değerli sözlük yazarları artık tengir tugur gibilerle laf yarıştıracak boş vaktim olmayacak.
umarım sizler de burada kendi kendinize yazdığınızın farkına varır; vaktinizi ve gençliğinizi çöpe atmazsınız.
esen kalın.
Süper kültürlü olma koşulu olarak kant sevgisi.
Dünya’ya defalarca kere yön vermiş tarihimizle ve kültürümüzle övünme hakkımızın olmaması.
Trollsün ilginç kardeş.
düpedüz ahmaklıktır. orada seninle aynı düşünceye sahip olmayan yüzlerce taraftar varken senin tutup da futbolla alakası olmayan işler yapman çomarlıktır.
devletimizin kesinlikle yapması gerekendir. madem ki tatil niyetine gidip gelinebiliyor orada temelli tatil yapsınlar.
not: müslümanın, son 7 seçimdir akepeye oy veriyorum, ırkçı değilim.
Edit: görsellerde hakaret bulunmamaktadır. Yalnızca her olayın nereye bağlandığını göstermek içindir. Başlık ve görsellere bakıp yorum yapınca biraz boş duruyor.
Ekşi sözlük'te gezerken hemen hemen her başlıkta; islam'a, iktidara, anadolu halkına... hakaret eden bir %90'lık kesim var. entryleri okuyorum bir allah'ın kulu da çıkıp demiyor ki senin bu söylediğin tamamiyle yanlış ve alakasız bir önerme. adam gidip yeğeniyle ilişkiye giriyor ona müsamaha gösterilsin burası özgür bir ülkedir diye destek çıkıyorlar, ancak adamın biri çıkıp da parkta namaz kılarsa burası özgür değil laik bir ülke oluyor ve durum o adam o namazı parkta kılamaz oluyor. 6 seneyi geçkindir ekşiyi sıkı sıkıya takip etmekte olan birisiyim; türk toprakları üzerindeki en iki yüzlü ve yalancı kesim bunlardır.
+ islam'a hakaret eder aleviliği yüceltir.
+ türkiye türklerindir deyince ırkçı ırkçı olursunuz ancak halkların kardeşliği ayağına en kral faşizmi yaparlar.
+ dinlerin olmadığını savunurlar ancak en doğru din alimini de onlar belirler ( ölürken deist olduğunu itiraf eden bir şaklaban vardı mesela onun gibilere din alimi derler).
+ bir sporcu başarı elde ettiğinde hemen onun siyasi görüşünü keşfeder ona göre tepki verirler.( 3 kez alanında dünya şampiyonu olmuş rıza kaya'nın başlığına bir girip bakın)
+ bir film yayınlandığında teknik ekibinden oyuncu kadrosuna bir tane gezici varsa hemen o filmi yüceltirler, yoksa itin gö*tüne sokarlar.
+ sevmedikleri bir siyasetçinin eliyle tavuk yemesine etmedikleri hakaret kalmaz, lakin atletli pehlivanı halkın adamı ilan ederler.
+ onlara göre bütün kötülüğün başlangıcı islam ve akepedir.
+ %100 kendileri gibi düşünmeyen herkes onlar için çomardır.(halbuki bu ifade bile onların esas çomar olduğunu gösterir).
Bitkilerin ve hayvanların ıslahı için yapılan işlerde, *Allah’ın işine karışmayın!* sözü yanlıştır. Çünkü onları ıslah etmek, daha verimli hale getirmek Allah’ın emridir. Dinimiz, fen bilgilerini öğrenmeyi, geliştirmeyi emreder. Peygamber efendimize, *Ağaçlarımızı babalarımızdan gördüğümüz gibi mi yetiştirelim, yoksa Yemen’deki gibi aşılayıp da, daha iyi ürün mü elde edelim?* diye sordular.
Resulullah efendimiz, *Biraz bekleyin! Cebrail aleyhisselama sorar, bildiririm!* veya *Biraz düşüneyim, Rabbim, kalbime doğrusunu bildirir* demedi ve *Tecrübe edin! Bir kısım ağaçları, babalarınızın usulü ile, bir kısmını da, Yemen’deki usul ile aşılayın! Hangisi daha iyi ürün verirse, her zaman o usul ile yapın! buyurdu. Yani fen bilgisinin esası olan tecrübeye güvenmeyi emretti. Kendisi melekten öğrenir veya mübarek kalbine doğar idi. Fakat, dünyanın her tarafında, kıyamete kadar gelecek Müslümanların, tecrübeye, fen bilimlerine güvenmelerini işaret buyurdu.
Meyve ve sebzelerde yapılan teknik çalışmalar sayesinde, daha iyi ürün almak elbette çok faydalıdır. Bundan yıllar önce, pazarda kafa kadar büyümüş patateslere rastladık. Merak ile aldık. Pişirince saman gibi olduğunu gördük. Şu halde hormonlu, şişko patates gibi tatsız tuzsuz uygulamalar elbette tasvip edilemez.
Hayvanların da daha iyi et, süt, yumurta vs. vermeleri için onları ıslah etmek faydalıdır ve dinimize aykırı değildir. Hatta çocuğu olmayan nikâhlı eşlerin, birbirinden alınacak materyallerle, tüp bebek denilen usulle, çocuk sahibi olmalarında hiç mahzur yoktur. Ancak bu muamele yapılırken haram işlenmemelidir. Genetik kopyalama usulü ile elde edilen evcil hayvanların sağlığa zararı yoksa buna itiraz etmek yanlıştır.
Eugene Dubois, insanın maymundan evrimleşerek geldiğini söylemişti. 1891’de önce bir kafatası ve bundan 15 m. uzakta bir uyluk kemiği buldu. Ardından buluntulara 3 adet diş eklendi. Dubois bunların tek bir canlıya ait olduğunu iddia etmekle kalmadı, 900 cc olarak hesapladığı kafatasından hareketle ilkel bir maymun ve uyluk kemiğinden hareketle de dik yürüyen bir insan türü olduğunu ortaya attı. Buna Homo erectus [Dik yürüyen maymun] adını verdi. Bu yanlış iddia, evrimcilerce sevinçle karşılandı.
Ne var ki, Dubois bile, bir süre sonra kendisinin de ikna olmadığını ve bunun bir maymuna ait olduğunu düşündüğünü itiraf etti. Birçok bilim adamı da bunun Pithecantropus türü bir maymuna ait bir kafatası olduğu konusunda birleştiler.
ikinci örnek Pekin Adamı da bundan farklı değildir. Evrimciler hiçbir tutarlı iddia ortaya koyamadılar, iddialarını destekleyen hiçbir fosil kaydı bulunamadı ve evrimin, bilimsellikten uzak “ideolojik bir çalışma” olduğu anlaşılmış oldu.
yazının henüz ikinci paragrafına bile geçmeden eleştiren birey şüphesiz yaratıcıyı aklıyla bulma da güçlük çekecektir. hakaret ettiğin nokta zaten yazının içinde açıklanıyor, darwin'in maymundan geldik demediğini söylüyor.
cevap: Hayır. Sonsuz sanılan feza, henüz birinci semadır. Yani onun üstünde de büyüyen bir sonsuzluk silsilesi vardır.
edit: feza zaten uzay demek sayın kardeşim, üzerinde var olduğumuz sonsuzluğun insan aklıyla feza olarak belirtildiğini lakin daha üst boyutta bir sonsuzluğun olduğunu söylüyorum bu entry'de.
aynen güzel kardeşim, yalnızca bir maçta şike yapıldı. o sezon bütün maçları 5-0 6-0 bitmedi. arif erdem tek başına ceza sahasında düşüp penaltı almadı. yaşımda yetiyor sayın kardeşim...
esenyurt güzelyurt'ta bulunan 261 dairelik 2013 yapımı rezidans. sosyal tesisleri bay bayan ayrı konsepte uygun yapılmıştır. yine de içinde her türlü pisliği barındırır. ayrıca rezidansta tüp kullanma gibi bir ayrıcalığınız var. metrobüse yürüme mesafesi de 12 dk'dır.
merkezleri Hadımköy-Arnavutköy'de itlerin ölmek için gittiği bir noktada. iş görüşmesi için size random gelin zaten türk milleti söylediği saatte gelmez diyebilecek çapsızlıkta bir firma. gittiğinizde de patroniçenizin 30 dk'lık yemek yeme keyfi ardından da sahibinden.com'da araç satmasını bekleyebilrsiniz. şanlıysanız cv'nizi çıktı almıştır ve onun için de bir yarım saat beklemezsiniz. velhasıl kelam askerliğimi yapmadığımı taa oraya kadar çağırıp cv'me bakarak öğrenen müdüreleri 2 saat bekletmelerinin ardından 3 dk içinde beni geri göndermiştir. daha yazılacak onlarca abukluk var ama kalitesiz bir kurum olduğu anlaşılmıştır diye zorlamıyorum. iflas yakın meşaleleri yakın!
Merkezleri Esenyurt Torium'un hemen arkasında, Zara ve Berschka gibi büyük markalara mal temin etmekteler. Gözlemlediğim kadarıyla metre kareye 3 klima düşüyor haliyle bütün bayan personelleri yarı grip modda gezmekte. Bünyelerinde hoş bir iK elemanı ve Dış ticaret müdürü bulunmakta. iş görüşmelerinde de çok yormuyorlar. Önce ön görüşme sonra kabul edilirseniz evinizde kamera kaydı altında ingilizce testi sonra bir ingilizce sözlü mülakat ardından da kişilik testi(evinizde çözebileceğiniz online programdan) ile sizi sınıyorlar. yolunuz düşerse pozitif bir duruş ile gidebilirsiniz insana değer verilen bir kurum.
Türkiye'deki firmaların en sikik beklentilerinden biri de bu. O zaman bayan adaylar için de doğumla ilişiği olmayan eleman aranıyor deyin. Onlar da doğum yapacağı dönemlerde iptal olmuyorlar mı ve bunu 1.5 senede bir yapma durumları yok mu?
(bkz: Bay adaylar için askerlik görevini tamamlamış olması)
yıllardır ekşi'de dönen aynı pis zihniyet buraya da işlemeye başlamış.
Olay şu; muhafazakar kesimce değer verilen isimlerin konuşmaları arkasından önünden kırpılarak gündeme sürülüyor onunla ilgili hızlı bir entry kasma(karalama kampanyası) süreci başlıyor. dün ismet özel, bugün osman ünlü yarın kim olacak allah bilir.
açılan başlıklara bakıyorum entry giren isimlere bakıyorum aynı çapulcu tayfa. işin tamamını öğrenmeden atlamayın değerli yazarlar bu çaylak freudların oyununa gelmeyin,vesselam.
(bkz: müslümanın ilk vazifesi terörist olmaktır)
(bkz: çocuklar camide oynarsa orası kerhane olur)
ismet özel'in izlemediğim söyleşisi yoktur, okumadığım bir iki eseri kalmıştır; osman ünlü'yü de şahsen tanırım. ikisi de burada bahsedildiği gibi insanlar değil. biz yıllarca feto'ya dini kendince yorumluyor bu adam kafirdir derken sırf akp düşmalığına feto karşıtı olanlar, bugün de muhafazakarlara aynı kafa ile saldırıyorlar. Çizginiz islam olsun düşmanınız değil.
eledim eledim TÜRKÜ'SÜDÜR. DiZiYi iKiNCi KERE iZLERKEN FARKETTiM.
!!!!!SPOiLER ALERT!!!!
diziNiN iLGiLi bölümÜ :
SAHNEDE lucrETia tam düşerken "ehl-i din oğlan" kelimesi geçen türkümüz "eledim eledim" çalmaktadır. ezgiYi PARÇALAR HALiNDE 3-4 saniye KADAR DiNLEYEBiLiYORUZ.
Eledim eledim höllük eledim
Aynalı beşikte canan bebek beledim
Büyüttüm besledim asker eyledim
Gitti de gelmedi canan buna ne çare
Yandı ciğerim de canan buna ne çare
Bir güzel simâdır aklımı alan
Aşkın sevdasını canan sineme saran
Bizi kınamasın ehl i din oğlan
Gitti de gelmedi canan buna ne çare
Yandı ciğerim de canan buna ne çare.
istiklal Marşı Derneği Başkanı ve şair ismet Özel'in 24 Kasım 2012' de yerel bir kanala yaptığı açıklamaları dinleyecek olursak başkanlık sisteminin ne kadar arzulandığını; mühürsüz oyların, hollanda olaylarının ve Büyük Birlik Partisi kurucusu Muhsin Yazıcıoğlu' nun şehit edilmesine kadar varacak silsileyi aynı potada eritebileceğimizi görürüz.
Özet: ...Türkiye bir şekilde başkanlık rejimine geçtiği takdirde Türkiye'de Muhsin Yazıcıoğlundan başka Türkiye'nin başına geçecek adam kalmadığı için öldürüldü...
Ayrıca belirtmek isterim ki Yazıcıoğlu, rahmetli Türkeş'ten sonra başkanlık sisteminin en büyük savunucularından biridir.
ikisinden birini başkan görsek fena mı olurdu?
