* Ölmedik henüz! burdayız!!
Atatürk eşsiz bir liderdir (ister kabul edin ister kabul etmeyin)
Atatürkten bir tane daha gelmeyecek. (mevlam bize şans vermiş, içine etmeyin)
Atatürk gelmiş geçmiş en iyi stratejistlerden biridir.
Kitap kurduydu. o kadarla kalmadı kitap yazdı. çoğunuzun çözmeye cebbelendiği geometri vs gibi kitapları bile mevcuttur.
Hayvan severdi (en sevdiğim özelliklerinden biri)
ama en önemlisi halkını seviyordu!!!!! sizi dinleme lütfunu göstermeyenlere gidin kapaklanın siz.
yaw insan sever sevmez hadi anlamaya çalışırım. tarih bilgisi yoktur beyni yıkanmıştır vs.
ama neden bu kadar üstüne gidilir bir liderin?
hazımsızlıktan.
bu sözlükteki tüm karşıtlarını alın tüm türkiye ve dünyadakilerle çarpın. sonucunda çıkacan beyin Atatürk'ün beyninin kırıntısı olamaz.
olamayacaksınız. onun kadar zeki değilsiniz. 'reality bites' çocuklar!!!!
hazmedin. Gerçeği değiştiremeyeceksiniz!
al işte...
yazar başlık sıçmışa başka bir örnek.*
nedeniyse başka başlık açacak kabiliyeti yok.
ama başlıkta yazması gerek.
çözüm? içinde Atatürk yazan bir cümle.
aferim çocuğum. sevme. o da eminim sana bayılırdı.
bunu en iyi yapan bu çocuğa mendil sattıran ana babadır. hiç sıkılmadan yorulmadan köşe başında bekler bunlar!!! biri ellerine para tutuşturduğunda 2 dk içinde gelip alırlar. sonra gerisin geri yerlerine dönerler!
gün gelicek atatürkü mumla arıcayacak bu millet. mum!!! ayak sesleri yavaş değil artık gayet gümbürdiyerek duyuluyor.
bekle uykucu milletim. bekle uyuyan türkiye. aman sakın uyanma. mış mış uyu!
mumu bir bulamayacaksın zamanı gelince... *
hala çok içiyormuşta bilmem neymiş.
taraftarlarının;
'adamlar almış şampiyonlu hala bizimle uğraşıyor. Ulan ölümüz yetiyor!!! Şampiyonlar liginde de kaldırsanıza kupayı hadi olmadı UEFA!!! deneyin. Yok ya siz Türkiye Kupasını alın avunun yeter!'
dediği takımdır. *
hayat size ne kadar kocaman tokatlar atsa da, içinde bitip tükenmeyen olaylara pozitif yönden bakma huyudur.
Mesela: işte b*ktan bir gün geçirip eve geldiğinizde başınızdan geçen olayı anneye anlattıktan sonra öyle bir cümleyle son noktayı koyarki.
allah beni kahretsin neden takıyorum bu şeyleri kafama dersiniz. *
devamlı söylendiği gibi ne borç verin ne de tatile gidin.
bırakın bu eski formülleri...
en iyi tanıma yolu bir 'sırrınızı' paylaşmaktır.
ona bunun sır olduğunu söyleyerek başlayın lafa.
ama bunun gerçekten sır olmasına gerek yok.
eğer bu 'sır' dönüp dolaşıp tekrar size başkaları tarafından ulaşırsa tanıyın karşınızdakini.
ağzını tutamayana güvenip sırtınızı dayamayın!
ister e-postaları kontrol ediyor olun, ister dizi film seyrediyor ya da oyun oynuyor olun. bir yandan illaki bir şeyler yiyip içmek istemektir.
sonuç; abur cuburdan şişmiş koca bir karın.
bir türk kızı olarak kesinlikle kabul ettiğim önermedir.
çirkinliğimiz tartışılır. zevkler renkler olayı.
ama kesinlikle bakımsızız.
bakım demek bizde eşittir makyaj olarak görülüyor.
kardeşim şu makyajı yaparken baksana şu aynaya. neden aynasız yapıyorsun şunu!
'boya küpüne düşmüşe dönmüşsün!'
ayrıca surat full makyaj ama ter kokuyorsun be yahu! *
kahkül kestirir. saçını koyu boyattırır. frapan değil kot t-shirt giyer.
az makyaj yapıp hep gülümserse alın size kaç yaşında olursa olsun hep normal yaşından daha küçük görünecek kadın...
(bkz: selfless) gibi beyaz kumaşla siyah çarşaftan kendi bayrağını diktirmektir. zira beşiktaş bayrağı bulunmazmış bursa'da. terziler bilirmiş ama bu şekilde gelen talepleri karşılarmış. *
birini sevdiğinizi, birine aşık olduğunuzu, biriyle evlenmek istediğinizi, o gözünüzdeki yaşların sebebinin sizi aldatan alçak sevgiliniz olduğunu ve bunun gibi türevleri en azından ilk başta söyleyemezsiniz babanıza. *
madem adadaki güvenliği tehlikeye atıyordu. adam tek başına mı oraya buraya yumruk atıp uçan tekme savurdu? ya karşısındaki adam neden hala adada acuncum?
reyting olayını artık biz seyirciler az buçuk anlıyoruz. geçip karşımıza yalan söyleme...
güzel annesine onu toprağa verdiğimiz gün; sana 'anne' diyemedim ama hep serap teyzem kalacaksın demiştim. birlikte ağlamıştık.
annesinin anneler gününü birazdan kutlayacağım güzel insan.
olduğun yerde huzurun kaçmasın. anneni ömrüm yettiğince hiç bir zaman ihmal etmeyeceğim. *
sevdiğinizi gömdüğünüz ve kabristandan arabaya binerek uzaklaştığınız andır.
ne arabası, nereye gidiyorum, kalbimi gömdüm, neden o?
sor sor bitmez sorgularınız.
aylar sonra hayat b*ktanla final bulur.
sonuç; ilaçla tedaviye gidene kadar süren bir süreç.
geçer mi? hayır.
