yazmayayım diyorum da duramıyorum.*
aşağıdaki linke tıkla, 5 dakikanı ayır ve oku. neden aynı olmadıklarını anlayacaksın.
tanım: ikisi de toplumu yansıtan karakterler. birisi senin gibi cahilliğiyle övünen dalyarak ki son zamanlarda çevrende bolca görebilirsin; diğeri cahilliğinden dolayı mağrur ki eskiden cahil cesareti dediğimiz yozlaşma evresine girilmemişti.
geçen ay paris'te, macar patronumun ısrarlarına dayanamayıp tadına baktım. öğle yemeğinden önce aperitif olarak, kırmızı şarapla birlikte çok güzel oluyor. yakın zamanda avrupa'ya gideceklere tavsiye edilir.
1 yıl önce 3500 lira olan borcum, şu anda 257 lira. geçen yıl ödeseydim baya enayi oluyormuşum. ödeyenlere enayi demek istemem tabi ama bu baya sazan avi gibi bir şey yahu. ha yine ödemeyeceğim orası ayrı.
uygulanan politikalar yüzünden yıllardır söylediğim bir şey var; devlet baba bu ülkenin en büyük trolü.
2008 yazında 2 hafta boyunca mevsimlik işçi olarak çalıştığım adadır.
mavi su diye bir otel vardı. bir arkadaşım aracılığıyla yaz tatilini değerlendirmek için oraya çalışmaya gittim. akşamları otel barında garsonluk yapacağım, gece de barda gitar çalacağım, plan bu.
evet, yaptığım bu planda herhangi bir aksaklık olmadı hatta ekleme oldu.
sabah 6'da kalkıp peynir-zeytin-ekmek üçlüsüyle kahvaltı yapıyorduk. sonra tadilatta olan binalara gidip inşaat işçiliği yapıyorduk. akşam olduğunda da yarım saat deniz molası, duş ve bar.
askerliği saymazsak hayatımın en kötü dönemiydi galiba. paraya olan ihtiyaç nedeniyle 2 hafta boyunca sabrettim. sonra sabaha karşı, henüz hava aydınlanmamışken kaçtım otelden ve adadan.
o yüzden bu adayı hiç sevmem ben. ha o ada da bana bayılmıyor, eminim.
sonra tanım: peygambere hakareti serbest sanan dalyarakları gösteren başlık. televizyonda islamiyet hakkında en ufak kötü bir şey söylendiğinde televizyon kanalları basılıyor, gazeteciler vuruluyor.
"hele hele evet diyen seçmen kitlesinin demokrasi karşıtı ya da demokrasi düşmanı olarak ifade edilmesi siyasi körlükten ve halkı aşağılamaktan başka bir şey değildir." cümlesinden sonrasını okumadım.
bomboş açıklama. eğer kendisiyle mutabakat sağlansaydı, en büyük evet savunucusu bu adam olacaktı.
bu açıklamayı da "bir umut belki bize ülke kurarlar" umuduyla yapmış.