Bir türlü anlayamadığım ama hayatı boyunca bir baltaya şap olamayacağını düşünen insanların aniden silah ve zor kullanma yetkisine sahip olmalarıyla gelen ruh halidir. Bende arada denk geliyorum bu tiplere ama hepsine mal edemem tabiki her meslekte bu türlerden var. Ama yine de ,
(bkz: bekçi özel harekat)
Erciyes üniversitesi ilahiyat fakültesi nde bir öğretim gorevlisidir.
mükemmel bir donanıma sahip güzel bir anlaticidir, bunu yaparken de gariptir hiçbir şekilde yanlı değil tamamen objektif bir şekilde yapar. şu devirde pek rast gelinemeyen din felsefesini bize sevdiren nadir hocalarimizdandir.
insanların anonim olduğu taktirde verdiği tepkilerdir. insanlar en saf halinde içindekileri tutmadan sarahah askfm vb uygulamalarla bütün kinlerini nefretlerini ve bilinc altı dusuncelerini açığa vurmaktadir. bu sosyolojik bir problemin de ötesindedir. bunun nasıl gerçekleştiğini gormek icin yalnizca 2 saat deneyiniz. sonuçları cidden şaşırtıcı.
Erciyes Üniversitesi felsefe bölümü öğretim görevlisidir. Sistematik felsefe ve mantık alanında uzmandır. hak edene 05 de verir, inanıyorum ki 100 de verir. Gerçekten çok güzel ders anlatımı vardır teknik donanımı sizin kendinizi kötü hissetmenizi sağlayacak kadar iyidir. Bilgisi, entellektüelliği, nazikliği ile herkese örnek olacak derecededir. Aşağıyı okuyunca keninizi cahil hissetmemeniz içten bile değildir.
Doktora, ORTA DOĞU TEKNiK ÜNiVERSiTESi, sosyal bilimler enst., felsefe, 2003-2009.
Yüksek Lisans, FATiH ÜNiVERSiTESi, sosyal bilimler ens., tarih, 1999-2001.
Lisans, BOĞAZiÇi ÜNiVERSiTESi, Fen-Edb.Fak, Tarih, 1993-1998.
özellikle üniversite öğrencisi için oldukça zor olan durumdur. lisans öğrencisi iseniz 4 yıl boyunca çalışmaktan üniversitenin hiçbir tadına bakmadan 3-5 tane işletme sahibinin üç kuruş için lafını sözünü çekerek okulu bitirmenizi sağlar. herşey üniversitede daha güzel olucak şöyle böyle derken daha berbat bir hal alırken üniversite sonrasında bari garson olmayalım diye dualar edilir hatimler indirilir.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/939505/+ erciyes üniversitesi felsefe bölüm başkanıdır.
ağır başlı, çeşitli felsefe alanlarında 15 kitap yazmıştır,
Felsefe Tarihi
sistematik fels.ve mantık alanlarında araştırmaları vardır.
babacan bir öğretim görevlisidir. daha büyük başarılarını duydukça ''evet benim hocamdı'' diye övünebileceğimiz panellerde ve sempozyumlarda oldukça aktif öğretim görevlimizdir.
yabancı dil konusunda da gerçekten örnek niteliğindedir;
almanca
yunanca
latince
ingilizce benim bildiklerimdir.
yanlışımız var ise affola.
bazen nedenli bazen ise nedensizce gelen garip depresif durumdur. kimseyle konuşmak istemez insan belki de uzun zamandır dinlemediği müzikleri dinler, bakmadığınız resimlere bakarsınız. aşk meşk değildir sorun, ailenizle de aranız iyidir, arkadaşlarınızla gayet güzeldir belki ama düşünün sadece siz öyle hissediyor olabilirsiniz sevdiğiniz kişiyle aranız iyi gibi görünse de maziden bir olay aklınıza gelmiş olabilir, ailenizle aranız ne kadar iyiymiş gibi görünse de birşeyler yolunda değildir hissedersiniz ve arkadaşlarınız: evet onlarla da aranız gayet güzeldir gülersiniz eğlenirsiniz beraber şarkılar söyler belki de zil zurna sarhoş olana kadar içebilirsiniz. ama gerçekten ne kadar iyidir dostluklarınız? ne kadar iyidir aile hayatınız? sevgiliniz sevdiğiniz? bunlar değildir kafanızdakiler, fakat aslında sizin üstünü örtmeye çalıştığınız mutlu gibi görünmenizi sağlayan ve gece kimse olmadığında veya kalabalıkta kendinizi kötü hissettiren şey içinizde bir yerde olan bu sorunlardır. insanların bazen gerçek yalnızlıklara yalnız kalmaya ihtiyacı vardır sadece sevdiğiniz bir müzik açın ve sigaranızdan derin bir nefes çekerek hayatınızın o an tadını çıkartın. insanların belki ölmek için uzun zamanları vardır ama yaşamak için çok az bir zamanımız var. keyfinize bakın.
yakin arkadasiniz dostunuz ortada bir sebep yokken veya sizin ve onun bir turlu goremedigi sebeplerden dolayi yaninizda olmamasidir. neden o hattaya geldiginizi ikinizde bilmezsiniz, oturur dertlesirsiniz yillarca beraber guler aglarsiniz epey de samimi bir dostlugunuz vardir ama yavas yavas ikinizde biebirinizi aramaz olursunuz iki tarafta inat eder ve sogukluk girmeye baslar araya.. en sonunda da kimse kimseyi aramaz sormaz, en yakin arkadasiniz artik yoldan gecerken zor bela gorup selam verdiginiz kisiye donusur. sebebi ise asla bilinmez. garip...
10. Nesil yeni yazar hoş gelmiştir. Garip bi kişiliği var ama severim kendisini kalemi sağlamdir dikkat etmek gerek. edit akbayram: nickine ayri hayran oldum ironik bi çağrışım yapiyo ama hadi bakalim hayırlısı.
Bir insanın diğer bir insana yapması hoş olmayan şeylerdir.
(bkz: gece ansızın mesaj atıp evde kimse varmı diyen kızlar) ve ardindan
(bkz: mesajı yanlış kişiye gönderen kız)
Erken edit: sakın insan insanı sikermi gibi saçma sapan bir bkz verneyin abi yıl olmuş...
Gecenin ilerleyen saatlerinde mene içerikli başlıkların sol frameyi işgal etmesi durumudur. Hayir o değil caps var sanip giriyo insanlar sonra bi hüzün, bi hayal kırıklığı ve bir parça acıyla girdikleri gibi başliktan çikıyorlar.
(bkz: ayıptır günahtır)
beyin hacminin bardağın boş tarafından bile küçük olduğu aşikar insandır. arkadaşım herşey mi türk de kötü olur amk bu ne saçmalık. bkz:
-türkçe şarkı dinlemem. sebep: türkler müzikten anlamıyor.
-türk dizileri izlemem! sebep: saçmalık hepsi tek düze çünkü.
-türk yapımı film izlemem! sebep: oyuncular çok tipsiz.
-yea asla türkiye de okunmaz. sebep: boktan bir ülke çünkü.
-the time gazetesinden gerisi yalan baba yeaa. sebep: türkiye hep aynı şeylerin peşinde iç savaş ekonomi din vs vs.
-aslaa bimden bişey yemem! sebep: ay onlar çok kötü ya türk malı yiyecek içecek tüketilirmi hiç?
-ya bu türk kadınları ne sevişmeyi biliyo ne de başka birşeyi hepsi kezban.
tamam herkes davranışlarında, alışverişinde, hayatında özgürdür ama abicim herşeyi türkiye'ye türklere mal etmenin mantığı nedir? sen mozartla, prison break le, the bank izleyerek, oxford de özel odanın tuvaletinde klozette otururken the time gazetesi eşliğinde sıçarak, havyarlarla ıstakozlarla, ingiliz asili anne babanın yanın da mı bu günlere geldin güzel kardeşim? bi kendini sorgula bi geçmişine bak hadi bakalım.
an itibariyle başlattığım ve sonuçlarını tamamen üstlendiğim akımdır. siyasal, dini, toplumsal, kişisel, her hangi bir konuda objektif veya subjektif herhangi bir düşüncenizi çekinmeden, korkmadan en özgür biçimde dile getirmeye yönelik bir başlangıçtır. kişiler veya kurumları istediğiniz gibi yargılayın.
örneğin: -pkk & akp işbirliği.
-devletin yönetim şekli.
-öğretmeniniz.
-alt komşunuz.
-dini inancınız.
-..........
-vs. herşey.
pis ve saygısız kadındır. yav arkadaş su var, sabun var, sıcak su da var daha ne diye bi on dakika duş almaya erinir ki bi insan? insansın sonuçta terleyebilirsin, üstüne yemek siner saçın başın soğan kokar. bide bunun genital bölgesi pis versiyonu vardır ki evlerden ırak! saygısızca pis pis yatağa girip bide üstüne erkekten 8 kaplan gücü beklerler, ulan leş gibi kokuyorsun kaplan hissetse o kokuyu " bırak ölüyüm kendi halimde amk" der. sonra türk kızlarına laf edilince de hepsi dünyanın en temiz en güzel kızıymış gibi geçinir, baktın mı bakayım bi rus veya da ingiliz kızına? tamam çok güzel temiz bakımlı kızlarımız da var ama bari onlar arkadaşlarını biraz uyarsın falan bişey etsin artık yeter.
(bkz: tamam sakinim)
hafif bir sinirden sonra gelen sitemle beraber ağızdan çıkan cümledir.
-oğlum kalk sen çöz bakalım 8. soruyu.
+ben gidiyorum amk
-çabuk velin buraya gelecek!
+....
aşk kavramını biraz uzunca düşündükten sonra aslında güvenden ibaret olmasıdır. öyle ki aşk aslında sevginin bir üst kademesidir, bir kişiye aşık olursunuz ve yıllarca ayrılsanız bile o kişi aklınızdan çıkmaz, belki daha güzelleriyle/ yakışıklılarıyla karşılaşırsınız ama hiç kimse o'nun yerini dolduramaz, güzellik konuysa eğer o' ndan daha güzeli gelmiştir karşınıza, bir kişinin sevmesiyse olay ondan daha çok belkide seven birisi gelmiştir karşınıza, ama o'ndan başkasına bir türlü güvenemediğinizi anlarsınız.
erken edit: eksileyenler olacaktır ama bakış açısıdır, ben böyle durumla karşılaştım belki de sen karşılaşmadın?
eğer bir sevdiğiniz, beklediğiniz veya unutamadığınız birisi varsa elin sürekli telefona giderek destansı nitelikte yazdığınız mesajı gönderip göndermemeye bir türlü karar veremediğiniz hadisedir.
-yapmayın sakın atmayın o destansı mesajı ben ettim siz etmeyin hiç iyi olmuyor.
(bkz: sms pişmanlıktır)
aşk bilinmezliğinde zaman denen kavramın üstlendiği roldür.
önce yavaş yavaş varlığına alışırsın o benim artık ne olursa olsun gitmez dersin, sonra o gider anlarsın ki kimse vazgeçilmez değilmiş, zaman geçtikçe değerini daha iyi anlarsın döner dayanamaz yinede dersin, O uzun süre dönmez sana ne bir sesini duyarsın nede yüzünü görürsün, bir süre daha geçer hatalarını anlarsın sevdiğinin vazgeçemediğinin farkına varırsın, hep bi umut vardır içinde gelecek dersin her telefon calisinda o sanırsın, keşkeler başlar "keşke o sözü söylemeseydim, keşke gitme deseydim hatta keşke yalvarsaydımlar..", zamanın aslında hiçbi halta ilaç olmadığını usul usul anlamaya başlarsın, belki'ler başlar "belki hâlâ seviyodur, belki anlamıştır, belki sevgilisi vardır, belki onunla mutlu değildir belki belki..", sigarasız nefes alamaz olursun, başkalarında ararsın onu bir çok kişiyle birlikte olursun ve zaman geçer sonunda gerçeği anlarsın "O artık senin değildir gelmeyecektir ve umut denen aptalca birşey vardır bir türlü çıkmaz içinden,". . . Bir sigara yakarsın derin bir nefes çekersin. . Ardından bir sigara daha . . . Unutmazsın onu işte bu öldürür seni!
