Bugün 22 Şubat 2018 perşembe.
Dün de 21iydi aylardan. 21 Şubat 2018.
ayın 21'i , aylardan şubat olması, ya da yılın 2018 olması belki sıradan. ama sıradan olmayan bir şey var, dün 21 Şubat 2018 di , silindi ve gitti.
ne zaman dünyaya karşı birkaç kez başkaldırdım, bu başkaldırışların sonrası hep hüznü yaratırdı. bu 21 subat 2018 tarihinde babam da, gözlerinde bu hüznü yarattı. çünkü gözleri hüzün kokardı benim babamın, öldüğünde bile...
şaşkınım. karar verememe kararsızlığı, engellenememe acizliği, zamanın öncesine geçememe düşü... ağlasam mı, acı çekmeden ruhunu teslim ettiğinden sevinsem mi, acaba kendime babamla ilgili ne desem!
koca bir tarih silindi gitti. tüm yaşanmışlıklar, tüm sevinçler, tüm mutluluklar, tüm acılar, tüm kırgınlıklar, tüm azimler, tüm hırslar, tüm tüm tüm tüm... aldın götürdün beraberinde neyin varsa babacığım. kabullenmek çok zor...
bu gece benim babam öldü. canım öldü. bir parçamı kesip, sıkıca bağlayıp, toprağa gömecekler. elleri sıcak, nefes almadığı zamanda bile, ama ben cesaret edip de dokunamayacagim belki, ya elleri buz gibi olduysa diye...
içinde kelepçelediğin düşünceleri ne yapıp edip keşke birer birer çıkarabilseydim de, gözlerindeki o hüznün korunu azar azar soğutabilseydim. ne çok zamanlar, ne çok anlar, gerçek dünya ve öbür dünya arasındaki müstesnalık sen bir beyefendiydin be adam!
babam. sana neden diye sormayacağım, neden gittin diye asla sormayacağım. kendimle karar aldım, seni artık bende yaşatacağım. bende yaşayacaksın artık, baba, benimle yaşayacaksın!.. inşallah dualarım sana ulaşır
babama,
yokluğuna değilde, acıya alışıyorsun.
onsuzluğa değilde, onun olduğu hatıralara alışıyorsun...
onunla daha geçirecek çok güzel yıllarımız vardı cümlesine değilde,
onunla yaşadığın uzun yıllara şükretmeye alışıyorsun...
kısacası alışmaya alışıyorsun...
24 yaşındayım size tek bir nasihatım olcak
anne ve babalarınız ile çok iyi zaman geçirin
onu topraga koymak dünyanın sonu gibi...
bunları ben buraya neden yazdım bilmiyorum belki sizle dertleşmek istedim bir çok arkadaşımdan daha çok sevdigim
Geçen yil eski sevgilime bir şey hediye ettmistim doğum gununde. neredeyse bir sene boyunca ugrastım. o kadar emindim ki hayatında aldıgı en guzel hediye olacagına. bunu amaclamıstım zaten. bana gelse benim aldıgım en guzel hediye olurdu diye dusunuyorum cunku.
kalın bir defter aldım. matbaacıya sekilli bir dıs yuzey yaptırdım. on kapagına ilk cıkmaya basladıgımız zamandan, arka kapagına son halimizden birer resim de bastırttım.
neredeyse bir sene boyunca her hafta o'na bir tane mektup yazdım. benim icin muhim yazarlardan, sairlerden seyler ekledim. ona birkac tane siir yazdım. uc senelik iliskimiz boyunca yaptıgımız tum guzel seyleri de anlattım.
neyse.
boyle kendinden emin emin hediye ettim.
cok sevecek ya.. hayatının hediyesi olacak ya..
ben de o mutlu olunca cok mutlu olacagım ya..
hediyeyi aldı, tesekkur etti, sonra da:
-hayatım, bu cok uzun, kim okuyacak bunu?
dedi.
gidip bir kolye alsam daha mutlu olacakmıs meger.
uyuz oldum sozluk.
birine hayatının en guzel hediyesini hediye edebilmek zor is.
hic kafanızda planladıgınız gibi olmayabiliyormus..
Kim bilir nerede, ne yapıyordur şimdi. Aklıma geldi öyle.
camel 6 buçuk lira olduktan sonra iki arkadaş hep camel almaya başlamışlar bir yerde buluşup otururken paketleri karışır olmuş ondan sonra adam arkadaşına senin paketin de camel benimki de. bundan sonra seninkinin adı mustafa camel olsun demiş.
bugünkü patlamanın müsebbibini dolaylı yoldan survivor izleyenlere yükleyen bir linç girişimi var sosyal medyada.
izleyenlerini aşağılayarak vicdanlarını temize çıkarıyorlar güya.
hadi biz izliyoruz, kabul. sen ne halt ediyosun ulan? terörist avına mı çıktın, milli direniş mi başlattın, yoksa gidip yaralı mı taşıdın, ne yaptın oğlum?
açıkla şunu da ülke bekaası için aynısını biz de yapalım. hadi diyelim ki biz uyuyoruz, siz ne bok yiyosunuz peki bilelim.
ben böyle fark görmedim diye semih öztürk'ü eleştirenlerin memiç'in yediği 8 kilo farkı es geçtiği oyun oluyor şu an. işte bu yüzden semih öztürk alayını postalar bunların.
şimdi bu adamlar ennihayetinde türkiye cumhuriyeti mensubu. oy kullanmak da en temel hakları.
acaba kameralardan gizli olarak oy kullandılar mı yoksa kullanmadılar mı.
eğer kullandılarsa bu türk milletini alenen aptal yerine koymaktır, yok kullanmadılarsa da acun bu vatandaşların en temel haklarını ellerinden alıyordur.
neresinden bakarsan bak elinde kalıyor. tek gerçek var, her iki durumda da acun'un yanlış yaptığıdır.
bugün 15:30'da başlayacak olan "göztepemizin şampiyonluğunu ilan etmesine vesile olacak" maçtır. zira hatay, bandırmadan istediğini alacak, göztepemiz de bu maçı kazanacaktır. söylenmesi gereken herşeyi önceki entrymde söylemiştim. geri sayımın artık sonuna geldik, bugün büyük gün; başarılar göztepemiz!
benim için neredeyse geleneksel hale gelen kitap fuarına bu yıl ancak bugün gidebildik. bir ara akın akın gelen insanlara baktım, çocuklarının elinden tutup kitap almaya gelen insanlara. biraz daha umutlandım geleceğe dair. ne zaman gerçek okur olursak o zaman değişecek bazı şeyler.
fuar çok kalabalıktı, son 2 gün kaldığından sanırım. hikmet anıl öztekin'in imza günüydü bir de maşallah ne çok seveni varmış her yaştan. 2 saatte zor sıra geldi ama bir imzalı kitabım var benim de.
gene ikinci el kitaplar çok uygun kendinizi kaybedebilirsiniz bunlara bakarken, ben zor tuttum kendimi daha fazla almamak için. bugün üç kitapla döndüm. çıkışlar niye tek yerden onu anlamadım bir tek. ilk salonu gezenler o yolu ve kalabalığı aşıp çıkışı bulursa tebrik etmeli. bir de unutmadan rahat ayakkabı şart yoksa benim gibi bu keyifli günden sonra ağrı kesici içersiniz. gidin ve sevdiklerinizi götürün. diyeceklerim bu kadar.
bandırmaspor'un puan kaybı, göztepemizin de kazanması halinde göztepemize, onbinlerce taraftarı önünde şampiyonluğunu ilan etme fırsatı doğacak olan maçtır.
şu an için şampiyonluk yolunda ibre bizi favori gösterse de yıllardır aldığımız bu hayal kırıklıklarından dolayı içim o kadar rahat değil. zira eğer bu hafta bandırma ve göztepemiz kazanırsa son hafta bandırma altayla, göztepemiz nazilli ile oynayacak. bu da demek oluyor ki nazilliyi evinde yenmemiz gerekiyor. bilindiği üzre nazilli, kanının son damlasına kadar play off kovalıyor, ama altayın düşüşü kesinleşti. bu durumda eğer ki iş haftaya kalırsa işler pek de yolunda gitmeyebilir. bu yüzden en ufacık dahi puan kaybetme ihtimali yok bu maçta göztepemizin. umuyorum ki geçen sezon play offlarda özgür yankaya'nın muhteşem(?) performansıyla göztepemizi eleyen hatayspor, bandırmaya bir sürpriz yapacak, hem kendi kaderini hem de göztepemizin kaderini belirleyecektir. puan durumu ve daha fazlası için ;
tabi ki göztepemiz, maç başlamadan önce tüm bu hesap-kitap içeren düşünceleri bir kenara bırakıp sadece maçı kazanmaya çalışmalıdır.inşallah bir olumsuzluk olmadan pazar günü atatürk stadından galip geleceğiz ve bandırmadan istediğimiz o haberi alacağız.