93 model kartal. 2010 senesinde kullanmıştım. frene bastığımda sanki araba daha da hızlanıyormuş hissi veriyordu. ondan sonra kullandığım arabalarda bir süre küt diye frene basıp aniden durduğum çok olmuştur.
yurtdışında yaşayan akrabalarınız sizi ziyarete geldiğinde acaba nereyi gezdirsem diye kara kara düşünmektir. avm'ye götürmemek için direnmektir bu şehre.
kendim dahil bunda bütün erkeklerin payı vardır. bilerek veya bilmeyerek kadınların hayatını mahvediyoruz. halbuki kadının tam manada özgürleşmesi demek erkeğin de özgürleşmesi demektir. bu ülkede mutlaka her kadın, hayatında en az 1 kere tacize veya şiddete maruz kalmıştır, kendini bekaret, namus tartışmaları içinde bulmuştur, giydiği kıyafete karışılmıştır, aynı iş pozisyonundaki erkeklerden daha az paraya çalışmıştır, gece dışarıda tek başına yürüdüğü vakit adımlarını hızlandırmak zorunda kalmıştır. bu ülkede her kadın mutlaka bu saydıklarımdan birini yaşamıştır. biz, bir yerde tecavüz haberi çıktığı vakit, tecavüzcüye "orospu çocuğu" diye yine annesinin kadın kimliği üzerinden küfür edilen bir ülkede yaşıyoruz. belli ki biz erkeklerden bir bok olmayacak. bu yüzden kadının özgürleşmesi yine kendisinin vereceği mücadeleye bağlıdır.
herkes ilkokulda karşılaşmış ama ben aksine hep lisede karşılaştım bu tiplerle. o dönemler ne diye bunu soruyorlar anlam veremezdim. ama yıllar geçtikten sonra farkettim ki bu hocalar sınıfta kimin ailesinin sosyal statüsü yüksekse onunla iyi geçineyim, kiminki düşükse onun da bütün sene kafasına vurayım derdindeydiler. hep şimdiki aklım olsa denir ya. şimdiki aklım olsa bu öğretmen müsveddelerine gerekli dersi öğrenciyken vermek isterdim. ama biz naptık o dönem? salak gibi korktuk hocalardan. zorlama bir şekilde saygı gösterttiler hep kendilerine. şimdi o dönemleri düşündükçe yaptığım tek şey arkalarından küfür etmek.
not: iyi niyetli olan, hiçbir öğrencisini ayırt etmeden, onlara bir şeyler öğretebilmek için emek harcayan öğretmenleri tenzih ederim.
insanı burada yazmaktan soğuktan yazarlardır. bir şeyler yazmak için sözlüğe girersiniz. soldaki başlıklara şöyle bir göz atınca bu ahlak yoksunlarının ırkçı, cinsiyetçi, partizan başlıklarının alt alta sıralandığını görürsünüz. bir şeyler yazma isteğiniz anında kaybolur, çıkar gidersiniz. böyle böyle bir bakmışsınız aylarca tek bir entry bile girmemişsiniz.
bunlardan biri dün başıma geldi. okuduğum bölümün kantinine girerken alt dönemlerden pek tanımadığım güzel bir kız el sallayıp selam verdi. ben de ona gülümseyip merhaba dedim ve ben de el salladım. 1.5 saniye sonra anladım ki kız arkamdakiyle konuşuyormuş.
aceleniz yoksa bunu alacağınıza bir süre daha para biriktirip yeni kasa f35 alın. yok illa bunu alacağım diyorsanız da önce tanıdık bir sanayide motoruna baktırın. sağında solunda vuruğu, çiziği, değişen parçası var mı iyice kontrol ettirin.
daha önce çok yakın olmuşsunuzdur, birlikte çok güzel günler geçirmişsinizdir; ama ona göre her şey geride kalmıştır. benim de var böyle bir tane. 1 senedir görmüyorum. arada birkaç kere aramıştım ama hiç geri dönmedi. bende kestim aramayı ama hala sık sık aklıma gelir. kendimi uzak tutmayı başarsam da bir türlü kafamın içinden atamıyorum. yarın öbür gün arayıp sadece bir 'merhaba' dese yine en başa dönerim kesin. içten içe bunu bekliyorum çaresizlikten. ama biliyorum ki asla aramayacak.
her seferinde 2'şer 3'er aldığım için bende olmayan karizmadır. ayrıca zırt pırt düğmeye basıp su da isterim. diğer arkadaşlar seksi olmaya devam etsinler.