epic fail görülmüştür facebookta bu filmle ilgili. yaklaşık olarak şöyle bir şeydi:
adam durumuna "keşke dünya avatar gibi 3 boyutlu olsaydı" yazar. altına da eleman yorum düşer "hocam dünya zaten 3 boyutlu".*
ohhh hayat bana güzel, ipimle kuşağım sikimle taşağım yaşarım artık. yalnız ilk dakkalarda böyle dememin normal olduğunu söylediler. sonra ki günlerde götümde patlıcakmış denilen dakikadır.
dünya sikinde olmayan uuserdır. kim kiminle yiyişiyor, kim nerde ne yaparken ne fotograf çektirmiş takmayan uuserdır. hayır, doğmamış çocuğunun ultrason resimlerini koymuş adam, facebooku açık tutup napıcak bu uuser.**
hayvanlığın parayla olmadığının kanıtı durumdur. hayır bunlar bunu yaparken benim kızımda var, kardeşimde var, torunumda var diye düşünmezler mi? ayıptır yahu.
ilerleyen zamanlarda klavye kısa devre yapmasa bile kolanın şekeri yüzünden tuşların klavyenin tabanına yapışmasıyla son bulacak hüzünlü eylemdir. hüzünlüdür çünkü gör ki hangi fakir fukara üniverste öğrensinin bilgisayarını haşat etmiştir o kola? garibimin yeni bilgisayar alacak parasıda yoktur.*
tehlikeli şeydir, insanı anlık depresyonlara sürükleyebilir. mesaj gider lakin gelmez. çağrı atsam mı, tekrar mesaj atsam mı, yoksa trip mi atsam diye atıp tutulur bu süre içerisinde.
yurtdışında biz bunun çakmasını yapardık. A şehrinden B şehrine 120 km yol 9 eurodur trenle. b şehrine varmadan 20 km kadar önce C şehri vardır. C şehrine bilet alınır 1 yuro kar edilir. C şehrine kadar kontrol olursa çok şükela, C den sonra olursa uyumuşum abi C şehrine nasıl gidicem şimdi diye yakınılır.
üniversitede ki ingilizce dersini geçmek için 9 üstünden 5 alınması gereken sınav. bana sınava girmeden önce 5 i kafan güzelkende alırsın demişlerdi o yüzzden sallamadan girdim. listening iyi geçti, reading kötü, writing çok kötü. 2 gün sonra yaptığım speaking ise rezaletti. bana bu kafan güzelken bile 5 alırsın diyen adama sınav sonucunu öğrenene kadar saydırdım baya. bugün öğrendim ki 5.5 almışım. demek ki elemanların dedikleri doğru: sınava girmeden önce linking words leri daya on the other hand gibi dediler. bende bol bol dayadım. hatta writingde zamanı yetiştiremedim, sanmıyorum 150 ve 250 kelime yazdığımı o kompozisyonlardan. dedikleri gibi gramere falan filan bakmıyo adamlar, ingilizce hakimiyetini ölçüyolar. bu arada sınavı yurtdışında ettim. bu yazdıklarımı benim gibi örnek alıp kafanı güzelken girmeyin sınava çalışın ama sınav sistemini belleyin. olay orada bitiyor zira.
hastalıktır, haberin olmadan yayılır bütün vücuda. evden dışarı alışveriş gibi ihtiyaçlar dışında çıkmazsın. yavaş yavaş arkadaşlarının eksikliğini hissetmemeye başlarsın. internetle sosyal açlığını gidermeye çalıştığından haberin bile yoktur. birgün eski arkadaşlarınla buluştuğunda anlarsın "senin günlerin nasıl geçiyor?" sorusuyla. bir bakarsın hiç birşey yok hayatında. asosyal olmuşsun, kalmışsın, evde göt büyütmüşsün sadece. o zaman anlarsın ki yalnız kalmışsın. tedavisi kolaydır: insan bulunan ortamlarda bulunacaksın paso. sen insanlarla tanışamazsan bile onlar senle tanışıyor.