Bu ayrılık aşaması yaşadığımız dönem itibariyle telefonlara, msnlere düşmüştür. Sosyal medyanın bağımlısı olan arkadaşlar sadece bir sms ya da msnden konuşmayla ayrıldıkları için genelde son söz "Son bir kez yüzyüze görüşelim bari" olmaya başlamıştır.
Elini tutmamak ya da onu öpmemek için kendini çok zor tutarsın. Karşındadır sürekli yanındadır ama artık bir sıfatı yoktur. Aşkım, bebeğim gibi klişeleri sevmemene rağmen diyemeyecek olmak içini acıtır.
Biliyorsunuzdur gidecek ve bir daha asla geri dönüşü olmayacak, sadece azıcıkta olsa bir ümittir istediğiniz. O ümidi son sarılmanızda ararsınız gerçekten size sıkı sıkı sarılıyorsa zoraki bir ayrılık demektir oda sizi seviyodur ümitlenirsiniz, ama o izbandut gibi duruyor ve sarılan sadece sizseniz bir an önce arkanızı dönüp gitme zamanınız gelmiş demektir.
Bakırköyde yürüyen bir adam vardı aşağı yukarı artık arkadaşlar edinmeye başladı alışveriş merkezlerinde arkadaşlarıyla görüyoruz darısı alsancaktaki yürüyen adamın başına.
Klasik bi resim vardır iki dağ yapılır böyle m harfi gibi aralarına gülen bir güneş bulutlar m harfinden kuşlar. Dağın iç kısmına bacası tüten bir ev yanına evden büyük ağaç, ağacın yanına ağaçtan büyük çocuk. Ekstra olarak bu çocuk ip atlayabilir ya da ordan bir nehir geçebilir içinde balıklar falan.
Küçükken parmağım delinen yerden dışarı çıkmışsa eğer annemler "ay patates çıkmış ordan" falan diyorlardı ve ben buna hiç bir zaman anlam veremedim, hala da anlam veremiyorum. Başka bir şeye benzetemediniz mi be parmağımı?
Şeker kız candy gibi bir çizgi filmde anthony nin ölmesi sonucu ben ve benim dönemimdeki bütün arkadaşlarım o yaşlarda bu bunalımı yaşamıştık. Ulan çizgi filmde biri öldürülür mü? hele ki en yakışıklı baş erkek karakterse.
Bunu söylediğim için çok üzgünüm..Annem evde bangır bangır tarkan dinleyip söylediği için el mecbur bende dinlemek zorunda kaldım. Sen aşkı çiçek böcek güneş bulut sanmışsın diye sözleri olan bir şarkı dinledim en son.