domatesin kilosunun 10 lira olmasından sonra doğum günü çocuğunun ailesinin bayram edeceği hediyedir. bir adet domates hediye paketine sarılarak "al" diyerek doğum günü çocuğuna uzatılır. sevinç gözyaşları görülmeye değerdir...
--spoiler--
jenna hanım kızımız sarı-kırmızı parçalı seksapelite dolu kombinezonla, rocco ise klasik çubuklu slipiyle arzı endam edecekmiş
--spoiler--
doğrudur. ama maç bitiminde formaları değiştikten sonra.
genele mal edilmemesi gereken olay. ilkokullarda türbanın serbest olması için bir gerekçe yoktur, zira islamda bile belli bir yaştan sonra kapanma vardır. yani kimse "bu benim dini inancım, kimse karışamaz" diyemez. ancak üniversitelerde türban serbest olmalıdır.
klasik olarak led zeppelin'le karşılaştırmak gerekirse led zeppelin'in çok daha iyi olduğunu düşünüyorum. ama yine de benzer tarzda güzel müzik yapmışlardır.
ahmet kaya sadece bu şarkıyı söylemek istediği için:
- çatal bıçak yemiştir, linç edilmeye çalışılmıştır.
- fotomontajlarla terörist ilan edilmiştir.
- manşetlerden şerefsiz denmiştir.
- vatan haini ilan edilmiştir.
- sürgünde ölmüştür.
"aynen son kasette yaptığım şarkıdaki gibi, bir gün mutlaka döneceğim... çok yakın bir zamanda, beklesinler mutlaka geleceğim..."
ilkokuldan beri görmediğim, hatta şu an bile hatırlamakta güçlük çektiğim birinin duvarıma "the jokerciğiiimmm iyi ki doğduuunnn cnm" şeklinde bir şeyler çiziktirmesi sonucu yüzde yüz katıldığım tespittir. bunların tek amacı kendi doğum günlerinde duvarlarındaki kutlama sayısının fazla gözükmesi, o yüzden de sizin doğum gününüzü karşılık bekledikleri için kutluyorlar. yani siz de onlarınkini kutlayın diye böyle yapıyorlar. tamamen gösteriş için. arayın, mesaj atın ama facebook'dan kutlamayın. kendi doğum gününüz yaklaşınca da sırf o dümbüklere teşekkür mesajı yazmamak için duvarınızı kapatın.
herkesin facebook'dan kutladığı dönemlerde muhalif tavrınızı sürdürün ve başka türlü kutlayın, göreceksiniz ki bu samimiyetsizliğe düşenlerin sayısında belirgin bir düşüş yaşanacaktır.
dili, dini, ırkı, siyasi görüşü ne olursa olsun kalbi olan her insanın içinin cız etmesine neden olan güzel insanlardır. bu insanlara sahip çıkmadıktan sonra devlet neye yarar? çok mu zor yani belediye ekipleri pazarların sonunda bu insanlarımızı tespit edip her ay düzenli bir şekilde maaş bağlasa, onların da evine bir tas sıcak çorba girse.. neredeyse soluduğumuz hava için bile vergi alan devletin buna ayıracak bütçesi mi yok? birbirimizi kandırmayalım, milletvekillerine binlerce lira maaş bağlayıp emeklileri süründüren devletin bu konuyu düşünmesine ihtimal bile vermiyorum. ama yine de ezik, çürük, pis meyve sebzeleri yerlerden toplayıp çocuğuna götüren insanların sessiz çığlıklarını duymak gerekiyor.
keşke nicki altına ilk entryi ben girseydim dediğim yazar.
"aranıza yeni bir arkadaş getirdim, ismi ahmet. çok sevdiğim bir yakınımın oğludur. terbiyeli, zeki, efendi bir insandır. onu sakın kendinize benzetmeye çalışmayın, zaten başaramazsınız. ayrıca yeni gelen arkadaşlarınıza yaptığınız bazı tatsız şakaları ona tekrarlamayacağınızı umarım. anlaşıldı değil mi beyler? haydi, tanış arkadaşlarınla ahmet."
dahi anlamındaki de'yi ayrı yazmayı bilmeyen türkçü-islamcı yazarları yaşadıkları bu yaman çelişkiden dolayı kaale almayacak yazar. ama şunları söylemeden geçemeyeceğim. "sizin gibi yobazlar adamı zorla ateist yaparlar" cümlesini sonuna kadar savunuyorum. ateist değilim, ama olaya ben değil de biz gözüyle bakarsak dinini sade bir şekilde yaşamak isteyen insanlar işte böyle örümcek beyinli yobazlar yüzünden dinlerinden soğuyorlar. anlatmak istediğim buydu. ama allah'la kul arasına girmeye çalışan fethullahçılar bunu anlamazlar, anlayamazlar. tek amaçları dini kullanmaktır.
milliyetçiliği ve dini sömürerek rant elde etmeye çalışanların tepesinden inmeyeceğim.
+ naber gardaş?
- iyiyim buse.. sen nasılsın?
+ ben de eyiyem gardaş. daha daha nasılsan?
- aynı işte nolsun.. çıkışta napıyosun?
+ gurban vallah bilmirem. kağıt oynayak mı?
- s.ktir git kızım yaaa!
+ ama niye öyle dedin berkecan yaaaaaa :/