dangerous albümünden sonra michaer jackson'ın yaptığı en güzel şarkı. on numara bas işi vardır bu şarkıda. klibi dünyanın dört bir yanındaki hayranları tarafından çekilmiştir.
öncelikle cidden müziği seviyor ve hakkıyla müzik icra etmeyi düşünüyorsanız gitar alın. kızları etkilemek ve benzeri işler için çekilecek çile değildir bu müzik işi. gidin bir fotoğraf makinası alın güzelinden. şu an o daha revaçta...
bu açıklamadan sonra yazacağım şeyler hem ilk kez gitar alacak olanlar hem de gitarını yenilemek isteyip kısıtlı miktarda parası olan arkadaşların doğru tercih yapmalarına yardımcı olmak için yazılmıştır.
biliyorsunuz ülkemizde işe yarar bir seri gitar üreticisi marka olmadığı için gitar satın almak oldukça maliyetli bir iş. ülkemizde gitarlar enstrümanın üretildiği ülkenin iki katı fiyata satılmakta. bu nedenle ilk tavsiyem ikinci el gitarlara yönelmeniz. hemen başkasının beğenmeyip attığı şeyi ben niye kullanayım diye düşünmeyin. iyi bir enstrüman kaç yıllık olursa olsun temiz kullanılmışsa kalitesinden bir şey kaybetmez.
diyelim ki elinizde 500 lira var ve bir bas gitar almak istiyorsunuz. alabileceğiniz en iyi gitar cort, yamaha veya ibanez in çin veya endonezya üretim en alt sınıfı
gitarlarıdır ve bu aletler 1 yıl sonra sizi dürtmeye başlar.
halbuki aynı paraya biraz da şanslıysanız piyasada sıfırı yaklaşık 1000 lira olan kore üretim bir enstrümanı alabilirsiniz. kore üretimi çin ve endonezya üretimden kat kat üstündür.
şu an piyasada bulunan 5 ve üzeri yaştaki enstrümanların büyük bölümü kore üretimdir. peki bu üretim yeri neden önemli. bütün büyük şirketler gibi en çok satan enstrüman markaları da üretimlerini ucuza getirmek için bu ülkelere yönelirler. piyasada bulunan çin ve endonezya üretimi bütün gitarlar, marka fark etmeksizin aynı fabrikalarda günde 1 dolara çalışan köle işçiler tarafından yapılmaktadır. unutmayın ki enstrümen yapımı insan işçiliğinin çok fazla kullanıldığı bir sektördür ve işçilik enstrümanın kalitesini en fazla etkileyen parametredir. kore işçiliği de çin ve endonezya işçiliğinden kat kat üstündür. hatta bulabilirseniz japon üretimi bir enstrüman alın.
bu arada, aramaya inanın. illa bilinen marka diye fender, gibson, yamaha, ibanez falan almak kaliteli enstrüman almak anlamına gelmez. araştırın, bilenlere sorun. dediğim gibi alt sınıf sayılabilecek bütün gitarlar aynı insanlar tarafından üretilmektedir. işçilikten sonra gitar kalitesini etkileyen en önemli etken kullanılan ağaçlar ve varsa elektronik aksamdır.
daha kaliteli işçilik ve daha kaliteli ağaçlarla yapılmış adını pek duymadığınız bir markanın gitarlarını ünlü markalardan daha ucuza alabilirsiniz ve iki gitarın kaliteleri arasında o kadar büyük fark yoktur. swing guitars bu duruma iyi bir örnektir.
ikinci el gitar değerini asla kaybetmez. hatta yıllandıkça değerlenir bile. yalnız burada 100 liraya satılan suntadan yapılma tuşesiz klasik gitarlardan bahsetmiyorum. gerçek ağaçtan yapılma evladiyelik olma potansiyeline sahip enstrümanlardan bahsediyorum.
son olarak aceleci davranmayın, sabırlı olun, biriktirebildiğiniz kadar çok para biriktirin. elektro gitar alıyorsanız mutlaka küçük de olsa bir amfi almaya çalışın ama üzerinde efektler olan küçük amfileri tavsiye etmem, pedal daha kullanışlı. eğer bas gitar alıyorsanız sakın gidip de paranızın büyük bir bölümünü küçük bir amfiye yatırmayın, bütün paranızı gitara yatırıp alabildiğiniz en iyi enstrümanı almaya çalışın, ayrıca basgitarist.com un forum sayfasını iyice inceleyin.
bu yıl ikincisi düzenlenecek olan ve ayrıntılarına ahanda şu adresten: http://bant.tv/news/?p=5786
ulaşabileceğiniz bağımsız festival.
lan ne yapıp ne edip parayı toplayıp gitmeli buna. dünya gözüyle bi kilink'i haossaa'yı izlemeli. diğerleri de katmer olur. kimsenin izmire uğradığı yok.
tamam bir sürü bas virtüözü vardır. adamlar her türlü tekniği bulmuş ve geliştirmiştir. çok muhteşem şarkılar albümler yapmışlardır. yalnız hiçbir bas şarkısı tüylerimi böyle diken diken etmedi arkadaş. beni bu kadar gaza getirmedi.
&feature=related
dediğim gibi bir sürü ünlü basçı vardır büyük sanatçı vardır ama hiçbirisi şu adamın coverladığı şarkıları dinlediğimde hissettiklerimi hissettirmiyor bana. her cover ı birbirinden iyi fakat bu cover bambaşka. her dinlediğim basımı elime alıp ölümüne abanıyorum, tabi böyle şeyler çıkmıyor ama* şöyle bi ter atıp rahatlıyorum tertemiz oluyorum.
kendisi the helldozers adlı southern metal grubunda çalmakta.
niyetini en başta belli eden, iç güzelliği o temiz yüzüne de vurmuş açık sözlü insan söylemi. bence karşıdaki bu isteği reddetmeden önce tekrar düşünmelidir.
vox'un taşınabilir amfi serisinin adıdır. boyuna göre büyük işler başarmaktadır özellikle bas çalıp da amfi koyacak yeri olmayan veya maddi sebeplerle amfi alamayan arkadaşlara tavsiye edilebilecek bir alet. eğer amfinizin ayarlarında iyi bir denge yakalayabilirseniz gayet tatminkar bas tonları alabilirsiniz.
güzel bir test videosu:
ceyhan'da bir ilkokulun yakınındaki evlerden birisinin bahçe duvarında bulunan anarko-graffiti çalışmasıdır.
sanatçı ülkemizdeki yabancı dil eğitiminin çarpıklığını eleştirmekte. https://galeri.uludagsozluk.com/r/151302/+
bir ege üniversitesi biyomühendislik öğrencisi olarak an itibariyle başıma gelen hadise.
gerçekten sekiz dersten kalmak diye bir şey varmış lan. hani çalışmadan kalmaktan bahsetmiyorum bildiğin deliler gibi ders çalışıp sekiz dersten kalmak diye bir şey var. bunun hocalarımın bana bir komplosu olduğunu düşünmüyorum, belki sınıftaki diğer arkadaşların komplosu olabilir emin değilim onları da hemen suçlamamak lazım.
ama bi süredir şüphelendiğim bir şeyin gerçekten de gerçek olduğunu fark etmemi sağladı bu durum. ben dünyanın, ya da abartmayalım şu hayatta tanıdığım insanlar arasındaki en kapasitesiz en mal adamım. sanırsam yanlış işle uğraşıyorum ama hani yapmak istediğim iş de bu. ne yapmalı şimdi.
nasıl anlatacağımı bilemiyorum anlatabileceğim bir durum değil kesinlikle normal bir durum değil bu, çünkü çalıştım arkadaş, ve sınıfta mal olarak nitelendirdiğim bir kısım insanlar da çalıştı ki muhtemelen benden fazla değil, ama yine de onlar geçti ben kaldım. demek ki mal olan yetersiz olan benim arkadaş bunu yok sistem kötü yok hoca bana taktı diye bahanelerle geçiştirmenin alemi yok.
onun dışında şu an bu durumdan tahminimden daha az rahatsızlık duyuyorum nedense.
kafam çok karışık lan.
edit: 3 dersinden kaldığım hocaya isteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü diyerekten uygun bir dille notumu yükseltmesini rica ettim ve iki dersimin notunu dd yaptı, şu an kaldığım ders sayısı altı...ortalamam da sınıf geçmeye yetiyor artık.
ayrıca hocaya "hocam notumu yükseltir misiniz yoksa sınıfta kalacağım." diye rica etmek diye bir şey de varmış...bu bir gerçek...
ska, anarko punk icra eden güzide grup 21 mayısta istanbulda 22 mayısta ankarada olacaklar. ankara konserinde inner terrestrials öncesinde the ayılar ve frankenstein sahne alacak. fırsatı olan gitsin şu frankenstein'i bir dinlesin. yakın zamanda çok büyük iş yapıp sonra zart diye kaybolacak bu elemanlar.
adanalı hardcore grubu. http://www.myspace.com/tradeskick
şu an pek bir aktivitede bulunmasalar da umarım istanbula kaçmadan adanada da güzel şeyler yapılabileceğini gösterecekler.
davulda ask it why'dan ozan, gitar-vokal kranch'tan tolga, basda yine kranch'tan enis ile kurulan güzide noize grubudur. geçtiğimiz haftalarda kayıt almaya da başladılar * . şöyle bi çıkıp turlasalar da izmire de gelseler tekrardan.
bir aralar uykusuzda çizdiği birkaç karikatürü her hafta özellikle okuduğum akıllı çizer. daha sonra uykusuzdan ayrılıp genç arkadaşlarıyla ekmek adlı bir mizah dergisi çıkartmışlardır fakat nedenini anlamadığım bir sebepten dolayı bu dergi tutmamıştır.
koreli, yeni sayılabilecek gitar üreticisi firma. kore'nin en çok satan gitar markası. fiyat performans oranı dengi sayılabilecek birçok markadan kat kat iyi. ayrıca ürünlerini taşeron firmalara ürettirmiyorlar kendi işlerini kendileri yapıyorlar(en azından şu an için).
türkiyeye limon müzik tarafından getiriliyor. ayrıca mydukkan'da da satışına başlandı birkaç ay önce.
adana'nın ceyhan ilçesinde bulunan şehrin en eski parklarından birisidir. şu anki ismi taliha işgüven parkıdır fakat halk hala mekana ebenin parkı demektedir. içerisinde ceyhan'ın iki halı sahasından birisini barındırmaktadır.
ayrıca (bkz: kaltakiye mahallesi)