uzun süredir takip ettiğim, lakin kimsenin günahını almamak adına doğru zamanı beklediğim ve artık vicdanım rahat bir şekilde gerçekleri sunmaktan çekinmeyeceğim gerçekleri gün yüzüne çıkardığım hadisedir.
fazla vaktinizi almadan kısaca özet geçeyim arkadaşlar. 1-2 aylık zaman dilimi içinde her hafta istatistiklerin en az ilk 5 sırasında yer alan yazarları hatırlarsanız. (adı geçmeyen yazarları tenzih ediyorum).
asla ve asla iyi bir yazar olduğumu söyleyemem fakat çok iyi bir okurumdur. hülasa bu her hafta istatistikleri kasıp kavuran arkadaşları bende takibe aldım. sonuçta tüm sözlük bunları takip ediyorsa boş yere değildir değil mi?
lakin istatistiklere giren entrylerinin çoğunu o kalitede bulamadım. yine de bu arkadaşları izledim.
aralıksız her hafta istatistiklere girmeye devam ettiler. ama ben yine de çok sıradan buluyordum metinlerini. bu aşamada çoğu yazar da aynı serzenişde bulunmaya başlamıştı
'' ama bu istatistiğe girecek düzeyde bir entry değil bence''
bence de öyle değildi. bunun sadece benim fikrim olmadığını anlayınca da görüşümü belirterek doğru gitmeyen bir şeyler olduğunu ima ettim. hatta moderasyona bile şikayet ettim. moderasyonun bana geri dönüşü şuna benzer şekilde olmuştu.
'' bahsettiğiniz yazarları inceledik fakat kendisini oylamadığını gördük. fakat sözlük yüzdesinin çok üstünde yazar oylaması yapıldığını gördük. araştırıyoruz bunu. ''
bu arkadaşlar entryletini bi güzel yazıyorlar, sonra 45.000 kişinin önüne bırakıyorlar, ya da bıraktırıyorlar...
45.000 kişiden en az 30 kişi bile oylasa bu entryi ne oluyor? pek tabii ki de haftanın istatistiklerine rahatlıkla giriyor.
istatistiklere girdikten sonra da linkler hemen sayfadan siliniyor. birkaç da farklı yazarın entrysi paylaşılarak dikkat çekilmiyor.
ama son zamanlarda bokunu iyice çıkardıklarından bunu sizler de net bir şekilde göreceksiniz. girin bakın sayfaya hemen silmeden yetişin.
işin güzel yanı da o 45.000 kişinin en az 20.000'nin uludağ sözlük yazarı olduğunu düşünürsek de doğrudan artı alıyorlar.
okuyucu oylarının karma arttırmadığını hepimiz biliyor. bu orantıyı da arkadaşların entry sayısı ve karma puanlarıyla da net bir şekilde görebilirsiniz.
219 entry, 569 karma. hmmm... harikaymışsın be abi.
daha fazla uzatmıyorum arkadaşlar buyrunuz;
(ki bu yalnızca geçen haftanın tablosu. varın öncesini siz düşünün artık).
'' önce istatistiklere giriyor, sonra da yayınlanıyor tamam mııı'' diyenler olmuş.
ah be arkadaşlar... koca sözlükte sadece bu yazarlar mı istatistiğe giriyor da facebook'ta yayınlanıyor? gerçekçi olun arkadaşlar.
yüzlerce kaliteli yazarın hakkı yeniliyor. öyle bile olsa, istatistiğe giren diğer yazarların entryleri nerede peki? onlar neden paylaşılmıyor?
her şey net bir şekilde ortadadır.
hadi çok pembe bakıyorum olaya; diyelim ki günün beğenenlerine girdi bu arkadaşlar. 2398273923 tane daha envai çeşit günün beğenilen entryleri-yazarları varken neden sadece bu arkadaşlarınki paylaşılıyor? entry sayılarına ve karmalarına bakın, onlar her şeyi çok güzel anlatıyor aslında.
1 şubat 2012'de gerçekleşen isyanı gelecek nesillere de anlatabilmemiz için uludağ sözlüğün en işlek caddesine dikilmesi gereken heykeldir, anıttır. 1 şubatın ölümsüzleştirilmesi gerekmektedir.
sözlüğün reklamını yapabilmek adına 2010 yılının istatistiklerinin 1 ay boyunca okurların görmesi sağlanmıştı.
oracıkta sağ tarafta usulca duruyordu. anlayamadığımız durum bu sene ne değişti? bu sene neden okurlar 2011 yılının istatistiklerini göremiyor?
yoksa ahlaksız girilerin çok olması yüzünden sözlüğün prestijinin sarsılacağından mı korkuluyor? birazcık kurumsal yönetin lan şu sözlüğü. her sene kıçı başı farklı oynuyor.
devletin otoritesini ve varlığını reddeten kürtlerin bu sefer de allah'ın otoritesine karşı ayaklanmaları durumudur.
"nöden allah görünmiyir de biz göriniyik, neden o yaratiyir de biz yaratamiyik?" diyerek allah'la eşit olmadıkları için ortalığı birbine katmaktadırlar. ayrıca "faşist allah en çok kürtleri öldiriyir." diyerek de allah'ın herhangi bi' kayırma yaptığını düşünmektedirler.
her olumsuzluktan türkiye cumhuriyeti'ni sorumlu tutan kürtün, bu sefer yaşanan deprem hadisesinden allah'ı sorumlu tutup isyana devam etmesidir. bir an için " bu depremi dövlet yapmıştir" demeyi aklından geçirse de, bu isyanının bu sefer gerçekten da saçma olduğunu kendisine hatırlatıp devlet yerine allah'ı sorumlu tutmayı mantıklı bulmuştur.
eski entry'lerini silince karmasında değişiklik olup olmayacağını merak eden yazar sorusudur.
siz de denk gelmişsinizdir; mesela adam 46 entry girmiş ama karması 412, bakıyorum muhteşem mi yazıyor acaba, nasıl başarmış bunu diye.. entry'leri 5 para da etmez. halen anlamış değilim. bilgisi olan bu konuyu açıklığa kavuştursun lütfen.
halı saha maçı sırasında aşırı hırslanma sonucu olacak durumdur. üzerine buda yetmez 1 gün topal topal gezersin.olay ortapedi doktoruna gittiğinde ortaya çıkar. gün itibari ile içinde bulunduğum durumdur.
hayattın da daha önce hakim karşısına çıkmamış kişinin hakim karşısına çıkmasıdır. başlı başına heyecanlıdır efendim. hele birde hakim bayansa tadından yenilesidir. ayrıca gün itibari ile başımdan geçmiş olaydır.
chp'nin sloganını yanlış anlamış anadolu gencidir. kemal kılıçdaroğlu'nun her fırsatta 'gençler rahat bir nefes alacak' vaadini gördükce umutlanan bu astım hastası genç , chp'nin iktidara gelmesi ile nefes alamama probleminin çözüleceğini düşünmektedir.
insanı hayretler içinde bırakıp dehşete düşüren hadisedir. efendim bu ülkede aylık gelirin 10.000 tl nin altında olması durumunda insan gibi yaşamak çok güçtür. sosyal hayatdan bahsetmiyorum bile. bunun barı var , sineması var , kumarı var , sevgili giderleri var , yani bunlarsız yaşamak gerçekten çok zorlayıcıdır. diyelim ki 10.000 tl nin altında gelirimiz var ve sevgilimiz var , o sevgilinin kalitesinden şüphe edilmez mi? ayağında yırtık converse , telefonu nokia 3310 dur. diyeceğim o ki , 10.000 tl geliriniz yoksa yaşamayın daha iyi.
lise çağlarındaki bu yazarların maddi durumları açlık sınırının yakınlarında olduğundan , dışarıda para harcamayarak evlerinde karın doyurmaları durumudur. burger king'in eşsiz Double Whopper Menülerinden mahrum kalan bu fakir yazar dünya nimetlerinden çok az yararlanmakTADIR. Arkadaşları burger'da karınlarını doyururken , o başını öne eğerek burger'ın önünden yavaşça yürümektedir.