iki günde biten, kolay okunan, sürükleyici bir roman. ayşe kulin' in en beğendiğim romanı diyebilirim.
veda,
bir imparatorluğa veda, bir sevgiliye veda, bir aileye veda, dostlara veda, geçmişe veda...
adının hakkını vererek buruk bir tat bırakmıştır.
uzun zaman sonunda dinlendiğinde insanı ağlatabilen bir şarkıymış bu. geçmişte benzer şeyleri yaşatmış biri olmuşsa hayatınızda yıllar sonra dinlense bile aynı duyguları yeniden yaşatır. böyle de muhteşemdir.
and so i have to say before i go, that i just want you to know
i've found a reason for me, to change who i used to be
a reason to start over new, and the reason is you
film, dizi klişesi.
senaristler böyle yakınlaştırırlar bazen de soğuk nevale çiftimizi.
aralarında adı konmamış bir şeyler olan gençlerimiz, bir sebepten dolayı aynı otelde kalmak zorundadırlar. ama nedense bir tane tek kişilik oda vardır, orada kalmaya mecbur kalırlar.
olaylar gelişir..
piyanist şantöre anonsn ettirilen çocuktur. düğünde çıldıran çocuk milletine tipik bir örnektir.
ağlar bir de bulunsa bile. lan madem ağlıycaksın gitme, madem gidiceksin, deli gibi koşturucaksın ağlama.
sizin için önemli bir şeyleri anlatırken dinlemedikleri, ilgilenmedikleri an.
daha da fenası yırtınıp anlattığınız şeyi dinlemedikleri için anlamamamış olmaları ve sonra tekrar sormaları.
sabır sabır sabır...
kızan evlat kişisi çok grekmedikçe bir şey anlatmaz kendi başına halleder.
bu sefer de; "sen bize hiçbir şeyini anlatma evladım aferin" serzenişleriyle muhatap olur.
sabır sabır sabır...
her hastayım diye telefon açtığınızda "geliyim ben" diyebilmesi. evet bunu o an hiç düşünmeden söyler.
küçükken beğenmediğiniz bir şeye rağmen, söylensenizde, hiç konuşmadan değiştirirdi ya üşenmezdi.şimdi farkediyorum kimsenin o kadar nazımı çekmeyeceğini. annemi daha bir özlüyorum.
(bkz: allah belamı versin)
insan nedense en güzel, bakımlı olduğu zamanlarda rastlamadığı yakışıklılıkta/ güzellikte insanlara o pijamaları giyip saç baş dağınık olduğu anlarda rastlar.
o terliklerle ve paçozlukla görünmemek için marketin en ücra köşelerine kaçılır, rafların arasına saklanılır.
birlikte olunan kişiye tekrar aşık olduğunu anladığın o sıradan anlarda içten gelendir. şaşırır muhtemelen ' ne oldu bu deliye yine' diye de, itiraz etmez herhalde. *