marksizm doğası gereği her türlü tanrı fikrini reddediyor. daha öteye gitmeye gerek yok sanırım, maddi dünya adına her akşam eyleme giden bir insan ile manevi dünya için heybesini dolduran iki farklı insan tipinden iki farklı dünya görüşünden bahsediyoruz. bir müslüman ile ateist arkadaş olabilir ama aynı yolda savaşmaz, savaş bittiğinde ortaya yeni çelişkiler çıkar. yıllardır müslüman olan türk halkından son derece isabetli bir karardır.
bir çok nedeni vardır. bence en büyük nedeni insanların kutsal kitabı arapça öğrenip arapça okumasıdır. ülkemizde yaygın inanç kutsal kitabı arapça öğrenip kulağa hoş gelecek şekilde okumaktır.(acı ama gerçek) bu öğreti yıllardır böyle devam etmiştir ve devam etmektedir, yazıktır.
dipnot: arapça öğrenmiyorlar tabi yalnızca okumayı öğreniyorlar.
leyla ile mecnunu izleyen kitle bu başlık altında bolca bulunmakta olan boklar. evet bok bunlar yabancı dizi izleyince bir bok olduklarını zannediyorlar, televizyonun bir bok olduğunu zannediyorlar yabancı dizilerin bir bok olduğunu zannediyorlar.
yabancı diziler genel olarak epik unsurlar içerenler (game of thrones, spartacus vb.) hariç kültür emperyalizmi dediğimiz olayı gerçekleştirmede büyük görev üstlenir. bunun dışında ise sadece yabancı dizi izlemek sizi kendi öz kültürünüzden uzak tutar, çayı erdal bakkal'da içmek varken gidip maclaren's pub'ta bira, viski içersiniz. ilk bakışta bu durum normal gibi görünür ama genel sonuçları itibariyle sizi içinde yaşadığınız toplumdan uzaklaştırır ve yalnızlaştırır, sokakta gördüğünüz kendi ülkenizin vatandaşı ile konuşmak istemezken sultanahmet'te yürüyen bir yabancıyla konuşmak için kıçınızı yırtarsınız. televizyon sizin hayatınıza şekil verir bunun en büyük sağlayıcısı ise dizilerdir. aynı zamanda türkiye'nin yaşam koşullarını yansıtması bakımından en ideal dizi leyla ile mecnun dizisidir. ayrıca dizi bununla kalmaz hayata, insanlara, yaşama biçimlerine karşı da eleştirisini yapar. şimdi gidin the vampire diaries izleyin ergen boklar sizi!
kampüsü güzeldir, ancak antalya'da olduğu için kampüs dışında bir turizm şehri olduğunu her zaman size hatırlatır. bu üniversitenin öğrencilerinin bir bölümü tiki kız ve erkeklerden, bir bölümü özgürlük diye tutturan topluluk etrafında birleşmiş gençlerden, bir bölümü ise garip ama hiç bir şeyden haberi olmayan anadolu çocuklarından oluşur. insan kendini bu oluşumlardan hiç birinin arasında görmeyince kendini bu üniversiteye bu şehre ait hissedemez. martı seslerini daha yakından duyduğu, türk kahvesini bol köpüklü içebileceği, manzarasına bakıp tarihi koklayabileceği, her kesimden her düşünceden öğrencinin olduğu, kendini ait hissettiği şehrin üniversitesine gitmek ister. ister ve bekler...
hoşlanılan kızın piçliğidir, mesaj yazmayın, aramayın, gördüğünüzde selam vermesini bekleyin vermedi mi? bir daha mesaj atarsanız ihtiyaç sahibisiniz geçmiş olsun.
musa ile cezaevi müdürü arasındaki konuşmadan hemen önce musa'nın odaya girmesi ve ilk sandalyeye bakıp diğerine oturması dikkat çeker zira zeki'nin masumiyet filminde o sandalyede yusuf oturur. bu detay sadece bir selam gönderme değil aynı zamanda iki karakterin karşılaştırılması açısından önemlidir.
şüphesiz istanbul'un en güzel stadı. atmosferinin güzelliği dışında devre arasında boğazı seyredebilme imkanı veren mabed, mabedimiz. yıkılması kötü değil yenisinin aynı yere yapılacak olması sevindiricidir.
türk basını tarafından fazlaca şişirilmiş bir orta saha oyuncusu. alper potuk galatasaray'a geldi diyelim kimin yerini alabilir ilk 11'de? fenerbahçe'ye geldi kimi kesebilir? evet kimseyi kesemez daha önce bu tür oyuncuların büyük takımlarda neler yaşadığını biliyoruz hala yaşayanlar var, sahi sezer öztürk ne yapıyor bu aralar?
bir dönem gerçek beşiktaşlılık duruşu nedir göstermiş başkandır, efsanedir. her beşiktaşlının pascal nouma'yı değil süleyman seba'yı örnek alması gerekir.
nerede bir mazlum nerede bir ezilmiş varsa oraya gitmeye çalışan hep mazlumların yanında olan köşe yazarı, yersen tabi! gerçekten yemiyor artık insanlar yemedikleri için artık farklı söylemler geliştirdi ece temelkuran ve ece temelkuran gibi olanlar. marjinal olmaya karar verdiler biz farklıyız siz kimsiniz diyorlar artık başka dünyada yaşıyorlar, siz ne zaman bu kadar marjinal oldunuz ece hanım!