kapitalist düzen içine git gide gömülmemizden dolayıdır. mutlu olmayı bir şeylere sahip olmaya endekslediğimiz ve bu şeylere sahip olmak için sevmediğimiz işlerde hayatımız boyunca çalışmamız mutsuzluğun asıl sebebidir.
ha bir de alkolün çok pahalanması var. on liraya bira mı olur anasını satayım. mutsuz olur tabii insanlar.
mesela associate professor ve assistant professor titrlerini ass. prof. diye kısaltmayın arkadaşlar ki millet götüyle gülmesin, eğer alıngan bir hocanız varsa da o ders göte girmesin.
doğrusu assoc. prof. ve asst. prof. dur.
ingiliccesi olmayanlar için ekleme: ass kaba et, çok afedersiniz göt manasına gelmektedir.
elmaslar asla yalan söylemezler, gece ortada bırakmazlar, içlerinde sizi incitecek hiçbir şey saklı değildir ve erkeklerin aksine kalıcıdırlar: https://www.youtube.com/watch?v=zCn4mTkxx2s
bir göz dönmesi anında ekstra peynirli büyük boy hamburger, patates kızartması, soğan halkası, üzerine cıngıllı dondurma ve penbeli içecek gömmek (isim vermeyelim reklam olmasın).
hep "şeker kız candy" yüzündendir. anthony ne kadar sünepeyse, terry de bir o kadar karizmatikti. daha çocukluktan bilinçaltımıza işleyip nice kızların piç erkekler peşinde helak olmasına neden olmuştur.
barda 2 liraya tombul şişe efes içtiğim zamanları hatırlıyorum . 20 liraya fıçı bira nedir ya. bira lan bu. millet içkiden saymıyor biz bardağına yirmi lira veriyoruz. rakamla 20!
tamam kabul kış aylarında bi termofor sıcaklığı yaşatıyor ama onda da yorganı karşı tarafa kaptırıp götünüz açıkta sabaha kadar donma riskiniz var. yaz aylarına gelindiğinde ise ciddi ciddi ilişkiye ara verme isteği peydahlatıyor.
bi de yalnız uyumaya alışkınsanız yaz kış fark etmiyor. rahat pozisyonu bir türlü bulamayıp, partneri de uyandırmamak adına mumya gibi sabaha kadar uyanık tavanı izlemek pek eğlenceli değil.
bi de deli manyak uyuyanına denk geldiyseniz uykunuzun en tatlı yerinde suratınıza tekme yiyerek uyanmak, duvarla yatak arasına sıkışmak, çift kişilik yatakta 15 santimlik alanda uyumaya çalışmak, yataktan düşürülmek gibi aksiyonlar yaşamanız işten değil.
yine de seveni çok... allah bi yastıkta kocatsın diyelim.
şimdi sorsan konuşsan hepsi düz adam olduğunu iddia ediyor. ancak ne zamanki bir erkeğe başka bir erkekle ilgili bir şey anlatsam "yeaa taktik yapıyor piç" tepkisi alıyorum. hiç sekmedi. hepsi karşı tarafın üzerimde hangi taktiği uyguladığını ayrıntılı biçimde anlatıyor, "haaa" diyerek aydınlanıyorum.
olm hani düz sizdiniz, komplike olan bizdik? hani taktikler bizdeydi?
acaba karşı tarafın taktik yaptığını söylemek de mi bir taktik? vallahi kafam yandı yaa.
eğer uzun süreli bir ilişki ise, zaten yavaş yavaş evin sahibi olan erkekten daha fazla eşyası olmaya başlar kadının o evde. önce minik minik başlar. yemek yapmak için gittiğiniz marketten makyaj temizleyici mendil de alınır. bir sonraki sefere ay pahalı bunlar denilip büyük boy makyaj temizleme suyu (evet büyük boy ki banyoda kıyıya köşeye saklayamayın), bir dişiye ait olduğu renginden belli olacak diş fırçası (normalde ölse pembe renk bir şey almayan kadın o gün pembe diş fırçası alacağı tutar), ay ojelerim bozuldu yarın işe böyle gidemem denilip aseton ve oje konulur, yarın hava çok sıcakmış boşuna taşımayayım diyerekten mont kapı girişinde asılı bırakılır, ilişki biraz daha ilerlediğinde, geldiğimde rahat edeyim denilerek pijama ve ponçik ev terlikleri alınır, yedek kıyafet olsun denilerek dolaba kıyafetler, çekmeceye iç çamaşırı ve çoraplar bırakılır. mutfağa bir erkeğin asla seçmeyeceği güllü, dallı, şirinli bardaklar, kavanozlar, salona minik dekoratif şeyler alınır ki bir kadının döşediği ve yaşadığı belli olsun (evet tüm o eşyaları çok iyi niyetli ve cömert olduğumuz için almıyoruz).
sonuç olarak hiç uğraşmayın, ağzınızla kuş tutsanız da o eve gelen kadın bir sevgiliniz olduğunu, sevgiliniz de o eve bir kadın getirildiğini anlar. oturun oturduğunuz yerde.
Bir moda etkinliği. Bu etkinlik kapsamına sahnede gerçekleştirilen mini dans performansını 14 farklı tarzdan şarkıya uyarlamışlar ve adamlarda nasıl bir ritm varsa hepsine de uymuş.