telegraphroad
174 (hevesli)
yedinci nesil yazar 2 takipçi 17.10 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    altın portakal dan film kovdurmak eylemi

    1.
  1. hülya avşar kişisi ile popülarite yaratması olası durumdur.

    eleştirinin hakkını verebilmek, derin yırtmaçlı elbise giyip arz-ı endam etmekten öte önce üslup ve adab-ı muhaşeret bilmeyi gerektirir.
    eleştirmen, jüri vs hangi sıfatla olursa olsun hiçbir film izlenim sırasında ve sonrasında hadsizliğe ve densizliğe varacak denli bir muameleyi haketmez.

    ey jüri koltuğu;
    sinema filmi dediğimiz şey kolektif bir üründür. bilirsin elbet değil mi biz bir emekten bahsediyoruz?
    filme yapılmış saygısızlık aynı zamanda çalışan tüm ekibe yöneltilmiş saygısızlıktır.
    sinema filmi eleştirmek kişisel kompleks ve egoları tatmin etmek üzere kurulmuş bir yapı değildir.
    film eleştirmek de bir usül gerektirir. ama siz zaten bunları biliyorsunuz(!)

    misal bugünkü gazete başlıklarından biri çağatay tosun'un yönetmenliğini yaptığı derin düşünce filmine yöneltilen eleştiriler.
    derin düşünce filmi aile çocuk ebeveyn kavramlarına türk örf ve ananelerine uygun gelecek şekilde yaklaşmamış olabilir.toplumsal yapıyı yansıtmak bir tercih meselesidir.
    ama filme yapılan ensest yakıştırmaları ne yazık ki hala kavram karmaşası yaşamakta olan bir zihniyetin varlığına işarettir.
    ensest aile içi yasak ilişki olarak tanımlandırılmış bir kavramdır.
    filmde ensestin varlığından söz ettirecek tek bir sahne dahi sahne yoktur.film bize müthiş bir senaryo örneği de sunmayabilir.
    ancak yanlış kodlama yapmayalım. her filmin ruh okşamak iç gıdıklamak kelebek uçuşturmak üzere yapılmadığını bilmeyecek denli aptal olmayalım.

    geleneksel yapıda bir film olmamak eğer bir başarı kriteriyse hazırlayalım çöp torbalarımızı ferzan özpeteklerimizin fatih akınlarımızın hepsini çöpe atalım.
    aferim alkış bize.
    unutmayalım bir alkış da hülya avşar'a gelsin(!)
    3 ...
  2. modaalem com

    1.
  3. marmara üniversitesi iletişim fakültesi öğrencileri tarafından oluşturulmuş e-dergidir. ilerleyen sayılarda içerik olarak genişleyecek olandır.
    halen yazı teslim ve tasarım evresi görülmeye değer tatlı koşturmacalara ev sahipliği yapmaktadır. nur topu gibidir efendim.
    1 ...
  4. eighthundred streets by feet

    1.
  5. nazik Esbjorn Svensson Trio parçasıdır. piyanosu ile bam telinize dokunur.
    1 ...
  6. vixit

    1.
  7. bir özdemir asaf şiiri;

    gittim, vardı
    geldim, yok.
    yıllar geçiyor
    bir türlü soramıyorum.

    not: edebiyattan anlamayan güruh. şiiri sevmezsin hadi anladık. ne diye eksilersin g.tümden mi yazdım ben bunu? yazmış işte adam yıllar önce, senin daha moleküllerin bu dünyada yokken.
    2 ...
  8. şarkı okuma kitabı

    1.
  9. bülent somay 'ın ''kendimi kurmamda bir yere sahip'' diye adlandırdığı famous blue raincoat, suzanne, fragile ve diğer eserler üzerine yazdığı ''şarkıları alıp çözümlemek değil benim yaptığım'' dediği kitaptır.
    kitabın başında ''bir şarkı sana bir soru soruyorsa bir cevap vermek zorunda hissedersin kendini - ya da o şarkıyı bir daha dinlemezsin'' diyerek damağınızda kalıcı bir tad bırakıyor.
    0 ...
  10. are you gone

    ?.
  11. uyku mezesi cranes şarkısıdır.
    vokalin sesi konusunda bol soru işaretli düşüncelere sahibim.
    0 ...
  12. sözlük yazarlarının göndermeleri

    1.
  13. gideceği yere ulaşması mümkün gözükmeyen içlerde ukte kalmış göndermelerdir.

    sayın riccardo scamarcio
    hakkınızda parlak düşüncelere sahibim.
    cidden böyle feverı falan dinleyince sizi tasavvur ediyorum.
    son topraktan olma harikasını çıkardığı için ananızın ellerinden öpüyorum.
    gözünüzü seveyim öyle cipil cipil bakmayın.
    1 ...
  14. gaspard felix tournachon

    1.
  15. fotoğraf makinesi aracılığıyla insan yüzünü keşfeden kişidir.
    baudelaire'in ilk portrelerini de kendisi çekmiştir.
    0 ...
  16. sarhoş bir kadın balladı

    ?.
  17. Kaç içki daha ne ağır bir iş
    Alkol ırgatlığı bardakta ruj izi
    Gözlerinin mavisi akında erimiş
    Tütün sarısına dönüyor benzi
    Şehvetin dürtüsü
    Seviş
    Seviş
    Seviş

    içindeki çöl çok daha geniş
    Nasıl bir susamak içebilse denizi
    Ağzını bulamıyor nerede kaybetmiş
    Oysa yutabilir erkekliğinizi
    Şehvetin dürtüsü
    Seviş
    Seviş
    Seviş

    Attila ilhan
    0 ...
  18. öteki mithosu

    ?.
  19. göze alırsanız eğer
    kırılır
    dağılır aynadan
    sandığınız resimler
    sözcükler kalır geriye
    cam kırıklarına saklanmış
    az ışıklı odalarda sözcükler
    Ayna: anlam ve görüntü için sırlanmış kiler
    bulur çıkarırsınız bir yerlerden
    daha bulurken kararırsınız
    çok önce öğrenmiştiniz: Bedel
    özlenir ve kalır geriye
    gerekenler

    Sonra bir gün
    Sizin için bir gün
    Tehlikesiz, eski bir harita gibi
    uyuttuğunuz aynaların tozunu silerken
    elinize batar
    bir zamanlar yaranızı kanatmış sözcükler
    olaylar silinmiş, adlar unutulmuş, belirsiz bir geometride
    yerini bir türlü bulamaz kişiler, ilişkiler
    yalnızca bir duygu
    dipdiri bir acı çok eski tarihli bir çağrışıma eşlik eder
    bu nedir ki, yıllar sonra, telâşsız bir gün, ömrümüzün durulmuş
    bir mevsiminde, içinizin kazınmış yerlerinden
    ölümcül bir ağrı ansızın geri teper

    Eğilip bakrsınız aynaya
    Siz çoktan gitmişsiniz
    Yerinizde sözcükler
    Böyle zamanlarda sözcükler
    Bütün bir hayatın yerine ikâme eder

    Sözcükler.Tutmamış ömürlerin teyel yerleri
    camlatılmış kelebekler, kurutulmuş akrepler gibi
    başkalarına kaldınız
    bir zamanlar sanmıştınız ki hayat
    kitaplardan ve sözcüklerden geçer
    kendinizi eskiten oyunlara daldınız
    örneğin uzun tutulmuş bir önsöz yüzünden
    kitaba geç kaldınız
    Ki ´hayatınız´ su içinde birkaç roman eder
    Sözcükler.Büyülenmiş, içi doldurulmuş, bekletilmiş, kullanılmış,
    anlamı çoğaltılmış, yani sizin
    yerinizi bekler, diye
    öğrendiğiniz
    Bütün sözcükler yaşamı çaldı sizden
    Aynadaki sandığınız şimdi bütün hayatınızı temellük eder

    Bilirsiniz
    aynalarla konuşur çok odalı evlerde büyüyenler
    düşün yerine ayna
    anların, durumların, duyguların yerine
    sözcükler
    masalın en iyi yani yeniden söylenebilmesidir
    söylendikçe büyülenirler
    birleşir nehirler, dağlar yer değiştirir, tılsım ve tehlike
    çığ ve lâv, kılıç ve ipek, coğrafya ve tarih yeniden keşfedilir
    ışığın kırılma yerlerinden geçerken
    sırlanır yüzlerin kuytu yerleri
    gümüş bir alaşımdır ilk imge: sınır ve melankoli
    yani bütünlük ve binbir gece
    ışıksız aynanın yalnız
    olduğunu böyle öğrenirler
    bir gün bir ışık sızar bir kapı aralığından
    giz ve ihanet ödeşir
    düş erir.masal biter.büyü tutmaz sözcükler
    Görülmüştürler.
    erken parçalanır çok odalı evlerde büyüyenler

    Ya da böyle sağlamlaşırlar belki
    her parçası kuzey yıldızıyken dağılmış aynanın
    yola düşüp, yoldan çıkıp
    hiçbir şeyi unutmadan, her şeyi yeniden öğrenirler
    aynayı, mithosu ve ötekini
    yeniden düşünmeye
    erken gecikenler

    ayna, mithos ve öteki
    özgeçmişin vazgeçilmez elementleri
    Ayna.Anayurdu ayna hepimizin.içinden çıkıp kavuştuk dile
    ve eyleme geçtik, ve kendimizi sınadık
    ağır taşlar koyduk kişiliğimizin köşelerine
    yani kendi kanunlarımızı varlığımızın yerçekimine
    bilmeden ve böylelikle bütün yolcuları yasakladık kendimize
    kırılmıştı sözcükler, parçalanmıştı ayna
    anladık imgemizin yalnızca bir kovuk olduğunu
    ve bunu öğrenmenin göçünde
    dağıldık kuzey yıldızlarına
    Şimdi uzak yollardan ve uzun maceralardan sonra yeniden
    dönüyoruz
    ülkemize, kimliğimize; imgemizi orada bıraktık
    imge oyunlarını da
    bırakarak yaşlandık birçok şeyi
    Bırakmayı kabullendiğimiz günden beri.
    ağır yalnızlıklardan geçtik, ödeştik kendimizle
    bir uçtan bir uca savrulurken onca şey harcadık hiç
    düşünmeden
    oysa hâlâ ayrıntılar ve ayrımlar arasındaki
    yollar kapalı bize

    olgunlaşmakla göze aldığınız birşeydir bu, ya da düpedüz
    yaşanmakla, umudun bazı çeşitlerinden boşanmakla, gelecek
    için bunca zaman taşıdığınız birçok yükü atmakla
    adına ne derseniz deyin, göze aldığınız birşeydir bu
    yani başlar bir gün
    sizin için bir gün
    geç kalmış yüksek sesli soruların dönemi
    sürçmeye başlar Dil sandığınız tekerlemeler
    gündeme gelir yeniden
    değişik çağlardan ödünç alınmış bilmeceler
    gizini çözersiniz
    kendiniz için kurduğunuz bütün Serüvenin
    yaşlanmayan ve gerçekleşmeyen portrenizin
    tozu alınmamış her şey yalnızca geçmişi yineler

    sfenksi kendini sorulamış bunca yıl
    tek kişilik korosu yanıtlamış
    paradoksları kullanmayı hayatı anlamanın yolu sanmış
    okuduklarından artıp, okuduklarına kalmış
    göze aldığınız birşeydir bu
    aynada portre, mithosda serüven, ötekinde giz
    saklı dururken
    yolculuklar taşımaz sizi hiçbir yere
    Bunu çok önceleri öğrenmeliydiniz

    oysa oturduğunuzda soruların başına, kaç saatiniz vardı?
    ölecek ve yetecek
    kaç saatiniz?
    Zaman´ın saydam sırrı portreyi aynadan ayırmaktaydı
    Başlangıçtı.
    kazılarda eksilmiş bir kabartma gibiyidi imgeniz
    sözcükler örselenmiş, aynalar pantimento
    çıkmaz sokaklardı adresiniz.sığındığınız kalelerde birer birer
    eksildiniz.
    Çekip gidiniz buralardan.Her yaşın uçurtmaları vardır
    birinin ipini çekiniz
    şimdi gözlerinizin ermediği bir yerden yeni bir ufkun başladığını göreceksiniz

    çok yaşar, çabuk ölür, ilk tuttuğu sipere tüm bir hayatın kalesini
    inşa edenler
    ayna silinir, mithos biter, gider öteki
    kitaplar yalnızca ölümü erteler
    yaşam çıplak.siz giyinik.Utanırsınız
    kuşandığınız kavramlar kullanılmaz silâhlar gibi sizi terkeder
    Öteki: çoktan eskimiş bir metafor, Dostoyevski´yi
    ve onu izleyen sonrakileri anımsamak neye yarar şimdi?
    Geçmiş bizi bırakıp gitti
    O kadar çok şey öğrendik ki,
    kendimiz için bile bir klişeyiz artık
    En çok buna katlanamıyoruz
    Farkındayız.Ve çürüyoruz.
    Hepimiz artık gençliğin bizi terkeden kuşağındayız
    Eğer göze alıyorsanız bu kadarı da size yeter
    yedi renk, taze su, parlak ışık
    her zaman yeniden okunacak bir kitap bulunur
    öğrenilecek yeni sözcükler
    durduğunuz yerde, her yere aynı mesafeden bakıyorsunuz
    buraya geldiyseniz eğer, daha ne istiyorsunuz

    murathan mungan
    1 ...
  20. anne ben barbar mıyım

    1.
  21. Lale müldür'ün konuşmalar, yazışmalar ve denemelerinin toplandığı, özellikle şiir üzerine söyleşilerinin doyum verdiği kitaptır.
    0 ...
  22. marianne faithfull kırmızısı

    1.
  23. terkedilmiş kadın bünyesinde beliren kırmızılıklardır.
    0 ...
  24. pierre lapointe

    ?.
  25. böyleleri nedense hep kanada'dan çıkıyor dedirten, dinlerken keyif ve sükuneti paylaştığınız sanatçıdır.
    25-1-14-14 isimli parçasını da önerir ve susarım. dinleyin susturucu etkisini göreceksiniz.
    0 ...
  26. grandaddy

    1.
  27. shangri-la (outro) adlı eşsiz şarkıya sahip başarılı grup.
    1 ...
  28. i m on standby

    ?.
  29. bir lezzetli grandaddy şarkısıdır.
    bunlar da sözleri.

    I'm rolling down a well worn road
    I'm wondering if I'll ever know
    If I'll be better than I was before
    When I surface through the service door

    Bye
    I'm on standby
    Out of order or sort of unaligned
    Powered down for redesign
    Bye bye
    I'm on standby
    According to the work order you signed
    I'll be down for some time
    I'll be down for some time

    I got good at saying "I gotta go"
    Number one at saying "I don't know"
    But from the stories I've heard
    You humans require more words

    Bye
    I'm on standby
    Out of order or sort of unaligned
    Powered down for redesign
    Bye bye
    I'm on standby
    According to the work order you signed
    I'll be down for some time
    I'll be down for some time
    0 ...
  30. kanamamızı bastıracak bir numara

    1.
  31. gerçeği söylemek gerekirse
    büyük adamların büyük sözleri
    o kadar da büyük değiller

    büyük uluslar ve büyük güzellikler
    geriye bir şey bırakmazlar
    yavaş yavaş kemirilip tükenecek
    şöhret tortusundan başka

    ne büyük savaşlar büyük görünüyor
    ne büyük şiirler
    ne de ilk elden efsaneler

    hüzünlü ölümler bile
    pek öyle hüzünlü değil artık,
    ve başarısızlık
    sürdürmemizi sağlayan
    bir üç kağıttan başka bir şey değilmiş.

    şöhret ve aşk
    kanamamızı bastıracak bir numara.

    ateş küle dönüşür
    ve paslanırken çelik,
    akıllanıyoruz ama sonra
    o kadar da akıllı sayılmayız.

    sandalyelerde oturup
    eski haritaları okuruz,
    savaşlar,aşklar tükenmiş, hayatlar yaşanmış.

    çocuğun biri önümüzde maymun gibi oynar ve biz
    pipomuzu silkeleyip esner
    gözlerimizi kapatıp uyuruz.

    güzel sözler
    güzel kadınlar gibi,
    kırışıp ölüyorlar.

    (bkz: charles bukowski)
    1 ...
  32. les amours imaginaires

    1.
  33. yönetmenliğini Xavier dolan'ın yaptığı film, aşka cinsiyetçi bir bakış açısıyla değil tüm karşı koyulmazlığıyla, inatçılığıyla, bencilliğiyle bakıyor. filmin renklerini, kurgusunu övmek, hele ki dalida'nın bang bang yorumuyla döşenmiş sahnelerinin geri sarıp sarıp izlenilesi olduğunu belirtmek ister, şiddetle tavsiye ederim.
    (bkz: heartbeats)
    1 ...
  34. briefe an milena

    1.
  35. Kafka'nın milenaya yazdığı mektupları kapsar.
    şu satırlarıyla kahvenizi hızlı tüketmenize sebebiyet verir.
    "karşılıklı kapıları olan bir odadayız sanki; ellerimiz kapı tokmaklarında, karşısındakinin bir göz kırpışı berikini kaçırmaya yetiyor; hele biri söz edecek olsa, öteki kapısını kapamış gözden yok olmuştur, biliyorum. açacak kapıyı gene elbet, bu öyle bir oda ki, bırakılamaz belki de. biri ötekine benzemese bu kadar, rahat olsa, ötekine bakmıyormuş gibi davransa ... odayı düzene sokacak yavaş yavaş, herhangi bir odaymış gibi; ama hayır, o da kendi kapısının önünde öteki gibi davranıyor ... kimi vakit ikisi de kapının ardına kaçmışlar ve bu güzel oda bomboş kalıyor."
    kafkanın bu sözcüklerini okurken gözünüzün bir yerden ısırdığı 'şey'in aslında yaşamınızın bir parçası olduğunun farkına varmanız olası.
    3 ...
  36. slow six

    1.
  37. the night you left new york'u dinledikten sonra, hakkında yazacak birşey bulamayıp sadece şarkının adını yazıp bırakmak istediğim grup.bu sırada aynı şarkı 4. kez dönmektedir...
    0 ...
  38. m walking on the water

    1.
  39. kemanı, şarkılarına bu denli güzel serpiştiren başka örneğine rastlamadığım indie rock grubu. (bkz: magic forest)
    1 ...
  40. © 2025 uludağ sözlük