Kültürü, sevecenliği, edebiyata olan tutkusu ve yardımseverliği ile kendisine hayran bırakan yazar. kendisi ile pek bir yakın hukukumuz vardır, severim kendisini.
yaz, kış, bahar ve sonbahar demeden tüten bir baca, batan bir güneş, çimenler, dere, dağ, ev, çam ağacı ve spastik biçimli insanlar. iyi bir resim çizemiyorsanız eğer birde elli santim büyüklüğünde ayakkabılar.
" Ben ne alıyorsam, herkes de onu mu alıyor?" cümlesi ile kendisine nefret uyanmasına sebep olan reklamdır. Hülya Avşar'ın içinde bulduğu saçmalıklardan sadece birisidir.
*
Eddard Stark'ın ölümü ile tarafının tutulduğu, kazandığı zaferler ile kendisine hayran bırakan, Cately Stark'ın yaptığı salaklıklar yüzünden geleceğini yitiren ve Robb Stark'ın ölümü üzerine "ne halt yiyeceği" merakla beklenen hanedandır. Ölüsünün dirildiği görülen, arması ulukurt olan ve resmiyeti ile kendime yakıştırdığım hanedir. Diğer haneleri imrendiren hanedir.
ilk duyulduğunda kişide şok etkisi yaratan sonrasında bu kişinin "kezban" olma ihtimalinin yüksek olmasından dolayı iğrenilen tekliftir. Kabul edilmesi uzun bir süre düşünülen teklif de denilebilir.
Mantısı, sucuğu ve pastırmasıyla ünlenmiş; Erciyes Dağıyla üstüne güzel bir cila atmış ilimizdir. Bu ilimizde yaşayan insanların paraya pek bir düşkün olduğu da bilinir.
benim yaşamadığım, yaşayanlara da üzüldüğüm durum tiplemesidir. Yirmi bir yaşına gelince istenilen paranın kişi bünyesinde oluşturduğu soğuk terlere sebep olan faciadır!
Almanca'da günlerden önce kullanılan an dem kalıbının ( an dem Sonntag) kısaltılması ile oluşan yapıdır; am Sonntag. An kelimesinin ilk harfinden, Dem kelimesinin son harfinden meydana gelmiştir. Almanca dersinde görüldüğünde ve hocanın yazıldığı gibi okumasından sonra erkekleri güldüren sözcüktür. (bkz: Gülen Erkek)
Genellikle anne veya kardeş/abla ile kavga edildiğinde önce umursanmayan; babanın eve erken gelmesi ile endişiye kapılmaya ve özür dilemelerin başlandığı durum şeklidir. 90'lı yılların bir fobisidir ayrıca, fobinim adı meçhuldür ne yazık ki.