Kendi spor yapmaz, güzel bir vucudum olsun demez, koca göbekle, paspal paspal dolaşır. Ama karısı spor yapıp, bakımlı olupo, fit olmaya çalışınca yoook lan ben godoşmuyum der sizlerin deyimiyle.
Kendine pay çıkaramayan insan. Sende öyle ol, bakımlı ol, güzel bir vucudun olsun. Sen eşini nasıl görmek istiyorsan, sende ona öyle görünmek için çabala. Yada boş ver, bu kafayla dümdüz devam, yol uzun koyver gitsin. Kafa değişmeyince vucut, değişmiş ne olacak. Bu sefer sen o spor salonunda tanımayıp, kendince güvenmediğin insanlara benzeyip milletin karısına, kızına sarkacan. Aslında onlarda kendini görüyorsun tek eksik vucut gibi geliyor sana galiba...
okul yıllarında bazı gazetelere, burç yorumları yazdığımız zamanlar aklıma geldi. Yurt dışı sitelerden al çevir, kendinden bir şeyler ekle gönder yayınlansın. Teyzemler bu olayı öğrendikten sonra burç okumayı bırakmışlardı *
Katılamamış olsam da, çok daha güzel ve büyük bir organizasyon düzenlenip, bütün masrafların zall tarafından karşılanması dileklerimle * olması için baskı kuracağım :P
aksine onun değil sizin susmanız uygun olandır * aksi takdirde söylenen kötü söz olmasa da bazı cümleler, yaş yetmiş olduğunda sabah kahvaltısında çayın yanında size geri servis edilir, bunları söylemiştin diye.
Siyaset hizmet üretmek için yapılır. Türkiye'de siyaset profesyonellerin para kazandığı bir meslek haline gelmiştir. Meslek bir uğraşın karşılığında para kazanmaktır. Hizmetse karşılıksız emek harcayarak kamuya, halka yararlı olmaktır. Günümüz siyasetçilerinden nefreeeeett ediyorum. Kendileri ile ilgili birçok tabir ve kelime kullanılabilir fakat hiçbiri bu cümlenin içini dolduramıycak kadar aciz.
Bir varmış bir yokmuş; burda çoook uzaklarda değil yine bu topraklarda yaşayan ekmeği bileğinden çıkan, alnından düşen her damla terde şükür halimize diyen. Varlığı yokluğu bilen ve kendisi değil milletin, vatanının önceliğine inanan, aklı selim geçine insanların KARA CAHiL diye tanımlayıp çağırdıkları varmış, onlar ki bilmemenin külfeti altında çok ezilirlermiş ama bir şeyi iyi bilirlermiş; Bilmediğini ve boynunu büküp ben bilmem, beyim bana toprak ver ben işleyeyim onu ekeyim biçeyim yaz sıcağında oturayım çınarın gölgesine bir yudum ayran içip içimi ferahlatayım. Benim bilmediklerimi sen bil ben tarlayı mahsülü yazın harman yapmayı bileyim. sen; ben ol beni, memleketimi yönet sen bildiğin ben bildiğimi eyleyim. Dermiş....
...Dermiş işte şimdi onlar gitti bilmedikleriyle beraber sevdiği toprağa, günümüzde o yüce insanların yerine Kara Cahil diye tanımlananların yirine artık okumuş cahiller var. Yazık yazzııkkk...
Kime yazık, Bu millete? Bu vatana? insanlğa? Geleceğimize? Bana? Sana? Geçmişimizdeki Kara Cahillere? Mustafa Kamal Atatürke? Bu vatan için birçok şeyi gözünü kırpmadan yapan bütün vatandaşlarımıza, yaşadağımız bu vatanı bırakıcağımız gelecek nesillere.
Ankarada Migrosun yanında Emniyet Müdürlüğünün önünden geçerken hep dikkatimi çeken bir yazı vardır çoğuzda bilirsiniz.
hakikaten kaymak erkek türüdür diyenlerin inanın çok fazla yanılgıya düşeceği ve türk erkeklerini mumla arıycakları türdendirler. italyan erkeklerinin %90'nı kadınları kadar kendilerine bakım yaptıran, cıvıklığı ve dünya bana muhtaç tavırları ile bir çok kişi için kaymak vb. özellikler yüklenen ama dünya üzerine tek tür olan insanın suç aletini her zaman yanında taşıyan cinsinin italyan versiyonudur.
kabaktadı'nın belirtiği gibi arnavutçada teyze anlamına gelen ve italyancada iste argo anlamları bulunan, fakat bu niki tercih ederken diğer anlamlarını dikkate almadığım ve kullanılan nick'lerin farklı bir anlam ifade edip etmemesini çokta umursamadığım kendi nickim :)
sonra laf etmein bak kendi nickine entry girio die :) açıklayıcı bir nitelik taşıması açısından yasdım.
türk kültüründe, kız isteme olaylarında yeri büyük olan ve hanım kızımızın özenle hazırlayıp bol köpüklü şekilde servise sunduğu karar vermede etkili bir içecek :) ve osmanlı zamanında devlet misafirlerine ikram edilen ve özel zamanlarda içilip, 4 kişi tarafından birisi fincanları, ikincisi suyu, üçüncü kahveyi ve son kişininde havlu (peçete sanırım )hazırlayarak servise sundukları geçmişi bizden büyük bir türk içeceği.
türkiyenin 5'ci anajet üssünün bulunduğu ve denildiği gibi adı eşşek ile eşleştirilen, ama yeni dönemlerde eşşek kalmadığı için devlet tayini :) ile gönderildiği söylentileri yayılan bir şehrimiz.
Autodesk'in yaklaşık 180 milyon dolar karşılığında satın aldığında epey üzüldüğüm sektörde bir numara olan ve şahsen kullanıcısı olduğum dehşet bir programıdır birkaç prgramla beraber etkileşimli olarak kullanıldığında yapılabileceklerin kişinin hayal gücü ile sınırlı olduğu kendini kaptırması çok kolay ve güzel olan dehşet bir program.
Bir masal anlat bana, içinde mutluluk olsun
Buram buram aşk koksun,
Bir masal anlat bana,
Düşlerden oluşan
Toz pembe hayelleri olan,
Bir masal anlat ki,
Seni unutmayım.
-------------------------------
masalımın bittiği yerde hayatın başladığı nokta....
"büyükşehir çalışıyor ben seyrediyorum sessiz,
kalbim artık alışıyor yaşamak zor değil sensiz,
ne fark ederki hayatımdan eksik olmuş bir şerefsiz,"
bu sözleri duyduğunda yuzunde tebessüm oluşcak olan şahıs :) gelecekteki planları konusunda kendisinden ümitli olduğum bir dostum.
sözlüğün oluşumunda bizleri kobay olarak kullanan site yöneticiniz :) "uyelerin iyi geçinmesi gereken en önemli sahıslardan..."
