Heat recovery steam generatorun kısaltmasıdır. Kombıne cevrım santrallerde mutlaka bulunur. Gaz turbununden cıkan sıcak hava enerjısı burada tuketilir. Kazanlarda genel olarak LP ve HP drum olmak uzere ıkı tıp buhar drumı vardır. Kazana giren soğuk su, sıcak havanın ısı enerjısı ile buharlaştırılarak buhar turbunu vs gibi bölgelere gönderilir.
bu tip türbinlerde, kompressörler vasıtası ile atmosferden emilen atmosfer havası, 12 vs. kademeli kompressor kanatları ile sıkıştırılarak sıcaklığı ve basıncı arttırılır.Gas turbınlerinin ilk kalkısında, oluşan dalgalanmaları önlemek için VGV'ler bulunur. ayrıca surge onlemek için bleed valfler bulunur. kompressorden sıkıstırılarak gelen hava yanma odalarında yakılan gaz veya sıvı yakıt karısımı ıle yakılarak yuksek sıcaklık ve basınclara ulasır. yanma odasından geçen ısınmıs hava, hareket enerjısını olusturacagı turbın bolgesıne geçer. turbınlerde havanın akıs yonunu değiştiren ve hareket enerjısınnı sağlayan bucket-nozzle ikilisi bulunur. bucketler ısınan havanın enerjısını rotora ıletir. genelde turbınler 3 kademelıdır. turbun eksozundan cıkan hava, conbıned cycle mantıgı ıle kazana gonderılır.
transmitterler, sensör özelliğe sahip elemanların ürettiği elektriksel işaret bilgisini anlamlı enstruman sinyallerine dönüştüren cihazlardır. Transducerlerden farkları, transducerler, sense ettikleri ölçüm bilgisini elektriksel işaretlere dönüştürür. Örneğin, Termokaplların belli bir sıcaklık değerinde, mV mertebesinde gerilim üretir, ya bir pt-100 0 derecede 100 ohm direnç değeri verir. transmitterler ise, bu elektrıksel bilgiyi, 4-20 mA, 0-10V gibi enstrumantasyon sinyallerine dönüştürür.
Bir çok uzman tarafından en güvenilir kontrol sistemi olarak belirtilmektedir. Arıza yapma olasılıkları çok düşüktür. CS3000 DCS'leri meşhurdur. Petrokimya ve enerji tesisleride sıklıkla kullanılırlar. Gas türbini sistemlerine sahip santrallerde BOP (Balance of plant) kontrolünü Yokogawa sistemleri ile yönetirler. General Electric firmasının ürettiği Doğalgaz santrallerinde CS3000 UOI sistemler yer alır. Bu sistem GE-Yokogawa ortak yapım kontrol sistemidir ve BOP+Turbın kontrol Tek Cımplıcıty altında yönetilir.
bu şekilde çalışan çok fazla insan var. Hele ki büyük sehirler dışında bu parayı görmek bile çok zorlaştı. Piyasada çok fazla mezun var. Elini sallasan mühendise, mimara, işletmeciye çarpıyor. Bu şartlarda bu ücrete iş bulmak bile gerçekten zor ki, bir çok iyi okul mezunun işssiz gezdiğini biliyorum. Atıp tutan, ve üniversitede kendini geliştirecen olum diye sallayan tiplere;
Okulu tek dersten 5 e uzatanların unutamadığı hoca.
Bu hocadan yediğim ayarı ömrüm boyunca unutmayacağım. Şöyleki, hoca senenin basında haberleşmenin temellerini anlatıyor. Bizde tabi 2. sınıftan kalma 1.5 ortalamalarda sürünüyoruz. Daha ne elektronik bize ısınmış ne biz elektroniğe ısınmışız. Dersinin de meşhur olduğunu bildiğimiz için arkadaşlarla dersleri devamsızlık yapmadan takip edelim kararı alıyoruz.
Derste hoca, üstün körü olarak 2. sınıf konusu olan transfer fonksiyonunu anlatacak. Anlatmadan bir sorayım diyor ve koca sınıfta beni kaldırıyor. Ben tabi olaya fransız olduğum için başlıyorum sıkmaya işte hocam, ,elektriksel sinyalin matematiksel fonksiyonunun transfer edileceği iletim kanalından geçtikten sonraki son hali gibi saçma sapan bir cevap veriyorum. Ama Transfer fonsiyonun cevabı çok basit, sistem çıkış işaretinin, giriş işretine oranı(sonradan öğrendim.) Tabi benim cevapla , gerçek cevap tamemen farklı olacağı için hocadan gelen cevap,ayar herneyse...
CÇ veya AÇ:Şimdi arkadaşım, senin verdiğin bu cevaptan sonra ben senin elektronik mühendisliği bölümünde iki yıl geçiren bir öğrenci değil de, sağlık meslek yüksek okulundan, bölümde okuyan arkadaşının dersine misafir olarak girmiş bir öğrenci olduğunu düşüncesine kapıldım.
tabi sınıf koptu. Sonuç ne oldu. o dönem o dersten kalındı.
alınan ders: Bilmediğin şeye bilmiyorum demeyi öğreneceksin.
şu an yaptığım iştir. dört yıl mühendislik* okduktan sonra, yapmak zorunda kaldığım, yaptığın işte malzeme bazında elektronik bilgisinin önemi olmasına rağmen, tüm arkadaşlarım tarafından " sen o zaman bir nevi bakkalsın bilader" diyerek beni yerin dibine soktuğu işimdir.
evet insanlara teknik anlamda çok şey katmasa da yarı mba yapmış kadar işletme bilgisi kazandıran bir meslektir. parayla çalışmanın zorluğu ve riskini bilmeyen tüm firma çalışanları tarafından yatan elemanlar olarak adlandırırlar. firmaya kazandırdığın bin dolarları kimse görmez. ama herhangi bir mal geç geldiğinde " satınalmacı işte, yatıyolar a.q." denir. üvey evlattırlar anlayacağınız.
geniş omuzlu dayılardır. adamlarda öyle omuz olurki, kendi koltuklarını aşar senin koltuğun da bir kısmını kaplar. sen adamla vücut teması yapmayayım derken cama bütünleşik olarak yolculuğuna devam edersin. her şeyi standardize eden almanların bu koltuk boyutu konusunda türkiyede çakmaları da gözden kaçmamıştır.
Bu ulkede askerlıgını yapmayanların, tecrubesi olmayanların ve en onemlısı torpılı olmayanların bes para etmez oldugunu ve bır an önce gidip cay koyması gerektıgını, yuzumuze şaplak gibi vuran site.
Büyük olasılıkla zar tutan kisidir. Bu kişilerin attıkları zarlar tavla zemininde yuvarlanmaz, adeta patinaj ceker gibi kayar. bir an once oyunun bırakılması tavsıye edilir.