bu gece itibariyle, saati 23::00 sanmama rağmen, göründüğü an, saatin 00:00 olduğunu anlamaya yaramış ekrandır. belki de saatlerimizi ayarlamak içindir bu, ya da uyku saatini hatırlatıyordur. faydalıymış be.
daha önce size yapıldıysa, hak eden insana yaptığınızda, zevkten dört köşe eden g.t etme eylemidir. bilirsiniz çünkü sinirden nasıl kaskatı kalınır, insan nasıl da bozum olur. ama artık, cep telefonlarıyla yapıldığı için, eski haşmeti kalmamıştır. sabit telefonu, tangırtı tungurtuyla kapatmanın zevki başkadır. saygısızlıktır, evet. ama insanız işte. sırası gelir. saygısızca konuşana da saygısızlıkla kapatmak gerekir. hele daha önce telefonu suratınıza kapatmış kişiyse, durulmamalı.
aile mahkemesinde, bir celsede sepetlenecek yavrulardır. işin kötüsü, bu yavrular, boşanma davası açıldığı anda tekrar iyiye dönen türdür. dava geri alınırsa, yine değişeceğine delalettir bu. tren garına koyun bunları. oyalansınlar.
eksiklerini bilerek ve kabullenerek, haddini aşmamaktır. aşmak ise, yüzsüzlük, utanmazlık ve düşüncesizliğin ta kendisidir. haddini aşanlar; hem suçlu, hem güçlüdür. yani, hem kel, hem foduldur.
çatır çatır yazan, nesildaşım yazar. hafta sonu konusunda hayal kırıklığı yaşatsa da, hava tahmini tutarsa, her sokağa çıkışta, kendisini zırt pırt bünyamin sürmeli yerine koyup başına ekşimek lazım. yazılarını da bol bol okumak isteriz. *
sözlüğün en sevdiğim can arkadaşlarından olan, hoşgörülü, hatırnaz, vefakar yazar. nickimi sık sık şereflendiren, en tecrübeli yazarlardan, neden sersem sersem dolaştığımı en iyi anlayanlardan, olgun insan, iyi dost. ailesiyle hep mutlu olasıca. ömür boyu sözlükte kalasıca.
gözü dönmüş, başına da bela arayan hatundur. telefonlarında akrep olan, beleş kadın düşürmek için msn'de bekleşen abazanlara ikramiyedir. tencere yuvarlanır, kapağını bulur. bu kadın, "ulan, karşımdaki de benim gibi ava çıkmış manyağın biri" diye de düşünmez. gitsin, gerçek hayatında karşısına çıkacak birini beklesin, bu kadar kudurduysa. adam gibi sevgili olan da, "sesini duymak istiyorum" deyip, telefonunu alır, paraya acımadan, çatır çatır arar. sevgiliymiş, aman ne sevgili ya.
doğru sözdür. bazı insan, çok şanssızdır ama, şu da bir gerçektir ki, kendimize hıyarı layık görürüz biz de. değerimizin farkına varmayız. altın isteyen benciller, yüzsüzler, o hıyarı, altına çevirmeyi bilirler. iyi niyetli insanlara altın da düşse, karşısındaki insan, hıyar oluverir. o insanın kendisi; iyi niyeti, enayilik zanneden çengelköy hıyarıdır çünkü.
-bak, hüseyin. kadınlığımı hatırlatacak erkeğe ihtiyacım var.
-valla bence de öyle hayriye. bir tane bile temiz gömleğim kalmamış. çamaşır bile yıkamamışsın. nasıl kadınlık bu?
acının doruk noktasını tanıyanların, daha fazlası olamayacağını bilenlerin gerçeği. daha fazla acımaz evet. ama, sayı olarak daha daha daha fazla acır. o acı nükseder hep. nüksedecektir de.
bir istek sözü. bazen, belediye otobüsü bile yeter. yanınızdaki kişi, çok sevdiğinizse, upuzun yolculuklar istenir ama, bir kilometreye bile razı olunabilir. o yoksa yanınızda, gidilen yer neye yarar?
özlemekle başlayan, umut katılarak devam eden, gözyaşıyla biten bir kendini kandırma biçimi. avutur mu? evet, biraz. ama kırılır sonunda işte. o bir damlacık avunma da burnundan gelir insanın. hayal budur işte. bile bile vazgeçilmeyen, hepimizin kurduğu, başkalarının yıktığı.
soru, kafa tutma ya da güzel, çok güzel hayallerle bezeyerek bitirilebilecek boynu bükük, belki kararsız, yarım cümle. ah! neler yazılabilir bu cümlenin altına neler. hele gözleriniz dolu doluysa. en güzeli, bu sözlerin ardına, en güzel hayalleri kondurmak galiba.
-emine hanım, kaç yıllık gündelikçimsin, seni hiç böyle seksi görmemiştim ya. kafandaki yemeni bile bir başka yakışıyor sana. elinde kitap görünce de şaşırdım.
-aaaaa! o nasıl söz bedri bey? kitabın arasına elektrik faturamı koyduydum, onu aldım. bakma bana öyle, noldu ya?
-kızım, bak manav hamdi ne diyor. daldın yine. 1,5 kilo yapayım mı yuvarlak hesap diyor.
-hamdi bey'in yaptığı teklife yokum anne.
-yokum diyooooor! ay kızım, beni de şaşırttın.
çocuğun durumu ve istekleriyle şekillenecek olaydır. isterseniz, kan kardeş olun. daha samimi, can ciğer kuzu sarması. "sarılalım sıkı sıkıııı" olayı yani.
büyütülmemesi gereken öpülmedir. doğaldır, tuhaf bir olay değildir, herkes yapar, kolaydır, kulaktır, kulağın memesidir. ne var bunda? olay yaratmaya gerek yok. kulağından öpülmemiş insan yoktur. öpmemiş insan da yoktur.