akşamüstüne doğru, kış vakti;
bir hasta odasının penceresinde;
yalnız bende değil yalnızlık hali;
deniz de karanlık, gökyüzü de;
bir acaip, kuşların hali.
bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-akşamüstüne doğru, kış vakti-
benim de sevdalar geçti başımdan.
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
zamanla anlıyor insan dünyayı.
ölürüz diye üzülüyoruz?
ne ettik, ne gördük şu fani dünyada
kötülükten gayrı?
ölünce kirlerimizden temizlenir,
ölünce biz de iyi adam oluruz;
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
hepsini unuturuz.
erkeklerin daha çok tercih ediyor olduklarını (yeni) öğrendiğim cinsel tercih şekli. duyduğuma göre de kafalarındaki oluşum şu yönde imiş, bu kız eğer hemcinsi ile de birlikte olabilme taraftarıysa gün gelir ben (erkek şahsiyet), o (asıl partneri), ve diğer kız hep birlikte eki eki.. diye devam ediyor işte siz anladınız.
unesco tarafından yaşayan insan hazinesi seçilen, her gün en az bir eserini dinlemeden günü bitirmediğim, türkülerinde huzur bulduğum, kelimelerle anlatamayacağım kadar çok sevdiğim babamızdır.
hele bu türküsü beni benden almaktadır.
cem yılmaz'ın ajda pekkanın gençliğini espri malzemesi yaptığı zamanın bile üzerinden çok uzun yıllar geçti; cem yaşlanmasa da yaş aldı, hafif demode oldu, telsim gitti, üzerine gelenler gitti, herşey değişti; ajda pekkan hala burada. meraba, meraba ajdapekkan! yeni albüm yoldaymış... prodüksiyonu, ekibi, klibi, stüdyosu, konseri bilmemnesi... çok yaşa ajda, hep yaşa ajda
kendisi tüm zamanların en stilli, en tarz, en kaliteli en en en en türk kadını olabilir... hayat enerjisine, kendisine aşığım... yaş minimum 73 millet, yanlış olmasın, filtre miltre diye gelmeyin, kalp kırarım...
insanların istila edip bokunu çıkarmadığı hiçbir oluşum yok. benim anlamadığım bir şey var. tüm dünyada 7/24 youtube network çalışanları durmadan server mi monte ediyor? aksi halde bu kadar yüklenen videoları bir yerlere kaydetmek insanüstü bir şey olsa gerek.
söyleyen oldu mu bilmiyorum, la şu yamacı 3 ayda iyileştiren doktoru poyraza da yönlendirseniz diyorum, poyraz da severdi müziği vs., bu yöntem onda de işe yarayacaktır; hem evladı da var sevaptır. şaka bi yana ne bileyim en azından 3 yıl yapaydınız iyileşme sürecini, böyle hiç inandırıcı oluyor mu? koskoca bir yıkımın hasarı 3 ayda onarılıyorsa bu yıkım o kadar da büyük olmamış oluyor sanki he?
tanıma gelirsek: saçmaladığını düşündüğüm ( zaten ilk sezonununda da çok tutarlı olduğu söylenemez) ve iyice koptuğum ikinci sezondan sonra üçüncü sezonunu ilk bölümüne yarım yamalak bakmak haricinde izlemediğim dizi.
muhtemelen bir grup ergen kızımıza- erkeğimize hitap etsin, onlar aslında çok yüzeysel olan sevgililerinin cümlelerinin altındaki olmayan anlamları karşı cinse de danışsınlar tartışsınlar diye kurulmuş bir platform olsa gerek. ama şimdilerde buralar hep seks(bir gaflete düştüm, google'a 'kızlar soruyor' yazdım ve sanırım sitedeki en popüler sorularla karşılaştım) beyniyle cinsel organın yer degiştirdgi dönemi hedef alan bir sitenin geldiği noktaya şaşmamak gerek. kalifiye eleman mi lan bunlar bildiğin ergen işte. (edit : türkçe karakter, mobilin gazabına uğradım ya la! )
"semtimiz erkek semti, aşık eder herkesi" dedirttirecek kadar güzel olan semtin ve bu semtin güzide kulübünün ismi. beşiktaş sen bizim herşeyimizsin diye bağırırken insanın gözlerinin dolmasına sebep bir sevginin objesi. nasıl budizm bir dinden çok bir hayat tarzıysa diğer takımları desteklemek sadece taraftarlıkken beşiktaşlı olmak bir hayat tarzıdır. işte bu hayat tarzının hem maddi hem manevi dünyadaki merkezi, mabedi, kabesi.
başbakanın bakanlar hariç yanından ayırmadığı tek isim.
amerika da başkan obama ile görüşürken bile mahir ünal aynı odadır.
tv ekranlarında sürekli boy göstermektedir ki bu da yakın bir zaman da ülkenin en önemli pozisyonlarından birine oturacağı sezgisini veriyor.
milli eğitim gibi patlamaya hazır olan bir bombayı götürüp mahir ünal'ın eline vermezler. 3 dönem kuralı kalkmaz ise mahir ünal zirveye çıkar.
günahı sembolize eden meyve. incile göre bir yılan ve kur'an'a göre de iblis havvayı tahrik eder, yerse tanrı gibi olacağını ve gözlerinin açılacağını söyleyerek. havvanın gözleri meyveyi yemesiyle gerçekten açılır, çıplak olduğunu farkeder, adem için de aynısı geçerlidir. tanrıdan saklanmaya çalışırlar, ama nafiledir. tanrı onları bulduğunda adem, havvayı, havva da yılanı suçlar. tanrı yılana pislikten başka birşey yememe cezası verir, havvayı ise erkeğin altında yapmakla cezalandırır. adem'e ise aile için çalışma ve yorulma cezası verilmiştir. incil'in kurandan ayrıldığı bir diğer nokta budur, kuranda hem adem hem havva eşit derecede cezalandırılır.
burada sembolik olarak birşeye daha dikkat çekmek gerekmektedir, havva bilgi ve farkındalıkla kandırılmıştır. elmayı yiyince çıplak olduğunu farkeder, iyiyi ve kötüyü ayırt etmeyi öğrenir ve insan olur. tanrıya kayıtsız şartsız ibadet yerine o bilgi ve farkındalığı seçmiştir ve cezalandırılır. çünkü imanda bunlara yer yoktur, inanç ve sadece inanç vardır ve bilgi inancı nasıl bozduğu müthiş bir sembolizmle anlatılmıştır.
ilk ortaya çıktığı dönemlerde, hani böyle bu sektör müdür camia mıdır neyse işte herkesin patladığı bi dönem vardır ya, işte o dönemlerde yanlış hatırlamıyorsam ece erken hanım efendi mahzun kırmızıgülle olan ilişkisi veya dedikoduları ile dikkat çekmişti. bir türkücü ile anılmadan ünlü olunamaz mı diye düşündürmüştür beni kendileri, bir de petek dinçöz ibrahim erkal olayı var ve niceleri tabii.. ama basının bombaları bunlar, bu haberlerin aslı yok, -yalan veya gerçek- basında yer almak için böyle haberler çıksın diye bi amaçları da yok sanatçılarımızın!, zaten hepsi aştı o günleri, unutuldu gitti bile o yeni 'patlamış' halleri. hı? efendim? ben ne diyodum?
klüp dövüşçüsü rocky balboa, filadelfiya'nın karanlık sokaklarında dövüşürkene, eline ağırsiklet boks şampiyonu apollo creed'le kapışma fırsatı geçer. rocky apollo'yu dağıtır ve şampiyon olur. ilginçtir, rocky rocky iv'te gene aynı apollo'nun kanı yerde kalmasın diye rus aygırı ivan dragonla maça tutuşur.
5 filmdeki 5 maçın 5indede son raunda kadar deli gibi dayak yer; son raunda kafasında bişiler çakar; rahmetli koçunu filan anımsar ve gaza gelip rakibini bertaraf eder.
sayın cem uzan'ın ülkemize kazandırdığı bir değerdir. içinde %70 hava olmayan cips gibi cipsdir. tadı güzeldir, kalitedir. birçok çeşiti olsada en güzeli orjinal tadıdır. biranın yanında çok güzel gitmesiyle beraber sade de tüketilebilir. teşekkürler cem uzan.
komedi aksiyon tarzında bir iş olmuş. film güzel mi derseniz bence berbat. konu saçma, konuşmalar saçma, karakterler saçma, çoğu dövüş savaş sahneleri saçma. hele ki o helikopter sahnesi çok çok saçma. anca beynini kapatıp aa ne güzel filmmiş diyip seyredebilirsiniz. ama bilinçli bir şekilde izlerseniz bu ne poktan bir film diyebilirsiniz.
27 yaşında baba olmuş biri olarak 27 nin bile geç olduğunu düşünmekteyim. çünkü çocuğunuz olduğunda aranızdaki yaş farkının az olmasını istiyorsunuz çünkü onunla daha fazla yıl vakit geçirmek istiyorsunuz. 40 yaşında baba olmak saçma sapan bir iş. çocugun 10 yaşındayken sen 50 yaşında dede olacan. çocuğun 30 yaşında olunca sen olacan 70 yaşında bir bunak.
insanların vicdanlarını rahatlattığı yerdir. aslına bakarsanız gereksizdir. boğucu ve hüzünlü bir ortamdır. bunun yerine hristiyanlar gibi bir tören yapmak daha sempatiktir. konuşmalar, şarkılar felan...
çirkin adamın tek çaresi paradır. parası olan çirkin güzel olur. paranın üstüne de azcık mizah koyduk mu tamamdır. hem zengin hem sempatik olunca çirkinlik birden kaybolur gider.
kadının cinsel ilişkide zevk almasını engellemek için yapılan bir tür operasyondur. saçmadır, gereksizdir, cahilliktir, manyaklıktır. daha ne denir ki?
bir zamanlar çoğu insanın çok sevdiği, sonra birden nefret ettiği insandır. terör örgütü lideridir. said nursi öğrencisidir. kendisine ait okullar, yurtlar, hastaneler, üniversiteler bulunmaktaydı taa ki 15 temmuza kadar. keşke yıllar önce tutuklayıp aklını alsaymışız ama olmamış.