giderken keyif sigarası yakmak için elimi cebime atmıştım.
fakat o sevinçle sigaramın bittiğini ve boş kısa lark paketini tekrar cebime koyduğum aklımın ucundan bile geçmemişti.
paketin içene baktığımda; çocukken yarım saat ağlayıp zorla dondurma aldırıp daha bir kaç dil darbesi atmadan yere düşürdüğüm an ki gibi gözlerim sulanmıştı. o zamanlar daha bir külah dondurmaya babamın istediği amcalara pipimi gösterdiğim yaşlardı. bu üzücü olayı zar zor aklımdan silip ilk gördüğüm bakkala doğru ilerledim.
bakkal ; bildiğimiz 1990`lardan kalma bütün büyük marketlere ve zincirlerine direnircesine ayakta durmaya çalışan bir yerdi.
rafa bakınıp hangi püskevit daha iyi acaba? hangisinden alsam? diye iç geçirirken, bir kaç püskeviti elime alıp bakıp bakıp bırakıyordum. her zaman ki gibi yine kararsızlıklar içinde rafların önünde kendime kendime sövüyordum. sonunda hiç bir kremalı püskeviti beğenmeyip 1 paket petibör bisküvi ve 250 gram gül kokulu lokum almıştım.
içeri giren kızı anca kasaya yüzümü döndüğümde farkedebilmiştim. aldıklarımı ödemek için sıraya girdiğimde 17-18 yaşlarındaki kız önümde sırasının gelmesini bekliyor ve kasada duran hafif göbekli, saçlarının büyük çoğunluğu dökülmüş geri kalanlar ise herhangi bir şekil almamak için direniyormuşcasına sağa sola savrulmuş şekilde duran, elinin üst kısmında ve parmak üstlerindeki kıllara badem yağı sürüp uzatmışcasına uzun ve siyah olan bir adamla yani kasada duran bakkal ile kaş göz işareti yapıyordu. sırada beklerken yapacak başka bir şey bulamadığım için daha dikkatli incelemeye başlamıştım kızı.
kız ise ; saçlarını tepede toplamış adeta bir palmiye ağacı şekli vermek istemiş o siyah ve aralıklarla kızıl olan saçlarına. kulaklarında ise sağ tarafta yukardan aşağıya doğru simetrik bir şekilde küçükten büyüğe doğru inen beş halka küpe, sol tarafında ise yarı çapı 5 cm olan bir halka küpe takmıştı. üzerinde dekolte bir mavi badi, altındaysa minicik bir etek vardı.
sıra kıza geldiğinde, bakkal "nakit mi ? kredi kartı mı?" diye sormuştu. kız bütün cilvesini takınarak "ama cinsel bekaretimle ödemek istiyorum" demişti. bir anda o orta yaşlı bakkal`ın bütün uzuvları hatta tek tük kalan saçları da dahil resmen ereksiyon olmuştu. kızın elinden tutup un çuvallarının arasından geçip arka taraftaki depoya gitmişlerdi. bense grup seks sırasında istenmeyen, kenarda bekleyip olan biteni iştahla izleyen minyatür pipisini baş ve işaret parmağıyla tutup mastürbasyon yapmaya çalışan adam gibi elimde petibör bisküvi ve lokumla kala kalmıştım. sanki dünya üzerinde yapayalnız kalmışcasına hissetmiştim. dakikalar geçtikten sonra ikiside mutlu bir şekilde girdikleri pis aşk yuvalarından çıkıp gelmişlerdi. kız bana "snn be slk" der gibi bakmıştı adeta. kafama takılmıştı. neden genç ve güzel sayılabilecek kız, vasatın bile yanından geçemeyen bir bakkala cinsel bekaretini vermişti ? bir an önce kısa kırmızı lark sigaramı alıp kızın peşinden gidip neden böyle bir şey yaptığını sormalıydım. sanki bu benim hayata geliş nedenim olmuştu.
neden ?
bakkaldan çıktığımda kız tahmini 50 metre ilerlemişti. simit tablamı sımsıkı tutup koşarak kızın yanına gelmiştim.
+ pardon bir şey sorabilir miyim ?
- üff ne var be slk
+ neden cinsel bekaretinizi bakkala bozdurdunuz ?
- snn be slk
+ lütfen diyorum bu benim için çok önemli !
- cinsel bekaretimi bakkala bozdurdum çünkü bana kalan bozukluklarla ömrümün sonuna kadar geçinebilirim artık.
bir sey anlamamış öyle kızın suratına kontrpiyede kalmış topun yavaş yavaş gidişini izleyen kaleciler gibi bakakalmıştım. "şöyle anlatayım slk" diye devam etmişti.
- aldığım bozuklukla artık bütün barlara bedava girip bütün içkileri içebilir, sinemaya, tiyatroya, alışverişe, bütün yemek masraflarını ödeyebilirim.
+ nasıl ?
- yapmam gereken sadece herhangi bir erkek bulup olan küçük kutumu vereceğim vaadinde bulunmak artık. bundan sonraki hayatımda para geçen her yerde bunu kullanabilirim.
demiş ve arkasına dönerek yoluna devam etmişti.
ben ise orada dakikalarca sevgi isteyen sokak köpekleri bakışlarıyla kızın gidişini izleyerek yeni aldığım lark sigaramdan bir tane yakıp düşüncelere dalmıştım.
p.s : yazı içinde herhangi bir yazardan esinlenilmemiş bilakis ustalara selam gönderilmiştir.
Hz. rte'nin "Dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz" açıklamalarından sonra bir ilke imza atan bim mağazalarının yapmış olduğu pazarlama atağıdır. Şuan için bim bebek bezleri ile promosyon olarak %50 indirimle satılan dindar bebekler yoğun ilgi görüyor.
çok fazla sorgulanmaması gereken kızdır.
bundan sonraki hayatında gideceği dersanenin motoru, kazandığı üniversitenin baş tacı olacak kızdır. diğer cinsel bekaretini kaybeden kızlar gibi barlarda takılacaktır.
sıradanlaşmış bir durumdur.
zira o gece barda birkaç seksi bakışla tavlayacağı erkekle içebildiği kadar içip, hesabın tamamını takıldığı erkeğe itekleyen daha sonra mekandan erkeğin evine giden insan dişisidir. Böylelikle hem bütün gece bedavaya eğlenmiş olup, gece sonunda da içtiği içkileri cinselliği ile ödemiş olandır.
barlar bu tip cinsel bekaretini kaybetmiş dişi insanlarla doludur.
cinsel bekaretini kaybetmiş dişi insanların içlerindeki yangını söndürebilmek için bu kar kış kıyamette yangınlarını söndürmek için yapacakları eylemdir.
18 yaşına gelmiş bütün dişi insanların yapması gereken durumdur. dünya üzerinde bir kaç örneği olmasına rağmen türkiye de henüz yapılmayan durumdur. herhangi bir türk açık arttırma sitesinde yapıldığında paraya para denmez.