yeniden yapılanma anlamına gelir.1986 yılında uygulamaya konulan, sonunda Sovyetler Birliği' nin dağılmasına yol açan geniş çaplı politik ve ekonomik reformlardır.
bağımsızlığın, maskülen (erkeksi) enerjinin, fiziksel ve ruhsal dengenin sembolüdür.
*enerjiyi dengeler. psikolojik zorlanmaları yenmemize yardım eder, önsezi yeteneğimizi güçlendirir, iyimserlik verir.
*uyuyamayanlara uyku verir.
*korku, kıskançlık, kin, inatçılık, iğrenme, aşırı heyecanlanma gibi duygusallıkları yenmemize ve bunların etkisinin azalmasına yardımcı olur.
* Bol sıvı alın.
* Yatak odanızın havası nemli olsun.
* Tuzlu su ile günde bir kaç kez gargara yapın.
* Asetaminofen gibi hafif ağrı kesiciler kullanın.
türk milleti olarak bu tür olaylardan kurtulmak yöntem bulmada çok başarılıyız.
* alkol aldıktan sonra yapılacak ilk şey sodayla gargara yaparak dildeki alkol oranını düşürebiliriz.
yada
* bu sabah duyduğum yaşanmış ilginç bir olay alkol konturolünden kurtulmak için bir babanın uyguladığı ikinci bir yöntem vardır. şahsen bunu tavsiye etmem. kontrol yerine gelmeden önce ailedeki herkese alkol içirir.
polis ile kurulan diyalog şöyledir...
polis -iyi akşamlar alkol konturolü
x kişi -iyi akşamlar
polis -üflermisiniz beyefendi
x kişi -( üfffffffffff )
polis - 200 promil alkol çıktı arabadan inermisiniz.
x kişi - nasıl olur memur bey alkol almadım sizin alet bozuk kardeşim hanıma üfletin
polis - eşinizinde alkol oranı yüksek
x kişi - kardeşim aletiniz bozuk alkol almadık biz oğluma üfletin
polis - ( alkol metreyi çocuğa uzatıp üfletir. )
polis - çocukta da alkol çıktı yine bozuldu sanırım bu alet ( allahallahhhh )
x kişi - söylemiştim size alkol almadık diye aletiniz bozuk.
polis - iyi akşamlar devam edebilirsiniz...
kasaya giren paraların nerelerden, hangi nedenlerle alındığını ve hangi hesaplara alacak kaydedileceğini gösteren fiştir. kasaya para girişi olduğu zaman kullanılır. kasa hesabı borçlu durumda olacağı zaman kullanılır.
kasa hesabı olduğu için sadece alacaklı hesap yazılır.
* kayıtların kontrolünü sağlar.
* kayıtların düzenini sağlar.
* yanlış kayıt yapmayı önler.
* aynı nitelikteki işlemleri toplu alarak kaydetmeyi sağlar.
telefonu çalınan aradamın kendi numarasını aramasıdır.
genelde ulaşamaması gibi bir durumla karşılaşabilir. yada hırsız pişkin biri ise çaldığı telefonu açarak,
aralarında şöyle bir diyalog geçer...
*alo
-ben sana para getireyim elindeki telefonu ver yeterki en fazla 30 lira eder?
* (sadece sessizce dinler)
-lan it o...çocuğu ( bir süre küfür eder. )
-seni yakarlarsam döverim.
*bulursan döversin istediğin gibi küfür edebilirsin rahatlarsın, zaten birazdan kapatacağım ulaşamazsın
haa haa telefonuda satıp çatır çatır harcıyacağım. ( diye pişkin bir cevap gelir )
- dıt dıt dıt
- aradığınız kişiye ulaşılamıyor.
abramis brama (çapabalığı) = avrupa ve asya' da geniş bir dağılım gösteren tatlı su balığıdır.
gövdesi yanlardan basık ve yüksek, başı küçük, gümüş renginde bir balıktır. göllerde ve yavaş akışlı akarsularda sürüler halinde yaşayan çapabalığı, solucanlar, yumuşakçalar gibi küçük hayvanlarla beslenirler.
Hayat kaynağı, ısı, ışık ve enerji kaynağı olan, bir zamanlar adına tapınaklar yapılıp, kurbanlar verilen güneş, son 30-40 yıldır deri üzerindeki olumsuz etkilerinin farkedilmesinden sonra, sakınılması gereken bir güç olarak da gündemde yerini almıştır. Yönetici yıldızı güneş olan bir ''Aslan Burcu'' erkeği olarak güneş hakkında olumsuz şeyler yazmak bana çok zor gelmekle birlikte, görev sorumluluğum gerçekleri yazmamı emrediyor. Güneş ışığının deri üzerindeki olumlu etkisi yok denecek kadar azdır. Bazı mikropları öldürmesi, sedef hastalığı gibi bazı hastalıklara iyi gelmesi olumlu etkilerindendir. Fakat en yararlı ve en etkileyici yanı sıcak ve aydınlık yüzüyle verdiği moral etkisi ve çevremize ne kadar iyi yandığımızı ve tatilimizi nerelerde geçirdiğimizi göstererek hava atma olanağı sağlamasıdır. Oysa 1950'li yıllara kadar yanık ten yalnız güneş altında çalışanlarda (inşaat işçisi, çiftçi, balıkçı vb.) görülür ve pek makbul sayılmazdı. Yüz ve kolların alt kısım veya atletin dışında kalan alanlarda yanık ''amele yanığı'', sol kolda yerleşeni ''şoför yanığı'', yüz ve el sırtlarında yerleşen ''çiftçi yanığı'' diye adlandırılırdı.
Yanık ten modasından on yıllar sonra zararlı etkiler daha çok ortaya cıkmış ve anlaşılmaya başlanmıştır.
Güneş ışığının içerisindeki Ultraviyole (morötesi) bölümü deri üzerindeki zararlı etkilerin sorumlusudur. Başlangıçta tüm zararlı etkilerden Ultraviyole B (UVB) Ônin bir sorumlu tutulmuşsa da son zamanlarda UVA'nın da daha düşük güçte olmakla birlikte aynı zararlı etkilere sahip olduğu farkedilmiştir. Bu etkiler beyaz ırk için geçerlidir ve ten rengi açıldıkça zarar oranı artar.
Uzun yıllar güneş ışığı altında kalındığında, alınan toplam doza bağlı olarak deride hasar oluşur, incelme, yer yer lekelenmeler görülür ve daha sonra deri kanseri oluşur. Bunlar en çok yüz ve dudakta görülür. Aralıklı ve yüksek dozlarda, ani güneş yanıkları ise (özellikle çocukluk yaşlarında daha çok etkilidir) bir başka deri kanserine zemin hazırlar. Deride leke ve ben oluşumu ile bu benlerin bir kısmının kanserleşmesi de söz konusudur. Ayrıca uzun süreli, yüksek doz güneş ışığı, vücudun bağışıklık sistemini de zayıflatır. Fakat, hepsinden daha önemlisi derinin erken yaşlanmasına yol açar. Deri, ince, gevşek, mat, buruşuk, kırış kırış, lekeli ve çabuk zedelenir bir durum alır ki bu dayanılası bir durum değildir.
Güneşin Zararlarından Korunmanın Yolları
Bilinmesi gereken ilkeler:
1. Korunma ne kadar erken başlarsa o kadar yararlı olur.
2. Kızarma, su toplama, soyulmalara neden olacak yanıklara hiçbir zaman yol açılmamalıdır.
3. Kuru ve sık dokulu giysiler iyi koruyucudur.
4. Bulutlu havalarda, gölgede, şemsiye veya saçak altında güneş ışınlarının %50'sinden fazlası süzülür, yansır ve yine zararlı etkilerini yaparlar.
5. Yüksek yerlerde, denizde, kumda, karada etkilenme daha fazladır.
6. Yüz ve eller için güneşten korunma yalnız tatilde, plajda değil, gündelik yaşamda, sokağa çıkılırken de yapılmalıdır.
7. Güneşin dik olduğu saatlerde güneş altında mayo ile kalınmamalıdır. Bu saatler, gün ortasının 2 saat öncesi ve sonrası olarak kabul edilir, fakat bölgelere gore değişebilir. Pratik olarak saat 11 ile 15 arası sakınılması uygun olur.
Güneşten korunmak için krem veya losyon şeklindeki koruyucu ürünler kullanılır. Bunlar, koruma güçlerine göre derecelendirilir ve bu derecelerin adı ''güneşten korunma faktörü''dür (Sun Protecting Factor = SPF) 1'den 100'e kadar değişik güçte koruma faktörlü ürünler bulunmaktadır. Kullanımda önemli olan nokta, ışığın altına çıkılmadan 20-30 dakika önce koruyucunun sürülmesi ve en az 3 saatte bir yenilenmesidir. Yeni ürünler, belli ölçülerde suya dayanıklı olmakla birlikte, denizde çok uzun süre kalındığında da yenilenmesinde yarar vardır.
Kötü düşünceye sahip olan, toplu taşıma araçlarını bile kötü düşüncelerine alet eden,
Toplumu körelten bayan tipidir. Hem tek tek oturacaklar hemde yanına bir erkek oturduğunda namus iç güdüleri çıkacak.
Muhasebe tekniği;ticari bir işletme bünyesinde oluşan işlemlerin,belirli kurallar çercevesinde belirli hesaplar kullanılmak suretiyle ilgili kişi veya kurumlara aktarılmasıdır.Bu işlem,önceleri yalnızca ortaklara bilgi vermek amacı ile yapılmakta iken zamanla kamu iaderine ve diğer tüzel kişiliklere bilgi verme gereği ve zorunluluğu ortaya çıkmıştır.Muhasebe tekniği dünyada ilk olarak salt bu anlamda kullanıldığından;muhasebenin genel kabul görmüş kuralları değildi.
MODA:Giyim tarzını ifade eden değişik gereksinimi veya süsleme özentisiyle toplum yaşamı içine giren geçici yeniliktir.
Belirli süre içinde toplumsal beyeni,bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük...
Aslında moda kendine yakışandır günümüzde okadar abartıldıki;yakışanda yakışmayanda modayı takip ederek giyiniyor.
MODA ÜZERiNE
MESELA;
Üst gövdesi uzun birinin yapacağı vücudunu orantılı göstermesi için, kısa ceket iyi görünür altınada kısa paçalı pantalon veya jean'lerde giyebilirsiniz.
Kilolu birininde tayt giyebilmesi için bir kaç tüyo var.işin sırrı kalçaları kapatmak bu sene salaş tuniklerde moda
kalça hizasında biten tuniklede kullanabilirsiniz.Ayrıca çicekli desenden ve enine çizgiden uzak durmanızda fayda vardır.