olanlara anlam veremeyen yazardır. O kadar eksi aldığı halde karması 3 puandan fazla düşmeyen yazardır. Yakında sözlüğü bırakacaktır. Böyle adalet olmaz olsun demektedir. Artılar sizin olsun verin bana eksilerimi diye eklemektedir.
öncelikle tüm sözlük yazarları için üzücü bir durumdur. Bugün itibariyle paradise05 isimli yazarın nick altı'na girdiğim entrylerden dolayı aldığım 10 küsür artı oy karmamı dolmuş şoförü'nden sütçü'ye dönderecek.
hayırlı geceler diyerek sözlerime başlamak istiyorum.
yılar öncesinden bugüne gelen bir durumdur anlatacağım. abi kişisinin az biraz saplantılı olma durumudur. abi denen aile bireyinin size karşı da önyargılı olmasıdır. uludağ sözlük abilerinin böyle olmaması dileklerimle sözlerime son veriyorum.
hayırlı geceler diyerek sözlerime başlamak istiyorum:
milli eğitim bakanlığında çalışan öğretmenlerin çalışmaması durumunu anlatmak için kelimeler yetmiyor a dostlar. malumunuz dershanelerin kapatılması söz konusu. lakin bu dershaneleri çıkartan da meb de çalışan boş beleş öğretmenlerdir. üniversite de 4 sene yatıp son sene kpss çalışan atandıktan sonra da ömür boyu yatmayı düstur edinen öğretmenlerimiz çoğunlukta oldukça bu sistem böyle sürer gider.
çare meb. demek istiyorum sevgili dostlar; çare çalışan meb, çalışan öğretmen. bak o zaman dershane mershane kalıyor mu? *
Fethullah Gülen Hocafendi, dershanelerin kapatılması girişimi konusunda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sohbetin yayınlandığı fgulen.com sitesinde yapılan açıklamada, Zaman'daki MEB'in hazırladığı taslak haberini gördükten sonra çok üzüldüğü ve 'hâcet namazı' çağrısı yaptığı belirtildi.
Gelişme karşısında istikamet gösteren Fethullah Gülen Hocaefendi, "Mümin sarsılabilir ama devrilmez, meseleye öyle bakmak lazım." ifadelerini kullanıp, "Musibetler karşısında dişini sıkıp sabretmeli." dedi.
"Bir tane öğretmen arkadaşımızın bile, dershaneler kapanırsa ne iş yaparız gibi hiç bir endişesi yok. Arkadaşlarımızın kaygısı yok." şeklindeki sözler üzerine ise Hocaefendi şu çok önemli tespitlerde bulundu:
"Teşekkür ederim, demek ki oturmuş arkadaşlar. Hizmet duygusu düşüncesi itibariyle, emvâc-ı karar-dîde olmuş. Cennetin kapılarını bile bunlar kapamak isteyebilirler. Bunlar girmesinler biz girelim, en azında önce biz girelim. Bunların zaten girmeye hakkı yok diyenler çıkabilir. 60 ihtilalinden bu yana onu da gördük tokadını yedik, 70 darbesini gördük tekmesini yedik. 80 darbesini gördük onunda çiftesini yedik. Hepsinden bir şey yedik. Fakat tekme atan tokat atan çifte atanın şimdi hesapları görülüyor. Biz yapmadık onu, kader hüküm verdi ve kaderin o mevzuda figürü olarak kullandığı insanlar, onları öyle yaptılar. Bana dokunan bir yanı vardı, yaşlı başlı adamlar böyle orada hesap verince ciğerim yanıyor benim. Elimden bir imkan olsa ben onların hepsine serbestsiniz derim. Ne var ki birileri onları planlıyor, yapıyor, 'Topuklarını birbirlerine vurdu. Karşımızda dimdik durdu bu adamlar. Bunlara bunu dedirttik.' diyorlar bir taraftan kapalı kapılar ardından diyorlar, fakat bir taraftan da camia onu sanki bir kısım elamanlarına yaptırtıyormuş gibi onlara fısıldıyor. Bir taşla iki kuşu vurma gibi bir nifak hareketi içinde bulunuyorlar. Bana yakışmayan şeyler ama müsaadenizle bu kadarını da söyleyeyim."
--spoiler--
birçok hemcinsimin kabul edemediği hakikattir. Oysa birçok açıdan bu böyledir. Sadece akli yönden değil her bakımdan. Anadoluda bir söz var: karı ne kârı ne? Kadının yeri evidir. Net.
haftanın hiperaktifleri kısmına girebilmek için bana kaç kere girip çıkacağımı söyleyecek yazar arıyorum. kaç kere girip çıkmalıyım? akıllara takılan mühim bir sorudur. sözlük içi uygulamalarla ilgilidir. bayağı girip çıkıyorum çünkü...