sözlükteki sabi sübyan erkek çocuklarının gururlarıyla oynayan ve ağızları küfür dolu sözlük kızlarının da alınarak yerlerine bu çocuklara anne şefkati yaşatacak kayyumların gelmesi temennisidir.
evinde " lan süleyman " diye hitap ettiği eşine markette " bundan da alalım mı kocacııım " diye kibarlaşan kadındır. ağzını büze büze konuşur. 6 tane tuvalet kağıdı aldırmak için prenses karolin takliti yapar.
herkesin birbirleriyle koklaştığı malum diziye bundan sonraki bölümleri için konu önerileridir .
sönmez hanım hafıza arızasından dolayı evden çıkar ve " ahan da burası bizim ev " diye kerhaneye girer. apo da çok yalnız olduğunu söyleyerek ne yaptığını bilmeden müdire hanımla işi pişirir. apo hızını alamayarak kerhaneye gider orada istemeyerek de olsa sönmez hanımla ş'aaparlar.
apo artık kıvılcımın babası ve anasının kırığıdır. sönmez de hamile kalır . ortalık bebekten geçilmez olur.
apo kerhaneyi de satın alır . firaz'ın anası ile orada da ortak olurlar. tüm aile orada çalışmaya başlar ve paraya para demezler.
denizaltı gemisinde gaz kaçırdığında kaçan gazların nereye gittiği sorunsalıdır. 50 kişi çalışsa, her biri günde 5 bırt yapsa 3-5 gün danizin altında kaldıkları varsayıldığında . üüüff !..
gerçek aşıkların içlerinden gelerek dolu dolu söyledikleri " aşkım " hitabını evlilere yasaklayarak o ifadenin güzelliğini ve kutsiyetini korumak amacıyle saygıyı yitirmiş evliliklerde kullanılmasına engel olmaktır.
birbirlerine çemkirirlerken bile o güzel ifadeyi kullanarak katletmekteler.
eşofmanını hiç dötünden çıkarmadan evde-yatakta - çarşıda- pazarda ve her yerde onunla olan kokmuş,kırışmış ve dahi götünün çatalını her zaman ortada bırakan eşofmanıyla yaşayan tiptir. şık ve bakımlı karısı ile gezmelere de giderler.
toplu taşımada o kadar insanın içinde yanındaki piçle kimseye aldırmadan öpüşen kızın rahat davranışıdır.
bu nasıl bir aile terbiyesidir.
nasıl bir cesarettir.
nasıl bir utanmazlıktır.
korkum şudur ; birilerinin bu balları toplayarak sus payları dağıtarak piyasalara tekrar dağıtılmalarıdır.
--spoiler--
Ankara Sahte bal hangi firma?
Ankara'daki sahte bal operasyonuyla gündeme gelen Hastürk firması yakalanan tonlarca nişasta bazlı şekeri reçel yapımında kullandıklarını açıklamıştı. Firma tarafından bugün Gıda Dedektifi'ne üretilen reçellerin fotoğraf, video ve faturaları gönderildi.
--spoiler--
malatya'da doğdu ( 1973 )
1996 yılında inönü üniversitesi eğitim fakültesi müzik öğretmenliği bölümü'nden mezun oldu.
aynı yıl milli eğitim bakanlığı'nda müzik öğretmeni olarak göreve başladı. 6 yıl öğretmen olarak görev yaptıktan sonra, 2000 yılında kültür ve turizm bakanlığı'nın açmış olduğu " yetişmiş sanatçı " sınavını kazandı.
hala mersin devlet klasik türk müziği korosu'nda viyola sanatçısı olarak görev yapmaktadır.
asli görevlerinin dışında eğitsel ve sanatsal falliyetlerde de bulunan ali parlak, çınar kültür sanat derneği'nin ( mersin ) türk halk müziği korosunu 2016
yılından beri çalıştırmaya devam etmektedir.
özellikle mersin sevgisinin bir tezahürü olarak bestelediği, sözü ve müziği kendisine ait " mersin mersin can mersin " türküsü mersinlilerin ve müzikseverlerin
gönlünde kabul görmüş ve birçok koro ve müzik toplulukları tarafından icra edilmiş ve edilmektedir.
eşi de müzik öğretmeni olan ali parlak, evli ve 2 çocuk babasıdır. müzik alanında doktorası olan oğlu; onur parlak, keman sanatçısı olarak babasının izinde gitmekte, kızı ; özge yaren parlak ise müzikle yakından ilgilenmekle birlikte tıp doktoru olarak hizmet vermektedir.
erkeklikte uzatmaları oynayan ama bir türlü tarihe teslim olmamaya çalışarak saçlarını boyatan, saçlarını at kuyruğu yapan, içi boş sırt çantasi ile dolaşarak güya genç gözüken, dar paça heveslisi, ceplerinde harçlıkları bile olmayıp kadınlara şirin görünmeye çalışarak bedavaya çiftleşme imkanı arayan, götlerine çoktan ak düşmüş komiik dallamalardır.
sağa sola bakışlarını da bir görseniz hepsi birer clark gable bu ipneler.
kazıklara oturtulasıcalar !.. size verenin orası burası kurusun , düşsün lan !
kırmızı ışıkta, evinin balkonunda, parklarda burunlarını karıştıranların yüzlerindeki salakça mutluluk ifadesidir. kimseyi ciddiye almadan bu işe devam ederler.
her gün beyaz takkeleriyle cami avlularında son yıllarını geçiren amcalardır. hepsi de bıdır bıdır ne konuşurlar bilinmez.
çoğu, gençliklerinde ne menem çapkındı veya neler neler yapmışlardı . nasıl da uslanmışlar maşallah.