bir yay burcu bayanı olarak ben bile sevmiyorum lan. işin komik tarafı hemen hemen benzer özelliklere sahip olsakta yay burcunun en belirgin özelliği olan özgürlük tutkusu, bağlı kalamama, kaçıp gitme isteği gibi duygular onlarda daha baskın sanırım. hep bir ayaklari kapıdadır her an kaçıp gidicek gibi durur. bundan dolayi da karşısındakine fazla vermezler. ee bir bayanda güven ister herşeyden önce. netlik ister iskikrar ister olmayinca da bu burcun er kişisi pek sevilmiyor haliyle. genelleme yapmak cok doğru olmasada etrafimdaki 'ben dahil' birçok kız arkadaşim, yay burcu erkekleriyle hep ayni sorunlari yaşadilar istisnasiz hemde. o yüzden çevremdeki bir çok kişi yay burcu diyince bi durur. önce saydirir sonra 'ay sende yaydin dimi canim' diyip toparlmaya calışır. velhasil kelam gerçekten zordur bir burçtur yay. çok iyi dost olur, etrafinda birçok insan görmek mümkündür, sohbeti güzeldir, eğlendirir, destek olur ama sevgili olmaz. illa yay burcu istiyorsan etrafinda ne bilim kankan olsun, haci de pampa de tamamen kişisel tercihine birakiyorum yani ama sevgili cık.. hee acayip şansli da bir burçtur onu da belirtmeden geçemicem :)
20 den sonra iki yılda bir yaş attığım için, girmeme iki sene daha olduğunu düşündüğüm sendrom.
şimdi en son iki sene önce 22 isem bu demek oluyor ki bu sene 23 üm. ..ımm acaba geçen sene mi 23 tüm? yoksa hala 22 miyim? bi dakikaa o zaman bu hesaba göre 24 olamalıyım ama 25 den gün de alıyor olabilirim emin değilim?
en iyisi iki sene daha bekliyim sendrom için, aceleye gerek yok.
şimdi durum şöyle sevgili sözlük yazarlari. normalde bugün saatler ileri alınıcakti ama seçimler nedeniyle karışıklık olmasin diye pazar gecesi ileri alınıcak ama biz otomatik olarak ileri alan akıllı telefonlarların azizliğine uğradık alniyacağınız. yani evde ki duvar saatiniz doğru olan. telefonlarınıza bakıp yanılmayın.
ya gözünüzü sevim dini değerleri bir takım ucuz espirlere malzeme yapmayın. birazcık saygı ya lütfen. sen başlık sayını arttircan diye insanların inançlarına bu derece saygısızlık yapılmasi hoş mu? siyasi başlığını git yine aç ama bunu yapma lütfen. kimseyi kolay kolay yargılamam inanıp inanması kendi tercihidir ama böyle de saygıgız insanlara tahammmül edemiyorum!
insanin sadece bir kere gerçek aşkı bulabileciğine inandım ben hep sözlük. yirmiöhöhö yaşıma geldim sadece bir kere aşık oldum. gerçi sonra onu terkettim ama orasını karıştırmayalım şimdi uzun hikaye
buna rağmen bi daha gerçekten aşık olabileceğimi düşünmüyorum. gerçek aşk tek ve sonsuz benim gözümde. sanırım iflah olmaz bir romantiğim ve sanırım bu yüzden yalnız öleceğim.
hayır yazıcam da olurdu birgün yeni sevgilim filan, denk gelir okur mu acaba diye yazamiyorum.
ya kimi kandırıyorum. şu entryi arkadaşlarim görse bi tarafıyla gülerler. "böyle giderse yalnız yaslanican kediler yicek seni" diye dalga geçiyolar. ayrildiğim sevgilim bile hala birini bulamamiş olmamdan dolayi ona geri dönüceğimi saniyor.
kanepede uyumadan yatağına gitmiyor. önce tv karşısında bi uyuyacak mutlaka sonra gidicek. uyumadan gitse geri geliyor. gözüne uyku girmiyo akli kanepede kalıyor adamın. *
ne garip bir olaydir. bir gece yatarsiniz ve tüm hayatınız boyunca beklediğiniz ve hayallerinizde ki profile uyan o insan rüyanizdadır. gerçek gibi bide aşık olursunuz ona. deli kalbinizin çarptığını farkedersiniz üstelik uyansaniz bile etkisinden kurtulamazsiniz uzun sure.
rachel mcadams ve domhnall gleeson un baş rollerini paylaştığı, sıcacık bir hikayeye sahip 2013 yapımı ingiliz filmi. naif bir aşkı, komediyi, dramı aile ilişkilerini ve bilim kurguyu çok iyi harmanlamışlar filmde. ne bir eksik ne de bir fazla tam tadında olmuş bir film.
konu olarak tıme travel s wife filmiyle benzerlikler taşısa da, ondan daha güzel olduğunu söylemeliyim. özellikle rachel mcadams ın bu filmde ki rolü tıme travels wife ta ki rolüne oranla daha samimi ve başarılıydı. bir kere about tıme hikaye itibariyle daha sıcak, daha romantik, daha eğlenceli ve tabi ki bol ingiliz aksanına sahip daha güzel bir film. tabi birbirinden nefis soundtrcaklerini de unutmamak gerekir.
özellikle de bu şarkı hergün bıkmadan dinlenilebilir.
otobüste şeffaf dosyanın içine. ilginç olan daha imzası kurumamış mezuniyet belgemin içinde olduğu dosyaya. o gün farkettim ki geleceğimin içine çok fena ettim ben ve o gün bugündür de iflah olmadım.
gelecekteki çoluğumun çocuğumun tüm rızkını harcıyormuşum gibi geliyor bazen. yetmiyor eve gelip neler izleyebilirim diye bakiyorum. tek sosyal aktivitem watchlist yapmak ve film yorumlari okumak.
güzel yurdumun güzide muavinlerinin bizim için bırakitlari dökülme payıyımış o. payişmiş diyorum çünkü yakin zamana kadar bende bilmiyordum. nasil düşünemedim ki daha önceden ben bunu?
birkaç nedenle söylüyor olmasi muhtemel olan insandir. öncelikle sürekli onay alma ihtiyaci özgüven eksiliğinden kaynaklanır. ağiz alışkanlığı veya yeterince kitap okumadığı için kelime haznesi az olduğundan bazi kelimelerde sık tekrara düşmesi de doğaldır. zaten dikkat ederseniz akici konuşan insanlar pek kullanmazlar.
ismi bile ağiz sulanmasina yol açan, deli gibi özlenilen meyve.
yalnız birçok insanın aksine tuz döküp yiyemem hayatta. daha çok tatlici olmamdan sanırım bilmiyorum. sahi benim gibi tuz dökmeden yiyen var mi bu eriği? hayır uzaylı muamelesi görüyorum kimi zaman, tuzsuz yediğim için ötekileştiriyorlar beni resmen.