uludag sözlük'teki abazan gençliğin sol frameyi doldurmasından dolayı geçiş yaptığım yer. 3 sözlük arasındaki en düzeyli yer gibi izlenimledim son 1 ayda. ama dezavantajı en az popüler olanı olması.
vize final dönemlerinde yer bulmanın sıkıntı olduğu kütüphane. hele hele benim gibi tramvay manzaralı cam kenarında oturmak istiyorsanız sabah 9'da gidip yer kapmanız lazım.
şansın isimli kızın önce kaymayı beceremeyip kafasını çarparak hafıza kaybı yaşadığı, sonra nasıl olduysa yüzünün kasılarak acayip bi şekil aldığı, en son da ayağına kıymık mı battı, balık mı ısırdı ne olduysa onun acısından baya bi ağlayıp hastanelere gittiği yarışma. kızım sen ne hanım evladıymışsın böyle, ne işin var bu programda, evlilik programı falan sandın herhalde.
sibel tüzün'ün gittiği yarışma. ilginç olmalı onun için de. sen ünlüsün, şarkıcısın, sanatçısın vs. falan daha dün tv karşısına çıkmış, çok da ön planda olmayan birine karşı halk oylamasında elen. ben olsam kendine güvenim biter, bir daha da kolay kolay toparlanamam herhalde. biterim lan!
bu arada merve iyi göt oldu hakketen. zaten büyük ihtimalle bunların bu burunları havada, ukala halleri yüzünden, insanlar anıl'a oy verdi. geçen sene de asena'ya olmuştu.
bir haftadır kullandığım, görselliği ve live'nin yerini alan microsoft hesabıyla beni mest eden ancak pratiklik bakımından sizi baya baya bir yavaşlatan işletim sistemi. tablet için hiç düşünmez kurarım ama o start menüde mouseyle kolay bir şekilde gezilmiyor. çok belli adamlar dokunmatik ekran için yapmışlar arada elim falan gidiyor ekrana. bir de run kutucuğu yok. o kadar alışmışım ki 7'de klavyeden starta basarak açmak istediğim programı yazıp enterlamayı. bu arada çoğu programın windows 7 versiyonu uysa da bazılarında uyumsuzluk yaşanıyor. ana sürüm çıkana kadar düzelir elbette.
doğuş'un şimdiden sıktığı yarışma. yine başladı yok ben nerelerde yaşadım burda da yaşarım, yok sokakta da önce dayak yersin sonra atarsın laflarına. yeter arkadaş bıktık şu duygu sömüründen, anladık sokakta büyümüşsün de her yerde gözüne sokma şunu insanın.
an itibariyle sesli soruda fatih terim'in, in the tabela röportajıyla sorulduğu yarışmadır. androidde oynadığım oyununda da birebir aynı soru vardı. katılacaklar için iyi bir idman niteliğinde demek ki o oyun.
tekrardan resmi bir şekilde açılan efsane myko ile geri döndüğüm oyundur. oyunu tahmini 2003'te malezyada bir şirket yaptı, daha sonra popüler olunca k2 network lisans haklarını alarak amerika serverini açtı*. malezyada kalan esas oyun* ise, 4-5 sene önce artık yatırım yapılmamasıyla, her türlü hilenin olduğu bir ortama dönüştü ve kapandı. arada n geçen yıllarda myko database'ni kullanan birçok private server açıldı ancak hemen hepsi amatör olduğundan pek dayanmadı, halen de sürekli yeni serverlar açılıyor. bu ay başında ise yine malezyadan bir şirket lisans haklarını alarak myko'yu tekrar açtı.
şu an dünya üzerinde sanırım 4 tane lisanslı yani resmi knight online oyunu bulunmakta. birincisi en popüler olan usko, diğeri patch bakımından en önde giden japko, bir diğeri birkaç ay önce açılan euko ve son olarak da yeni açılan myko.
burda yazılanların çoğunu yapacağım faaliyetlerdir. salaş bir mekanda çay da içerim 1 tl'ye, 8tl'ye içeceğim yerler olacağı gibi. odun sobasında kestane de yerim, memlekete doğalgaz gelmediğinden yine sobayla ısınacağım için. yine 2. el fiyatlarını araştırırım, belki 2. el renault değil de, 2. el mercedes olur bakacağım araba. muhtemelen daha erken kalkarım, kendi işimi açtığım ve başında durmak isteyeceğim için. param düşse yine alırım vs vs. de şurada yazılanlardan kesin yapmayacağım dediğim tek bi şey var: minibüse otobüse binmem arkadaş. yeter ulan sıkıldım tıkış tıkış 10 senedir. ilk işim bi araba almak olur.
eskiden showtv'de olan şans kapıyı çalınca formatına benzettiğim yarışma. umarım oradaki gibi aile babalarını acıklı müzikler eşliğinde şaklaban yapmazlar.
oyun mouse'si alanındaki lider firmadır. aslında eski olmasında rağmen çoğu profesyonel oyuncu hala deathadder kullanır, nasıl baba bir mouseyse artık. hakketen hiç bir mouseye benzemez rahatlığı. lakin keşke dpi'yi ayarlama buutonu el altında bi yerde olsaymış diyorum sık sık.
bugün bi kere daha farkettim ki, kuzey dışında hemen hemen her karakterin itici olan en az bir yönünün gözüktüğü dizi.
bir de ne kadar da itici bile olsa banu'nun stratejik planlarını seviyorum. simay'a iyi koydu lafları*
milli takımlar baş sorumlusu ve a milli takım teknik direktörü, malta maçında kaybedilen 2 puan sonrasında basın tarafından büyük eleştiriler yapılmasına tepki gösterdi.