tarzan ince dallarda
213 (power ranger)
dördüncü nesil yazar 3 takipçi 25.01 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    firari sivas sanığının devletten maaş alması

    1.
  1. türkiye' deki devlet eliyle yaptırılan katliamlardan olan, sivas katliamının firari sanıklarından*, sivas eski belediye meclis üyesi cafer erçakmak' ın devlet tarafından bir de utanmadan beslenmesidir. şaşılmaması gerekir; zira katilleri beslemek bu düzenin bir çocukluk hastalığıdır. cafer erçakmak kaçak! olarak bulunduğu fransa' da 98 yılına kadar ssk' dan emekli aylığı almıştır.

    "Müdahillerin avukatı Şenal Sarıhan, mahkemeye dilekçe vererek, bazı konuların araştırılmasını talep etti. Dilekçede, Türkiye istatistik Kurumu tarafından 19 Eylül 2007'de, bir nüfus müdürlüğüne firari sanık Cafer Erçakmak'ın Fransa'da ikamet ettiğinin bildirildiği, Erçakmak'ın nüfus kayıt örneğinde de ikamet adresi olarak Fransa'nın gösterildiği ifade edildi.

    Erçakmak'ın yeşil pasaport ile ya da yasa dışı yollardan yurt dışına çıkma olasılığına işaret edilen dilekçede ayrıca 26 Mayıs 1998'e kadar SSK'dan emekli aylığı aldığının öğrenildiği kaydedildi. Dilekçede, Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği ve Fransa Yabancılar Dairesinden, Erçakmak'ın Fransa'da ikamet edip etmediğinin, ikamet ediyorsa adresinin ve TÜiK'in Fransa'da ikamet ettiği bilgisini nasıl edindiğinin sorulması talep edildi.

    Erçakmak'a ödenen emekli aylığının 26 Mayıs 1998'de neden kesildiği, bu tarihten önceki ödemelerin nereden yapıldığı ve aylığı kimin tahsil ettiğinin sorulması talepleri de yer aldı." haberin tamamı şuradadır; http://haber.sol.org.tr/d...vletten-maas-haberi-17580

    ve tabi ki bir başka devlet alışkanlığı olarak, dosyalar dönmemiş, sorular cevapsız kalmış dava ertelenmiştir.
    1 ...
  2. çok konuşan sürekli aldatan hediye almayan erkek

    1.
  3. ters taraftan bakarsak; ne istediğini bilen erkektir.
    (bkz: daş yok mu daş)*
    0 ...
  4. aydınların dönme geleneği

    1.
  5. sanırım türkiye' ye özgü geleneklerden biridir. zamanının önde gelen akıllı adamlarının, parayı bulunca sisteme allahına kadar entegre olup bir anda düzen şak şakçılığı yapması bu geleneğin değişmez bir parçası ve olmazsa olmazıdır. gerçekleştirmesi hiç zor olmasa gerek ki memleketimde bunlardan bolca bulunur.
    ve tabi ki, memleketimin fikret kızılok gibi, aziz nesin gibi... gerçek aydınlarının bunlara verdiği tarihi ayarlarda bolca mevcuttur. bu dönekler varoldukça bu gerçek aydınların memeleket duyarlılığı adına sağlamlığı da devam edecektir. işte bundan eminim, çünkü; herkes kendisini bir şekilde, zamanla belli ediyor.
    0 ...
  6. özgürlük kaç kuruş

    1.
  7. zülfü livaneli' nin özgürlük şarkısını bir reklama satmasıyla ve bir iddiaya göre; konserlerde bu şarkıyı söylemeyeceği taahhütünü bu şirkete vermesiyle ilgili bir haberdir. bu haberle ilgili, haberi hazırlayanlar tarafından kendisine yöneltilen her soruyu ve eleştiriyi de yanıtsız bırakmıştır kendisi. ayrıca günümüz müzik piyasasının geldiği acınacak noktayı da gözler önüne seren bir haberdir.
    buyrunuz haberden bir alıntı şöyledir:

    Zülfü Livaneli' nin Fransız şair Paul Éluard'ın aynı adlı şiirinden bestelediği "Özgürlük" adlı şarkısının bir GSM şirketinin reklâmında kullanılması, gerek müzikseverler nezdinde, gerekse sol kamuoyunda büyük tepkiye neden oldu. Livaneli' nin 1983 tarihli Ada albümünde yer alan Özgürlük, binlerce kişi için sömürü ve faşizmin kuşattığı bir dünyada insani değerlerin direnişini temsil eden şarkılar arasındaydı. Şarkının ezgisi, Vodafone 3G'nin yaklaşık iki haftadır yayımlanan TV reklâmlarında fon müziği olarak kullanıldı.

    Müziksever ve hayranlardan büyük tepki
    Büyük tepki yaratan durum hakkında özellikle internet medyasında ve forumlarda çok şey yazıldı. "Solcu" kimliği ile tanınan, bir kuşağın şarkıları ve türkü yorumları ile birlikte büyüdüğü Zülfü Livaneli' ye tepki yağdı. Birçok kişi, artık Livaneli'nin şarkılarını dinlemeyeceklerini ve söylemeyeceklerini duyurdu. Vatan gazetesinde bir köşeye sahip olan ve haftada 5 gün yazan Livaneli, iki haftadır bu tepkilere yanıt vermekten geri durdu.

    "Tersi bir amaca hizmet etmiyor"muş
    Livaneli, 2 Ağustos Pazar günü, yani reklâm henüz yayına yeni gireceği sırada yazdığı bir yazıyla ise, konuya 'ucundan' değinmişti. Şarkılarının herkes tarafından söylenmesine açık olduğunu belirten Livaneli, şu ifadeleri kullanmıştı: "Birkaç yıl önce Sinan Çetin bana bir reklâm filminde oynamam için büyük paralar teklif etmişti. "Sadece masada oturup çalışırken görüneceksin" diyordu. Ben de bunu yapamayacağımı belirtmiş, özür dilemiştim. Ama bestelerimin fon müziği olarak kullanılması, tamamen tersi bir amaca hizmet etmediği sürece kötü bir şey değil diye düşünüyorum. Sonuçta şarkılar bizim, her zaman bizim."

    Vodafone şarkıya yorum mu kattı, para mı ödedi?
    Vodafone'un reklâmında şarkının sadece ezgisi kullanılıyor; ancak bu, ezginin hemen şarkının ismini ve sözlerini akla getirdiği gerçeğini değiştirmiyor. Livaneli ise yazısında, Vodafone reklâmında kullanılan melodinin açıkça çağrıştırdığı "özgürlük" temasının "tüketme özgürlüğü" ile bağdaştırıldığını, yani eserin yazılış amacının "tamamen tersi bir amaca hizmet ettiğini" görmezden geliyor. Konuyu da "şarkılarının farklı yorumlanmasına açık olma" yaklaşımına bağlıyor. Ancak Vodafone'un şarkıya "özgün bir yorum katma" gibi sanatsal kaygılarla değil, ticari kaygılarla yaklaştığı açık. Dolayısıyla devreye, Livaneli'nin yazısında hiç söz etmediği "kullanım ücretleri" giriyor.

    E-posta kutusu dolmuş
    Livaneli' nin resmi sitesinde belirtilen iletişim adresine yazılan e-posta mesajlarına yanıt alınamazken, Vatan gazetesindeki e-posta adresi de atılan mesajları kabul etmiyor ve hata veriyor. Vatan gazetesi ise bu durumu "posta kutusunun dolması" ile açıklıyor.

    Livaneli şarkılarını Universal Music'e sattı, Universal istediğine satar
    Öte yandan geçen hafta Vatan gazetesi aracılığıyla bilgi almaya çalışan kişilere şu metin gönderildi: "Zülfü Bey istanbul' da değil. Sorunuzu, asistanı olarak ben yanıtlamak istedim. Geçen yıl yapılan bir anlaşma ile Zülfü Livaneli' nin bütün eserlerinin kullanımı Universal Music' e devredilmiştir. Vodafone reklâmı da bu kapsamda Universal' ın verdiği izne tabidir."

    Eğer bu açıklama gerçeği yansıtıyorsa bile, Livaneli'nin bu ticari anlaşma sonucunda 2 Eylül tarihli yazısında söz ettiği "tamamen tersi bir amaca hizmet etmeme" koşulunu asla sağlama alamayacağı görülüyor. Livaneli şarkılarının önümüzdeki tarihlerde nerelerde karşımıza çıkabileceği, artık arz-talep dengelerine ve önerilecek rakamlara bağlı.

    "300 bin dolara sattı, konserlerde de söylemeyecek"
    Son olarak dün Gerçek Gündem adlı haber portalında çıkan bir haberde, "Livaneli'nin şarkıyı Vodafone'a 300 bin dolara sattığı" iddia edildi. Habere göre, şirketle sözleşme imzalayan Livaneli, ''3 G Kampanyası'' boyunca Özgürlük'ü hiçbir yerde söylemeyeceği konusunda da garanti verdi. Bir hafta önce Harbiye'de konser veren Livaneli'nin, Özgürlük ün Kürtçe sözlerle seslendirilmesi teklifini "Şarkının hakları Vodafone'da, bu yüzden söyleyemeyiz" diyerek reddettiği öne sürüldü.

    Geçen hafta AKP'yi övmüştü
    Livaneli, geçen Cumartesi yazdığı yazıyla da AKP' yi "solcuların yapması gerekenleri yapan parti" olarak övmesi tepkileri katlamıştı. Aynı yazısında CHP'yi milliyetçi ve azınlık düşmanı olmakla eleştirerek ve aynı zamanda CHP'nin AB karşıtı olduğunu savunarak yeren Livaneli, 90'lı yılların sonunda sol kamuoyunun CHP'ye ve sosyal demokrasiye kanalize edilmesinde popülerliği ile önemli rol oynayan bir isim olmuştu. Livaneli, 2005'te genel başkan adayı olmak için yeterli imza toplayamadığı CHP'nin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda, partinin "Atatürk ilkeleri ve devrimlerinden uzaklaştığı" gerekçesi ile istifa etmişti.

    'Özgürlük' şiirini yazan Paul Éluard kimdir?
    Éluard, "Liberte" adlı şiiri birçok ülkenin diline çevrilip bestelenirken, birçok şiiri çeşitli ülkelerde ve farklı sanat dallarında ortaya konulan yapıtlara esin kaynağı oldu. Şiiri Türkçe'ye kazandıran, Türk şiirinin iki önemli ismi Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli olmuştu. I. Dünya Savaşı sırasında bir nöroloji koğuşunda çalışan Éluard, savaş sonrasında gerçeküstücü ve dadacı akımın öncülerinden oldu. Éluard daha sonra Fransız Komünist Partisi`ne üye oldu, 1933 yılında ihraç edildi. Şair, yaşamının son yıllarında Fransa' nın sömürgeci politikaları ve Cezayir Savaşı ile ilgili çalışmalarda bulundu. alıntıdır: http://www.haber.sol.org.tr
    3 ...
  8. dengiz sönmez

    ?.
  9. eğitim sen üyesi bir sendikacıdır. 5 haziran' da eğitim sen eyleminde polisin sıktığı biber gazından dolayı büyük ölçüde görme yetisini kaybetmiştir ve durumu gün geçtikçe kötüye gitmektedir. hala orantılı güç diyen zavallı mikro organizmaların gözü aydın olsundur.

    olayla ilgili bir haberden alıntı şu şekildedir:

    5 Haziran' da polisin saldırdığı Eğitim-Sen eyleminde biber gazına maruz kalan Dengiz Sönmez, iki defa ameliyat olmasına rağmen görme yetisini büyük ölçüde kaybetti.
    Eğitim-Sen Ankara 2 nolu Şube üyesi Dengiz Sönmez, 5 Haziran' da Milli Eğitim Bakanlığı' na dilekçe vermek üzere yürüyüş düzenledikleri sırada saldıran polisin kullandığı biber gazı ve gözyaşartıcı bomba nedeniyle görme yetisini kaybediyor.
    Sönmez, polis saldırısının yaşandığı günden beri 2 defa ameliyat geçirmesine rağmen görme yetisini büyük ölçüde kaybetti. KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Karakaya, "Bir arkadaşımız, anayasal hakkını kullanmak istediği için şiddete maruz kaldı ve gözlerinden 2 ameliyat geçirmesine karşın sağlığına kavuşamadı. Şimdi 3'üncü kez ameliyat olacak. Bu olaya yol açan polisin bulunmasını, gerekli işlemin yapılmasını talep ediyoruz. Polisin bu faşizan tutumunu şiddetle protesto ediyoruz" dedi.
    Karakaya, KESK' e dönük baskıların son dönemde büyük artış gösterdiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Son aylarda KESK Genel Merkezi dahil sendikalarımızın bir çok ildeki şubeleri güvenlik güçleri tarafından basılmıştır. Bu baskın ve arama işlemlerinin Ceza Muhakemeleri Kanununun ilgili maddeleri gereği savcı tarafından yürütülmesi gerekirken, jandarma tarafından yapılması dikkat çekicidir. Sendika ve şubelerimiz baskınlara uğrarken, üye ve yöneticilerimiz gözaltına alınıp tutuklanırken, SES Genel Başkanı Bedriye Yorgun ve DiVES Genel Başkanı Lokman Özdemir ile SES MYK Üyesi Meryem Özsöğüt memuriyetten men edilirken, yüzlerce üyemiz soruşturma, sürgün gibi uygulamalarla çeşitli cezai uygulamalara maruz kalırken, eylem ve etkinliklerde polis şiddeti ile yaralanan Dengiz Sönmez gibi üyelerimiz de bulunmaktadır." alıntıdır; http://www.sol.org.tr
    1 ...
  10. bir özgür dezenformasyon aracı olarak wikipedia

    1.
  11. bilindiği gibi wikipedia adlı sanal ansiklopedinin en büyük özelliği insanların katkısına açık olmasıdır. ancak son zamanlarda durum biraz şöyle farklılaşmıştır ki; bu siteye kullanıcı tarafından girilen veriler, çeşitli istihbarat örgütlerince (ki bunların başında cia vardır), medya organlarınca, hükümetlerce ve özel şirketlerce dezenformasyona uğratılmaktadır. yani sorgusuz sualsiz değiştirilmektedir.
    olayla ilgili bir haberden alıntı şöyledir;

    internet kullanımının yaygınlaşması "daha demokratik" kaynaklara ulaşılabilmesinin önünü açıyor. Bu kaynakların başında ise 26 dilde yayın yapan, 6 milyona yakın makale sayısıyla Wikipedia geliyor. Bilgisayarı ve interneti olan herkesin katkı sunabileceği wikipedia, isimlerin gizliliği nedeniyle gizli servislerin, devletlerin ve şirketlerin tahrifatlarına maruz kalıyor.
    "Çanakkale Savaşı" başlığının altındaki savaşın sonuçlarına "Rusya'da Ekim Devrimi oldu" gibi yorumların girilmesi masum hatalar olarak kalsa da örneğin Lübnan Savaşı, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, CIA ve George Bush gibi başlıklarda alenen tahrifatların yapıldığı belli oluyor.
    2006'daki Lübnan Savaşı Vikipedia'ya katkı sunan bir yazara göre "Hizbullah'ın israil askerlerini kaçırması ve aynı gün israil'e füze saldırısında bulunması" ile başlarken, savaşın sonucu ise "israil'in kesin zaferi" ile bitiyor. Lübnan Savaşı'nda düzenli olarak gazete okuyan bir yazarın bile hiçbir kaynağa bakmadan böylesi bir makaleyi yazması ise imkansız, tabii "kasıtlı" değilse! Benzer bir çarpıtma ise Filistin Halk Kurtuluş Cephesi'nin sayfasında yer alıyor. Bir yazar, daha sonra değiştirilse de, örgütün israil istihbarat servisi Şin Bet ile yakın ilişkileri olduğunu yazabiliyor. Bunun gibi anonim tahrifatların dışında Wikipedia'da ispatlanmış dezenformasyonlar da mevcut.
    New Mexico'daki Santa Fe Enstitüsü mezunu Virgil Griffith'in yazdığı WikiScanner (VikiTarayıcı) adlı program, internete bağlanarak Wikipedia'daki değişiklikleri otomatik olarak tarıyor. Bugüne dek anonim kalan internet protokol numaralarını (IP) da gösteren program, hangi maddenin kim tarafından değiştirildiğini belirliyor. Kalifornya Teknoloji Enstitüsü'nde yüksek lisans yapan Griffith'in geliştirdiği yazılım, Wikipedia tarafından da destekleniyor. Program şimdiye kadar onlarca dezenformasyonu ortaya çıkarmasıyla ünlendi.
    Programın ortaya çıkardığı tahrifatçılardan biri tanıdık. Bugüne kadar onlarca medya manipülasyonunun arka planında bulunan ABD istihbarat Servisi CIA, Wikipedia içinde çeşitli başlıkları keyfi biçimde değiştirdi. Irak işgali, iran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, George Bush sayfalarını değiştiren yazarların CIA binasından bağlandığını yakalayan wikitarayıcı, Ahmedinecad'ın başlığına "Wahhhh" gibi bir ünlemin ya da Irak'ta ölen ABD askerlerinin sayısının "tahmini olduğuna" yönelik bilgilerin nereden girildiğini de ortaya çıkardı.
    Bir diğer tanıdık isim FBI ise, ABD'de yürürlüğe giren anti-terör yasalarını eleştiren paragrafları değiştirirken, Guantanamo Üssü'ne ait fotoğrafları da Wikipedia'dan çıkardı.
    Bir tahrifatçının da Vatikan'dan bağlandığı, Katolik kökenli irlanda Kurtuluş Ordusu'nun siyasi kanadı olduğu iddia edilen Sinn Fein lideri Gerry Adams'ın profilinde değişiklik yaptığı görülüyor. Adams'ın 1974 yılında işlenen iki cinayetle bağlantısını kanıtlayan gazete haberleri siteden silindi.
    Avusturya Hükümeti'nin de bir ekip kurarak Wikipedia'daki bilgiler üzerinde oynadığı daha önce ortaya çıkmıştı.
    Yine de Wikipedia tahrifatları sadece istihbarat servisleri ve devletlerle sınırlı değil. Örneğin, ABD medyasının devleri New York Times, Wall Street Journal karşılıklı olarak birbirlerinin sayfalarında olumsuz değişiklikler yaparken en büyük savaş Fox Tv ve MSNBC arasında yaşandı. Fox News siyasi yorumcusu Bill O'Reilly hakkındaki Wikipedia maddesinin MSNBC bilgisayarlarından değiştirildiği ortaya çıktı. Buna karşılık Fox News de, MSNBC muhabirlerinin sitedeki profillerine küçük düşürücü ifadeler ekledi.
    Çalışanlarına karşı katı tutumu ile bilinen WalMart hakkındaki eleştirileri değiştirirken Vikitarayıcı'ya yakalandı. Benzer şekilde ABD'deki elektronik oy makinalarının üreticisi Diebold şirketi hakkındaki olumsuz eleştirileri içeren 15 paragrafı silerken yakalandı.
    internet kaynaklarının herkesin erişimine açık olması bir "oto denetim" anlamına gelse de bireysel kullanıcıların wikipedia örneğinde olduğu gibi kurumlar ya da istihbarat servisleriyle başa çıkması zor gibi görünüyor. Bu nedenle "ABD Başkanı Kennedy'yi öldüren kişi iki yıl Sovyetler Birliği'nde kalmıştı" gibi, gerçekliği olmayan iddiaları temizlemek bireysel kullanıcı için son derece zorlaşıyor. Dünyanın en büyük sanal ansiklopedisi gibi kaynakların "referans" olmaktan çok dezenformasyon kaynağı olması ve tarafsızlık ilkesini sorgulatması kaçınılmaz. Dahası vikitarayıcı gibi başarılı örneklerle bazı dezenformasyonlar ispat edilse de, bu yazılımın yeterliliği de tartışmaya açık. Çünkü, dezenformasyon belirli bir kurumun binasından yapılmıyorsa "masum hata" olarak kalabiliyor.

    alıntıdır: http://www.sol.org.tr
    3 ...
  12. dumansız dumansız oy bizim hava sahaları

    ?.
  13. dumansız hava sahasından muzdarip bünyelerin dışa vurum feryadı olan türküdür.
    (bkz: dumanlı dumanlı oy bizim eller)
    (bkz: mahzuni şerif)
    1 ...
  14. teninin tuzunu canım tattığım sensin

    1.
  15. insanların aralarından su sızamayacak derecede yakınlaşmaları anını çok hoş bir dille anlatan, bir zülfü livaneli cümlesidir. sezen aksu' nun seslendirdiği belalım şarkısında geçer. müthiş bir duygu yoğunluğu ürünü olsa gerek.
    0 ...
  16. çizgi metin

    1.
  17. galatasaray' lı eski futbolcu metin kurt' un lakabı.
    (bkz: metin kurt)
    1 ...
  18. metin kurt

    1.
  19. galatasaray' lı dik başlı, mağrur ve mütavazi duruşuyla bilinen eski futbolculardandır. futbol tarihimizde ilk sendikal örgütlenmeyi yapmasıyla bilinir, türkiye komünist partisi üyesidir. 1970 ve 1973 de galatasaray' da üç şampiyonluk yaşamışlığı vardır ve lakabı çizgi metin' dir.
    şu anda kadıköy' de halk sofrası isimli bir lokantanın sahibidir ve yaşantısına onuruyla devam etmektedir. ayrıca kesmeşeker grubunun çıkaracağı dubara isimli albümde cenk taner' in kendisine yazdığı "metin kurt yalnızlığı " şarkısı da bulunmaktadır.
    5 ...
  20. vin rouge

    1.
  21. fransızca kırmızı şarap anlamına gelen kelime olmakla birlikte sözlüğün yeni yazarlarından biridir. kendisine hoşgeldin diyoruz. ilk kanılar sözlük jargonunu kapmaya az kalmış bir altıncı nesil olduğudur. şarap sever ve eskişehir dolaylarındandır.
    0 ...
  22. cinsi sapık

    1.
  23. cinsi sapık olan yaratıklara verilen isim bir de bunların cinsi yet olan cinsleri vardır. öyle sürer gider bu cinsler.

    +rorr hav hav
    -ayol sahip çık köpeğine pis herif
    +çıkamam
    -ne demek çıkamam ay üstüme atlıycak şimdi
    +bunlar hep böyle olur zaten tacizde üstlerine yoktur bunların.taa madagaskardan getirttim ben bunu
    -ıyy ne tipsiz bişey bu. biçimsiz hayvan cinsi ne bunun
    +bunun cinsi sapık.
    4 ...
  24. tkp den türkiye bölünsün e tepki

    1.
  25. bulgaristan cumhurbaşkanı yardımcısının dediği "trakya ab sınırları içinde kalsın ayrı bir yer olsun" tadındaki açıklamalar üzerine, türkiye komünist partisi edirne il örgütünün yaptığı basın açıklamasıyla ilgili bir haberdir. işin garip tarafı bulgaristan cumhurbaşkanı yardımcısı bu sözlerini edirne ziyareti sırasında söylemiştir ve buna karşı edirne vali yardımcısı ve trakya üniversitesi rektör yardımcısı bu sözlere hiç bir karşılık vermemiştir. şaka gibidir.

    konuyla ilgili haber şu şekildedir;

    Geçtiğimiz günlerde Edirne' ye gelen Bulgaristan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Angel Marin' in "Trakya AB sınırları içinde kalmalı", "Hayalimiz sınırları olmayan Trakya" sözlerine tepki gösteren Türkiye Komünist Partisi Edirne il Örgütü yazılı bir açıklama yaptı. Marin' in Edirne ziyaretinde sarf ettiği sözlerle ABD ve AB eksenli emperyalist planların sözcülüğünü yaptığını belirten TKP Edirne il Örgütü, bu konuşmaya sessiz kalan Edirne Vali Yardımcısı ve Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısının görevden alınmasını istedi.

    Bulgaristan' ın değil ABD ve AB' nin hayali!
    Marin' in "Trakya sınırları AB sınırları içinde kalmalı", "hayalimiz sınırları olmayan Trakya" şeklindeki sözlerinin Bulgaristan' ın politikası olamayacağı belirtilen açıklamada "Trakya' yı Türkiye' den koparmaya, memleketin sınırlarını değiştirmeye Bulgaristan' ın gücü yetmez. Bulgaristan' dan Türkiye' ye düşman olmaz, bu gerçek açıkça görülmelidir. Bulgaristan yetkilisi Marin'in "hayali", Bulgaristan' da ülkede 2006 yılından bu yana 4 askeri üsse sahip olan, Bulgar askerlerini Irak ve Afganistan' da emperyalist projeleri uğruna kırdıran ABD' nin hayalidir. O "hayal" , asıl üyelikle birlikte Bulgaristan ekonomisini AB fonlarına mahkum eden, "işbirlikçi mafya rejimi"ni adım adım inşa eden Avrupa Birliği'nin hayalidir" denildi.

    AB' nin gerçek amacının itiraf
    Avrupa Birliği ve ABD' nin ülkeleri komşulara karşı kullanmaya da çalıştığına işaret eden TKP Edirne il Örgütü, Marin' e haddini bildirmeyen ve dahası itiraz bile etmeyen Edirne Vali Yardımcısı ve Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı' nın görevden alınmasını istedi. Açıklamada "Türkiye Cumhuriyeti' nin yetiştirdiği, değil bir devlet memuru veya üniversite yöneticisi, sıradan bir vatandaşı dahi Angel Marin' i susturmak mecburiyetindedir. Hiçbir yurttaş, Marin' in haddini aşan sözlerini sineye çekemez"denildi.

    Bulgaristan Cumhurbaşkanı Yardımcısının beyanlarının Trakya' nın aydınlık yurtsever insanlarına ders vermesi ve gerçekleri görmesini sağlaması gerektiğini kaydeden TKP il Örgütü, AB ile yürütülen sınır ötesi işbirliği programlarının gerçek amacının Marin' in sözleriyle ortaya çıktığına işaret ederek "Trakya' nın Türkiye Cumhuriyeti'nden koparılarak Avrupa Birliği' ne dahil edilmesi, emperyalizmin asıl niyetini itiraf etmektedir" sözlerine yer verdi.

    AB fonları Trakya' yı kanser gibi sardı
    Açıklamada "Üzülerek izliyoruz, AB fonları Edirne' miz başta olmak üzere tüm Trakya' da her kurumu bir kanser gibi sarmaktadır. AKP iktidarı ve hükümetin taşra teşkilatı yönlendirmesiyle, ilköğretim okulları dahil AB fonu peşinde koşar hale getirilmiştir. Belediyelerin zabıta eğitimleri, köylünün süt hayvancılığı eğitimleri dahi AB fonlarıyla yürütülür hale gelmiştir. "AB ile kaynaşıyoruz" diyerek bölgemizin kitle örgütleri bile fon bağımlısı yapılmaya çalışılmaktadır" denildi.

    Trakya' nın aydınlık halkının bu tehlikeli gidişin farkına varmak ve bu saldırıları durdurmak zorunda olduğunu vurgulayan TKP Edirne il Örgütü şunları kaydetti: "AKP hükümetinin atadığı yöneticiler ve diğer tüm söylemde Cumhuriyetçi, solcu kesimler, Trakya' nın adım adım memleketten koparıldığını görüp de bu durumun sorumluluğundan gözlerini kapatarak sıyrılabileceklerini sanabilirler. Trakya halkı, işçisi ve emekçisiyle böylesi bir aşağılanmayı, çürümeyi kabul edemez. Trakya emperyalizmin güdümünü, uluslararası tekellerin eyaletleşmeyle getireceği dizginsiz emek sömürüsünü, başıbozukluğu kabul edemez!"

    edit: copy-paste bölümlerdeki tırnak işaretinden kaynaklı abuk subuk simgeler temizlendi.
    1 ...
  26. 3 haziran 2009 konur sokak çatışması

    1.
  27. 2 haziran 2009 konur sokak çatışmasıyla ilgili protesto düzenleyenlere, bugün yapılan saldırıdır. kendini bilmez bir dengesiz elinde bıçakla kalabalığın arasına dalmıştır. ardından da polis kitleye saldırmıştır. konuyla ilgili bir haberden alıntı;

    Ankara'da Yüksel Caddesi'nde dün akşam yaşanan olayları protesto edenlere yine saldırıldı. Saldırı sırasında çıkan arbedede biri emniyet amiri iki kişi yaralandı.

    Dün Kızılay Konur Sokak'ta açılan stantlara faşist bir grup tarafından saldırı düzenlenmiş, 18 kişi gözaltına alınmıştı.

    Olayların ardından bugün öğle saatlerinde çeşitli sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler stand önünde toplanarak, olayları protesto eden bir basın açıklaması yaptı.

    Açıklama sırasında, elinde "sallama!" olarak tabir edilen kesici alet bulunan bir kişi basın açıklamasına gelen vatandaşlara saldırdı.

    Saldıran kişiye müdahale eden vatandaşlara polis göz yaşartıcı gaz sıkarak müdahale etti. Mithatpaşa Caddesi'ne yönelen vatandaşların dağılması için tazyikli su sıkıldı.
    4 ...
  28. isimden önce borç soran kişi

    ?.
  29. yaşanan ekonomik kriz ve boşalan ceplerle, tanışılan her kişiden borç isteyen yurdum mağdurunun düştüğü durumdur.
    (bkz: hey corç versene borç)
    0 ...
  30. otukenliackurdunkuyrugu

    ?.
  31. sözlüğe atsızcılar forumdan taze düşmüş bilgisayar kullanıcısı. diğerlerine nazaran dilbilgisi kurallarını kullanabilme yeteneğiyle bir adım önde durmakta.
    2 ...
  32. ergenekon davasında tip e terör örgütü denmesi

    ?.
  33. ergenekon davası iddianamesinde yaşanan son dumur olaydır. iddianameyi hazırlayanların memleketten nasıl bihaber olduğunu gösterir. iddianamenin ikinci bölümünde 1965' de 15 milletvekiliyle meclise giren türkiye işçi partisi*' nin terör örgütü olarak adlandırılması durumudur.

    -
    Bugün açıklanan ikinci iddianamenin bazı bölümlerinde Türkiye sol tarihine dair "ilginç" iddialar ortaya atılırken TiP terör örgütü ilan edildi.
    Ergenekon davasında bugün açıklanan ikinci iddianamede Türkiye işçi Partisi' ne (TiP) terör örgütü denilirken, Türkiye Komünist Partisi Programı ise sanıkların evinde yapılan aramalarda bulunan belgeler/ deliller arasında gösteriliyor.

    iddianame' nin işçi Partisi Merkez Karar Kurulu üyesi Tunç Akkoç ile ilgili bölümünde, elde edilen deliller başlığı altında "58 Adet Türkiye Gençlik Birliği Yazılı Arka Yüzlerinde El yazması Bulan Kartlar içeriğinde; TiiKP, THKO, THKPC, TKPML, TiP gibi terör örgütlerinin 1970' lerden itibaren tarihsel gelişimini ve eylemlerini anlatan kısa notlar olduğu belirlenmiştir" ifadesi yer alıyor.

    Bilindiği üzere Türkiye işçi Partisi 1965 milletvekili seçimlerinde 15 milletvekili çıkartarak meclise girmişti. Mecliste yer almış ve işçi sınıfının sesi olmuş TiP' e terör örgütü denirken, Türkiye ilerici gençlik önderlerinden Deniz Gezmiş' in, Mahir Çayan' ın, ibrahim Kaypakkaya' nın kurucusu olduğu örgütlerle ilgili ifadeler de gözlerden kaçmadı.

    iddianamenin satır aralarında bir dönem Türkiye Gençlik Birliği yöneticiliği yapmış Adnan Türkkan' ın adresinde yapılan aramada "Elde edilen dokümanlar ve deliller" bölümünde "10-sıra numarası ile numaralandırılan belgenin; üzerinde "Türkiye Komünist Partisi Program" ibarelerinin bulunduğu 20 sayfalık el kitapçığı olduğu" şeklinde başka bir ifade de yer alıyor.
    kaynak: http://www.sol.org.tr
    (bkz: türkiye işçi partisi)
    1 ...
  34. aydemir güler

    14.
  35. an itibariyle cnn türk' te reha muhtar' ın sunduğu çok farklı programında abdullah gül' ün kürdistan açılımı konusunda net ve somut konuşan, diğer konukların saf saf anlamamasına aldırmaksızın doğru bildiğini söyleyen, milleti aydınlatmaya çalışan akıllı insan. efendidir, kibardır, bu duruşuna-yani diğer siyasetçiler gibi çümkirmeme duruşuna karşın- hitabet sanatının dibine vurmuş ve o sakin üslubuyla kendisini dinlettirebilen büyük akıldır.
    aynı zamanda eski tkp genel başkanıdır ve başkanlığı partinin ve ülke siyasetinin daha gençleşmesi için erkan baş' a devretmiştir. an itibariyle üç kişiden oluşan tkp siyasi bürosunun bir üyesidir. her hafta http://www.sol.org.tr sitesinde güzel tahlilleri ve müthiş siyasi aklıyla yazıları yayınlanmaktadır ve ülkenin önde gelen marksistlerindendir.

    edit: başlık taşınana kadar yeterli bilgi için: (bkz: aydemir guler) ( bu edit kendisini imha edecektir)
    3 ...
  36. sen photoshop sun büyük düşün

    ?.
  37. halkı photoshoptan fırlamış kadar sanal görebilen bir partinin sloganı olabilecek söylemdir. örnek de verelim tam olsun;
    (#4826943)
    (bkz: nasrettin hoca tadında eleştiri yapmak)
    3 ...
  38. bahar gülü

    1.
  39. nazım hikmet' in hikaye tadındaki şiirlerinden birisidir, bir karşılaşmayı anlatır.

    Akşamdı adı bahar mı, gül mü, güz mü... ilk görüşte gülmeye başlamıştı
    biraz dalgın, sesi titrek selam vermemiştim oysa belki de kırdım istemeyerek
    hızlı hızlı yürüyordu, kaşını almış dudağını boyamıştı
    yüzü sonbahar hüznü güneşe benziyordu, gülüşü birden bire geldi beklemiyordum
    keskin bir bıçak gibi saplandı aklıma
    hep böyle cana yakın mı bakar acaba?
    Akşamdı uzak bir deniz kenarında oturmuş efkar yakıyordum
    karanlık tutmuştu yolları
    kimbilir kimin boynundaydı kolları gecelerdir
    kötümserdim sakallarımı uzatmış durup durup uzakları dinlemiştim
    belki de bir zehirli göz tarafından zehirlenmiştim
    telefonu geldi aniden dilinde kelimeler bişeyler söylüyordu
    dilinde kelimeler bilerek bilmeyerek bişeyler söylüyordu
    gülerek yaz geçti, kış geçti, benden bir bahar geçti
    ben bahardan geçmedim
    Akşamdı, Uyanıktım, yatağımda oturuyordum istanbul mışıl mışıl uyuyordu.
    Şimdi ne yapıyordu, ne yemiş, ne içmişti
    nerede dans etmişti, gözleri dolu muydu, yoksa düşleri dolu muydu
    neyse neyse bunları düşünmek istemiyordum, kanıma girmişti bir kere
    sanki başı göğsümde eli elimdeydi, yaşamak sevmekten geçer diyerek
    belkide sevdim isteyerek....
    Sabahtı O yoktu ben yıkılıp gitmiştim
    bir daha ne zaman nerede, ne olacağımızı ikimiz de bilmiyorduk.
    Belki yeni başlayacaktık, belki hiç başlamayacaktık, belki de başlayıp bitirmiştik
    Belki de Belki de...
    0 ...
  40. ak parti nin bagirsaklarini temizlemesi

    1.
  41. nietzche kadinlar sevdim zaten yoktular

    1.
  42. nice kadınlar seven erkeğin, neitzche' ye evrilmiş halidir. ahmet kaya ya da atilla ilhan gibi güzel memleketimden uzakta, nietzche tadında düşünmesi sonucu ortaya çıkıvermiş başlıktır.
    1 ...
  43. kemal kilicdaroglu nun teget gecmesi

    ?.
  44. haşemayla çamur banyosuna girmek

    ?.
  45. türbanlı bir bayanın muğla' da romatizmalarına iyi gelmesi için yaptığı yuhaf eylemdir. yuh dedirten durumdur. sonunda bunu da gördük memleketimizde, pek taze olmayan fakat gözden kaçmış yaran haberdir.giren aklı kıt bayan kaynayan çamurdan dolayı büyük ihtimalle pişik olmuştur.

    "Muğla' nın Köyceğiz ilçesine bağlı Horozlar Mevkiindeki, cildi gerdiği ve gözeneklerini temizlediği bilinen çamur banyosuna bir kadın haşemayla girdi. Klorür, sodyum, hidrojen sülfür, flüorür ve radyoaktif radon gazı içeren 39 derece sıcaklıktaki kükürtlü sularla oluşturulan çamur banyosu, turistlerin yoğun ilgisini topluyor. Dünyanın her yanından insanların geldiği çamur banyosu yüzlerce turistin akınına uğruyor.
    Kimse anlam veremedi
    Vücutla birebir temasta iyi geldiği açıklanan çamur banyosuna türbanlı bir kadın haşemayla girmesi ise ilginç görüntüler ortaya çıkardı.
    Durumu gören ve büyük bir şaşkınlıkla karşılayanlar, kadının, romatizma, siyatik, kireçlenme, cilt hastalıkları, mantar, mayasıl, kaşıntı, kadın hastalıkları, damar sertliği, tansiyon gibi çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği öne sürülen çamur banyosuna haşemayla girmesine anlam veremedi."

    http://www.facebook.com/h...67878&oid=27682919186
    0 ...
  46. avigdor lieberman

    1.
  47. israil' de yisrael beitenu adlı faşist siyasi partinin lideridir. bu partinin oyları gün geçtikçe artmaktadır ve bunun neticesinde ehud olmert ile yaptıkları görüşmeler sonucu israil'deki koalisyon hükümetine katılmışlardır. ve an itibariyle ehud olmert' in "filistin' e atom bombası atalım" gibi faşizan söylemleriyle ünlü yardımcısıdır.
    şöyle de tipsiz bir adamdır: http://haber.sol.org.tr/t...g&size=article_medium
    dün de israil parlementosundaki arap bir milletvekiline " terörist senin işini bitireceğiz" diye bağırmasıyla tekrar gündeme gelmiştir. abd ve israil hükümeti pek sever bu iti, itinayla beslerler.
    hakkında bugün düşmüş haber söyledir:
    * israil Parlamentosu' nun Knesset' teki milletvekili Avigdor Lieberman, Arap milletvekili Talib A-Sanaa' yı ölümle tehdit etti. Lieberman, Arap milletvekiline, "Bir teröristsin ve seninle ona göre ilgilenmeli. Her bir teröristin işini bitirdiğimiz gibi senin de işini bitireceğiz" dedi.

    Olay, Anayasa Mahkemesi binasında yaşandı. Lieberman, geçen hafta Meclis' te vekili bulunan iki Arap grubu Balad Partisi ve Birleşik Arap Listesi' nin seçimlere girmekten men edilmesini önermiş, Seçim Kurulu da öneriyi kabul etmişti. Anayasa Mahkemesi, dün kararın iptal edilmesine yönelik başvuruları görüşmek için toplanmadan önce, salonun dışında karşılaşan milletvekilleri birbirlerine bağırdılar.

    A-Sanaa, Lieberman' a "Sen yeni bir göçmensin, ibranice konuşamıyorsun; sürekli birilerini aşağılıyorsun, defolmalısın, faşist" diye bağırdı. Lieberman ise "Sen defol, palyaço. Sen bir palyaçosun, bir teröristsin ve sana öyle davranmalı. Her bir teröristin işini bitirdiğimiz gibi senin de işini bitireceğiz" dedi.

    Lieberman, daha önce Gazze' ye atom bombası atılmasını, Lüt Gölü' nde Filistinliler için toplama kampı kurulmasını ve Arap vekillere "Nürnberg' deki Naziler' e yapılanın yapılmasını" ve "asılmalarını" teklif etmişti. Lieberman, aynı zamanda israil' in NATO ve Avrupa Birliği' ne girmesinin hararetli bir destekçisi.

    Sosyal demokrat Meretz Partisi, Lieberman hakkında soruşturma başlatılmasını isteyerek, "Irkçı Lieberman kırmızı ışıkta durmasını bilmiyor. Önce Araplar' ın Knesset' te temsil edilmelerini önlemeye çalıştı, şimdi de vekillerini öldürmeye çalışıyor" dedi.
    http://www.sol.org.tr
    2 ...
  48. vakit in eczacilari da ergenekoncu yapmasi

    1.
  49. Vakit gazetesi yazarı Serdar Arseven, 21 aralık' ta ankara' da miting yaparak taleplerini dile getiren ve sorunlarına çözüm getirilmemesi durumunda sigortalıların ilaçlarını karşılamayacaklarını açıklayan Türk Eczacıları Birliği' ni hedef gösterdi.

    Arseven, eczacılarla hükümet arasındaki ilaç krizini bütün yönleriyle ele almayı vaat ettiği yazısının dün yayınlanan birinci bölümünde, önceki gün mecliste Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile "uzun uzadıya" konuşma fırsatı bulduğunu yazdı. Akdağ'la yaptığı görüşmeden çıkanlara bir sonraki yazısında yer vereceğini belirten Arseven bu görüşmeden çıkanların Ergenekon zihniyetiyle birebir ilgisi olduğunu iddia etti.

    "Eczacılar ne istiyor? Dertleri ne? Batıyorlar mı çıkıyorlar mı" diyerek eczacıların sgk' nın teknik altyapısının çalışmaması, mevzuatın sürekli değişmesi ve ilaç firmalarının iskontolarının eczacıya getirdiği yük gibi sorunları sıralayan arseven, bu sorunları yaşayan eczacıların "hükümete vurmak gibi bir derdi" olmadığını yazarak "sol takımın elindeki", "eczacıları sözde temsil eden" diye nitelediği teb' e ergenekoncu yakıştırmasında bulundu.

    Bir sonraki yazsında yer vereceği sağlık bakanı akdağ ile yaptığı görüşmeden çıkan "bilgi"lerin ergenekon zihniyetiyle birebir ilgisi olduğunu iddia eden arseven şu ifadeleri kullandı: "Vereceğimiz bilgilerin, ergenekon zihniyetiyle de birebir ilgisi var! millet karşıtı ve ideoloji bağımlısı bir zihniyetin, eczacı hakkı, hasta hakkı gibi büyük lafları siper alarak ne gibi işlerle uğraştığını ortaya koyduğumuzda, Devlet, bayrak, cumhuriyet, laiklik' gibi kavramların arkasına sığınarak darbe ortamı hazırlamaya çalışanlarla, sağlık alanıyla irtibatlı 'kavramların' gerisinde iş bitirenlerin 'farksızlığını' gözler önüne sermiş olacağız."
    *http://www.sol.org.tr
    3 ...
  50. abraham foxman

    1.
  51. * *

    "1940 doğumludur. Merkezi ABD' de bulunan, Musevilerin kurduğu iftira ve inkârla Müdacele Birliği' nin (ADL) başkanıdır.
    1940 yılında Polonyalı Musevi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Foxman'ın babası Revizyonist Siyonizmin kurucusu Vladimir Jabotinsky' yi desteklemekteydi. Genç Foxman, aralarında siyonist gençlik grubu Betar, Jabotinsky Gençlik Hareketi, Habonim ve politik olmayan Genç Judaea gibi siyonist gençlik hareketlerine katıldı.
    Ailesi ile birlikte 1950 yılında Amerika Birleşik Devletlerine göç etti. Modern ortodoks Musevi okulu Yeshivah of Flatbush'dan mezun oldu. New York Şehir Kollejinden siyasal bilimler dalında lisans diploması aldı. New York Üniversitesi Hukuk Fakültesinden hukuk derecesi aldı.
    Foxman 1965 yılından beri ADL' de çalışmaktadır. Uzun yıllardır ADL' nin başkanlığını yapan Nathan Perlmutter' in ölümü üzerine 1987 yılında başkanlık görevine yükseltilmiştir. Sahip olduğu mevkinin getirdiği imtiyazlar sayesinde aralarında eski ABD başkanları, Ortadoğu liderleri, Nelson Mandela, Papa II. John Paul'un da bulunduğu birçok lider ve devlet adamıyla görüşmeler yapmıştır. 1997 yılında Türkiye' de dini bir hareketin lideri sayılan Fethullah Gülen ile de görüşmüştü."

    şimdi buraya dikkat neymiş efendim bu adamın başkanlık yaptığı örgütün adı adl. peki nedir bu adl?
    adl; Yahudiliğe ve ya Siyonizme karşı laf edenlere, bunlara bulaşanlara Anti-Semitik diyerek, yazıda adı geçen ilgili kişilerin aracılığıyla onları zan altında bırakmaya çalışan ve çoğu zaman da bunu başaran olan faşist bir kuruluştur saldırgan bir kuruluştur. anti-seminizm; yahudi karşıtlığı anlamına gelir.(ki sümme haşa savunmam, insanlar ırklarını seçemezler sonuçta) yani türkçesi bu örgüt insanlara faşist damgası vurup faşizmin kralını yapmaktadır.
    Bu örgüt artık ne alakaysa! Fethullah Gülen' in bazı kitaplarını bedava basıp dünyanın dört bir tarafına dağıtmaktadır.

    ve bonus; kankalar her daim kolkola : http://fetos.wordpress.com/fetos-albumu-2/
    1 ...
  52. zuladan bomba cikarmaya kepceyle gitmek

    ?.
  53. müthiş bir senaryo açığıdır. tamam, film güzel severek izliyoruz abi, ama böyle de senaryo açığı olmaz. adamın biri bombaların yerini söylemiş de bizimkilerde "oh kesin burdadır"ın güveniyle kepçeyle dalıvermişler araziye. mevzu bahis konu ergenekon filminin çekimlerinde birilerinin elcayızlarıyla koyduğu gibi duran bombaların çıkarılması sırasında yaşanmıştır. dünyanın hangi yerinde kepçeyle bomba çıkarmaya gidilir? tabi ki "kaz buraları" diye birinin ya da birilerinin güvencesi alınmış gibi duran böyle sarmal bir olayla, memleketimde.
    ayrıca yalçın küçük' ün bahsi geçen godoman adamlarla birarada gözaltına alınması da trajikomiktir. hele bir de bu vatandaşlar başkomiserin odasında takılırken kendisinin "burası çok soğuk" dediği nezarethanede yatması.
    tipnot: solcuyum ulan var mı? bahsi geçen adamı elime verseler... (işte oraya ben üç nokta)** ama (bkz: bu işte bir bit yeniği var)
    (bkz: ergenekon yoktur az gladyo vardır)

    http://fotogaleri.hurriye...=19272&p=40&rid=2
    http://fotogaleri.hurriye...=19272&p=47&rid=2
    1 ...
  54. esin pervane

    1.
  55. ümit ünal' ın yönettiği 9 filminde kirpi rolünü ve trt yapımı esir şehrin insanları dizisinde eleni rolünü oynamış gelecek vaadeden oyuncu. 23 haziran 1981 izmir doğumludur. 9 filmindeki öldürülen sokak kızı kirpi rolüyle çasod oyuncu ödüllerinde Serra Yılmaz, Cezmi Baskın, Ali Poyrazoğlu, Ozan Güven, Fikret Kuşkan ve Rafa Radomisli ile birlikte jüri özel ödülünü almıştır. aynı zamanda mesele ve faryap dergilerinde de yazarlık yapmaktadır.
    0 ...
  56. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük