teryer
87 (hoş sohbet)
altıncı nesil yazar 1 takipçi 3.44 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    ali koç fenerbahçe reklamı

    2.
  1. Fenerbahçe savdalıları olarak filmi yayalım. elden ele.
    0 ...
  2. ankara nın adının değiştirilmesi

    1.
  3. sözlük deneyimi

    1.
  4. ilginç bir süreç oldu benim için.

    ilk hafta ben butonuna tıklamadan yazdım entrylerimi, daha kendimdim sanki. ben butonuna tıklayınca beğenilen az sayıda entryim bile beni mutlu etmeye yetti.
    tabiki beğenilmeyenlerde vardı. işin kötü tarafı o entrylerin çoğu daha çok bendendi. sonraki haftalar şaçma bir kavram olduğunu idrak ettiğim karma arttırma yönelik, etli sütlüye karışmayan entrylerle geçti.
    kendimle çelişkiye düşüyordum, benim için sözlük çok mu önemliydi, tepkilere göre yazmam kadar mı? oysa özgürce yazabilmek için yazar olmuştum. yada öyle sanıyordum.

    ilk günlerine yetişememiştim sözlüklerin, şimdi olanlara pek anlam veremiyordum. sol frame bazen türk, kürt, alevi, dinci, kemalist oluyor, bazen aşka gelip masturbasyon yapıyordu.
    tanımı da anlayamadım. kendi başına bütünüyle tanımlanamayacak başlık için kasmak nedendi. örnek başlık: elinde balyozla tahtaya vuran adam tanım :elinde balyoz olan adamın tahtaya öfkelenmesidir.
    illa ayar vermeye çabalamak için önce tanıma uygun olması mı gerekiyor. tamam forum mantığında gitmemeli ama başlıkla birebir örtüşen entrylerin sınf tanım içermiyor diye silik hale gelmesi üzücü.

    deneme yanılma yoluyla gözlemlediğim bir diğer üzücü nokta ise oylamalar. benle birebir karşıt fikri savunan bir entry iyi yazılmışsa artı oy vermezsem bile eksiliyemem.
    sözlükde çok iyi yazılmış bazı entrylerin eksi bombardımanına tutulması, içerik olarak boş, hızlı ayar vercem diye direk tukaka tanımların ise aynı görüşü benimsiyen yazarlar tarafından başucu ilan edilmesi çok da hoş bir durum değil.

    gözlemlerim hakkında çok iyi olmasa da uludağ sözlüğü sevdim. sözlük hakkında sevmediğim kişi aslında kendimdim. sözlükde popüler olma gibi bir derdim yok. sözlüğe ayıracak çok fazla vaktimde yok.
    bütün gün bilgisayar karşısında hayatımı kazandığım için aralarda okuduğum sözlükde birşeyler karalamaktı tek amacım. kendime kızgın olma sebebim ise bir çizgi tuttaramamış olmaktan.
    ne bileyim (bkz: ece kscg) yada (bkz: cool adam) kadar bile tarzım olamadı.

    ne dersin sözlük, birgün belki başarırım.
    2 ...
  5. vodafone un dünyanın en iyisi olması

    1.
  6. türkiye'nin en iyisinin turkcell olduğu gerçeği karşısında
    çok da anlam ifade etmeyen önerme.
    0 ...
  7. tepki çeken reklamlar

    1.
  8. insanlara zorla gösterilen reklamlar, çoğunluğun tepkisini çekmekten, markaya antipatik bakmaktan öteye gidemez.
    çok önemli bir maçın en önemli anında, alt banda gelir, posizyonun içinde kalır, küfrü yer.
    sizin için önemli olan bir haberi okumak için cliklersiniz okuyamazsınız. kapat, reklamı geç butonu olmayan popup reklam, küfürü yer.
    reklam insanlara engel olmaya başlayınca ne kadar yaratıcı olursa markaya değer katmadığı gibi, insanlar üzerindeki değerini epeyce götürür.
    0 ...
  9. işçi kavramının yok oluşu

    1.
  10. toplumda insanların statü merakı, şirketlerin insanlara emeklerinin karşılığı olan parayı değil de uyduruk saçma sapan sıfatlar vermesiyle oluşan durum.
    örnek iş tanımı, yönetici asistanı yardımcısı, junior art direktör bu ünvanlara sahip arkadaşlar işçi oldukları kabul etmezler.
    işleri sorulduğunda ünvanlarını daha bir vurgulu söylerler, aldıkları parayı sorunca ise şu an az ama 2 sene sonra kralım gibi cümleler kurarlar.
    sömürüldüklerinin farkına varamazlar.

    peki kim bu işçiler nerede çalışırlar, ne iş yaparlar.
    artık işçi denilince amele akla geliyor.
    0 ...
  11. haiti müslüman bir ülke olsa

    1.
  12. haiti'nin müslaman vatandaşlara sahip olsaydı eğer, türkiye ve diğer müslüman ülkelerden daha fazla yardım görürdü.
    başını denizfenerinin çektiği tonla yardım kampanyası olur, caddelerde bir çok haiti ağlıyor afişleri görürdük.
    hristiyan ülkelerin tavrı değişirmiydi bilmiyorum ama müslümün ülkelerin epeyce değişeceği kesin.
    2 ...
  13. dinin insan üzerindeki etkileri

    1.
  14. Evrim tartışmalarıyla beraber sıkça dile getirilen konu.

    Dinin insanlar üzerinde olumlu veya olumsuz ne kadar etkisi vardır?
    Evrime inanan insanlara göre hiç bir olumlu etkisi olmadığı gibi tamamen kralların, hükümetlerin insanları yönetmek, sorgulamadan itahat etmelerini sağlamak için kullanır ve desteklerler.
    bunda en büyük dayanakları ise insanların yüzyıllar boyunca nedenini bilmeden tek hayatlarını (ahiret yok ise) şehitlik uğruna feda etmeleri. burdaki söz konusu savaşlar vatanı müdafa için olanlar değil.
    zaten milliyetçilik 18. yüzyıl başında ortaya çıkan bir kavramdır.

    Dinin olmadan da insanlar ahlaklı olabilir mi?

    evrimcilere göre evet. evrimcilerin burada hesaba katmadıkları ise dünyanın geri kalanını kendileri gibi görmeleri.
    düşünen, okuyan, empati yapan vicdan sahibi insanlar için gerçekten de ahlaklı olması için bir dine inanmasına gerek yoktur.
    kendi iç boşlukları beni ilgilendirmez. ama yanıldıkları konu ise dünyanın geri kalan insanlarını da kendileri gibi görmeleri.

    dinlerin insanlarda olumlu etkileri vardır. dinler suistimal edilmese bugün kullandığımız hukuk kuralları ve ahlak anyaşımızla büyük ölçüde uyuşmaktadır.
    dinlerin bir çok olumsuz etkiside olmuştur. bu etkiler dinlerden dolayı kaynaklanmaz. mantıklı düşününce kominizm de mükemmele yakın bir sistemdir.
    bütün insanların eşit emek ve eşit paylaşımlarını temel alır. dünya da kominizmle yöneltilen ülkeler bir çok sorun yaşamıştır. bu sistemin kötü olduğunu kanıtlamaz.
    sonuçta bu sistemi uygulaması gereken insanlardır. insanlar bencil olmasalar, herkez star olmak istemezse gayet mantıklı bir sistemdir.

    tarihte dinler yüzünden bir çok azınlığa zulüm uygulandığı gerçektir. burada dinlerden çok insanların suçları vardır. din inancı olmazsa yerini başka bahaneler mutlaka alacaktır.

    evrimin kanıtlandığını bir düşünün. insanlar için yaşamdan sonra başka bir hayat yok.
    hitler'in üstün ırk yaratma vahşetleri çok daha bilimsel duracak gibi.

    dinler olmazsa bugün milletler hukuku, insan hakları, anayasalar, kanunlar ve toplumlarda yerleşen ahlak inancı var diye düşünebilirsiniz.
    ahlak ve din büyük ölçüde birbirlerinden beslenmiştir. hukuk kurallarının ise insanlar üzerin de caydırıcı etkisi olsa bile ahlak ve din kurallarıyla örtüşmesinin de bunda payı büyüktür.

    din inançlarının yok olmasıyla beraber, yavaş yavaş toplumdaki ahlak inancı da ortadan kaybolur.
    her insan birkez keldiği dünyada dileğince yaşamak ister. bu istek gayet makul ve masum bir istektir. lakin çoğu insanın bunu gerçekleştirebilmesi için. adil olmayan ve olamayacak dünya düzenini
    kendi için değiştirme zorunluğu vardır. buda başkalarına nasıl veya nereden geldiği belli olmayan servetlerini almasıyla gerçekleşebilir.

    Eğer evrim olurya kanıtlanırsa dünyanın da evrimi başlar.
    insanların ilk zamanlarında güç kuvvetti sonra para ldu şimdi ise akıl. tersine evrim de bu sırayı takip eder.
    biz de akrabalarımız gibi orman kanunlarıyla yönetilmeye başlarız.
    0 ...
  15. eziklere takmış ezik

    ?.
  16. senin ne işin olur eziklerle, ne bileyim kendi güzel hayatından bahset.
    bir ezik muhabbeti gidiyor sol framede, ne istiyorsunuz anlayamıyorum.
    şahsen benim dört dörtlük bir hayatım olsa eziklerle uğraşmam. nerede yaşarlar, nasıl nefes alırlar hiç işim olmaz kendi hayatıma bakarım.
    0 ...
  17. insanlarımız edebiyata aç

    ?.
  18. bu kanıya ramiz dayının, shakespeare ve oscar wilde'dan okuduğu şiirlerin video sitelerindeki izlenme oranlarını gördüğümde vardım.
    ramiz dayı tarafından okununcamı güzel o şiirler, yoksa insanlar edebiyata mı aç ?
    0 ...
  19. © 2025 uludağ sözlük