sosyalizm ile ilgili "herkesi zalimce eşit yapacak korkunç bir sistem" olduğu fikri yaygındır. oysa 1875 yılında gotha programının eleştirisi'nde marx kabaca şöyle bir şey söyler;
sosyalizm eşitbir cennet vadetmiyor. elbette isviçre'nin alplerinde tepede oturan adamile fransa'da ovada oturan adamın hayat koşullarını eşitleyemezsiniz. burada sömürünün yarattığı eşitsizlikleri gidermekten bahsediyoruz. eşitsizlik yaratan bir sistemi yok ederseniz zaten elinizde adil bir eşitliğin tesis edildiği bir toplum kalacaktır.
akılcılığın demir kafesi benzetimi ile endüstri devriminin insanevlatları için düşülebilecek en zalim tuzağına işaret etmiştir.
standartları ve kuralları ile kendi kendine yeten, ağır bürokratik yapısı ise sıradan bir insanı potasında eritip yok edebilecek bir sistem yaratma tuzağı.
hiç evlenmemiş, mesleği ile olan tutkulu ilişkisi dışında gerçek bir ilişkisi olmamış. insanlık namına elektrik enerjisinin kablosuz ve ücretsiz nakli için çalışmalar yapmış. sonunda wardenclyffe'taki enerji nakil kulesi maddi imkansızlıklardan bitirilememiş ve yıkılmış. esasında sadece alternatif akım motorları ile ilgili yaptığı buluşları maddi bir zenginliğe çevirmeye kalksa bugün edison'un kurduğu general electric değil belki de tesla electric falan var olacaktı. olmadı. tüm çalışmalarının sonunda beş parasız kaldı. bir otel odasında yaşamaya, güvercin beslemeye başladı; onları çok sevdi.
ve sonunda bir otel odasında güvercinleri ile birlikte öldü. bir mühendis, bilim insanı ve insanlık kahramanı olarak.
