Bilmem kime gücendin hadi gel anlat bana,
değişmem gülüşünü tüm dünya benim olsa da.
Her kimse seni üzüp üstüne ağlatırsa,
Bir damla su vermem çöllerde kavrulsa da. https://open.spotify.com/...jdMOp?si=c050632584d7444c
Ya ben çok açık neye üzüldüğümü ve kırıldığımı söylediğim halde karşımdaki ama ben böyle düşündüm , x de böyle, y böyle bir durumdaydı vs. Diyor. Kardeşim bir dur. Kim ne düşündüyse düşündü. Ben kimsenin niyetini okumak istemiyorum artık. Sen bana bunu bu şekilde söyledin ve böyle hissettirdin. Sen bana bu duyguları farkında olsan da olmasan da yaşattın. Önce bir düşün. Bu kişinin böyle düşünmesine, hissetmesine sebep olmuşum. Ya kusura bakma seni üzdüysem ben de bu şekilde düşündüm de. Bu kadar zor mu bunu düşünmek ve söylemek ya?
Çok yerinde bir başlık. Tespit gibi tespit. Hatta bir tık daha genişletmek gerekirse dünyada iyi insan olmanın hiçbir getirisi olmadığı gibi ağzına sıçanın da en değerli olduğu bir yer burası. Rabbim ahirette görsün.
Bu ara evde otura otura 5 yaşımdaki anılarımdan tutun bugün olan yaşıma kadar bana yaşatılan olumsuz duygular ve yaşatan kişiler tek tek bir düşünce bulutunda birden beliriveriyor kafamda. Lan diyorum insafsızlar 5 yaşında çocuğa bu böyle söylenir mi hele ki o zamanlardaki o ağzının içinde dili olmayan çocuğa. Tekrardan kızıyorum ama bu sefer daha çok öfkeleniyorum o kişiye. içimden sıkıysa şimdi söyle diyorum, sıkıysa söyle de insan kalbi, çocuk kalbi nasıl kırılıyor göstersin sana şimdi o çocuk. Bunları o kadar içimde tutmuş, o kadar üzülmüşüm ki. Şimdi en küçük şeyde sinirlenen, en küçük bir atışmada ya da laf söylemede kendimi koruma amaçlı birden parlayan ve kavga çıkaran tipe dönüşmüşüm. Rabbim de bana bir fil hafızası vermiş şükürler olsun. En küçük şeyi bile unutmuyorum konu duygularım olunca. Bilmiyorum normal mi değil mi, ama tek bir şey biliyorum karşınızdaki çocuk da olsa, büyük de olsa insan gibi davranın. Hiç kimse sizin pis egonuzu, kaprisinizi, fikirlerinizi kaldırmak zorunda değil, aileniz bile. iyi de geceler. ben daha başka şeyler hatırlamadan yatağa.
Çok sevdiğim insanlardan biri bana ‘benden duymak istediğin fikirleri duyamadığın için böyle düşünüyorsun dedi.’ Kalbimi kıran tek şey Ben hayatımda kimseyi, benim duymak istediğim şeyleri bana söylüyor diye tutmadım. Beni çok yaraladı. Ben yaptıklarımın da yapmadıklarım da davranışlarımın da farkında olan biriyim. Kimseden yanımda olmasını da beni korumasını da istemiyorum. Sadece bana karşı yapılanlara objektif bakıyorum adı atında gözleri kapalı olarak değerlendirmesini eleştirmiştim. Yani anlaşılan herkesten her lafı bekleyecekmişsin.
Volkan Konak'ın ölümüyle beraber gerçekten bazı insanları ve kişileri daha iyi tanıdım. Hiç kimsenin düşünceleriyle, inanışları ile ilgili kendi fikirlerimizle uyuşmadığı durumda nefret dolu, kin dolu sözlerle ölmüş bir insan için bu kadar öfkeli ya da kötü olamazsınız. inandığınız müslümanlık da bu değil, islam da. Toprağı bol olsun. Allah rahmet eylesin.
Bu konuda kadınlar bence ikiye üçe falan değil milyonlara ayrılır. iltifat sebebi gerçekten beğenme de olabilir, çekememe de olabilir, çevrende herkes birine iltifat ederken sen beğenmediğin halde kıskanç damgası yememek de olabilir, kırmamak için de olabilir. Aşırı ikilemlerde kaldığım konudur.
Biraz önce kısa film izledim. Gerçekten çok kısa. Sadece 5 dakika ama aldı götürdü beni. Günün bu saatinde beni dağıtıp attı. Sizin benden mutlu olmaya hakkınız yok alın izleyin sizi de dağıtsın. https://youtu.be/HT0NL2pZrfU?si=OvbXSRu5xFdA0ydW
Hayatımın çok belirsiz bir noktasındayım. işten topluca kovulabiliriz, bir an da boşa çıkabiliriz. Bu dönemde ve insanın bu kadar çok gideri olduğu ve her şeyin de çok pahalı olduğu bir dönemde insanın başına gelebilecek kötü şeylerde ilk üçte sayarım bu durumu. Çok korkuyorum olabilecek şeylerden. Ev geçindiren ve o kadar borcu olan biri için çok korkutucu bir durum. Bazen durup uzaklara dalıyorum. Tam alışmış ve her şeyi öğrenmişken bu veda bana çok ağır geldi. Ama napalım başa gelen çekilir. iş hayatı ya da yetişkinler dünyası diyoruz böyle durumlarda. Allah kimseyi bu dönemde işsiz bırakmasın.
Kabullendim. Artık daha rahat ve sakin olmam gerekiyor. Her zaman kendime söylediğim gibi; her şey insanlar için bu dünyada. Her olayda öğrendiklerinle devam etmen gerekiyor the compass. Çaresi yok.
Aşırı toksik bir yöneticim var. işkolik desen işkolik değil ama işten başka bir şey konuşmuyor insanlarla. Stresini bize aşırı geçiriyor. Gerçekten doldum ve patlamak üzereyim. Yarın bire bir yapacağım. Bunu söylesem mi bilmiyorum. Sonunda nanayı da yiyebilirim ama bu psikolojiyi de ilk defa bu kadar yaşıyorum. Meğer ne önemliymiş. Keyfim de yerinde ama yöneticim yokken. Adamın selam vermesi bile bana batmaya başladı. Neyse daha çok yazarım da otobüste zor tutunuyorum. Hadi iyi akşamlar.
Yeni işe başladım başlayalı çok mutsuzum ve hayattan gram keyif almıyorum. Beni motive eden tek şey maaşım. Çok çok iyi olduğunu da düşünmeyin.eski işimde çok çok az kazandığım için yeni işim şimdilik ilaç gibi geliyor. Ekip arkadaşlarımın çoğu aşırı suratsız ve sadece iş odaklı. Yemeğe çıktığımızda bile iki kelime edip bir konu hakkında konusup gülemiyoruz.konusurlarsa yine iş hakkında konuşuyorlar. Ben soğuk ya da iletişimi zor olan biri değilim. Sıcak kanlı ve girişken biriyim. Başka ekiplerden bir sürü arkadaşım oldu, konuşup sohbet ettiğim. Molaya çıkarken çağırıldığım, dışarıdaki etkinliklere çağırıldığım. Ama kendi ekibime gelince zaten onlara olan gram enerjimi de her gün yüzlerine bakarak kaybediyorum. Neyse Allah büyük dert vermesin diyerek günü kapatıyorum. Çok doluyum.