tarihdegilhatalartekerrureder
-16 (nihilist)
dördüncü nesil yazar 1 takipçi 0 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    mezun olacakken tek dersten kalmak

    9.
  1. şehirlerarası yolculukta otogara girilen zafer anı

    ?.
  2. her şehrin otogarına girildiğinde aynı duyguları hisseden elbet vardır. ama istanbul otogarına hatta ve hatta onu da geçtim harem otogarına girdiğinde istanbul sevdalısının hissettikleri bambaşkadır, başka hiç bir duyguyla kıyaslanamaz. hele de anadolu' nun çorak topraklarından gelmişseniz o kız kulesi, çığlık çığlığa martılar, karşıda yüzyılların şahidi tarihi yarımada. otobüsten inip şöyle deriiiin bir nefes çekip "ohh beee" dedikten sonra okkalı bi küfür etmekten daha haz verici çok az şey vardır gözümde.
    1 ...
  3. el siki ile gerdeğe girmek

    57.
  4. cem akdağ

    5.
  5. galatasaray cafe crown' un; büyük fedekarlıklara katlanarak, azimle ve inançla çalışmasını sonucunda ligde kalmasını sağlamış antrenör. kulüp yönetimi kendisi ile gelecek sezon için anlaşmıştır, gelecek yıl için de opsiyon yapılmış.
    0 ...
  6. 1 mayıs 2010 villarreal cf fc barcelona maçı

    3.
  7. busquets oyundan çıkarken ağır davrandığı için ikinci sarı kartını görmüştür ancak barcelona oyuna yaya toure' yi alarak maçı 11 kişi tamamlamıştır. burada kabahatlı olan sadece hakem midir? yoksa hakemin hatasından faydalanıp kendi lehine olacak şekilde kural ihlaline önayak olan barca da en az hakem kadar suçlu mudur? bu maçın faturası ağır olacaktır şüphesiz, kralın çocukları, los galacticos bu işin peşini bırakmaz. hakemin kariyeri kesin olarak darbe alacaktır, buna ilaveten en iyi ihtimalle maç tekrar oynanır. bir ihtimal daha var; o da ispanya futbol federasyonu' nun nizam-ı alem için barca' yı 3-0 mağlup ilan etmesi. bekleyip göreceğiz...
    1 ...
  8. fabio alves da silva bilica

    163.
  9. -bir gün bilica kazı yapıyormuş
    * hadi canım, yok artık..eee nolmuş sonra
    -nolcak kaz ölmüş...
    *bunu da yaptı yani en sonunda pes..
    -ya yaa.
    1 ...
  10. 17 nisan 2010 manisaspor galatasaray maçı

    7.
  11. maçın yan hakemlerinden biri al al ve şişkince yanakları ile alenen ilkokullardaki toraman veletleri andırmaktadır. galatasaray' ın da attığı golün üstüne yatmaya çalışıp son dakikalarda yiyebileceği bir golle piç etmemesi gereken maçtır ilaveten. atın ikiyi üçü rahat rahat maç izleyelim.
    2 ...
  12. lost

    2918.
  13. bu kadar bilinmeyen, bu kadar gizem ve bütün bunların cevabı final bölümünde verilecek mi? bunu merak ediyorum şahsen, verilebilecekler mi yani, üç dört saat sürmesi durumunda final bölümünde, evet. yoksa??? bir ihtimal daha var, o da sinema filmi. finalde her şeyi açıklığa kavuşturmayıp sinema filmiyle son voleyi vurabilir yönetmenler. gişe rekoru mekoru falan da kalmaz, a.ına bile koyarlar valla.
    1 ...
  14. ahmet altan

    360.
  15. 11 nisan 2010 tarihli yazısında darmaduman etmiştir ortalığı, kaçacak delik bırakmamacasına. ama gel gör ki amerika' nın adamıymış mış da mış, hımmmm.

    --spoiler--
    çok sevdiğim, çok eski bir arkadaşımın hiç unutmadığım bir beğenme ve övme ölçüsü vardı, "utanmasını biliyor" derdi.

    Utanmasını bilmek önemli bir şey.

    Asker politikaya bulaşınca sadece disiplinini, saygısını, dürüstlüğünü değil anlaşılıyor ki utanma duygusunu da kaybediyor.

    Yaklaşık on bir ay önce, ordunun kendi yerleştirdiği mayınla yedi askerimiz şehit oldu.

    Ordu, bunun pkk' ya ait bir mayın olduğunu açıkladı.

    hemen operasyon başlattı, o operasyonda da bir başka askerimiz şehit düştü.

    Bu çatışmalar sırasında siyasi ortam gerginleşti, "açılım" yaralandı.

    Sonra, komutanların kendi aralarındaki telefon görüşmeleri düştü internete.

    Anlaşıldı ki daha ilk dakikadan itibaren "gerçeği" zaten biliyorlardı.

    Ama yalan söylediler.

    Hem de ne yalan, bütün siyasi ortamı gerecek, insanca bir adımı engelleyecek, dostluğun gelişimini baltalayacak bir yalan.

    Toplumun çekeceği acılara aldırmadılar bile.

    Hem kendi "suçlarını" gizlemek hem de her zaman askerin iktidarına hizmet eden gerginliği sürdürmek için gerçekleri hiç çekinmeden sakladılar.

    Medya da gerçeğin peşine düşmedi.

    "Açılıma düşman" olan, bu ülkenin barışa ve demokrasiye asla kavuşmasını istemeyen medya görevlileri "açılıma" yazılarla, manşetlerle saldırdılar.

    Geçen gün, Zaman gazetesi çok esaslı bir gazetecilik yaparak, o patlayan mayınla ilgili savcılığın "resmî raporunu" bulup yayımladı.

    Savcılık mayının orduya ait olduğunu kesinleştiriyordu.

    insan bir utanır, değil mi?

    Kendi askerini öldürmüşsün, yalan söylemişsin, gerçekleri saptırıp operasyonlar düzenlemişsin, toplumun barışını torpillemişsin ve suçüstü yakalanmışsın.

    Yoo, hiç umurlarında değil.

    Dün baktım komutanlardan biri konuşuyor gene.

    "Soruşturma devam ediyormuş, bu konuda yorumlar yapmamak lazımmış, beklemek gerekirmiş."

    Yahu, baştan beri bildiğiniz gerçeğin belgesi yayımlandı, ne beklemesi, ne soruşturması?

    On bir aydır bir soruşturmanın sonucuna varamıyor musunuz?

    On bir ay, sizin "kendi mayınınızı" tanımanıza yetmiyor.

    Peki.

    On bir ayda sonuçtan "emin olamıyorsunuz" da nasıl mayının patladığı günün ertesinde "PKK mayın patlattı" diye ortaya atılıp operasyon düzenliyor, bir askerin daha ölümüne sebep oluyorsunuz?

    "Kendi mayınınız olup olmadığını" anlamaya on bir ay yetmiyor da "PKK' nın mayını" olduğunu anlamaya nasıl 24 saat yetiyor?

    Madem hâlâ emin değilsiniz niye ertesi gün "PKK" diye çıktınız ortaya?

    Hala ne yüzle bizi kandırmaya, susturmaya çalışıyorsunuz?

    Hiç mi utanmayacaksınız?

    Darbecilikle suçlanan bir generaliniz, "komutanıyla konuşurken nezaket dışına çıkmakla" övünür, siz suçüstü yakalandıktan on bir ay sonra hâlâ "süratle soruşturuyoruz" diye kendi halkınızı kandırırsınız.

    Nasıl bir ordusunuz siz?

    Hiç mi doğru söylemezsiniz?

    Dağlıca' da yalan söylediniz, Aktütün' de yalan söylediniz, yakalandınız, sizi yakalayanları suçladınız.

    Belgeye "kâğıt parçası", law' a "boru" dediniz.

    Bir utanın, bir susun, bir kere de yüzünüz kızarsın.

    Utanma duygusunu hissetmeden gerçek askerliğe dönemeyeceksiniz, bunu anlayamıyor musunuz?

    Yaptıklarınızdan utanmazsanız bunları tekrarlarsınız, tekrarladıkça askerlikten uzaklaşırsınız.

    Disiplini, saygıyı, dürüstlüğü unutursunuz.

    "Askerin kışlasına dönmesini" , siyasetten çıkmasını, gerçek asker olmasını isteyenlere "ordu düşmanı" diyorsunuz, kim ordu düşmanı, bir düşünün.

    Kim bu orduya, bu ordudan daha fazla zarar veriyor?

    Darbe yapmadınız da "yaptınız" mı dedik, kendi geminizi batırmadınız da "batırdınız" mı dedik, daha önceden haberdar olduğunuz baskınlara önlem aldınız da "almadınız" mı dedik, ordunuzun içinden sayfalarca darbe planı çıkmadı da "çıktı" mı dedik, her kazılan yerde silahlar bulunmadı da "bulundu" mu dedik, kendi mayınınızla askerleri öldürmediniz de "öldürdünüz" mü dedik?

    Bütün bunları başka bir ordunun yaptığını farz edin bir an, o ordu hakkında ne düşünürdünüz?

    işte biz de onu düşünüyoruz.

    Ve, "artık biraz utanın, susun ve askerliğe geri dönün" diyoruz.
    --spoiler--

    [null http://www.taraf.com.tr/makale/10836.htm ]
    0 ...
  16. 4 nisan 2010 fenerbahçe acıbadem v bergamo maçı

    68.
  17. atılan her sayıdan sonra entry girildiği görülüp, sol frame' in ebesinin bugün epey zorlanacağını düşündürmüştür. ulan futbol maçlarında atılan golleri yazanlara çemkirenler vardı bik bik bik, her şeyi yazıyorlar diye, nerdeler şimdi çok merak ediyorum. iyi ki her hafta voleybol maçı izlemiyosunuz lan, iflahı s.kilirdi sözlüğün vallahi.
    3 ...
  18. aşk ı memnu

    175.
  19. faili meçhul kıyak

    1.
  20. daha önce rastlamadığınız, ismini bile bilmediğiniz elin yedi yabancısına bir iyilik yapıyorsunuz, ama bu iyiliği yaptığınız kişi sizi görmüyor, bilmiyor, tanımıyor ve tanımayacak. onun sizle ilgili bilip bileceği tek şey sizin bir "fmk" 'cı * olduğunuz. bu da nasıl mı oluyor? fmk kartı denen bir şey var şurdan temin edilebilen ;
    --spoiler--
    http://www.fikiratolyesi....faili_mechul_kiyak_a4.jpg
    --spoiler--

    bu kartı da iyilik adına yaptığınız şeyin yanına, bu iyiliğe mazhar olan kişinin görebileceği bir yere iliştiriyorsunuz. hepsi bu kadar.


    bu yaptığınız iyilik o kişiyi illa ki memnun ediyor ,eğer şansınız varsa yaptığınız bu hareketin ödülünü bir köşeye geçip iyilikzedenin yüzünde beliren gülümseyi görerek alabilirsiniz.

    daha detaylı bilgi için:
    --spoiler--
    http://www.fikiratolyesi..../...7/faili-mechul-kiyak/
    --spoiler--
    2 ...
  21. © 2025 uludağ sözlük